27.02.2022 Offshore enerjide kapasite 2021’de 3 katına çıktı
Temiz enerji kavramı önem kazanmayı sürdürürken, deniz üstündeki rüzgar enerjisi santrallerinin (offshore) üretim kapasitesi 2021 yılında üçe katlandı.
Global Wind Report, 2020 ile kıyaslandığında 2021 yılında yeni oluşturulan offshore rüzgar enerjisi kapasitesinin üçe katlandığını açıkladı. 2021 yılında küresel olarak 15 bin 666 (MW) megavatlık rekor bir offshore rüzgar enerji tesisi işletmeye açıldı. 2020’de oluşturulan 5 bin 206 megavatlık kapasiteye göre 2021’de performans üçe katlanmış oldu.
Geçen yılın olağanüstü yükselişi, esas olarak bu alanda Çin’den kaynaklanan bir kapasite artışı. Nitekim Çin, geçen yıl tek başına 12,7 gigavatlık rüzgar enerji kapasitesi oluşturan offshore rüzgar tesisi kurdu. Global Wind Report, Çin’de bu türden tesislerin 2021’de yoğunlukla inşasının nedeni olarak, elverişli enerji fiyat tarifesinin geçen yılın sonunda değişiyor olmasında görüyor.
Dünyada denizde kurulmuş toplam (offshore) rüzgar kapasitesi, 2021 yılı sonuna değin 48,2 (GW) gigavata ulaştı; oysa kapasite 2020 sonu itibarıyla 32,4 gigavat kadardı. Bu ise yüzde 48,2 oranında bir kapasite artışına denk düşüyor.
2021 yılı içinde tüm dünyada işletmeye açılan 53 offshore rüzgar tarlasının 45 adedi Çin’de, üç tanesi Büyük Britanya’da, ikisi Hollanda’da, birer tanesi de Danimarka, Taiwan ve Norveç’te bulunuyor. Bu bağlamda Çin, toplam 19,7 (GW) gigavatlık kurulu kapasite ile dünyanın açık ara birinci offshore rüzgar tesisi piyasasını oluşturuyor. Birleşik Krallık 12,3 GW ile Almanya’nın 7,7 GW toplamı da Çin’inki kadar yapıyor. Dolayısıyla şimdi, dünyanın toplam kurulu kapasitesinin yüzde 40 kadarı Çin’de bulunmakta.
Şu anda henüz inşa halindeki deniz rüzgar parkları dikkate alındığında da Çin 7 bin 993 (MW) megavat ile başı çekiyor. İkinci sırada 2 bin 990 MW ile Büyük Britanya yer alıyor Onu izleyenler de sırasıyla Taiwan 2 bin 505 MW ve Hollanda 2 bin 229 MW. Bunun dışında ilk ticari offshore rüzgar parkları için Fransa’da 976 MW, Japonya’da 140 MW, Norveç’te 88 MW ve İtalya’da 30 MW inşa çalışmaları başlamış bulunuyor. (Deniz Haber)
26.02.2022 20 Türk gemisi, Ukrayna limanlarında mahsur kaldı
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının ardından Ukrayna limanlarını tamamen kapattı. Ukrayna limanlarında 20 Türk gemisinin ülkeye dönüş yolu aradığı öğrenildi.
Ukrayna limanlarında 20 Türk gemisi Türkiye’ye dönüş yolu arıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaşın ardından Ukrayna limanları kapandı. Çalışanlar görevi bıraktı. Azak Denizi’nde 3, Karadeniz’de ise 17 gemi mahsur kaldı.
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) de gemilerin dönebilmesi için çalışmalar yürütüyor. Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Çendik, bölgedeki Türk gemilerinin son durumu hakkında NTV’ye açıklamalarda bulundu.
Hakan Çendik, yaptığı konuşmada “Ukrayna bölgesinde yaklaşık 20 Türk gemisi ve 300’e yakın mürettebatımız bölgede mahsur kalmış durumda. Gemi personelimizin maruz kalabileceği olumsuz durumların önüne geçilebilmesi, gerektiği takdirde bölgeden tahliye edilebilmesi amacıyla Bakanlık nezdinde girişimlerde bulunduk” şeklinde konuştu.
