(Kaynak: Deniz Haber)
14.04.2020 Mersin Limanı’nda 34 kilo kokain ele geçirildi
Mersin Limanı’nda Güney Amerika ülkelerinden getirilen muz yüklü bir konteynerde yapılan aramada, 2 ayrı yerde soğutucular içinde 34 kilo 795 gram kokain ele geçirildi.
Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, uluslararası boyutta uyuşturucu madde ticareti yapan şüphelilerin, Mersin Limanı üzerinden uyuşturucu kaçakçılığı yapacakları yönünde bilgi alınması üzerine çalışma başlatıldı.
6 ay süren takip ve yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü görevlilerince, Ekvador’dan gemiyle getirilen muz yüklü bir konteynerde arama yapıldı. Aramada, konteynerin soğutucu bölümünde bulunan doğal boşluklar içerisinde 30 paket halinde 34 kilo 795 gram kokain ele geçirildi.Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Denize kıyısı olan 28 ilimize gönderdiğimiz genelgeyle yurt dışından gelen ve sıhhi bir risk taşıyıp taşımadığı kontrol edilmeyen hiçbir gemi ile temas kurulmayacak, kontroller neticesinde risk taşımadığı tespit edilen gemilere ise sadece koruyucu ekipmanlar ile temas sağlanacak” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, gemilere ilişkin korona virüs tedbirlerine dair resmi Twitter hesabından açıklama yaptı. Bakan Kurum açıklamasında, “Denize kıyısı olan 28 ilimize gönderdiğimiz genelgeyle yurt dışından gelen ve sıhhi bir risk taşıyıp taşımadığı kontrol edilmeyen hiçbir gemi ile temas kurulmayacak, kontroller neticesinde risk taşımadığı tespit edilen gemilere ise sadece koruyucu ekipmanlar ile temas sağlanacak. Atıklar ayrıştırılarak, kapalı poşetlerde, dezenfekte edilerek teslim alınacak.
Maske, eldiven ve hijyen malzeme atıkları 72 saat geçici depolama alanlarında bekletilerek bertarafa gönderilecek. Yurt içindeki karantina uygulanan gemilerin çöpleri tıbbi atık olarak yönetilecek” ifadelerini kullandı.
KKTC Su Temin Projesi’nin isale hattının deniz geçişinde tespit edilen arızanın onarım çalışmaları adada su kesintisine mahal verilmeden bu yaz bitirilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin vizyon projelerinden olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Su Temin Projesi, 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde işletmeye alındı. Ocak ayında isale hattının deniz geçişinde arıza tespit edildi.
Yapılan incelemede, Türkiye kıyısına yaklaşık 8 kilometre mesafedeki iki borunun bilinmeyen bir nedenle deniz düzeyine çıktığı belirlendi. Bunun üzerine söz konusu onarım işinin yapılması için boru alım ihalesine çıkıldı.
Bu kapsamda yedek borularla beraber her biri 500 metre uzunluğunda toplam 10 adet HDPE 100 borunun üretimi için Mersin Taşucu Limanı’nda fabrika kuruluş çalışmalarına başlandı.
Ayrıca, arıza ve onarım işi kapsamında kullanılacak şamandıra ve diğer özel parçaların temin süreci de devam ediyor.
ARIZA ONARIM ÇALIŞMALARI HAZİRANDA BAŞLAYACAK
Boru ve parçaların temin edilmesiyle birlikte mayısta işin yapımına ilişkin sözleşme imzalanacak. Deniz çalışma koşullarının boru montajına uygun olacağı haziranda ise arıza onarım çalışmalarına başlanacak.
Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı takdirde işin bir ayda tamamlanması hedefleniyor. Bu süreçte Geçitköy Barajı’nda bulunan yaklaşık 13,7 milyon metreküp suyun, içme suyu olarak şebekeye verilmesine devam edilecek, onarım işleri tamamlanıncaya kadar KKTC’de herhangi bir su kesintisi olmayacak.
Iberdrola’nın İspanya’da kurduğu, 250 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali elektrik üretmeye başladı.
İspanyol enerji devi Iberdrola SA, İspanya’nın Extremadura Özerk Bölgesi’nde kurduğu 500 MW’lık Nunez de Balboa Güneş Enerjisi Santrali’ni yerel şirket Ecoenergías del Guadiana işbirliğiyle devreye aldığını açıkladı.
