Abbas: “Normalleşme İsteniyorsa, Güvenlik de Normale Dönmeli”

14 Temmuz’da iki İsrail polisinin Haremel-Şerif bölgesinde Kudüs’te yaşayan Arapbir saldırgan tarafından öldürülmesinin ardındanhükümet yeni tedbirler alınacağınıaçıklamıştı. Önce Harem el Şerif bölgesinegiriş-çıkışlar iki gün boyunca yasaklandı. Açıldığındaise giriş noktalarına metal detektörleriyerleştirilmişti. Yeni güvenlik önlemleriniprotesto eden Filistinliler, Doğu Kudüs’ün sokaklarındanamaz kılmaya başladı. İlerleyengünlerde hem Doğu Kudüs’te hem de BatıŞeria’da protestocu Filistinlilere İsrail polisimüdahale etti ve toplamda dört Filistinli öldürüldü.Ardından bir Filistinli, üç İsrailli sivilibıçaklayarak öldürdü. Filistin lideri MahmudAbbas, İsrail’in Doğu Kudüs’teki Mescid-iAksa çevresinde yerleştirilen metal detektörlerinikaldırmasına rağmen ilişkileri normalleştirmeyeceklerinisöyledi.Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlartarafından kutsal sayılan Mescid-i Aksa çevresindekisıkı güvenlik tedbirlerinin devamettiğini belirten Filistinliler, İsrail hükümetinibölgeyi kendi kontrolleri altına almaya çalışmaklasuçluyor. İsrail ise Mescid-i Aksa çevresinesilahlı kişilerin ulaşmasını önlemekiçin sıkı güvenlik tedbirlerinin şart olduğunusavunuyor. Metal detektörleri kaldıran İsrailhükümeti, bölgede hareketi daha az kısıtlayangüvenlik tedbirlerinin yer alacağınısöylüyor. Harem el-Şerif bölgesinde yaşanangerginliğin diyalogla çözümlenmesi yönündeuluslararası çevrelerden çağrılar gelse de henüztaraflar bir uzlaşıya varabilmiş değil. Birleşmiş Milletlerin Orta Doğu temsilcisiNikolay Mladenov, Cuma namazıöncesinde bir uzlaşı sağlanması gerektiğinikaydetti ve “Aksi takdirdegerilimin tırmanıp yayılma riski var”uyarısını yaptı. Kudüs sokaklarında giderekbüyüyen protestolar ve artanuluslararası baskı sonucu İsrail BaşbakanıBinyamin Netanyahu, Haremel Şerif girişindeki metal detektörlerinkaldırılacağını açıkladı. Ancak Netanyahubölgede güvenliğin “ileri teknolojisistemleri ve diğer tedbirlerle”sağlanacağını da ifade etti. Bu tedbirlerinne olduğuna dair ise şu ana kadarnet bir açıklama yapılmış değil. İsrailhükümeti yeni önlemleri gelecek6 ay içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyor.O zaman kadar ise bölgedekipolis sayısının artırılması kararlaştırıldı.Tümgeneral Mordechai, “UmarızÜrdün ve diğer Arap uluslar bunabaşka bir güvenli alternatif sunar”dedi ve ekledi: “Çözümün elektronik,siber veya modern teknoloji ile yapılmasıgerekiyor. İsrail çözüm için hazır.Bizim bir güvenlik çözümüne ihtiyacımızvar, siyasi veya dini bir çözümedeğil.” Uygulamaya karşı geçtiğimizayda yoğunlaşan protestolardaiki gün boyunca dört Filistinli yaşamınıyitirmişti. Yaşanan bu olaylardansonra üç İsrailli sivil de işgal altındakiBatı Şeria’daki evlerinde bıçaklanaraköldürülmüştü.Filistin Yönetimi lideri MahmudAbbas, Mescid-i Aksa’daki yeni güvenliktedbirleri kaldırılana kadar İsrailile tüm resmi temasları askıya aldıklarınıduyurdu. Abbas’ın açıklamasıEl Aksa Cami önünde yeni güvenlikönlemlerine yönelik protesto sırasında3 Filistinlinin hayatını kaybetmesininardından geldi. 