Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu TCK 209’da düzenlenmiştir. Burada açığa imza terimini inceleyecek olursak, boş kağıda imza şeklinde ilk başta anlayacağımız gibi boş olan çekin, senedin imzalanması şeklinde de meydana gelebilir. Bu boş kağıt suçun konusunu oluşturur. TCK 209 ile korunan hukuki değer kamu güvenidir. Dolayısıyla açığa imzanın kötüye kullanılması suçu, kanunda Kamu Güvenine Karşı İşlenen suçlar arasında yer almıştır.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun oluşması için öncelikle manevi unsura bakılmalıdır. Boş kağıda imza atılmasıyla birlikte suçun işlenebilmesi için öncelikle failin bu suçu kasten işlemek maksadıyla hareket etmelidir. Yani boş kağıda imza atılmasıyla birlikte bunu kötüye kullanma istemi bilerek ve isteyerek gerçekleşmelidir.
Kanun bu suçun oluşmasını, belirli tarzda doldurulan ve kullanılmak üzere teslim edilen imzalı veya kısmen boş kağıda, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurulmasıyla açığa imzanın kötüye kullanılması suçu oluşur. Hukuka aykırı olarak ele geçirilmiş veya elde tutulan açığa imzanın (boş kağıda imzanın) hukuki şekilde doldurulması da bu suç oluşacaktır. Bu suçta mağdur boş kağıdı, açığa atılan imzayı atan kişidir. Burada mağduriyet oluşabilmesi için mağdurun, boş kağıda imzayı atması ve bu kağıdı kendi rızası ile faile vermesi, ancak failin bu kağıdı mağdurun istediği şekilde doldurmaması şeklinde oluşur.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu, mağdurun yani imza sahibinin iradesi doğrultusunda, rızasıyla yapılmış olması halinde suç teşkil etmeyecektir. Suçun yapısı gereği boş kağıda imza atılıp karşı tarafa verilmesinden önce bu imzanın gerçek olması gerekmektedir.
TCK 209’un ikinci fıkrasında belirtilen durumda ise imzalı veya kısmen boş kağıdın hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi veya elde bulundurulup da hukuki sonuç doğuracak şekilde doldurulması durumunda kişi açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan değil (boş kağıda imza dolayısıyla meydana gelecek suçtan dolayı değil) sahtecilik suçundan dolayı ceza alacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken şey imzalı kağıt teslim veya tebliğ edilmemiştir. Suçlu bu boş kağıda imzayı hukuka aykırı bir surette ele geçirerek doldurmuştur. Dolayısıyla bu halde sahtecilik suçu oluşmuştur.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun cezası TCK 209’da belirtilmiştir. Buna göre belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan dolayı değil belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılacaktır. Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçuna değil de sahtecilik suçuna göre cezalandırılacağı bu hükümlerde şayet resmi belge üzerinde sahtecilik suçu işlenmiş olursa 2 yıldan 5 yıla (kamu görevlisi işlerse 3 yıldan 8 yıla) kadar hapis cezası verilecektir. Özel belgede sahtecilik suçu işlendiği tespit edilirse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecektir.
Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçunda verilecek olan cezayla ilgili Hükmün açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) kararı verilebilecektir.
Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçunda verilecek olan hapis cezasının ertelenmesi yani cezanın ertelenmesi kararının verilebilmesi mümkündür.
Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçunda verilen cezanın adli para cezasına çevrilebilmesi de mümkündür.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunda şikayet unsuru iki farklı şekilde değerlendirilmiştir. TCK 209/1’de belirtilen açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçu şikayete bağlı iken TCK 209/2’de belirtilen hallerde açığa imzanın (boş kağıda imzanın) kötüye kullanılması suçunun değil sahtecilik suçunun işlenmiş olduğu belirtildiği için burada şikayet aranmayacağı sahtecilik suçu hükümlerinde belirtilmiştir.
Belli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı olarak dolduran kişiye şikayet üzerine açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması suçu) nedeniyle soruşturma ve kovuşturma açılır.
TCK 209/2’ye göre İmzalı ve kısmen veya tamamen boş kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi sahtecilik suçu işlemiş olacağından burada soruşturma ve kovuşturma başlatılması için şikayet aranmayacak, savcılık re’sen dikkate alacaktır.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun ispatı her şekilde gerçekleşemez. Burada şahitlerin vereceği ifadeler değil boş kağıda imzanın kötüye kullanıldığının yazılı ispat şartı gerçekleşmelidir.
Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçunda zamanaşımı süresi TCK 66’da belirtilen hükümlere göre belirlenecektir. Buna göre TCK 66/e’de belirtilen 5 yıl ve altı ceza verilecek suçlarda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır denmiştir. Açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması) suçunda zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunda görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yerde bulunan Asliye Ceza Mahkemesidir.
DAVA : Açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan sanığın beraatine dair hüküm, katılan … vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
KARAR : Katılanın 13/07/2004 tarihinde araç kiralama işi yapan sanıktan araç kiraladığı, buna binaen teminat amacıyla tamamen boş bir senedin altına iki adet imzasını atarak sanığa verdiği, daha sonra katılanın bu araçla kaza yaptığı, araç sahibinin kasko bedelini alabilmek için sigorta şirketi aleyhine dava açtığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği, sanığın kalan tamir bedelini katılandan talep ettiği ve katılanın da bu talebi karşıladığı, katılanın senedini istemesine rağmen sanık tarafından verilmediği, daha sonra sanık tarafından suça konu senedin üst kısmı doldurulmak suretiyle katılan aleyhine icra takibine girişildiği ve bunun üzerine katılanın suç duyurusunda bulunduğu,
soruşturma kapsamında imzalar dışındaki kısımların sanığın eli ürünü olduğu ile kovuşturma aşamasında senetteki yazıların imzaların atılmasından daha sonraki bir tarihte yazıldığı ve bu işlemde farklı kalemlerin kullanıldığının bilirkişi marifetiyle tespit edildiği olayda, nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla …. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında, mahkeme tarafından eylemin sevk maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunu değil, TCK 209/1 maddesinde düzenlenen “açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması)” suçunu oluşturduğu belirtilerek dosya görevli Sulh Ceza Mahkemesine tevdi edilmiştir. … Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın üzerine atılı “açığa imzanın kötüye kullanılması(boş kağıda imzanın kötüye kullanılması)” suçundan yargılamasını yaparak beraatine karar vermiş ve bu hususu da hükümde açıkça belirtmiştir.
Fakat gerekçeli karar pusulasında suçun adı hatalı olarak “Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık“ yazıldığı, yine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/10/2013 tarihli tebliğnamesinde de suçun adı kısmında aynı ibarenin bulunduğu ve bu sebeple dosyanın dairemize tevdi edildiği anlaşılmıştır.
SONUÇ : Yerel Mahkeme tarafından TCK 209/1 kapsamında yapılan yargılama ve oluşturulan hüküm ile eylemin “açığa imzanın kötüye kullanılması (boş kağıda imzanın kötüye kullanılması)” suçu bağlamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.