26.02.2022 Fransa, Manş Denizi’nde BALTIC LEADER isimli Rus gemisine el koydu
Fransa, Ukrayna krizi nedeniyle getirilen ticari yaptırımları ihlal ettiği şüphesiyle Manş Denizi’nde BALTIC LEADER isimli Rus kargo gemisine el koydu.
Fransa’nın Rusya’ya Ukrayna harekâtı nedeniyle getirilen yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle Manş Denizi’nde BALTIC LEADER isimli Rus kargo gemisine el koyduğu belirtildi.
Reuters’a konuşan bir yetkili, bir Rus şirketine ait olan ve Rusya’ya gitmekte olan geminin ticari yaptırımları ihlal ettiği şüphesiyle Fransız deniz polisi tarafından durdurulduğunu söyledi.
Geminin Fransız limanı Boulogne-sur-Mer’e yönlendirildiği ve kargosunun gümrük yetkilileri tarafından incelendiği açıklandı.
RIA ajansı ise Rusya’nın Paris büyükelçiliğinin haberi doğruladığını duyurdu. Ajans, Rusya elçiliğinin Fransız yetkililerden açıklama istediği bilgisini geçti.
126.86 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğindeki gemi, 2000 yılında inşa edilmişti. (Deniz Haber)
25.02.2022 Dünyanın en büyük yolcu gemisi Wonder of the Seas, ilk seferine çıkmaya hazırlanıyor
Eyfel Kulesi’nden daha uzun boyuyuyla dünyanın en büyük yolcu gemisi olan Wonder of the Seas, ilk seferine hazırlanıyor. 4 Mart’ta ABD Florida’dan Karayipler’e ilk yolculuğunu gerçekleştirecek olan 362 metrelik dev gemi, 18 güvertesi, 6 bin 988 yolcu ve 2 bin 300 mürettebat kapasitesiyle öne çıkıyor.
Geçtiğimiz ay inşası tamamlanan dünyanın en büyük yolcu gemisi Wonder of the Seas, ilk seferine hazırlanıyor. 362 metre uzunluğundaki geminin ilk yolculuğuna 4 Mart’ta çıkacağı belirtilirken dev geminin ABD Florida’dan Karayipler’e gideceği belirtildi.
Eyfel Kulesi’nden daha uzun olan 18 güverteli yolcu gemisi, Fransa’nın Saint-Nazaire kentindeki Chantiers de l’Atlantique Tersanesi’nde inşa edilirken 6 bin 988 misafir ve 2 bin 300 mürettebat kapasitesiyle dünyanın en büyük gemisi haline geldi.
İlk yolculuk ile ilgili konuşan geminin operasyon başkan yardımcısı Mark Tamis, “Dünyanın dört bir yanından misafirlere, 6 yıllık bir sürecin ardından Wonder of the Seas ve onun birinci sınıf özelliklerini tanıtmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.
Tamis, “Planlamadan teslimata kadar, şirket genelindeki uzmanlığımızı kullandık ve gerçekten hayranlık uyandıran bir şey yaratmak için misafirimizin önerilerini ve geri bildirimlerini birleştirdik” ifadelerini kullandı.
Geminin, Mayıs ayında Barcelona ve Roma’dan Batı Akdeniz turları başlamadan önce Mart ayında Fort Lauderdale, Florida’dan Karayipler’e 5 ila 7 gecelik yolculuklar yapmaya başlayacağı vurgulandı.
Wonder of the Seas, biri 20 binden fazla çiçek içeren sekiz mahalleden oluşurken gemideki özellikler arasında denizdeki en yüksek kaydırağının yanı sıra 10 katlı yüksek bir çelik halat ve havuz başı büyük bir sinema ekranı bulunuyor.
Tamis, “Misafirlere gerçekten olağanüstü bir deneyim yaşatmak için en iyi ve en yenilikçi gemileri sunmaktan her zaman kendimizle gurur duyduk” şeklinde konuştu.
