15. Kültür Edebiyat Sempozyumu

Sempozyum ve tören Okul Müdürü Alexandre Abellan ve Türk Müdür Baş Yardımcısı Minâ Akcen’in konuşmalarıyla başladı. Alexandre Abellan, Adalet Ağaoğlu’nun tüm eserlerinin Fransızcaya çevrilmesini ümit ettiğini dile getirdi, ve şöyle devam etti : “Onun eserleri Cumhuriyet tarihine tanıklık eder. Ama bu eserler soğuk mermerden bina edilmiş keskin hatlı bir anıt mezar değildir. Aksine, onun eserleri yaşam dolu ve şiirseldir, zamanın geçişinin verdiği binbir halenin ışığıyla parlar. Yazarın edebî ustalığı, cesareti ve duyarlılığı eserlerini dönemsel ilginin ve edebiyat modalarının ötesine taşımıştır. Adalet Ağaoğlu’nun eserleri tam anlamıyla klasikleşmiştir ve tanıklık yaptığı krizler ve çalkantıları aşarak, yazar, insan varoluşunun ikilemlerini ve özlemlerini derinlemesine incelemiştir.”

Minâ Akcen de konuşmasında Adalet Ağaoğlu’nun eserlerini şöyle niteledi : “Bu eserlerde, bireyin özgürleşme mücadelesi ile toplumdaki dayatmacı olgular en temel çelişki olarak okurun karşısına çıkar. Tarih, siyaset bilimi ve psikoloji adeta içiçe geçmiş bir örgü olarak kurgudaki yerini alır.” Ve sözlerini bitirirken, yarışmaya katılan öğrencilere ve öğretmenlerine teşekkür etti: “Siz, bu düşünce yapısı ve bu yorumlama yeteneği ile yoğruluyorsanız, yarınlar umut demek, gelişim demek, hak ve özgürlük demektir. Hepinizin, kalemine, yüreğine ve emeğine sağlık. Sizlere ve sizlerle birlikte düşünüp, sizlerle birlikte yürüyen tüm öğretmenlerinize gönül dolusu teşekkürler, gönül dolusu sevgiler.”

Ardından, sempozyumun açılış konuşmasını yapan gazeteci, eleştirmen Doğan Hızlan, Adalet Ağaoğlu’nun romanlarında Cumhuriyet öncesi ve sonrası aydınının başarıyla yansıtıldığını hatırlattı. Hatta roman okuyucusunun, kahramanları tanırken, “beni anlatmış” diyebildiğini belirtti.

“Edebiyatta Aydın Kimliği’’ konusunda düzenlenen panelde konuşan şair Cevat Çapan “Ne mutlu bize ki böyle yazarlar var dünyada, yani aydın olmanın ne önemli bir iş olduğunu yalnızca kuramsal yazılarla değil yaratıcı edebiyatla bize öğretiyorlar.” bağlamında konuştu.

Gazeteci Turhan Günay, “Gazetecinin görevi her zaman doğruyu göstermektir. Cumhuriyet gazetesi her zaman görevini yapmış, doğruları anlatmıştır. Bu bağlamda talihsiz durumlar da yaşanmış, gazete zaman zaman kapatılmış, bazı gazeteciler hapse girmek zorunda kalmışlardır.” dedi

Profesör Doktor Jale Parla “İdeolojilere bağlılık, zaman zaman esere çok zarar veriyor. Bir metin propagandist olursa; bu, yazarı için çok büyük bir kayıptır. Bir yazar ancak didaktik olmaktan uzaklaşırsa yazar olur. Adalet Ağaoğlu bunu başarmıştır.” sözleriyle görüşlerini dile getirdi.

Oya Baydar, ilk roman denemesini Notre Dame De Sion Fransız Lisesi öğrencisiyken, o günlerin genç Fransız yazarı Françoise Sagan’a öykünerek yazdığını, ancak bu yüzden disiplin cezası aldığını, gülerek anlattı. Sürgünde olduğu yıllarda kendini edebiyata verdiğini, yazar olmayı bu dönemde başardığını belirtti.

Doçent Seza Yılancıoğlu, Adalet Ağaoğlu’nun eserlerinden alıntılar yaptığı konuşmasında, “Cumhuriyet tarihi gibi kendi kişisel tarihini de sürekli sorgulayan Ağaoğlu, edebiyatın, insanın önce kendi derdini dinlemek olduğunu okura göstermiştir.” dedi. Seza Yılancıoğlu, 1954 tarihli mektuplarında, Adalet Ağaoğlu’nun eşi Halim Bey’e “lacivert”, eşininse Adalet Ağaoģlu’na “kurşunî” sıfatıyla hitap ettiğini “kurşunî” sıfatının sebebinin adalet binalarının, hapishanelerin ve kurşunun bu rengi taşıması olduğunu anlattı.

Etkinlik “Adalet Ağaoğlu’nun Eserlerinde Aydın Bunalımı” konusunda düzenlenen makale yazma yarışmasının ödül töreni ile devam etti.

Dereceler :

Birinci – Yavuz Kaklıkkaya (TEV Lisesi)
İkinci – Açelya Kızgın (Amerikan Robert Lisesi)
Üçüncüler – Sıla Aksoy (TEV Lisesi) & Asude Zeynep Dönmez (Üsküdar Amerikan Lisesi)

Mansiyonlar :

Elif Ece Bıyıklı (Üsküdar Amerikan Lisesi)
Didehan Şişik (FMV Erenköy Işık Lisesi)
Sude Özenç (Avustruya Sankt Georg Lisesi)
Mete Orhun Minbay (TEV Lisesi)
Sıla Vuruşkan (Notre Dame de Sion Fransız Lisesi)

Adalet Ağaoğlu “Bugün burada sizlerin sözleriyle, kendimi tanıdım. Hepinize teşekkür ederim. Görevimin çok olduğunu yeniden hatırladım, çok yaşadım ama yazmaya devam edeceğim, daha dikkatli yazacağım; yaptığım bir yanlış varsa özür dilerim.” sözleriyle bu anlamlı günde bulunmaktan çok mutlu olduğunu dile getirerek törene veda etti.

Tören, İlkay Akkaya’nın müzik dinletisiyle son buldu.

Edebiyat dünyasından davetlilerimize, özellikle de Adalet Ağaoğlu’na bizi onurlandırdıkları için, ve İlkay Akkaya’ya güzel katkısı için teşekkür ederiz. Ayrıca sempozyumu gerçekleştiren Türk dili ve edebiyatı zümresi öğretmenlerine bu güzel organizasyonda geçen emekleri için teşekkür ederiz. Makale yarışmasında dereceye giren tüm öğrencileri kutlarız.

Gelecek sene buluşmak dileğiyle.