30.12.2021 Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelen istilacı balık türü sayısı 66 oldu
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, küresel ısınma ve Süveyş Kanalı’nın derinleşmesi nedeniyle Kızıldeniz’den gelip Akdeniz’i istila eden balık türü sayısının, 1 türün daha katılımı ile 66’ya yükseldiğini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz’in balık verimliliğini değerlendirdi.
Kızıldeniz’den Akdeniz’e yaşanan balık göçünün tarihsel sürecini anlatan Gökoğlu, ” “Süveyş Kanalı’nın açıldığı güzergâh tuz gölleri üzerinden açılıyor. Tuz göllerinde tuzluluk çok fazla. Burada 2-3 tane göl var. Tuzluluk bir bariyer oluşturdu. Akdeniz ile bağlantı kurulduğu zaman tuz göllerinde bulunan yüksek tuzluluk göçleri engelledi. Süreç içerisinde Süveyş Kanalı derinleştirilerek genişletildi” dedi.
Nil Nehri üzerine 1970’li yıllarda Asvan Barajı’nın yapıldığını hatırlatan Gökoğlu, “Bu baraj yapılınca Nil Nehri’nin suları azaldı. Dolayısı ile Süveyş Kanalı’nın ağzında tuzluluk bariyeri ortadan kalktı. Küresel ısınma sonrasında da Akdeniz’in suları ısındı. Kızıldeniz ile Akdeniz arasında bulunan bariyer ortadan kalktı. Akdeniz’in su yapısı değişmeye başladı. Bütün bu etkileşimler Kızıldeniz’den Akdeniz’ göçleri hızlandırdı. Şuana kadar Antalya körfezinde bizim tespit ettiğimiz tür sayısında 66 oldu” sözlerine ekledi.
İskenderun Körfezi’nde tespit edilen tür sayısı 100’e yaklaştığını açıklayan Gökoğlu, “İsrail kıyılarında bu sayı daha da yüksek. Akdeniz’e yeni türlerin girdiğini bilim insanları sürekli olarak bildiriyorlar. Antalya körfezinde yerli ispari balığında müthiş bir azalma var. Çok ciddi bir düşüş başladı. Bu balık kayalık bölgelerde bol miktarda vardı. Bunların yerini Kızıldeniz türleri almaya başladı. Buna benzer birçok balığın Doğu Akdeniz’de popülasyonu düşmeye başladı. Kıyılarımızda şimdi Kızıldeniz Barbunu dediğimiz balık çok miktarda çıkmaya başladı. Bizim yerli Barbunu’muz gittikçe azalıyor. Bir değişim var. Yine sarpa balığının yerini sokar balıkları almaya başladı” açıklamasını yaptı. (Deniz Haber)
29.12.2021 Deniz suyu sıçrayan Sun Rio isimli gemideki araçlar dondu
Rusya’daki ağır hava koşulları sonucu Sun Rio isimli gemide ortaya çıkan manzarayı görmek için bölgede yaşayanlar evlerinden çıktı. -19 dereceyi bulan hava koşulları nedeniyle yetkililer vinçleri devreye soktu. Gemi kaptanı, deniz suyunun gemiye sıçradığını ve kalın bir kabuğa dönüştüğünü söyledi.
Aşırı hava koşulları nedeniyle kalın buz tabakalarıyla kaplanmış düzinelerce arabanın bir Rus limanına teslim edilirken ortaya çıkan görüntüleri, görenleri hayrete düşürdü.
Dailymail.co.uk’da yer alan habere göre, olağandışı soğuk ve rüzgarlı hava koşulları, Toyota’ların ve Honda’ların Sun Rio isimli gemide Vladivostok’a vardıklarında kalın bir donmuş deniz suyu tabakasıyla kaplanmasına neden oldu.
Donmuş araçlar, Rusya’nın Pasifik başkentinde -19 derece sıcaklıkta bir vinçle güverteden kaldırılmak zorunda kaldı. Bazılarının 20 santim kalınlığa kadar buzla kaplı olduğu bildirildi.
İkinci el Japon arabaları, yerel yollar için ‘direksiyonun ters tarafta olmasına’ rağmen Rusya’da oldukça popüler. Japon Denizi boyunca düzenli bir ihracat pazarı bulunuyor. Gemi buzlanması, nemli deniz rüzgarı ve sıfırın altındaki hava sıcaklıkları nedeniyle oluşur ve bu da geminin yana yatmasına ve devrilme riskinin artmasına neden olabilir.
‘MODELİNİ BİLE ANLAYAMIYORSUNUZ’
72 yaşındaki yerel deniz kaptanı Pyotr Osichansky, “Aralık ayındayız ve deniz dalgalı ve rüzgarlı. Deniz suyu gemiye sıçrıyor ve kalın bir buz kabuğuna dönüşüyor. Bu yıl rüzgarlar normalden çok daha kuvvetli” dedi.
Panama’ya kayıtlı gemiden buzlu arabaların kaldırıldığını görmek için insanlar kalabalıklar halinde dışarı çıktı. Bu görüntüleri izlemeye gelenlerden birisi, “Arabalar o kadar buzlu ki, aracın modelini bile anlayamıyorsunuz” diye konuştu. (Deniz Haber)
28.12.2021 Japonya, dünyanın ilk sıfır emisyonlu elektrikli tankerini suya indirdi
Japonya, dünyanın ilk sıfır emisyonlu elektrikli tankerini Koa Sangyo Tersanesi’nde gerçekleştirilen törenle suya indirdi. Tankerin Mart 2022’de Tokyo Körfezi’nde hizmete girmesi planlanıyor.
