22 Temmuz Dünya Beyin Günü’nde migren hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla Mersin Kent Konseyi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi katkılarıyla düzenlenen “Migren” konulu konferansta konuşmacılar Prof. Dr. Aynur Özge, Prof. Dr. Şebnem Atıcı, Prof. Dr. Fevziye Toros migrenle ilgili açıklamalarda bulundu.
22 Temmuz Dünya Beyin Günü’nün bu yıl Dünya Nöroloji Federasyonu ve Dünya Baş Ağrısı Cemiyeti tarafından migrene adandığını belirten konuşmacılar, düzenlenen halka açık eğitim toplantılarında konuya ait farkındalığın artırılmasını hedeflediklerini, hastaların ilgili hekimlerle bire bir iletişim kurmasına fırsat veren bu toplantılarla migrenin bilimsel bilgiler ışığında teşhis ve tedavi edilmesi konusunda önemli bir uygulama olacağını ve aynı zamanda toplumda migrenin olması gerekenden az tanı alıp, tedavi edilen ve bir o kadar da küçümsenen bakış açısına katkı sunmasını hedeflediklerini belirttiler.
Konuşmacılar açıklamalardan sonra katılımcıların sorularını yanıtladılar.
22 Temmuz Dünya Beyin Günü
“MİGREN En Yaygın Beyin Hastalığıdır.”
BASIN BİLDİRİSİ
Migren özgün genetik yatkınlığı olan bireylerde uygun koşullar gerçekleştiğinde yaşanan bir dizi değişimi yansıtan özel bir başağrısı türüdür. Tıpta tanımlanan 13 ana başlıkta toplamda 290’ı bulan başağrısı çeşidi içinde yer alan 27 farklı türü ile teşhis ve tedavisi özellik arz eder. Bunun yanısıra Migren TÜM DÜNYADA EN YAYGIN BEYİN HASTALIĞI’dır. Tüm dünyada ağrıya bağlı olarak yarattığı yaşam kalitesi düşüşü nedeniyle engellilik yaratan ancak yaşamı tehdit etmeyen en önemli 6. Hastalık olarak kabul edilmektedir. Keza ağrı atakları sırasında sağlık kurumlarının meşguliyeti ve yapılan sağlık harcamalarına, hasta bireylerin ağrıya bağlı iş ve güç mağduriyetleri eklendiğinde dolaylı sosyoekonomik yük açısından ise 3.sıradadır. Migrenin “kronik” yani müzmin şekli gelişmektedir ve bu durum Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre acil müdahale listesindeki ilk 10 hastalık içerisindedir. Hastaların dörtte birinde yaşam kalitesinin %90’ı aşan oranlarda bozulduğu rapor edilmiştir. Hastaların %65 ten fazlası migren atakları nedeniyle işyerlerinde sorun yaşadıklarını bildirmişlerdir.Bu tür hastalar için Amerika’da yılda 40 milyon dolar, Avrupa da ise 50 milyon dolar harcanıyor. DALY (disability-adjusted life years) yani engellilik durumuna göre ayarlanmış hastalığa maruz kalınan yıllar hesabıyla migren felçten sonraki en önemli ikinci hastalıktır.
Ülkemizde 3 kez yapılan kapsamlı saha çalışmaları her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinde Migren türü başağrısı olduğu gösterilmiştir. Migrenli olguların özellikle 20-50 yaş aralığında tavan yaptığı dikkate alındığında toplumun üretken kesimine verdiği zarar ortadadır. Buna karşın bu olguların çoğunluğu “sinüzit, psikolojik, gerilim ağrısı” gibi uygun olmayan teşhislerle çoğunluğu nörolog veya ağrı olmayan hekimler, yetkin olmayan çeşitli meslekten uzmanlardan ve hatta komşuları tarafından tedavi edilmektedir.
Migrende yaşanan başağrısı ve ilgili sağlık sorunlarına bağlı yaşam kalitesi düşmesi ve mutsuzluğa sebep olmaktadır. Oysa ki migren doğumdan mezara dek her yaşta görülen, “ kür” olmayan ancak tedavi edilebilen bir hastalık tır. Üretken yaştaki kadınlarımızı erkeklere oranla iki kat daha fazla etkilemektedir. Hastaların büyük kısmı uygun bir ağrı önleyici tedaviyle normal bir yaşam kalitesi sürdürebilirler. Migren tedavisinde sıkça dile getirilen “migren ameliyatı, sülük, hacamat, fitoterapi vb” ispatlanmamış tedavilerin yeri yoktur.
Bu yıl 22 Temmuz Dünya Beyin Günü bu yıl Dünya Nöroloji Federasyonu ve Dünya Başağrısı Cemiyeti tarafından migrene adanmıştır. Ülkemizde Türk Nöroloji Derneği ve Türk Algoloji Derneği tarafından ortak olarak ilk kez aynı mesajlarla yurdun dört bir yanında 50 ye yakın merkezde düzenlenen halka açık eğitim toplantılarında konuya ait farkındalığın artırılması hedeflenmektedir. Hastaların ilgili hekimlerle bire bir iletişim kurmasına fırsat veren bu toplantılar migrenin bilimsel bilgiler ışığında teşhis ve tedavi edilmesi konusunda önemli bir uygulama olacaktır. Aynı zamanda toplumda migrenin olması gerekenden az tanı alıp, tedavi edilen ve bir o kadar da küçümsenen bakış açısına da katkı sunması hedeflenmiştir.
Kamuoyunu saygılarımızla bilgilendiririz.