“ABD, Türk Nevruzuna Çarpmıştır!”

DSP Parti Meclisi 2018 yılı ilk toplantısını ANTALYA/Kemer’de gerçekleştiriyor.

Toplantı açılışında Cumuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Demokratik Sol Parti’nin kurucusu Bülent ECEVİT ile vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü uğrunda canını feda etmiş şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, istiklal marşı okundu.

DSP Genel Başkanı sayın Önder AKSAKAL daha sonra bir basın açıklaması yaptı. AKSAKAL şunları söyledi:

“Ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas dönemde Demokratik Sol Parti olarak siyasi sorumluluklarımız, ülke menfaatine yönelik çalışmalarımız ve doğru önerilerimizle gerek iktidara, gerekse parlamentoda yer alan muhalefete yol göstermeye devam ediyoruz.

2019 yılı seçim dönemine tam bir yıl kaldı.

Yerel Yönetimlerin seçimleriyle başlayacak süreç, bundan yaklaşık 8 ay sonra da Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleriyle devam edecek. Her ne kadar yasal düzlemi içerisinde böyle tanımlanan bir takvim var ise de Demokratik Sol Parti olarak daha önceki tarihlere yönelik seçimlere de katılacağımızı, Yerel Yönetimlere, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Cumhurbaşkanlığına adaylarımızı hazırladığımızı öncelikle ve altını çizerek belirtmek isterim.

Değerli basın mensupları,

Türkiye bu yükü bir süre daha taşıyamaz.

16 yıl öncesinde oluşturulan bu parlamento yapısı ve devlet yönetimindeki AKP iktidarı ülkeyi sağlıklı bir şekilde geleceğe taşıma iradesini ve gücünü kaybetmiştir.

Kurulduğu ve iş başına getirildiği gün söyledikleriyle bugünkü söylem ve eylemleri taban tabana zıt bir görüntü sergileyen, tutarsız, istikrarsız bir yönetim anlayışı Türkiye için ciddi bir badirenin habercisidir.

Başını ABD hükümetinin çektiği uluslararası emperyal sistemin, dünyanın Ortadoğu bölgesine yönelik istilâ ve şekillendirme stratejileri gerçek ulus devletlerin duvarına toslamış durumdadır.

2000 yılından itibaren bölgemizde 22 devletin sınırlarını değiştirme projesini hayata geçirmeye çalışan ABD, adına Arap Baharı dedikleri süreçte Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Irak’tan sonra Suriye’de Türk Nevruzuna çarpmıştır!

Esasen, geçmişte Türk’ün gücünü sınamanın önemli bedellerini yaşayanların bir unutkanlığın pençesine düştüklerini üzülerek izliyoruz.

Yakın tarihimizde Kıbrıs’ta, Ege’de, Haşhaş yasağında ortaya koyduğumuz irade, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Aydın’da ortaya koyduğumuz milli inancın, vatan sevgisinin devamıdır.

Devletimiz, milletin birliği ve vatanın bütünlüğüne yönelik saldırıların karşısında Türk Silahlı Kuvvetlerinin engin deneyim ve gücüyle bir mücadelenin içerisindedir. Bu uğurda gereken ne varsa elbette yapılacaktır, yapılmalıdır.

Ancak şu kadarını ifade etmek isterim ki, bu mücadele kadim Türk devletinin asli unsurlarının iradesi tahtında yürümekteyken bunu kendisine malzeme yapmaya kalkanlar da aynı iradeyi karşılarında bulacaklarını bilmelidirler.

Sınır komşularımız en değerli varlıklarımız olarak kalmalıdırlar. Ancak, bugün bölgemizin başına musallat olmuş terör yapılanmasının aynı topraklarda beslendiğini unuttuğumuzu sananlar tarihi bir yanılgı içerisindedirler.

PKK terör örgütünü Bekaa Vadisinde besleyenler, yıllarca ülkemizin güneydoğusunda halkın çaresizlik, korku ve tehdit altında yaşamasına, direnenlerin yerlerinden yurtlarından edilmesine, evlerinin-yurtlarının yakılıp yıkılmasına, bebeklerin katledilmesine kadar bir çok olayın da sorumlusuydular.