Japon nakliye şirketi Asahi Tanker, 2020’de sipariş ettiği 2 yeni nesil tamamen elektrikli tankerden ilkini denize indirdi. Tören, Japonya’nın Kagawa kentindeki Marugame City’deki Koa Sangyo Tersanesi’nde gerçekleştirildi.
Dünyanın ilk sıfır emisyonlu elektrikli tankerininin Mart 2022’de Tokyo Körfezi’nde hizmete girmesi planlanıyor. Özellikle tanker, sıfır CO2, NOx, SOx ve partikül emisyonu sağlayarak çevresel etkiyi azaltıyor.
Ayrıca azaltılmış gürültü ve titreşim, mürettebat üyeleri için daha konforlu bir çalışma ortamı yaratacak ve körfez ve çevresindeki gürültü kirliliğini sınırlayacak. (Deniz Haber)
28.12.2021 Japonya ile Çin arasında ‘Acil İletişim Hattı’ kuruluyor
Japonya ile Çin savunma bakanları, iki ülke savunma otoriteleri arasında acil iletişim hattının kurulması konusunda anlaşmaya vardı.
Japonya Savunma Bakanı Kişi Nobuo ile Çinli mevkidaşı Vey Fınghı, çevrim içi görüşme gerçekleştirdi. Bakan Kişi, ikili ve bölgesel gelişmelerin ele alındığı 2 saat süren görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, Tayvan Boğazı’nın barış ve istikrarının “Japonya için hayati” olduğunu belirtti.
Çin ile ilişkilerinde “çözülmemiş sorunlara” değinen Kişi, “Dürüst iletişim kurmaya ve bunu korumaya ihtiyacımız var. Böylelikle karşılıklı anlayış ve güveni besleyebiliriz.” dedi.
Kişi, Japonya ve Çin savunma otoriteleri arasında acil hattın kısa zamanda kurulmasının önemli olduğu konusunda mevkidaşı Vey ile mutabakata vardıklarını söyledi.
Doğu Çin Denizi’nde Çin’e ait sahil güvenlik gemilerinin seyrine değinen Kişi, görüşmede, bu gemilerin Japonya karasularını ihlal etmesine yönelik “derin endişelerini” aktardığını bildirdi.
Öte yandan, Kişi, Çin’de Şubat 2021’de yürürlüğe giren yeni Sahil Güvenlik Kanunu’nun içeriğine ilişkin “Pekin’den izahat istediklerini” de sözlerine ekledi.
PEKİN, JAPONYA’NIN DOĞU ÇİN DENİZİ’NDEKİ TATBİKATINDAN RAHATSIZ
Çinli Bakan Vey de Tokyo’nun Doğu Çin Denizi’nde Japonların “Senkaku” Çinlilerin “Diayoü” adıyla andığı takımadalar çevresinde “yabancı güçlerin işgali” senaryosuna dayalı tatbikat düzenlemesinden duyulan rahatsızlığı dile getirerek, Pekin’in bölgedeki egemenlik ve deniz haklarını korumakta kararlı olduğunu vurguladı.
Bakan Vey, Çin ve Japonya’nın ikili ilişkilerde uyumu ve Doğu Çin Denizi’nde istikrarı sağlamak üzere ortak risk yönetimi ve kontrolü mekanizmalarını yerleştirmesi gerektiğini anlattı.
KARASULARINDA SİLAH KULLANMA YETKİSİ
Çin’de 1 Şubat’ta yürürlüğe giren yeni Sahil Güvenlik Kanunu, sahil güvenlik güçlerine, kara sularında kurallara uymayan yabancı gemilere silah kullanma yetkisi veriyor.
Japonya’da bu kanunun Çin’e, Doğu Çin Denizi’ndeki tartışmalı Senkaku Adaları etrafında seyreden Japon gemilerini hedef alabilme yetkisi tanıdığı yorumu yapılmıştı.
Doğu Çin Denizi’nde Japonya’nın “Senkaku”, Çin’in de “Diaoyü” olarak adlandırdığı 5 ada ve 3 kayalıktan oluşan takımadalar, iki ülke arasında uzun zamandır egemenlik ihtilafına neden oluyor. (Deniz Haber)
27.12.2021 Sri Lanka, petrol borcunu çayla ödeyecek
Sri Lanka, İran’a olan petrol borcunu seylan çayı göndererek ödeme kararı aldı.
Sri Lanka’da hükümet, İran’dan ithal ettiği petrolün devasa borcunu çayla ödeme kararı aldı. 251 milyon dolar İran’a borcu olan Sri Lanka’nın borcunu kapatmak için İran’a her ay 5 milyon dolar değerinde olan seylan çayı gönderecek.
TAHRAN HÜKÜMETİ ONAYLADI
Tahran hükümetinin bu teklifi kabul ettiği öğrenilirken İran Ticareti Destekleme Örgütü Başkanı Alirıza Peymanpak, “Son müzakerelerde, İran’a olan borcun ve faizinin Sri Lanka’da üretilen çayın aylık sevkiyatıyla ödenmesi konusunda yazılı anlaşma sağladık” dedi.
ÇAY ULUSLARARASI YAPTIRIM LİSTESİNDE YOK
Haber Global’de yer alan habere göre, Sri Lanka hükümeti yapılan anlaşma ile birlikte İran’a yönelik uluslararası yaptırımların ihlal edilmediğini ve çay gibi gıda ürünlerinin yaptırım kapsamında olmadığını ifade etti.