14 Temmuz’daKudüs’teki Mescid-i Aksa yakınlarında2 polisin öldürülmesinin ardındanİsrail cami avlusuna metal detektörleryerleştirmiş, Filistinliler alınanyeni güvenlik önlemlerine karşı çıkmıştı.Abbas televizyondan yayımlanankısa konuşmasında “Mescid-iAksa’daki yeni güvenlik tedbirleri kaldırılanave (cami kısmı) olduğu gibikorunana kadar İsrail tarafıyla bütünseviyelerde tüm temasın askıyaalınacağını ilan ediyorum” dedi. Abbasİsrail’in aldığı önlemlerin “El AksaCami’nin kontrolünü ele geçirmek içinyalan bir şekilde güvenlik önlemi olaraksunulduğunu” söyledi. İsrail 14Temmuz’dan beri camide kılınmasınaizin verdiği ilk cuma namazına 50 yaşınaltındaki erkekleri almadı. İsrail’inönlemlerini protesto eden Filistinlilerile polis arasında çatışma çıktı. Polis,Filistinlilere karşı göz yaşartıcı gazkullandı. Olaylarda 3 Filistinlinin hayatınıkaybetmesinin yanı sıra yüzlercekişi de yaralandı. İsrail’in yaklaşık3 bin polisle bölgede güvenliknoktaları oluşturmuş, Filistinli liderler,bugünü “Öfke Günü” ilan etmişlerdi.Aslanlı Kapı bölgesinde durdurulanve Eski Kent bölgesine alınmayanbazı Filistinliler ise Cuma namazınıcami yakınlarında kurulan güvenliknoktası çevresinde kıldı. 2015 sonundanbu yana İsrailli Araplar veya Filistinlilertarafından düzenlenen silahlı, bıçaklı veya araçlı saldırılarda bir artışyaşandı. Son saldırı ise İsrailli bir polisinKudüs’te 3 Filistinli tarafından bıçaklanmasındanhaftalar sonra düzenlendi.2 yıldır 42 İsrailli benzer saldırılardaöldürüldü.Aynı dönemde 240 da Filistinli çeşitlisaldırılarda hayatını kaybetti. İsrail,bu kişilerin çoğunun saldırgan olduğunuiddia ediyor. İki taraf da yaşananlarlailgili olarak karşılıklı birbirlerini suçluyor.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Mescid-i Aksa’da iki İsrail polisininöldürülmesinin ardından artan çatışmalaradair bir yazılı açıklama yayınladı.Açıklamasında İslam İşbirliği TeşkilatıZirve Dönem Başkanı sıfatını dakullanan Erdoğan, “İsrail’in tüm uyarılararağmen bu tutumunda ısrar etmesini,dün bir kez daha Harem-i Şerif’teCuma namazı kılınamamasını ve İsrailgüçlerinin Cuma namazı için toplanankardeşlerimize karşı aşırı güç kullanımınıİslam İşbirliği Teşkilatı Zirve DönemBaşkanı sıfatıyla kınıyorum” dedi.Erdoğan, şiddetin her türlüsüne karşıolduğunu belirtirken olaylarda yaralananlaraacil şifa dileğinde bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasındaşu ifadeler yer aldı: “İslam’ın ilkkıblesi ve en mukaddes üç mescidindenbiri olan Harem-i Şerif İslam’a ait birmabettir. İslam İşbirliği Teşkilatı 1969yılında Harem-i Şerif’e yönelik bir saldırısonrasında kurulmuştur; bugün aynıbirlik ve dayanışma ruhuyla tüm İslamÂlemi Filistinli kardeşlerimizin yanındadır.Filistin Devlet Başkanı