Nunez de Balboa GES için 300 milyon dolar yatırım yapıldı. 1000 hektarlık alana kurulan santralde 1,430,000 güneş paneli, 115 merkezi invertör ve iki trafo merkezi bulunuyor. Santralde üretilen elektriğin yaklaşık 250 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılaması öngörülüyor. Santral aynı zamanda yılda 215 bin ton karbondioksitin atmosfere salımını da önleyecek.
İberdrola 2022 yılına kadar Extremadura Özerk Bölgesi’nde 2.000 MW’lık güneş ve rüzgar enerjisi üretim kapasitesi kurmayı planlıyor. Projede Ecoenergias del Guadiana, Imedexsa, Cubillana, Elaborex ve Instituto Aeronautico gibi yerel şirketler de yer alacak.
Iberdrola’nın İspanya’da kurduğu, 250 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali elektrik üretmeye başladı.
İspanyol enerji devi Iberdrola SA, İspanya’nın Extremadura Özerk Bölgesi’nde kurduğu 500 MW’lık Nunez de Balboa Güneş Enerjisi Santrali’ni yerel şirket Ecoenergías del Guadiana işbirliğiyle devreye aldığını açıkladı.
Nunez de Balboa GES için 300 milyon dolar yatırım yapıldı. 1000 hektarlık alana kurulan santralde 1,430,000 güneş paneli, 115 merkezi invertör ve iki trafo merkezi bulunuyor. Santralde üretilen elektriğin yaklaşık 250 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılaması öngörülüyor. Santral aynı zamanda yılda 215 bin ton karbondioksitin atmosfere salımını da önleyecek.
İberdrola 2022 yılına kadar Extremadura Özerk Bölgesi’nde 2.000 MW’lık güneş ve rüzgar enerjisi üretim kapasitesi kurmayı planlıyor. Projede Ecoenergias del Guadiana, Imedexsa, Cubillana, Elaborex ve Instituto Aeronautico gibi yerel şirketler de yer alacak.
Gürcistan Sahil Güvenlik Kuvvetleri ile NATO tarafından düzenlenen ve Türk Deniz Kuvvetlerine ait TCG Salihreis fırkateyninin de katıldığı ortak deniz tatbikatı sona erdi.
Gürcistan İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SNMG) savaş gemilerinin Poti Limanı’nı ziyaretleri çerçevesinde NATO-Gürcistan ortak deniz tatbikatının düzenlendiği bildirildi.
Açıklamada, tatbikata SNMG bünyesinde Türk Deniz Kuvvetlerinden TCG Salihreis fırkateyni, İtalya’dan “ITS Virginio Fasan”, Kanada’dan “HMCS Fredericton”, Romanya’dan “ROS Regina Maria” ve Bulgaristan’dan “BGS Verni” savaş gemilerinin katıldığı belirtildi.
Gürcistan’ın “Dioskuria” ve “Oçamçire” sahil güvenlik gemilerinin de tatbikata katıldığı ifade edilen açıklamada, tatbikat çerçevesinde NATO ile Gürcistan’ın sahil güvenlik gemilerinin karşılıklı uyumluluk seviyesinin artırılmasının amaçlandığı kaydedildi.
NATO’nun savaş gemileri Poti Limanı’na 7 Nisan’da gelmişti.
Fransa donanmasının amiral gemisi Charles de Gaulle’de 50 personelde koronavirüs çıktı.
Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanlığı, Fransa’nın uçak gemisi Charles de Gaulle’de bulunan 50 personelde yeni tip koronavirüs tespit edildiğini duyurdu.
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Atlantik Okyanusu’nda bulunan gemideki 66 personele Kovid-19 testi yapıldığı, 50’sinin pozitif çıktığı kaydedildi.
Açıklamada, vakaların durumunun ağır olmadığı ifade edilerek gemideki 3 kişinin tedbir amacıyla Portekiz üzerinden Fransa’nın Toulon kentine gönderildiği belirtildi.
Bakanlıktan iki gün önce yapılan açıklamada, Atlantik’teki uçak gemisinin Kovid-19 şüphesiyle 23 Nisan’da Fransa’nın Toulon Limanı’na döneceği bildirilmişti.