İKİ ÜLKEDE ZOR GÜNLER
Bilindiği üzere İran nükleer görüşmelerden çekilen ABD’nin uyguladığı sert yaptırım ve pandeminin etkisi ile ekonomide zor bir dönem yaşıyor. Sri Lanka da koronavirüs nedeniyle turizm alanında yaşadığı kan kaybı nedeniyle ciddi bir borç kriziyle karşı karşıya. Ülkenin en önemli ihracat ürünlerinden biri olan çay, ilk defa dış borcu kapatmak için kullanılacak. (Deniz Haber)
27.12.2021.Kruvaziyer turizminde 2022 rezervasyonları başladı
Pandemi sürecinde yavaşlayan kruvaziyer turizminde aşılamanın hızlanmasıyla rezervasyonlar da hızlandı. Galataport, Kuşadası ve Antalya gibi limanlara 2022 yılında 900 adet gemiyle 1.5 milyon kruvaziyer turisti bekleniyor. Sadece Galataport’a 250 adet geminin gelmesi öngörülüyor.
Tüm dünyaya umut olan aşılamanın hızlanması kruvaziyer turizmini de hareketlendirdi. Kara ve hava turistine oranla uğradığı şehirlere yaklaşık 4-5 kat fazla gelir bırakan kruvaziyer turizminde 2022 rezervasyonları başladı.
Bu yıl 9 adet gemiyle 7 bin yolcunun geldiği Galataport, gelecek yıl 250 adet kruvaziyer gemisiyle 800 bin yolcu ağırlayacak.
KUŞADASI’NIN PAYI YÜZDE 85
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Başkanı Aydın Erdemir, pandemi süreci ve Türkiye’de kruvaziyer anlattı. Kruvaziyerin 20 yıl önce yaş ortalaması yüksek ve zengin kesimi oluşturduğunu, şimdi gençlerin de tercih ettiğine işaret ederek, Türkiye’de bu potansiyelin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin ana liman değil, uğrak liman olduğunu belirten Erdemir, “İstanbul bu özelliklere sahip bir şehir fakat bunun ilgili planlamaların yapılması gerekiyor. Türkiye’de gemilerin yanaşabileceği 25’e yakın küçük büyük kruvaziyer liman tesisi bulunuyor. Fakat en önemlileri İstanbul, Kuşadası ve Antalya. Kuşadası tek başına yüzde 80-85 ini ağırlıyor. Galataport’un hızlı bir şekilde büyüyeceğini öngörüyoruz” dedi.
1,5 MİLYON YOLCU GELECEK
Kuşadası’na 42, İstanbul’a 9 gemi geldiğini aktaran Erdemir, şu bilgileri paylaştı: “2022 yılında Kuşadası’na 500’ün üzerinde gemi ve 800 bin yolcu hedefleniyor. Antalya gibi diğer limanlarımızla birlikte Türkiye’ye toplamda 800-900 gemi ile 1,5 milyon yolcu geleceği öngörülüyor. İstanbul’da Kruvaziyer limanda ana liman olmak için, daha büyük bir limanın kurulması lazım. Galataport dışında bakanlığın Yenikapı’da böyle bir projesi var ve böyle öngörülüyor. Yenikapı projesi ile 6-8 geminin aynı anda yanaşacağı ki büyük gemilerin yanaşacağı hedefleniyor.”
İSTANBUL ‘ANA LİMAN’DA BÜYÜK KATKI SAĞLAR
Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, İstanbul’un ana kruvaziyer liman olması durumunda turizme büyük katkı sağlayacağını ve Trabzon, Çanakkale, Fethiye gibi yerlere destinasyonlar yapılabileceğine işaret eden Erdemir, “Bu kruvaziyer yolcuları transit limanlara inip oradaki tarihsel mekanları ve kentleri 6-12 saatte gezip tekrar geriye gemiye dönerler. Ana liman öyle değil, ana limanda 2-3 gün önceden gelip kentte yaşamaları, alışveriş, konaklamaları, gastronomi gibi etkinlikler yapabilirler. Galataport bizim için Türkiye’de örnek bir proje oldu. Önümüzdeki dönemde Yenikapı’da proje geliştirilecek. Kruvaziyer ya da denizyoluyla yapılan turizm bizim geleceğimiz ve çok büyük gelir kaynağımız” diye konuştu.
YATIRIMCININ İLGİSİ GİDEREK ARTIYOR
Erdemir, Türkiye’nin lojistikteki deniz yolu potansiyeli yüksek olduğu için limanlara da ilginin arttığını belirterek “Ülkemizde sadece bir uluslararası küresel liman operatörünün işlettiği limanlar olduğu gibi yerli ve yabancı ortaklıklarla işletilen limanlarımız da var. Türk limancılığın uluslararası limanlara yakın seyrettiğini görebiliriz” dedi.
“LİMANLARLA BÜYÜYECEĞİZ”
Limanlara bir devlet stratejisi olarak bakmak gerektiğini söyleyen Erdemir, “Türkiye büyüyecekse buna paralel olarak limanlarımızı zamanında büyütülmesi ve sorunların çözülmesi lazım. Birçok kurumdan izin almak, sonra da uygulamaya geçirmek ve inşaatını yapmak için ortalama 4 yıllık bir süresi var” diye konuştu. (Deniz Haber)
26.12.2021 Dünyanın en büyük yatı Somnio, 2024 yılında denize indirilecek
2024 yılında denize indirilecek 600 milyon dolarlık dünyanın en büyük yatının detayları ortaya çıktı .
Somnio adı verilen ve 222 metre uzunluğuyla dünyanın ilk yat gemisi olarak kabul edilen yüzen malikanede bulunan 160 ila 650 metrekare büyüklüğündeki 39 özel dairenin fiyatlarının 11 milyon dolardan başladığı belirtildi.