MahmudAbbas ve Ürdün Haşimi Kralı II. Abdullahbaşta olmak üzere Kudüs İslamVakfı ile eşgüdüm halinde bu bağlamdayürütülmekte olan çabalara destekolunmaya devam edilecektir. Kudüs’ünve Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihistatüsüne saygı gösterilmesi hukukibir yükümlülüktür. Metal detektörlerve diğer kısıtlamalar derhal kaldırılarakstatükoya dönülmelidir. Bu hassassüreçte herkesin provokasyonlara karşıdikkatli olması gerekmektedir. İslamİşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanıolarak, uluslararası toplumu Harem-iŞerif’te ibadet özgürlüğünü kısıtlayanuygulamaların derhal kaldırılması içinharekete geçmeye çağırıyorum.”Başbakan Binali Yıldırım, sosyalmedyadan yaptığı açıklama ileTürkiye’de iki gündür sinagoglar önündegerçekleştirilen protestoları eleştirdi.Yıldırım Museviler için “Yüzyıllardırbirlikte yaşadığımız Musevi vatandaşlarımız,toplumsal zenginliğimizinen önemli unsurlarındandır” derkenİsrail’in Mescid-i Aksa’ya metal detektörlerkurmasının sinagoglar önündeprotesto edilmesi hakkında şu ifadelerikullandı: “Bizler din, mezhep, dil ve ırkayrımı yapmaksızın farklılıkları zenginlikaddeden bir medeniyetin mirasçılarıyız.Bu nedenle Musevi vatandaşlarımızınibadethanelerine yönelik eylemleridoğru bulmuyor, vatandaşlarımızıitidalli olmaya çağırıyoruz.” AlperenOcakları İl Başkanı Kürşat Mircan Cumanamazı sonrası İstanbul Beyoğlu’ndabulunan Neve Şalom Sinagogu önündegerçekleştirdiği protestoda ibadetözgürlüğünü engelleyeceklerini söyleyenbir konuşma yapmıştı ve şu ifadelerikullanmıştı: “Siyonistler aklını başınaalsınlar. Bizim kardeşlerimizin ibadetözgürlüğünü engellemesinler. Nasılorada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız,bizde sizin burada ibadetözgürlüğünüzü engelleriz. Nasıl bugünburada durduysak, yarın da geliriz. Buradaniçeriye giremezsiniz.” Binali Yıldırım,sosyal medyadan yaptığı açıklamadaİsrail’in Mescid-i Aksa’ya girişlerikısıtlamasının “kabul edilemez” olduğunusöylerken, İsrail’i “yanlıştan geridönmeye” davet etti.İsrail dışında Gazze’ye sınırı olantek ülke konumundaki Mısır, 2013 yılındasınırını kapattı ve Hamas’ın aynızamanda bölgeye silah sokmak içinkullandığı öne sürülen, Gazze’ye mallarıntaşındığı yüzlerce tüneli yok etti. Hamas ve İsrail arasından 2008,2012 ve 2014 yıllarındaki çatışmalar,Gazze’deki yıkımı daha da artırdı. FilistinÖzerk Yönetimi’nin Hamas üzerindekibaskıyı artırmak için de son zamanlardaattığı adımlarında Gazze’dekisıkıntıyı artırdığı belirtiyor. Filistin Yönetimi,Nisan ayında, 2007’den beriçalışmayan ancak maaşlarını ödemeyedevam ettiği 40 bin kamu görevlisininücretlerine kesinti uygulamak da dahilolmak üzere bazı kararlar açıklamıştı.