2001 yılında Agile Manifesto yayınlandığından bu yana ve hatta öncesinde Dünya’da ve Türkiye’de bir çok firma Agile yaklaşımlar ve iş yapış şeklini deneyimlemeye başladılar. Firmalar Agile olmak konusunda ilk adım attıklarında ilk başta bir yanılmasayla bunun sadece birkaç günlük eğitim sonrasında tamamlanacak bir iş olduğunu düşünmüş olsalar da artık Agile olmanın uzun soluklu bir yolculuk olduğunu biliyorlar. Bu herhangi bir materyali satın alıp ve kullanmaya başlamanız gibi basit olmaktan öte, yeni bir dili ya da bir sanat dalını öğrenip uzmanlaşmak gibi yoğun emek ve adanmışlık gerektirir. Hem yeni pratiklerin geliştiği hem de kültürün dönüştüğü bir serüvendir ve her firma için kendisine has, özgüdür.
Bazı Agile çevrelerinde Agile’ı anlamak ve yetkinleşmek için olan süreç bir dövüş sanatı olan Aikido’da ustalaşmaya evrilmek için olan shu-ha-ri aşamalarıyla tasvir edilir, karşılaştırılır:
Yeni bir şeyi öğrenmeye yada eğitimini almaya başladığımızda yani işin henüz çırağı olduğumuzda usta yada yönergelerdeki tarif edildiği şekilde işin doğrusunu öğrenmeye çalışırız. Öğrenirken bolca tekrar yapar ve güvendiğimiz, inandığımız ustanın söylediklerini harfiyen yerine getirmeye çalışır ve konsantrasyonumuzu doğru ve ustamız gibi yapmaya odaklarız. Bu shu olma halidir. Gözümün önüne Kill Bill’den ve Karate Kid filmlerinden sahneler geliyor, çırak ustasının kendisine verdiği yönergeyi ve kuralı olduğu gibi takip eder doğru sonuca ulaşana dek. Kaçamak yapmaya kalktığında yada sorguladığında sopayı yer kafasına. Kendini ustasının ellerine bırakır. İşte Agile takımlarıyla beraber çalışırken Agile konusunda uzman Agile koçlar olan bizler sadece eğitim verip takımı kendi haline bırakmaz; takımlarımızın doğru ve kuralına uygun şekilde pratikleri tekrarlamasını sağlarız ve içselleştirmesi için beraber çalışırız. Sadece pratikleri uygulamak Agile olmak demek değildir elbetteki ama içselleşebilmesi ve düşünce yapısına dönüşebilmesi için bu başlangıçta zorunludur. Bu yüzden Agile konusunda profesyonel koçluk hizmeti almak önemlidir.
Shu halinde kendimizi uygulamaları doğru şekilde performe etmek konusunda disipline ettikten ve deneyimledikten sonra ancak 2. aşama olan ha- yani kuralları değiştirmek aşamasına geçmek doğrudur. Shu hali atlanarak bu aşamaya geçildiğinde deneyimlemediğimiz , doğrusu yada yanlışını bilmediğimiz konular üzerinden varsayımsal hareket ederiz ki bu da Agile olmakla elde etmek istediğimiz toplam faydaya ulaşamamamıza sebep olabilir. Shu halinde kuralı takip ederek bizim için neyin etkin olduğunu , neyin çalışıp çalışmadığını deneyimlemiş olmakla artık “ha” halinde elimizdeki empirik verilerle şimdi farklı yapmaya ve belki bazı kuralları değiştirip yeni deneyimlere kendimizi güvenle bırakabiliriz. Deneyimli bir Agile koçuyla bu aşamada mentörlük ve koçluk alarak ilerlemek kuralları yıkarken , değiştirirken Agile Kutup Yıldızı yolculuğunda yoldan çıkmamız konusunda değerli ve gerekli olacaktır.
Artık ri aşamasına geldiğimizde DNA’mıza işlemiş olan Agile iş yapma ve kültürel dönüşümle kendi Agile tanımımızı ortaya çıkarabiliriz. Artık kalbimiz ve aklımız ve tüm uygulamalarımız uyum için de Rol Model , kuralın kendisi olabiliriz.
İşte Agile olmak , ustalaşmak oldukça emek, efor isteyen bir süreç o yüzden bir yolculuk. Agile’a Dönüşümde yeni alışkanlıkları yaşatabilmek, hayata geçirebilmek için kısıtlarımız , varsayımlarımız, öğrenilmiş çaresizliklerimizin üstesinden gelmek için adanmış şekilde bu kültürel yolculukta çalışmamız gerekiyor. Ustalaşma yolculuğunda herşeyi sindirerek, içselleştirerek, yeteri zaman geçirerek ilerlemek gerekli. Bu yolculuk sürecinde dışarıdan profesyonel Agile koçluk desteği alarak ilerlemek değer katacaktır. Ancak unutmamamız gereken şey Agile satın alabileceğimiz; sadece uzmanlarından destek alarak kendi kendine kurumumuzda gerçekleşeceğini düşünebileceğimiz bir şey değil. Daha önce beraber çalıştığım yönetici bir arkadaşımın ara ara söylediği bir deyim gibi” You can’t outsource your problems” .Profesyonel destek almamız gereken ve dönüşümde aktif emek harcayacağımız bir yolculuk…