Norveç’te inşa edileceği duyurulan dünyanın en büyük yatı Somnio’nun ayrıntılı fotoğrafları paylaşıldı. 2024’te piyasaya sürüldüğünde dünyanın en büyük özel yatlarından biri olacak yatta bulunan 39 lüks dairesinin her birinin 11,2 milyon dolara mal olduğu belirtildi.
Özelleştirilebilir daireleriyle aynı zamanda dünyanın ilk yat gemisi olarak kabul edilen Somnio’nun uzunluğu 222 metre olurken sergilenen daire seçeneklerinde deniz kabuğu şeklinde büyük yataklar, okyanus manzaralı geniş yaşam alanları ve duvar aynaları dikkat çekiyor. 160 ila 650 metrekare arası değişen dairelerin fiyatı 11 milyon dolardan başlarken en büyük dairenin, üst güvertenin çoğunu kapladığı vurgulandı.
Latince “hayal etmek” anlamına gelen Somnio adlı yat gemi, İsveçli Winch Design ve Tillberg Design tarafından tasarlanırken, Norveçli gemi tasarımcısı ve üreticisi VARD tarafından inşa edilecek.
“Dünyanın en özel adresi” olarak tanımlanan gemiden daire alanların seçeceği seçeneklerin üç ay içinde tamamlanacağı belirtilirken, gemiden daire alanların kimliklerinin gizli tutulacağı aktarıldı.
Somnio’nun kurucu ortağı Erik Bredhe yaptığı açıklamada, “Dünyadaki tek konut süper yat olarak, titiz standartlarımızı tamamlayan tasarımcılarla çalışmaktan mutluluk duyuyoruz” derken, “Sahiplerimiz, bu tür bir yata yakışır şekilde sadece en iyisini deneyimleyecek” diye konuştu.
Proje sözcüsü ise verdiği demeçte, Somnio’nun daire satışlarının bu yılın başlarında piyasaya sürülmesinden bu yana olağanüstü ilgi gördüğünü ve bazı dairelerin şimdiden satıldığını söyledi. (Deniz Haber)
26.12.2021 Antarktika’da dünyanın en büyük buzulu eriyor
Antarktika’da dünyanın en büyük buzulu Thwaites hızla eriyor. Erime yüzünden deniz seviyesinin 60 santimetre yükselebileceği açıklandı. Bu, dünya genelinde kıyı şehirleri için ciddi bir tehdit olarak görünüyor.
Dünyanın en büyük buzulu Thwaites, 20 yıl önce beklenmedik biçimde Antarktika’dan koptu ve binlerce parçaya dağıldı.
Küresel deniz suyu seviyesindeki yükselişin yüzde 4’ü bu buzulun erimesi nedeniyle yaşanıyor. Buzuldaki erime de giderek hızlanıyor. Toplamda İngiltere adası büyüklüğündeki buzul bu hızla erirse dünyada deniz seviyesi en az 60 santimetre yükselecek.
Daha da kötüsü Thwaties, çevresindeki buzulları da kendisine çeker ve bu buzulların erimesine yol açarsa yükselmenin 3 metreye ulaşabileceği uyarısı yapılıyor.
Böyle bir gelişme karşısında dünya genelinde sahil şeridinde yer alan hiçbir yerleşim yeri deniz taşkınlarının getireceği felaketten kurtulamayacak. Birçok küçük ada devleti haritadan silinebilir ve kıyı şehirleri sular altında kalabilir.
Uzmanlara göre, Thwaites buzulundaki gelişmeler iklim krizinde kırmızı alarmın çaldığı anlamına geliyor. (Deniz Haber)
26.12.2021 AB, çevreye karşı işlenen suçlara sert cezalar uygulayacak
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, çevreyle ilgili bir suçun herhangi bir kişinin ölümüne veya ciddi şekilde yaralanmasına neden olması halinde sorumlulara en az 10 yıl hapis cezası verecek.
Avrupa Birliği (AB), yasa dışı kereste ticareti, gemi geri dönüşümü veya su kullanımı gibi yeni çevre suçları belirlemeye ve bunlara karşı sert cezalar uygulamaya hazırlanıyor.
AB Komisyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri doğrultusunda ceza hukukunun çevreyi koruma amacına hizmet etmesini sağlamayı hedefleyen yeni düzenleme teklifini açıkladı. Buna göre, AB ülkelerinde çevreyi korumak için etkili yeni tedbirler alınacak.
Çevreye yönelik yeni bazı yeni suçlar tanımlanacak. Çevresel suçların ceza hukukundaki mevcut tanımları netleştirilecek. Yasa dışı kereste ticareti, gemi geri dönüşümü veya su kullanımı gibi çeşitli yeni AB çevre suçları belirlenecek. Bu suçlara karşı AB ülkelerinde uygulanacak asgari cezalar tespit edilecek.
Çevreyle ilgili bir suçun herhangi bir kişinin ölümüne veya ciddi şekilde yaralanmasına neden olması halinde üye ülkeler, sorumlulara en az 10 yıl hapis cezası uygulayacak.
Bazı çevre suçlarına karşı doğanın restorasyonu, kamu finansmanına ve ihalelerine erişim yasağı ile idari izinlerin iptali gibi yeni cezalar getirilecek.
Ayrıca, ülkeler arasında iş birliği artırılarak sınır ötesi çevre suçlarının soruşturulması ve takibi daha etkili hale getirilecek. Söz konusu teklifin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu (AP) ve üye ülkelerin onayı gerekiyor. (Deniz Haber)
25.12.2021 Limancılık sektörü, 2021 yılını yüzde 5 büyümeyle kapatacak
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, bu yılın geçen yıla göre yüzde 5 büyümeyle kapanacağını öngördüklerini belirtti.