Geminin başlangıçta 2021’de teslim edilmesi planlanıyordu ancak bu, küresel pandeminin neden olduğu gecikmeler nedeniyle ertelenirken kruvaziyer endüstrisi, Covid-19’un bir sonucu olarak son 2 yılda sürekli aksamalarla karşı karşıya kaldı. (Deniz Haber)
25.02.2022 Karadeniz’de Türkiye bayraklı gemilerin ISPS Kod Güvenlik Seviyesi 2’ye çıkartıldı
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın patlak vermesinin ardından Karadeniz’de Türkiye bayraklı gemilerin ISPS Kod Güvenlik Seviyesi 2’ye çıkartıldığı bildirildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Karadeniz’de seyir yapacak Türkiye bayraklı gemilerin ISPS Kod Güvenlik Seviyesinin 2’ye çıkartıldığını açıkladı.
Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Karadeniz’deki güncel gelişmeler dikkate alınarak, Azak Denizi limanları ile Ukrayna ve Rusya Federasyonu’nun Karadeniz limanlarına uğrayacak ve bu limanların açıklarında seyir yapacak Türk bayraklı gemilerin ISPS Kod Güvenlik Seviyesi 2’ye çıkartılmıştır.” denildi. (Deniz Haber)
24.02.2022 Gemilerde kullanılacak teknoloji sayesinde emisyon azaltılacak
Finlandiya’da Valmet isimli şirket, emisyonları yüzde 99 azaltılmasını amaçlayan, gemilerde kullanılabilecek teknoloji geliştirdiğini bildirdi.
Finli şirket Valmet’ten yapılan açıklamada, ıslak elektrostatik filtresinin kullanılmasıyla deniz dizel motorundaki egzoz gazı emisyonunun yüzde 99’a kadar azaltıldığı belirtildi.
Geliştirdikleri teknolojiyle nakliye şirketlerinin, partikül madde ve siyah karbon emisyon seviyelerini düşürebileceği ve küresel ısınmayla mücadele edebileceğine dikkat çekilen açıklamada, pilot test ve yapılandırma projesinin Finlandiya Teknik Araştırma Merkezi (VTT) ile gerçekleştirildiği bilgisine yer verildi.
Açıklamada, ıslak elektrostatik filtrenin, partikül emisyonları, ağır metaller, asit sisi, yağ sisi ve baca dumanı dahil olmak üzere emisyonları kontrol etmek için kullanıldığına işaret edildi.
Valmet Ürün Müdürü Juha Jokiluoma, yaptığı açıklamada “Test ettiğimiz çözüm o kadar çok fayda sağlıyor ki büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Valmet artık hem yeni yapılacak hem de hala geleneksel yakıt kullanan zaten çalışan gemilere kurulabilen bir çözüme sahip. Bu, nakliye şirketlerinin normal bir şekilde çalışmalarına devam ederken parçacık emisyonlarını önemli ölçüde azaltmasını sağlayacak.” dedi. (Deniz Haber)
24.02.2022 Küresel LNG ticareti, 2021 yılında yüzde 6 büyüdü
Küresel LNG ticareti geçen yıl %6 artarak 380 milyon tona yükseldi. Çin, 79 milyon ton ile en çok LNG ithal eden ülke olurken, ABD en çok LNG ihraç eden ülke oldu.
Shell, 2021’de küresel LNG ticaretinin bir önceki yıla göre yüzde 6 arttığını açıkladı.
Shell LNG Görünümü 2022 raporuna göre, küresel LNG ticareti Covid-19 pandemi etkisinin azaldığı 2021 yılında 2020 yılına göre yüzde 6 artarak 360 milyon tondan 380 milyon tona yükseldi. Küresel LNG ihracatında ABD öncülüğünde artış 24 milyon ton olurken, ABD en büyük LNG ihraç eden ülkesi oldu.