Uçak gemisinin Fransa’nın liman kenti Loulon’a yol aldığı belirtildi.
Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre küresel iklim değişikliği tersine çevrilmediği takdirde okyanuslardaki ekosistemler 2100 yılına gelindiğinde büyük ölçüde yok olabilir. Bilim insanları, doğal yaşamın adeta uçurumun kıyısında olduğunu söylüyor.
Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre küresel iklim değişikliği tersine çevrilmediği takdirde okyanuslardaki ekosistemler 2100 yılına gelindiğinde büyük ölçüde yok olabilir.
Bilim insanları, doğal yaşamın adeta uçurumun kıyısında olduğunu söylüyor.İnsanoğlu olarak yarınları düşünmeden hunharca tükettiğimiz gezegenimiz, çok uzun bir zamandır küresel ısınmanın etkileri ile boğuşuyor.
Son yıllarda fırtınaların, orman yangınlarının ve kuraklıkların her zamankinden daha sert yaşanması ve ne yazık ki pek çok canlı türünün yok olması, dünyamız ve tabii ki onun çatısı altındaki tüm canlılar için çanların her zamankinden çok daha gürültülü bir şekilde çaldığına işaret ediyor.
Bir dergide yayınlanan yeni bir çalışma da küresel iklim değişikliğinin tahmin edilenin de üstünde bir krize yol açabileceğine işaret ediyor. Bilim insanları, kısa ve orta vadede iklim değişikliğinin kontrol altına alınmaması halinde, pek çok vahşi yaşam türünün öleceğini ve başta okyanuslar olmak üzere doğal ekosistemlerin çökebileceği konusunda uyarıyor.
RMK Marine Tersanesi’nin Tüpraş’ın iştiraki DİTAŞ için inşa ettiği T. DAMLA 9 adlı römorkör görevine başladı.
RMK Marine Tersanesi tarafından Tüpraş’ın iştiraki, DİTAŞ’a inşa ettiği iki adet römorkör serisinde T. Damla 8’den sonra T. Damla 9’u da teslim etti.
T. DAMLA 9’un özellikleri
Uzunluk : 25,40 metre
Genişlik : 11,80 metre
Derinlik : 4,60 metre
Çekme gücü : 70 ton
Hız % 12 knots
Klas : American Bureau of Shipping
Klas Notasyonu : A1 Tug, Towing Service, Fi-Fi 1, ? AMS BP(+70) and Coastal Area Navigation
Ana fonksiyonlar : Kıçtan İtmeli Azimuth Romorkör, yedekleme ve itmeye uygun, kıçta yedekleme kancası ile donatılmış.
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç, Türkiye’nin, sağlık ürünleri ve gıdanın da aralarında bulunduğu tüm temel gereksinimlerine ve üretim girdilerine erişimi bakımından limancılık faaliyetlerinin kritik bir işlevi olduğuna dikkat çekti.
COVID-19 küresel salgını ile ilgili olarak limanların sürdürülebilirliği yönünde çalışmalar başlatıldı. Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç, dünya ekonomisini sarsan COVID-19 pandemisinin olumsuz etkilerine rağmen ülkenin hayati ihtiyaçlarını karşılamak üzere 7 gün 24 saat çalışan limanların faaliyetlerine devam edebilmesi için gerekli sağlık önlemlerini almanın yanı sıra limanlarımızın hayata geçirmesi gereken ekonomik ve finansal tedbirler üzerinde de çalışıldığını belirtti. Türkiye’nin ithalat ve ihracatının yüzde 85’ini gerçekleştirildiği limanların bu dönemde sorumluluğunun çok büyük olduğunu ifade eden Genç, limancılığın tüm ekosistemi ve paydaşlarıyla birlikte kısa, orta ve uzun vadeli sürdürülebilirliği için yoğun ve teknik bir çalışma yürütüldüğünü bildirdi.