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, yaptığı değerlendirmede 2016-2020 arasındaki 5 yıllık dönemde dış ticarete konu olan yükün ağırlık olarak ortalama yüzde 85’inin deniz yolu ile taşındığını belirterek, ihracat bazında bu oranın yüzde 80’ler civarında olduğunu ve ithalatta özellikle ham madde girişlerine bağlı olarak yüzde 95’lerin üzerinde seyrettiğini ifade etti.
Taşınan yükün bedeli olarak bakıldığında deniz yolu payının ithalatta yüzde 50’ler ihracatta ise yüzde 60’lar civarında olduğuna işaret eden Erdemir, “Deniz yolu hem ölçek ekonomisi hem de mesafe ekonomisi sağlayan bir ulaştırma türü olarak sahip olduğu üstün kapasitesi ile rakip olunması güç bir ulaştırma türü. Aynı zamanda en ekonomik ve çevresel açıdan da en sürdürülebilir olanıdır.” ifadelerini kullandı.
Deniz yolu taşımacılığının hem değer hem de ağırlık payının yıllar bazında ciddi bir değişikliğe uğramadığını anımsatan Erdemir, deniz yolu taşımacılığının yıllar içinde nispeten istikrarlı seyrettiğini dile getirdi.
Erdemir, “İçinde bulunduğumuz pandemi ortamı alternatif rotaların ve taşıma türlerinin gündeme gelmesini ve belirli bir süre boyunca tercihlerin değişmesini sağlasa da orta ve uzun dönemde deniz yolunun payında önemli bir değişiklik beklemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de 200’ü geçen KTİİ iznine sahip kıyı tesisi olsa da TÜRKLİM’in bugün 71 üyesi olduğunu ifade eden Erdemir, “Küresel liman operatörü firmalarımız da dahil olmak üzere ülkemizin tüm lider firmalarını temsil ediyoruz. Bu üyeler ülkemizdeki yük faaliyetlerinin oldukça önemli oranlarını elleçliyor.” açıklamasında bulundu.
“2022 YÜZDE 5 ARTIŞLA 540 MİLYON TONUN ÜZERİNDE YÜK MİKTARI BEKLİYORUZ”
Erdemir, geçen yılın verilerine göre konteyner hareketinin yüzde 96’sını, genel kargo/kuru dökme yük hareketinin yüzde 70’ini, sıvı kimyasal yük hareketinin yüzde 100’ünü ve kuruvaziyer turizminin yüzde 95’ini TÜRKLİM üyesi limanların elleçlediğini aktararak, gelecek 3 yıllık dönemde artacağını bekledikleri üye sayılarıyla her tip limancılıkta yüzde 100’e yaklaşacaklarını ifade etti.
Salgın koşullarının etkin olduğu geçen yılın mart ayından bugüne limanlarda özellikle küresel petrol talebindeki azalmaya bağlı olarak sıvı yüklerde bir gerileme olsa da bu yılın yüksek gelişim oranlı bir toparlanma yılı olduğunu kaydeden Erdemir, bu toparlanmanın 2022 yılında büyüme rakamlarının tekrar bir dengeye oturması için uygun bir zemin hazırladığına dikkati çekti.
Erdemir, bu yılın ilk 11 ayındaki gerçekleşmelere baktıklarında ve aralık ayı ile ilgili beklentileri de dahil ettiklerinde bu yılın sonu itibarıyla TEU bazında konteynerde yüzde 6,9, kuru dökme yükte yüzde 2,8, sıvı dökme yükte yüzde 1,2, genel yükte yüzde 12,3 ve Ro-Ro taşımacılığında ise yüzde 28,8 oranında bir yük artışının olmasını beklediklerini söyledi.
2021 yılını geçen yıla göre yüzde 5 büyümeyle kapanacağını öngördüklerini kaydeden Erdemir, “Böylelikle limancılık sektörümüz yeniden genel beklentimiz olan yüzde 5 büyüme hedefine oturmuş olacaktır. 2021 yılı 521 milyon tonun üzerindeki bir elleçleme rakamıyla kapanacaktır. 2022 yılında ise yine yüzde 5 artış ile 540 milyon tonun üzerinde bir yük miktarı bekliyoruz.” dedi.
“TİCARET SAVAŞLARINDA LİMANLAR SADECE ÜLKEMİZİN DEĞİL DÜNYADAKİ HER ÜLKENİN ÖN CEPHESİ”
Erdemir, son iki yılda yaşananların taşımacılık sektörü için çok ciddi belirsizlikler ortaya çıkardığını ve sektörün insanlık için ne kadar önemli olduğunu yeniden gösterdiğini ifade etti.
Türkiye’nin bölgesindeki jeostratejik üstünlüğünü koruduğunu belirten Erdemir, “Bunun en somut yansıması ise yük oranlarında, özellikle transit yüklerdeki artışlardır. Limanlarımız altyapı, üst yapı ve ekipman olarak belirsizliklere ve değişimlere hazırdır. Bu gücün lojistik sektörü ve lojistik altyapı ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu desteğin sağlanmasının belirli yolları var. Limanlarımıza yakın bölgelerde lojistik ekosisteminin gelişmesi, demir yolu bağlantılarının güçlendirilmesi ve demir yolu kullanım oranlarının artması bölgemizdeki önemimizi artıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdemir, salgınla beraber küresel ticaret akışında yaşanan kırılmaların ABD ve bazı AB ülkelerinde ciddi boyutlarda beklemelere, gecikmelere ve ilave masraflara yol açtığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bundan dolayı ABD ve AB, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimine alternatif olarak içinde limanların da olduğu intermodal ağlara çok büyük bütçe hedefleri dahilinde yatırım yapacağını ilan etmiştir. Bu söylemler küresel ticaret savaşlarının daha da hızlanacağını göstermektedir. Unutmayalım ki küresel çapta daha da yoğunlaşacağı beklenen ticaret savaşlarında limanlar sadece ülkemizin değil dünyadaki her ülkenin ön cephesidir.” (Deniz Haber)
23.12.2021 Denizde rekor kâr yapan armatörler karaya çıkıyor
Pandemiyle birlikte rekor kârlılık açıklayan dünyanın en büyük iki armatörlük şirketi Maersk ve MSC, denizden kazandığını karaya yatırıyor. MSC, Bollore Africa Logistics’i; Maersk ise LF Logistics’i satın alıyor.