Çin’in LNG ithalatı geçen yıl 12 milyon ton artarak 79 milyon tona çıktı. Böylece Çin, Japonya’yı geçerek dünyanın en büyük LNG ihraç eden ülkesi oldu. Çin’in 2021 yılı toplam LNG ithalatındaki payı da yüzde 17,5 oldu. Çin ayrıca 2021 yılında yıllık 20 milyon tonluk uzun vadeli LNG kontratına imza attı.
TALEP 2040’TA YÜZDE 90 ARTACAK
Küresel LNG talebinin 2040’ta 2021’e göre yüzde 90 artarak 700 milyon tonu geçmesi bekleniyor. LNG talebindeki artışın %70’lik bölümünün Asya’dan geleceği öngörülüyor.
Raporda ayrıca, Asya’da kömür yakıtlı elektrik santrallerinin yüzde 20’sini kapatmanın küresel emisyonlarda yılda 680 milyon ton azalmaya yol açabileceğine dikkat çekiliyor. (Deniz Haber)
25.02.2022 Grönland’ın eriyen buzulları, deniz seviyesini yükseltiyor
Uzmanlar, Grönland’da hızla erimeye devam eden buz kütlelerinin, dünya genelindeki deniz seviyesinin yükselmesindeki en büyük etken olduğunu söylüyor.
Atmosfere salınan sera gazlarının neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda artış yaşanıyor. Söz konusu sıcaklık artışının neden olduğu küresel ısınmadan en çok etkilenen yapılar ise buzullar oluyor.
Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde bulunan Grönland, kuzey kutbundaki en büyük buz örtüsüyle kaplı bölge olarak dikkat çekiyor. Yer yer 3 kilometre kalınlığında buz tabakalarının görüldüğü ve Danimarka’ya bağlı olan bu bölge, dünya genelinde deniz seviyelerinin yükselmesinde doğrudan etkili.
DÜNYA GENELİNİ ETKİLİYOR
Son yapılan ölçümlere göre, bölgede son zamanların en yüksek erimelerinden biri gerçekleşiyor. Grönland’deki buz kütleleri, artık dünya geneli deniz seviyesinin yükselmesine tek başına katkıda bulunuyor.
Araştırmacılar, yüzeyden tabana düşen büyük miktarlardaki kütlelerin benzeri görülmemiş şekilde eridiğini söylüyor. Her yaz, sıcaklıklar arttıkça ve günlük güneş ışığı çoğaldıkça buz tabakasının yüzeyinde binlerce eriyen göl ve akarsu oluşuyor.
BUZ TABAKASI GERİ GELMEYECEK
Bilim insanlarının yaptığı yeni araştırmaya göre Grönland’daki buz tabakası öylesine hızlı bir şekilde eriyor ki, küresel ısınma tamamen dursa bile buzlar kendini yenilemeyecek.
Elde edilen sonuçlara göre, bölgede yağan yıllık kar nedeniyle oluşan kar tabakası, buzulların erime hızına yetişemiyor. Bu da küresel ısınma dursa bile buzulların erimeye devam edeceği anlamına geliyor. (Deniz Haber)
24.02.2022 Lojistikte ‘alternatif’ yollarla ihracat 10 milyar dolar artırılabilir
TİM Başkan Vekili Başaran Bayrak, lojistik altyapının güçlendirilmesi ve karayoluna alternatif taşıma modlarının geliştirilmesi ile Türkiye’nin ihracatının 10 milyar dolardan fazla artırılabileceğine dikkat çekti. Bayrak, Türkiye’ye kayan siparişleri kalıcı hale getirmenin de sürdürülebilir lojistikle mümkün olduğunu vurguladı.
Pandemiyle birlikte Türkiye’nin alternatif bir pazar olarak öne çıkması ve artan ihracat, lojistikte kapasite sorununu yeniden gündeme taşıdı. İhracatçılar, Türkiye’ye kayan siparişleri kalıcı hale getirmek ve 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için, lojistik altyapıyı güçlendirmenin şart olduğunu vurguluyor. Bu noktada özellikle karayoluna alternatif olarak Ro-Ro ve demiryoluna yatırım yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Başaran Bayrak, ihracatçıların lojistikteki yaşadığı sıkıntıları, acil ihtiyaçları ve çözüm önerilerini Dünya’dan Aysel Yücel’e değerlendirdi.
