21-04-2016 Tarihli Basın Açıklaması

Değerli Basın Mensupları;

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na “Çocuk Hakları İzleme Komisyonu” adında bir ihtisas komisyonu kurulmasına ilişkin teklifimizi ilettik. Bildiğiniz gibi ülkemizin çocuk hakları konusundaki karnesi çok iyi değil. Bırakın Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan “çocuğun yüksek yararı”nı gözetmeyi çocuklarımızın doğuştan gelen haklarının bile göz ardı edildiği rahatlıkla söylenebilir.

Hemen her gün çocuk istismarı haberlerine sizler de tanık oluyorsunuz. İstismarın dışında da çocuğun cinsel sömürüsü, çocuk işçiliği, çocuk yaşta ve zorla evlendirmeler, şiddet ve ihmaller ülkemizde oldukça yaygın sorun alanlarıdır. Suçlu çocuk olamayacağı ancak suça itilen çocuk olduğu gerçeği görmezden gelinmekte ve çocuklar ülkemizde terör suçundan bile yargılanabilmektedir.

Türkiye’de 50 bin çocuk sokakta yaşamaktadır.(umut vakfı)

10 bin çocuk sokaklarda dilendirilmektedir.

Yoksul fertlerin yüzde 44,3’ünü çocuklar oluşturmaktadır.(disk-ar)

Türkiye’de, 2014 itibarı ile çalışan çocuk sayısı 893 bin.

Çocuklara karşı cinsel saldırı taciz tecavüz davalarında, 2008’den 2013’e kadar yaklaşık yüzde 400 artış vardır.

Erken yaşta evliliklerin yaygın olarak görüldüğü ülkemizde, her 3 evlilikten biri çocuk evliliğidir.

2002 yılından bu yana Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçları 4 kat arttı

2013 ceza istatistiklerine göre çocukların cinsel bütünlüğe karşı en az 19757 suç davası açılmış, bu toplam cinsel saldırı suçlarının % 46’sı, bunlardan 14417 mahkumiyet almış, toplam mahkumiyetlerin % 61’idir. (adalet bakanlığı)

2014 yılından beri mahkemelerce verilen 13.968 mahkûmiyet kararının Türkiye’de çocuk istismarının boyutlarını göstermektedir.( Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu)

Son 11 yılda çocuk mahkemelerinde açılan dava sayısı yüzde 500 arttı. Cezaevindeki çocuk sayısı da yüzde 50 arttı. (emniyet gen müd. ve adalet bak.)

Bunlar ülkemizdeki çocuk gerçeğine ilişkin bazı rakamlar.

Bizler, çocukların sadece “gelişme sürecindeki yarının insanları” olarak değil, bugünün insanları olarak görmek gereğine inandığımızdan dünyada ve ülkemizde çocuk hakları konusundaki gelişmeleri izlemek, ülkemizdeki uygulamaların bu gelişmelere uyumunu sağlamak, çocuk hakları konusunda farkındalığı artırmak, çocuk hakkı ihlallerini önlemek ve yasama süreçlerinde çocuk haklarını gözetmek amacıyla böyle bir komisyon kurulmasının gerekli olduğu kanısındayız.

Halihazırda Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde “Kadın ve Çocuk Hak ve İhlalleri İnceleme ve izleme Komisyonu” çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak Meclis çatısı altında, tüm partilerin katılımıyla oluşturulacak bir komisyonun yasama çalışmaları konusunda tüm Meclisimize ve kamuoyumuza yol gösterici olacağı açıktır. Bizim için çocuk hakları siyaset üstüdür. İnanıyoruz ki, hem Meclis Başkanlığı, hem Meclisimizde temsil edilen siyasi partiler bu teklifimize destek vererek çocuk haklarının siyaset üstü gördüklerini ortaya koyacaklardır.

Biz Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri kurulmasını önerdiğimiz ihtisas komisyonunun tüm çocuklarımıza bir 23 Nisan hediyesi olmasını diliyoruz.

Değerli Basın Mensupları;

Konu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına gelmişken Meclis Başkanlığı’nın şehitlerimize saygı gerekçesi ile bu yıl törenleri iptal etmesine değinmek istiyorum.Bu iptal kararı öncelikle bu yıl 96’cı kuruluş yıl dönümünü kutladığımız Meclis’e saygısızlıktır. 23 Nisan’ın, hem Cumhuriyetimizi kuran iradeye, hem bu Meclis kurulsun ve açık kalsın diye kanlarını döken şehitlerimize, hem bu ülke çocuklarına saygı olduğunu görmezden gelen Meclis Başkanı’nın böyle bir tasarrufta bulunması kabul edilemez.

Daha önce de Hipodromda yapılan gösteriler kaldırılmıştı.

Bu yıl TBMM’de resepsiyonun iptal edilmesinin yanı sıra, okullardaki 23 Nisan törenleri de asgari seviyeye indiriliyor olması ve bunlara karşın Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Kut’ül Amare zaferi kutlamaları için; panel, sempozyum, şiir dinletisi ve konferans gibi programlar gerçekleştirilmesi talimatı vermesi iptallerin “şehitlerimizle” ilgili olmadığının ve bu yapılanların iyi niyet taşımadığının göstergesidir.

23 Nisan’ın ülkemizin ortaklığının sembolü olduğu unutulmaması gerekir.

23 Nisan kimsenin hesaplaşmalarına ve ucuz hesaplarına alet edilmemesi gereken bir gündür.

Hem Meclis Başkanlığı’nın tasarrufunu hem Milli Eğitim Bakanlığının uygulamalarını şiddetle kınıyoruz.