Armatörlük şirketleri denizdeki rekabeti karaya taşıyor. Bu yıl cirolarında tarihi artışlar sağlayan Maersk ve MSC, lojistik şirketi yatırımlarına imza atıyor. MSC, Bollore Africa Logistics’i satın alacağını, Maersk ise LF Logistics’e yatırım yaptığını duyurdu.
GÜNLÜK KAZANÇLARI 10 KAT ARTTI
Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, küresel ticaret yükünün yüzde 80’den fazlasının taşındığı denizyolunda, pandemiyle birlikte yaşanan konteyner krizi, navlunda rekor artışların yaşanmasına neden olmuştu. Gemilerin günlük kazançları 10 kata yakın arttı. Armatörlük şirketleri özellikle 2021 yılında tarihi karlılıklara imza attı. Hatta 10 yılda yapamadığı kârı, bu yılın ilk altı ayında yapan armatör oldu.
Dünyanın en büyük iki armatörlük şirketi Danimarkalı Maersk ve İsviçre merkezli MSC de bu yıl rekor kârlılıklar açıkladı. İki şirket de artan gelirleri doğrultusunda yatırımlarını hızlandırdı. Bir yandan 10’larca yeni gemi siparişi veren bu şirketler diğer yandan yeni yatırım fırsatlarını değerleniyor. Armatörler, lojistik zincir ağını güçlendirmek için karada da yatırım yapmaya başladı.
MSC, 5.7 MİLYAR EURO TEKLİF VERDİ
Türkiye’nin en büyük transit limanlarından Tekirdağ Asyaport’ta da yüzde 70 hissesi bulunan İtalyan aile şirketi MSC, Fransız milyarder Vincent Bollore ailesi tarafından kurulan Bollore Group’un lojistik biriminin Afrika varlıklarını satın alıyor. Fransız şirket; geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada, MSC’den Bollore Africa Logistics için azınlık hisseleri hariç 5,7 milyar Euro (6,4 milyar dolar) işletme değeri temelinde bir teklif aldığını açıkladı. Bollore Group, MSC’ye resmi teklif vermesi için 31 Mart 2022’ye kadar süre verdi.
Grubun 49 ülkede yaklaşık 21 bin çalışanıyla faaliyet gösteren lojistik bölümü, Afrika’nın sektördeki en büyük oyuncusu. MSC, 600 gemiden oluşan bir filoya, 100 binden fazla personele sahip ve yaklaşık 500 limana hizmet veriyor.
MAERSK BİR ŞİRKET DAHA ALABİLİR
AP Moller-Maersk de konteyner taşımacılığının rekor yılı boyunca kazandığı milyarların bir kısmını lojistiğe yatırdı. Danimarkalı şirket dün, Hong Kong merkezli LF Logistics’i 3,6 milyar dolara satın aldığını duyurdu. Maersk, böylece entegre lojistik hizmeti sağlama hedefini bir adım daha yaklaşmış oldu. Maersk CEO’su Soren Skou, “LF Logistics’in satın alınması, konteyner lojistiğinin küresel entegratörü olma yolculuğumuzda önemli ve gerçekten stratejik bir kilometre taşı” dedi.
LF Logistics, kritik varlıkların kontrolüne dayalı, dijital olarak etkinleştirilmiş uçtan uca lojistik çözümler sunan küresel bir lojistik şirketi. Çinli şirketin perakende, toptan satış ve e-ticaret lojistiği alanlarında uzmanlığı var. Maersk, mevcut portföyüne 223 depo ekleyerek toplam 9,5 m2 alana yayılmış tesis sayısını 549’a çıkaracak. Diğer yandan, Maersk’in kısa süre içinde ikinci bir büyük satın alma yapacağına dair iddialar da var.
AMAÇ; ENTEGRE LOJİSTİK HİZMETİ
Sektör uzmanları, konteyner devlerinin karada da yatırım yapmasının nedeninin lojistik zincirini tamamlamak olduğunu söylüyor. Çünkü müşterilerinin tren ya da karayolunda yaşadığı bir aksaklık, gemilerin günlerce beklemesine neden olabiliyor. Bu da armatörlere milyonlarca dolara mal oluyor. Konteyner şirketleri, entegre lojistik hizmeti sunarak müşterilerine hız ve maliyet avantajı sunmayı hedefliyor.