İsrail güvenlik kabinesi, Kudüs’tekiMescid-i Aksa’nın girişine yerleştirilenmetal arama dedektörlerinin kaldırılmasınıkararlaştırdı. Kararın hemenardından İsrail güvenlik güçleri metaldedektörleri kaldırmaya başladı. Güvenlikkabinesinin aldığı karar uyarınca,Mescid-i Aksa’nın girişinde “dahaaz rahatsız edici” güvenlik önlemlerialınacak. Söz konusu önlemlerin nelerolacağı ise henüz netleşmedi. İsrailmedyasında daha önce yayımlananbazı haberlerde, Mescid-i Aksa’nın girişineel dedektörleriyle arama yapacakpolis güçleri yerleştirileceği önesürülmüştü.14 Temmuz’da iki İsrail güvenlikgörevlisinin öldürülmesi üzerineMescid-i Aksa’nın ibadete kapatılmasıylabaşlayan olaylar, aradan geçen ikihafta içerisinde bir nebze yatışmış olsada bölgedeki tansiyon hala yüksek seviyede.İsrail’in önce Mescid-i Aksa’yagirişleri engellemesi, ardından girişleremetal dedektörleri yerleştirmesi venihayetinde detektörlerden de vazgeçipbu alanları kontrol etmek için güvenlikkameraları monte edileceğiniaçıklaması Filistinliler ve tüm Müslümanlariçin bardağı taşıran son damlalarolmuştur. İsrail’in kendi egemenliğindeolmayan bu alanlarda inisiyatifalarak bazı engellemelere ve yasaklarabaşvurması yeni bir durum olmamaklaberaber, son zamanlarda yaşananiç politika gelişmelerine paralel bugirişimlerin daha da pervasız hale gelmesiziyadesiyle manidar. Bu sebeple,son dönemde İsrail iç politikası ve bölgeselgelişmelerle yaşanan Mescid-iAksa gerginliğinin sebepleri arasındakiilişkinin açıklanmasında fayda var.2015 yılındaki seçimlerden umulanınaksine güçlenerek çıkan Netanyahu vepartisi Likud, hükümeti kurmak için İsrailpolitik yelpazesinin sağ tarafındayer alan Kulanu, Yahudi Evi, Shas, BirleşikTorah Yahudiliği gibi küçük partilerindesteği ile ancak 61 sandalye ileçok riski bir durumda ve son dakikalarakadar pazarlıklarla geçen bir süreçyaşadı. Daha sonra İsrail Evimiz partisininde koalisyona dahil edilmesiyleKnesset’teki desteğini 67’ye çıkaran vebu şekilde rahatlayan hükümetin seçimvaatlerini yerine getirmek için elibiraz güçlenmiştir. Ancak Trump’ın koltuğuObama’dan devralmasından itibaren,İsrail başbakanı Filistinlilerleiki devletli ve 1967 sınırlarında bir barışyapılması, Yahudi yerleşimciler gibikronik konularda anlaşmadan uzak birtutum sergilemeye başlamıştır.Bu süreçte İsrail medyası da yaptığıyayınlarla, Netanyahu’ nun Trump’tanaldığı sınırsız ve kayıtsız şartsız desteksayesinde yıllardan beri bekleyen sorunlarıİsrail’in menfaatlerine uygunşekilde çözmeye kadir olduğu algısınıkamuoyuna zerk etmiştir. İsrail yönetimi,DEAŞ sayesinde Avrupa ve ABD’dede artan İslamafobiyi çok iyi değerlendirerekFilistinlileri ve özellikle Hamas’ışiddetin kaynağı olarak tasvir edipmuhtemel bir barış anlaşmasında muhatabıolacak tarafı hem kendi kamuoyuhem de dünya kamuoyu önündeterörist algısı yaratmaya gayret etmiştir.Buna mukabil, David Friedman gibiİsrail’in politikalarına çok yakın birisininTrump tarafından ABD büyükelçisiolarak Tel Aviv’e atanması ve elçinin ilkbeyanatında “1995 yılında alınan birkarara istinaden ABD büyükelçiliğininTel Aviv’den Kudüs’e taşınmasına gayretedeceğini” açıklaması tüm bölgedekitedirginliği artırmıştır.