Tedarik zincirinde yaşanan darboğazlar ve konteyner krizi nedeniyle küresel alıcıların Uzakdoğu’ya alternatif olarak Türkiye’ye yöneldiğini hatırlatan Başaran Bayrak, “Türkiye’ye kayan bu siparişleri kalıcı hale getirmek için lojistik altyapımızı güçlendirmeliyiz. Sürdürülebilir bir hizmet sunamazsak bu pazarı kaybederiz. Oysaki, Türkiye’nin lojistik konumu ve üretim gücü özellikle bu dönemde çok büyük fırsatlar sunuyor. Bölgesel dev bir üretim üssü olma potansiyelimiz var. Bunu iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Lojistikte yapılacak bir takım iyileştirmelerle Türkiye’nin ihracatının da önemli oranda artacağına dikkat çeken Bayrak, “Sınır kapılarında yaşanan 3 günlük bir bekleme AB’ye bir sefer anlamına geliyor. Bir firma yılda 200 sefer yapabilecekken 100 sefer yapıyor. İhracatçının üretim süreçlerine yansıyor. Çünkü sanayici taşıtamadığı malın siparişini almaktan da imtina ediyor. Kaba bir hesapla bu gecikmelerin yüzde 80 iyileştirilmesi ve alternatif taşıma modlarının geliştirilmesi ile ihracatın 5’e yakın bir yansıması olacağını düşünüyorum” yorumunu yaptı. Bu da Türkiye’nin ihracatının 10 milyar dolardan fazla artması anlamına geliyor. Başaran Bayrakayrıca, lojistikte yaşanan beklemelerin navlunu yukarı çektiğini, maliyeti artan ihracatçısının küresel pazarlarda rekabet gücünün azaldığını belirtti.
“KARAYOLUNDA KAPASİTE BELLİ”
Başaran Bayrak, özellikle karayoluna alternatif taşıma modlarının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çünkü Bayrak’a göre, AB’ye ihracatın yüzde 40’ının yapıldığı karayolu taşımacılığında kapasiteyi artırmak çok mümkün değil. Kapıkule ve Hamzebeyli gibi Türkiye’nin en önemli sınır kapılarında çeşitli iyileştirmeler yapılsa da günlük geçiş sayısı olarak belli bir kapasitenin üzerine çıkmak mümkün değil.
Bayrak bu konuda, “Kapıkule ve Hamzabeyli’nin kapasitesi belli. Bin 500 TIR geçişi olan kapasiteyi en fazla 2 bin yapabilirsiniz. Biz aynı zamanda AB’nin kapısı olduğumuz için AB’de burada bir takım bariyerler kurmak istiyor. Sonuçta biz kapıyı ne kadar genişletirsek genişletelim karşı tarafın bir isteksizliği ile karşılaşabiliyoruz. Karayolu ile yapılan taşımayı çok fazla iyileştireceğimiz bir nokta yok dolaysıyla” diyerek, alternatif taşıma yöntemlerini hayata geçirerek kapasitenin artırtılması menin şart olduğunu söyledi. İlgili bakanlıkların konuda önemli adımlar attığını da hatırlatan Bayrak, ancak çalışmaların çoğunun uzun vadeli bu planlar olduğunu ifade etti.
“RO-RO YATIRIMLARI TEŞVİK EDİLMELİ”
Başaran Bayrak, bu alternatifl erden birinin Ro-Ro olduğunu belirterek, Marmara’da İstanbul- Trieste (İtalya) gibi RO-RO hatlarının Ege, Karadeniz ve Akdeniz’de de devreye girmesi gerektiğini söyledi. Bayrak, bu noktada devletin de özel sektörün yatırım iştahını artıracak teşvik mekanizmasını devreye alması gerektiğini vurguladı.