MSC, LİDERLİK TAHTINI MAERSK’TEN ALABİLİR
İki konteyner devi arasında rekabet her bakımdan kızışıyor. Danimarkalı Maersk şu anda dünyanın en büyük konteyner armatörlük şirketi konumunda. MSC ise ikinci sırada. Maersk’in konteyner taşıma kapasitesi 4.252.400 TEU iken MSC’nin ise 4.238.842 TEU. Ancak, bu yıl verilen yeni siparişler baz dünyanın en yüksek konteyner gemisi taşıma kapasitesine sahip şirketinin MSC olacağı belirtiliyor. Maersk, küresel tersanelerde 25 yeni gemi siparişi bulunurken, MSC’de ise yeni sipariş sayısı 58. (Deniz Haber)
25.12.2021 Avustralya, gemi yolculuğu yasağını uzattı
Avustralya, ülkeye giriş yapan yolcu gemilerine yönelik yasağını 17 Şubat 2022’ye kadar uzattı. 2015 Biyogüvenlik Yasası kapsamında insan biyogüvenliği acil durumuna göre uzatma yapıldı.
Avustralya hükümetin, mevcut dört acil durum gereksinimi belirlemesinin 17 Şubat 2022’ye kadar 2 ay daha yürürlükte kalacağı anlamına geliyor. Bu tespitler, uluslararası uçuşlar için zorunlu kalkış öncesi testleri ve maske takmayı, yüksek riskli ülkelerden uluslararası seyahat kısıtlamaları, aşılanmamış Avustralyalılar için yurtdışına giden seyahatlere ilişkin kısıtlamalar ve yolcu gemilerinin Avustralya topraklarına girişine ilişkin kısıtlamalar. Yolcu gemisi kısıtlaması, açıklamaya göre aylık olarak gözden geçirilecek.
Açıklamada, “Hükümet, tıbbi tavsiye temelinde Avustralya’da seyrin aşamalı olarak yeniden başlatılmasını sağlamak için eyalet ve bölge hükümetleriyle birlikte aktif olarak bağlı kaldığımız yolcu gemisi endüstrisi ile yapıcı bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Bu çalışmanın bir parçası olarak hükümet, yolcu gemilerindeki mevcut kısıtlamaların güvenli bir şekilde kaldırılıp kaldırılamayacağını veya değiştirilip değiştirilemeyeceğini aylık olarak sürekli olarak gözden geçirecek” denildi.
Düzenlemeler, COVID-19 salgını sırasında Avustralyalıları korumak amacıyla 18 Mart 2020’den beri yürürlükte. Açıklamaya göre, uzantıları Avustralya Sağlığı Koruma Ana Komitesi ve Commonwealth Baş Tıbbi Görevlisi tarafından sağlanan uzman tıbbi ve epidemiyolojik tavsiyelere uygun olarak yapıldı. Dört belirlemeden herhangi biri, tıbbi tavsiyeye bağlı olarak daha erken bir zamanda iptal edilebilir.
Açıklamada, “Bu düzenlemelerin devam etmesi, hükümet Avustralya’yı yeniden açmaya devam ederken ve Omicron varyantının ortaya çıkmasına yanıt vermek için kararlı bir şekilde hareket ederken, şu anda yürürlükte olan önemli önlemlerin devam etmesine izin verecek” denildi. (Deniz Haber)
20.12.2021 Çin’in ilk yerli kruvaziyer gemisi denize indirildi
Çin tarafından inşa edilen ilk yolcu gemisi, Shanghai Waigaoqiao Shipbuilding Co Ltd Tersanesi’nde denize indirildi. Bu gelişme, gemi inşa sektöründe yeni bir dönüm noktası anlamına geliyor.
135 bin 500 tonluk lüks gemi, karada yapılması gereken çalışmaların bitmesinin ardından suya indirilerek yüzdürülmeye başlandı. İnşa sürecinin bundan sonraki evrelerinde geminin iç donanımı ve sistemlerinin kontrolü gerçekleşecek. Gemi, Eylül 2023 tarihinde teslim edilecek.
Turizme yönelik transatlantiklerde potansiyel müşteri olan turistlerin talebi yüksek oluyor ve söz konusu talep özellikle dizayn, estetik, işletme becerisi ve yönetim alanları üzerinde yoğunlaşıyor. Söz konusu gemi, Çin’in şimdiye değin yapmış olduğu en yaratıcı değerlerle donanmış bulunan gemi olacak.
Gemi, 323 metre uzunluğunda, 37.20 genişliğinde ve 5.246 yolcu kapasiteli olacak. (Deniz Haber)
21.12.2021 Süveyş Kanalı’nın 2021 yılı geliri açıklandı
Mısır’daki Süveyş Kanal İdaresi, kanalın 2021 yıllık gelirinin 6 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Süveyş Kanal İdaresi Başkanı Usame Rabi, kanalın yıllık geliri ve deniz trafiği hakkında açıklamalarda bulundu.
Rabi, Ever Given isimli dev konteyner gemisinin 24 Mart’ta olumsuz hava koşulları nedeniyle kaza yaparak karaya oturması sonucu kanalın 6 gün boyunca deniz trafiğine kapanmasına rağmen kanaldan yapılan geçiş oranının umut verici olduğunu ifade etti.
Kanalın yıllık gelirine değinen Rabi, bu yılın başından bu yana 6 milyar dolar gelir elde edildiğini belirterek bu rakamın kanal tarihinde kazanılan en yüksek gelir olduğunu kaydetti.
Kanalda karaya oturan dev yük gemisi nedeniyle deniz trafiği 6 gün boyunca durmuştu Ever Given isimli dev konteyner gemisi, kum fırtınası ve kötü hava koşulları nedeniyle görüş mesafesinin düşmesi sonucu 24 Mart’ta Süveyş Kanalı’nda kıyıya çarparak kaza yapmıştı.
Geminin dar kanalda sıkışarak geçiş yolunu kapatması neticesinde kanalın iki yakasında uzun gemi kuyrukları oluşmuş ve deniz trafiğinin durması nedeniyle ham petrol ve LNG sevkiyatlarında aksamalar yaşanmıştı.