Ocak-Şubat 2020 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre tonaj bakımından fazla bir kayba uğranmadığını, önceden yapılmış olan sözleşmeler nedeniyle Mart 2020 ayı sonu itibarıyla tonajda da fazla bir düşüş beklenmediğini belirten Genç, Nisan 2020’den itibaren ise dünya ticaretindeki daralmanın etkisiyle kısmi kayıplara hazırlıklı olmak gerektiğini ifade etti. Bu öngörüye dayanarak, COVID-19’un oluşturduğu ekonomik sıkıntıların aşılması ve ekonomik hayatın devamlılığını sağlamak üzere açıklanan destek paketlerine, kolaylaştırıcı tedbirlere, programlara, vergi ve diğer yükümlülüklerin ertelenmesiyle ilgili uygulamalara, faiz ve diğer giderlerde yapılacak iyileştirmelere, kısa dönem çalışma desteğine durumu gereği ihtiyaç duyan liman işletmelerimizin başvuracağını söyledi.
Deniz ticaretinin gereklilikleri nedeniyle limanların pazar günleri ve resmî tatillerde de çalışmak durumunda olduğunu belirten Genç, şöyle devam etti: “Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Kısa Dönem Çalışma Ödeneği’ her ne kadar pazar günleri ve resmî tatillerde çalışılmamasını,fazla mesai yapılmamasını şart koşsa da işin gereği olarak gemilerin limana varışları itibarıyla pazar günleri ve resmî tatillerde de çalışmak durumunda kalan limanlarımızın da bu uygulamadan yararlanabilmesi önemlidir. Bu konuyla ilgili girişimlerimiz başlamıştır. Bunun dışında limanlarımız açısından önemli olan diğer bir maliyet te dolgu alanları ve iskeleler için Milli Emlak Müdürlüğü’ne ödenen kira bedellerinin yeniden belirlenmesi ile ilgili de girişimlerimiz olacaktır.”
“Türk limancısı büyük bir sorumluluk taşıyor”
Türk limancılarının üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını bildiren Genç, “Böylesi bir dönemde alışılmış yaşantılarımızı geride bırakmamız, mevcut koşulların öngördüğü kurallara uygun olarak yaşamamız kaçınılmaz bir gerçektir. Zorunlu protokolleri ve tedbirleri çok ciddi bir kararlılıkla limanlarımızda uyguluyoruz. Bu kararlılığımız sektörümüze ve ülkemize karşı duyduğumuz sorumluluğun, çalışanlarımıza, paydaşlarımıza ve ülkemiz insanına verdiğimiz büyük önemin bir sonucudur” dedi.
“Kurvaziyer turizmi salgından olumsuz etkilendi”
Türkiye’nin dış ticaretinin yani toplam ihracat ve ithalat yükünün tonaj olarak yüzde 85’i, değer olarak da yüzde 60’a yakını ile kurvaziyer turizminin tamamının limanlarımız üzerinden yapıldığına dikkat çeken Genç, hava, kara veya demiryolu taşımacılığı ile karşılaştırıldığında, deniz taşımacılığından başka hiçbir taşıma modunun Türkiye ekonomisi üstünde bu kadar belirleyici rolü ve etkisi olmadığını belirtti. Bu açıdan limanların ülkeler için hayati ve kritik önemde tesisler olduğunu ifade eden Genç şöyle devam etti: “Son günlerde başta Dünya Bankası, IMF, OECD, UNCTAD gibi kuruluşlar küresel çapta büyüme rakamlarını revize ederek ciddi oranlarda düşürmeye başladılar. Bu kurumlar bile salgının ne kadar daha süreceği ve ekonomik hayatın ne zaman normalleşeceği konusunda net bir öngörüde bulunamamaktadır. Bu sürecin döngüsünün U veya L şeklinde mi olacağına dair çeşitli senaryolar da üretilmektedir ama sonuçta görülen dünya ekonomisinde ve tek tek ülkelerde yaşanacak büyük çapta durgunluk ve küçülme sonucunda küresel çaptaki mal ve hizmet hareketinin de azalacağı, bu sürecin limanları da önemli oranda etkileyeceği yönündedir. Özellikle kurvaziyer limanlar tüm dünya genelinde durma noktasına gelmiş bulunmaktadır. Küresel ölçekte çalışan kurvaziyer gemi firmalarının tüm seferlerini belirsiz bir süre için askıya almış olmaları sonucunda ülkemizde de kurvaziyer turizmine hizmet eden limanlarımız bütünüyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır.”