Bayrak’ın dikkat çektiği bir diğer konuda demiryolu taşımacılığı… Özellikle demiryolu taşıma kapasitesinin artırmaması gerektiğine vurgu yapan Bayrak, “AB’nin yanı sıra Çin, ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi kapsamında demiryoluna büyük yatırımlar yapıyor. Bizde demiryolu henüz çok düşük seviyelerde. Bu konuda ilgili bakanlıklar çeşitli çalışmalar yapıyor. Ancak bu sürecin hızlandırılması ve özel sektörün bu alana yatırım yapması için teşvik edilmesi lazım” diye konuştu.
“YERLİ GEMİ FİLOSU BÜYÜTÜLMELİ”
Bayrak, yerli deniz filosunun güçlendirilmesi ve liman kapasitelerinin de 2023 hedefleri paralelinde artırılması gerektiğini ifade etti. Diğer yandan, pandemiyle birlikte ortaya çıkan konteyner krizinde, bu yıl bir gevşeme olsa da sorunun tamamen çözülmediğini dile getiren Bayrak, “Çin tatili ve bazı limanlarda pandemi nedeniyle yine boş konteynerlerin dönüş süresi uzattı. Yakın zamanda bu dengenin oturacağını düşünüyorum. Aşağı yukarı arz talep dengesi kuruldu. Pandemide rekor seviyelere ulaşan navlun da stabil bir hale geldi” dedi.
İHRACATTA ŞUBAT REKORU SİNYALİ
Başaran Bayrak, ihracatın şubat ayını yeni bir rekorla kıracağının sinyalini verdi. Türkiye, 2021’de bir önceki yıla yüzde 32,9 artışla 225,4 milyar dolarlık ihracat yapmıştı. İhracatçılar bu yıla da hızlı başlamış, ocak ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17 artışla 17.6 milyar dolar olmuştu. Böylece ocak ayı bazından tüm zamanların rekorunu kırıldı. Başaran Bayrak, “Şubat ayı henüz bitmedi ancak önceki aylarla kıyasladığımız zaman gayet iyi. Belki de bu şubat ayında da önceki şubat aylarının rekorunu kırabilir TİM. Geçen haftaki rakamlara baktığımda bir önceki yıla göre çok daha iyi durumda ihracatımız. Aynı oranda artıyor” dedi.
“TEKELLEŞMENİN ÖNÜNÜ KAPATACAK YASA ŞART!”
Aynı zamanda bir denizci olan Başaran Bayrak, konteyner taşımacılığında son dönemde gündeme gelen tekelleşme konusunda önemli açıklamalar yaptı. Konteyner krizi ile birlikte rekor karlılıklar elde eden konteyner operatörlerinin bu kazançlarını yatırıma dönüştürerek kendi alanlarındaki tüm hizmetlere talip olmaya başladığını hatırlatan Bayrak, bu durumun Türk ihracatçısı ve lojistikçisi için yarattığı riskleri şöyle özetledi: “Taşımacılıkta ‘tekelleşme’ riski artıyor. Küresel konteyner devleri taşıdıkları ürünü ancak kendi diğer ürünleri kullanmaları konusunda baskı kuruyorlar. İç nakliyeden acente hizmetine kadar hepsini kendi yapmak istiyor. Bu tehlikeli bir durum. Birçok iş kolunu etkisiz hale getirecekler. Bir süre sonra kontrol edilemez bir fiyat artışı ile karşı karşıya kalabiliriz. Şimdiden bunun önlemini almazsak ileride çok geç olabilir. Tekelleşmenin önünü kapatacak yasal düzenleme yapılmalı. Elbette bizim milli filomuzun da önünü açmamız lazım. Biz ülkemizdeki dış ticaretin sadece yüzde 17’sini kendi gemilerimizle yapabiliyoruz. Bunun geri kalanını yabancı bayraklı taşıyıcılarla yapıyoruz. Bizim toplam konteyner kapasitemiz büyük bir şirketin 10’da 1’i bile değil.” (Deniz Haber)