Süveyş Kanal İdaresi, 6 gün süren çalışmaların ardından 29 Mart’ta dev yük gemisini yüzdürme çalışmalarının başarıyla sonuçlandığını ve kanalın deniz trafiğine açıldığını açıklamıştı. (Deniz Haber)
20.12.2021 Marmara Denizi’nin kabusu müsilajın nedeni belli oldu
TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu’nun yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, kirliliğin yüzde 72’si İstanbul’dan kaynaklandı. Müsilaja ise, deniz yapısı, küresel ısınma ve atıklar neden oldu.
TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamladı. Komisyon Başkanı Mustafa Demir, önümüzdeki günlerde duyurulması beklenen raporun içeriğine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Rapora göre, müsilajın oluşmasındaki ana sebepler küresel ısınma, denizin yapısı ve kirlilik. Denizin üst yüzeyi 6 ayda kendini yenileyebilir ancak bu süre denizin alt yüzeyinde 6 yıla ulaşıyor. Bu nedenle acil tedbir alınması gerekiyor.
Şehir atık suları ve sanayi atıklarının kirlilikteki etkisi hayli yüksek. Araştırmada kentsel atığın 4 milyon metreküpten fazla, endüstriyel atığın ise 479 bin metreküp olduğu belirlendi.
Raporda atıkların denize ulaşmadan, ileri biyolojik arıtma tesislerinde işlenmesi gerektiği vurgulandı. Ancak tesislerde işlenen atığın yalnızca yüzde 4,5 seviyesinde olduğu belirtildi.
Meclis Araştırma Komisyonu’nun raporunda öneriler de getirildi. İlk etapta 16 arıtma tesisi kurulması gerektiği ifade edildi ve Marmara Denizi Eylem Planı’nın tüm maddeleriyle hayata geçirilmesi istendi. Tüm önerilerin uygulanması halinde müsilaj tehdidinin 2 yıl içinde ortadan kalkacağı kaydedildi. (Deniz Haber)
19.12.2021 Hint Okyanusu’ndaki mercan resifleri kaybolabilir
Artan deniz sıcaklıkları ve aşırı avlanma, Hint Okyanusu’nun batısındaki mercan resiflerini önümüzdeki 50 yıl içinde tamamen çökme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.
Nature Sustainability dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Afrika’nın doğu kıyılarındaki resifler ile Mauritius ve Seyşeller gibi adalar, acil önlem alınmadığı takdirde yüksek bir yok olma riskiyle karşı karşıya.
Araştırma sonucunda, bu bölgedeki tüm resiflerin önümüzdeki onlarca yıl içinde “tam ekosistem çöküşü ve geri dönüşü olmayan hasar” ile karşı karşıya olduğu ve okyanus ısınmasıyla birlikte zaten bazı mercan habitatlarının kritik derecede tehlikede olduğu keşfedildi.
Kenya merkezli bir okyanus araştırma enstitüsü olan CORDIO’nun Doğu Afrika Kurucu Direktörü David Obura, “Bulgular oldukça ciddi. Bu resifler çökmeye karşı savunmasız.” dedi.
Araştırmacılar, Mauritius, Seyşeller, Komorlar ve Madagaskar gibi ada uluslarını çevreleyen mercan resiflerinin, deniz turizminin yapıldığı bu bölgede, yüksek risk seviyesinde olduğunu bildirdi.
Mercan resifleri, okyanus tabanının yalnızca yüzde 0,2 gibi küçük bir bölümünü kaplarken, tüm deniz hayvanlarının ve bitkilerinin en az 4’te 1’ine ev sahipliği yapıyor. Mercan resifleri, deniz ekosistemini sağlamlaştırmanın yanı sıra, fırtına ve kıyı şeridi aşınmasından korunmayı sağlıyor.
David Obura, sağlıklı resiflerin “çok değerli” olduğunu ve kaybının “çifte darbe” olacağını söyledi.
Şu ana kadarki en büyük küresel mercan sağlığı araştırması, dinamit balıkçılığının, kirliliğin ve küresel ısınmanın 2009’dan 2018’e kadar dünyadaki mercan resiflerinin yüzde 14’ünü yok ettiğini ortaya koydu. (Deniz Haber)
19.12.2021 Colombo Limanı’nı Çinli şirket inşa edecek
Sri Lanka, Colombo’nun yeni dev limanının inşasını bir Çinli devlet girişimi China Harbour Engineering Company’ye emanet etti.
Colombo, dünya ticaretinin önemli mekanları olan Dubai ile Singapur’u bağlayan deniz yolunun ortasında yer alıyor. Bu nedenle Colombo’nun Hint Okyanusu’nda stratejik bir yeri var.
Aslında Sri Lanka Liman İşletmesi, 2019 yılında Hindistan ve Japonya ile “Eastern Container Terminal, ECT” olarak anılan bir konteyner terminalinin inşası için bir ön sözleşme imzalamıştı. Ancak Sri Lanka hükümeti, Şubat 2021’de bu ön sözleşmeyi iptal ederek bu kez Çin’in China Harbour Engineering Company girişimi ile yeni bir anlaşmaya imza atma kararı aldı.
Yapılan kontratın parasal kapsamı belirtilmemiş olmakla birlikte inşasına şimdiden başlanmış bulunan bu terminalin inşa edilmesi için en az 500 milyon dolarlık bir yatırımın gerekli olduğu açıklanıyor.
Çin’in daha önce de bir Hint Okyanusu ada ülkesi olan Sri Lanka’da son 10 yıllık dönemde ciddi tutarlarda yatırımları finanse ettiği biliniyor. (Deniz Haber)