“Limanlarımızda tüm sağlık önlemleri alınıyor”
Limanların COVİD-19 pandesiminin olumsuz etkilerine rağmen fedakârca çalıştığının altını çizen Genç, yaptığı açıklamada, başta Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yayınladığı kurallar, önlemler ve protokoller olmak üzere valilikler kapsamında görev yapan “Limanlar Koordinasyon Kurulları”nın ve liman başkanlıklarımızın COVID-19 ile ilgili yayınladığı tüm önlem ve tedbirlerin limanlarda harfiyen uygulandığını, liman çalışanlarının ve limanlarda görev yapan paydaşların sağlıklarını azami düzeyde koruyacak şekilde hayata geçirildiğini söyledi.
Genç şöyle devam etti: “Başta ülkemizin temel ihtiyaçlarının sağlanmasına ilave olarak ülke ekonomisinin, ihracatının ve ithalatının hiçbir şekilde kesintiye uğramaması adına limanlarımız gerekli olan tüm tedbirleri alarak çalışırken limanları kullanan müşterilerinin sorunlarına da çözüm bulmak adına birçok kolaylaştırıcı uygulamalar da yapmaya başlamışlardır.”
Endonezya’nın Maumere şehrine giden feribotun bazı çalışanlarında korona virüsü tespit edilmesinin duyurulmasıyla paniğe kapılan yolcular korkudan denize atladı.
Endonezya’nın Maumere şehrine giden feribotun bazı çalışanlarında korona virüs tespit edildi. Limana yanaşmasına izin verilmeyen feribotta bulunan bazı yolcular ise paniğe kapılarak denize atladı.
255 yolculu feribotta korkudan panikleyen bazı yolcular denize atlarken bazıları ise çığlık atmaya başladı. Denize atlayan yolcular yara almadan kurtulurken feribotun limana yanaştırılmasına izin verildi. Yetkiler tüm yolcuları karantinaya alırken feribotta bulunan yolcu ve mürettebat korona virüs testinden geçirildi
Endonezya’da hali hazırda korona virüs nedeniyle 240 ölü ve 2 bin 956 vaka bulunuyor.
Kovid-19 etkisiyle ihracatta düşüş yaşanmasına rağmen, Mart 2020’de, deniz yoluyla yapılan ihracatın payı, yıllık bazda 2,7 puan artarak yüzde 64,2’ye çıktı.
Kovid-19 etkisiyle ihracatta düşüş yaşanmasına rağmen, Mart 2020’de, deniz yoluyla yapılan ihracatın payı, yıllık bazda 2,7 puan artarak yüzde 64,2’ye çıktı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) etkilerinin dış ticareti olumsuz etkilediği mart ayında, hava ve kara yollarıyla yapılan ihracatın payı düşerken, bu dönemde deniz yoluyla gerçekleştirilen ihracatın payı 2,7 puan artış gösterdi.Tüm dünyayı sosyal ve ekonomik anlamda olumsuz etkileyen Kovid-19 salgını nedeniyle alınan karantina önlemleriyle pazar ve talep daralmaları, Türkiye’nin ihracatında düşüşe yol açtı.
Çeşitli lojistik kanallarında yaşanan aksaklıklar dolayısıyla da ihracatın etkin ve güvenli bir şekilde devamı için dış ticarette insan temasını en aza indirecek alternatif taşıma modları arayışına girildi.Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı, ihracatın mümkün olduğunca aksamadan sürdürülebilmesi amacıyla, “Temassız Ticaret” ve “Yerinde Gümrükleme” gibi önlemleri hayata geçirdi.
Kovid-19 etkilerinin görülmeye başlandığı mart ayında ihracat 2019’un aynı ayına göre yüzde 17,81 azalışla 13,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.İhracatın taşıma şekillerine göre dağılımı incelendiğinde, mart ayında deniz yoluyla gerçekleştirilen ihracat 8 milyar 620 milyon dolarla ilk sırada yer aldı.
Bu taşıma şeklini 3 milyar 702 milyon dolarla kara yolu ve 929 milyon dolarla hava yoluyla yapılan ihracat izledi.İhracattaki düşüşe rağmen Mart 2020’de, deniz yoluyla yapılan ihracatın payının geçen yılın aynı ayına göre 2,7 puan artarak yüzde 64,2’ye yükselmesi dikkati çekti.
Demir yoluyla gerçekleştirilen ihracatın payı da bu dönemde 0,4 puan artışla yüzde 0,9’a çıktı.Aynı dönemde, kara yoluyla gerçekleştirilen ihracatın payı ise 1,7 puan azalarak yüzde 27,6’ya, hava yoluyla yapılan ihracatın payı 0,5 puan düşüşle yüzde 6,9’a geriledi.