DSP iktidarında devletin kararlı duruşu sayesinde ininden çıkarılan terörist başı ve çetesi Türk adaletine teslim edilerek ülkede huzur tesis edilmişti.

Hesapları bozulan egemen sistem işte o stratejiyi, başında BÜLENT ECEVİT’in, Demokratik Sol Parti’nin parlamentodan uzaklaştırılması planlarını hayata geçirdi.

Aradan geçen bu süre zarfında her aşamada gelişmeler üzerine düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaştık, doğru çözüm önerilerini gerek iktidara gerekse muhalefet partilerine sunduk.

O gün bu sisteme her türlü desteği vereceğini taahhüt eden bugünkü iktidar sahiplerinin, geldiğimiz noktada gerçekleri görmüş olması, haçlı zihniyetinin aslı maksadının vatanımızı parçalamak, milletimizi bölmek olduğunu anlamış olması bir kazanım sayılmalıdır.

Ancak bu duruşun ve inancın samimiyeti de başka söylemlerle de kanıtlanmalıdır.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışı, Muaviye’nin ya da Mursi’nin taraftarları gibi değil, gerçek Türk milletini tanımlayacak şekilde kullanılmalıdır.

Bugünkü olaylar karşısında Amerikan emperyalizminin azgın yüzünü gördüğü anlaşılan ve bir karşı duruş sergileyen sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan, derhal parlamentodan geçmişte bu uğurda katledilmiş ya da idam edilmiş yurtsever devrimciler için iade-i itibar yasası çıkarmalıdır.

16 yıl önce iktidara getirildiğinde kendisine farklı vaadlerde bulunanlara kanarak Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanı olmakla övünen sayın Cumhurbaşkanı bugünü yaşadıktan sonra derhal ve tüm toplumun ikna olacağı bir şekilde bu görevinden istifa ettiğini deklare etmelidir.

Değerli basın mensupları,

Dün ve önceki gün ülkemize gelen Amerikan Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanının ziyaretleri sonrasında ortaya çıkan manzara Türk milletini tatmin etmemiş, aksine tam bir hayal kırıklığı yaşatmıştır.

Müstemleke valisi edasıyla Türkiye’ye gelen Amerikan Dışişleri Bakanı, güneyimizde besledikleri terör yapılanması ve bu bölgedeki varlık sebeplerine ilişkin Türkiye’nin beklentilerine uygun hareket edecekleri konusunda bir güvence vermediği gibi, PKK’nın bölgede bir sözde Kürt devleti oluşturması yolundaki çalışmalarına yönelik katkılarını ve kararlılıklarını bir kez daha açık açık teyit etmiş, maalesef karşısındaki Türk muhatapları süt dökmüş kedi misali her zamanki içeriksiz, hamasi açıklamalarına bir yenisini eklemişlerdir.

Yani kısacası yine “anlaşmışlardır!”

Biz şaşırdık mı? Elbette hayır. Ancak böyle devam edilemez.

Çözüm yolu bellidir.

AKP iktidarı artık bu sorunun üstesinden tek başına gelemez. Bu anlaşılmıştır.

Bu durumda yapılacak şey bellidir. Hayal dünyasından kurtulup, dünyanın ve Türkiye’nin gerçekleriyle yüzleşilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti binlerce yılık geçmişi ve gelenekleri olan bir devlettir. Demokratik Sol Parti, her döneminde bu conilere karşı kararlı ve dik duruşunu sergilemiş, vatanın ve milletin çıkarlarının korunması konusunda en ufak biz zafiyet göstermemiştir.

2019 yılı, hem DSP için hem de Türkiye için yeni başlangıçların yaşandığı bir yıl olacaktır.

Bugün burada toplanan Parti Meclisimiz ülkenin bu kötü gidişini durduracak çözüm önerilerimizin tespiti ve değerlendirilmesi amacıyla iki günlük bir çalışma programı hayata geçirmektedir.

İnanıyorum ki, her dönemde olduğu gibi devletin çıkmaza girdiği her ortamda DSP kurtarıcı olmuştur, tarih tekerrür edecek ve DSP yeniden devletin kaderine el koyacaktır.”