DENİZ YOLUNUN PAYI İTHALATTA DA ARTTI
İthalat Mart 2020’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,13 artarak 18 milyar 821 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. İhracatta olduğu gibi ithalatta da deniz yolu, 11 milyar 44 milyon dolar ve yüzde 58,7’lik payla ilk sırada yer aldı. Martta deniz yoluyla gerçekleştirilen ithalatın payının yıllık bazda yüzde 6,3 puan arttığı görüldü.
Yeni yıla ciddi bir sağlık kriziyle giren dünyanın önce doğusunda hayat durma noktasına geldi. Fabrikalar çalışmadı. Şimdi benzer süreci batı daha ağır bir şekilde yaşıyor. Avrupa’ya Doğu’dan özellikle Çin’den gelen ana konteyner gemileri limanlara yanaşamıyor. Çünkü fabrikalar, üretim tesisleri çalışmadığından kimse eşyasını limanlardan almıyor, alamıyor. Daha önce boşaltılan konteynerler sahipleri tarafından çekilmeyince limanlarda hareketlilik, döngü de gerçekleşmiyor.
Asya’da toparlanma sinyalleri görülse ve fabrikalar tekrar üretime başlasalar dahi önemli limanlar, konteynerlerin tahliye işlemine uzun süre hazır olamayacak gibi görünüyor. Karayoluyla taşımacılığın ülkelerini sınır yasakları sebebiyle tamamen durma noktasına gelmesi, limanlardaki kilitlenme ve yolcu uçaklarının altındaki kargo kapasitesinin devre dışı kalması ve demiryollarının sınırlı imkanları yeni arayışlara sebep oluyor.
Bu gelişmeler karşısında dünyanın önde gelen deniz taşımacılığı yapan şirketleri de rahat hareket edecekleri yeni üsler arıyor. Bunlardan birisi de MSC. Koronavirüsün etkisiyle dünyanın çeşitli noktalarında stratejik yeni merkez limanlar oluşturan şirket Almanya’da Bremerhaven, G. Kore’de Busan, S. Arabistan’da King Abdullah, Togo’da Lome, Panama’da Rodman ve Türkiye’de Tekirdağ’ı (Asyaport) bu amaçla kullanacak.
Daha önce de yazdığım üzere koronavirüs krizi ulaşım sektöründe de ciddi değişime sebep oluyor, olacak. Hava kargo tarafında şu an yaşanan yoğunluk, havayoluyla tanışan yeni ürünler, sektörler, küresel ölçekte hizmet verecek şekilde her kıtada yeni lojistik merkezlerinin oluşturulması girişimleri de bunun işareti.
Hostesler hemşire oluyor
Yaşadığımız krizden ilk ve en fazla etkilenen sektör havacılık, turizm ve hizmet sektörü oldu. Uçaklar yere çekilince başta pilot ve kabin memurları olmak üzere çalışanlar de boşta kaldı. Her ülke bu geçici durum için çeşitli önlemler almaya devam ediyor.Küçük bir ada ülkesi olan Singapur’da toplam 2 kişi koronavirüsü sebebiyle hayatını kaybetmesine rağmen kapılarını yabancılara kapattı. Singapur Havayolları da uçaklarının yüzde 96’sını yere indirdi. Şirketin bağlı olduğu devletin ilgili iktisadi kurumu da Singapur Havayolları’na kriz dönemi için 5.3 milyar dolar kredi sağlarken, çalışanların maaşlarının da yüzde 75’ini ödeyeceğini açıkladı.Yöneticiler de önce yüzde 15 sonra yüzde 30 oranında maaşlarından kesinti yapılması için karar aldılar. Singapur Havayolları’nın CEO’su da kriz sürecinde bizatihi kendisi maille yoluyla tüm çalışanları bilgilendirmiş. Hiçbir personelin işini kaybetmeyeceği garantisini vermiş.“Uçaklar yerde, personel evde.” Şirket yönetimi ise çalışanlara yeni iş için görevde. Şu an maaşlarını alan, ama boş kalan personelin bu geçici dönemde çalışmasına da izin vermişler. Hatta isteyen hosteslerin Sağlık Bakanlığı’nda çalışabileceğinin duyurusunu da şirket yönetimi personeline duyurmuş. Yine gıda sektöründe de çalışana ihtiyaç duyulduğu, isteyen personelin bu sektörde de çalışarak ülkesine katkı sunması için teşvik edilmiş.Türkiye’den daha önce koronavirüs krizine yakalanan küçük bir ülkeden küçük örnekler bizim de işimize yarayabilir.
Koronavirüs´ten dolayı finansal sorunlar yaşamaya başlayan Carnival Corp., hisselerinin yüzde sekizini Suudi Arabistanlı bir fona sattı.
Carnival Corp. adlı cruise şirketi, koronavirüsün ortaya çıkmasından hemen sonra yaşadığı birçok sorundan ve ABD´li yetkili mercilerin kruvaziyer seyahatlerinin yapılmamasını istedikten sonra 13 Mart 2020 tarihinde tüm seyahatlerini durdurmuştu.
Buna rağmen halen yaklaşık altı bin yolcusu denizlerde kendilerini alacak liman aramakta olan şirket, şu anda tam bir imaj kabusunu yaşamakta ve borsadaki hisselerinin değeri Yahoo´ya göre yılbaşından bu yana yüzde 80 değer kaybetti.
Suudi Arabistan´lı fon Pazartesi günü Carnival Corp. Hisselerinin yüzde 8.2´sini aldığını açıklayınca hisselerinin değeri birdenbire yüzde 25 oranında artış gösterdi.
Carnival Corp. 2019 yılının ilk çeyreğinde toplam 336 milyon ABD doları tutarında kar elde ederken, koronavirüsün etkisiyle 2020 yılının ilk çeyreğinde 781 milyon dolar zarar etti. 2025 yılına kadar toplam 16 yeni gemi ve 2020 yılında bunlardan dört tanesini almayı planlamış olan Carnival Corp.´un toplam 6 milyar dolar kredi aramaktadır. Şirket, operasyonlarına devam edebilmek için her ay 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor.
Bu zor durumda olan kruvaziyer şirketinin önünde Nisan 2020 tarihine kadar bitireceğini planladığı dev bir iş var: O tarihe kadar tüm cruise seyahatlerini bitirmeyi hedefleyen Carnival, hem tüm dünyadan gelen misafirlerini vatanlarına ulaştıracak, hem vatanına geri dönemeyen elemanlarına sahip çıkacak, hem tüm gemilerinin dezenfeksiyonunu sağlayacak, hem yeni hijyen kuralları ve önlemleri geliştirecek. Tüm bunların son derece pahalıya geleceklerine inanılıyor.
Busan Limanında Milano Bridge isimli konteyner gemisi, üç vinç ve bir başka gemiye çarptı.Dev geminin çarpmasının etkisiyle vinçler devrildi.
Busan Limanında Milano Bridge isimli konteyner gemisi, üç vinç ve bir başka gemiye çarptı.Geminin çarpmasının etkisiyle vinçler devrildi.
2018 yılında inşa edilen Panama bayraklı konteyner gemisi Milano Bridge 365.94 metre uzunluk ve 51.2 metre genişliğinde. Gemi, 146931 DWT kapasitede.Japon nakliye şirketi ONE’a ait konteyner gemisi Milano Bridge, Güney Kore’nin Busan limanında rıhtıdaki kreynlere çarptı. Terminal vinci geminin çarpmasıyla kısa sürede devrildi.
Olay Pazartesi günü öğleden meydana geldi.13.900 TEU kapasiteli konteyner gemisi “Milano Bridge Panama bayraklı ve 2018 yılında inşa edildi.
Bir yaralı
Milano Bridge, ilk önce rıhtımdaki diğer gemilerden ‘Seaspan Ganges’e doğru sürüklendi. Hemen ardından, ‘Milano Bridge” iskele kıç tarafından rıhtıma doğru yaklaştı ve kreynlere çarptı. Üç vinçten biri devrildi. Bilindiği kadarıyla olayda bir kişi yaralandı.Vinçin bir kısmı güverteye devrildiğinden, ONE’un gemisi önemli ölçüde hasar gördü. Edinilen bilgiye göre, Seaspan gemisi ise olayda hiç hasar görmedi ve yolculuğuna devam edebildi.