Başvuru formunun en son güncel hali Mahkeme’nin internet sitesinde bulunmaktadır. Formu indirin ve boş yer kalmayacak şekilde doldurun. Davayla ilgili her türlü dökümanın bir örneğini (asılllarını değil? Dosyanız davanın sonunda size iade edilmez unutmayın!) doldurduğunuz formla birlikte Mahkeme’ye gönderin. AİHM’nin internet sitesinde erişime açık olan güncel Uygulama Talimatı ve başvuru formunun nasıl doldurulacağı ile ilgili duyuruları takip etmeyi unutmayın. Yakın zamanda başvuru usulünde önemli değişiklikler olduğunu ve başvurunun eskiye oranla daha güç koşullara tabi tutulduğunu unutmayın.
Başvurunuzda eksik varsa Mahkeme’nin başvuruyu esastan incelememe riski vardır, bu nedenle başvuru formunun bütün kısımlarının dikkatli bir şekilde doldurulması gerekir. Eğer formun herhangi bir kısmı uygun bir şekilde doldurulmadan boş bırakıldıysa veya bilgi eksikliği varsa veya dayandığınız belgelerin fotokopilerini eklemediyseniz, Mahkeme hiçbir inceleme yapmadan başvurunuzu kayda bile almadan reddedebilir. Bu gibi durumlarda başvuru için 6 aylık sürenin işlemeye devam ettiğini unutmayın.Yanılgıya düşmemek için, AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan güncel dökümanlara ve özellikle Mahkeme İç Tüzüğü’ne bakınız.
( http://echr.coe.int/Documents/Application_Notes_TUR.pdf )
Mahkeme’ye Avrupa Konseyi’nin iki resmi dilinden birinde (Fransızca veya İngilizce) başvurursanız dosyanız tercüme sürecine girmeyeceğinden daha hızlı sonuçlanır. Mahmeye kendi dilinizde ve Avrupa Konseyi’ne üye diğer devletlerden herhangi birinin resmi dilinde başvuru yapabilirsiniz.
İlk başvuruda avukat tarafından temsil edilme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, sonradan bir avukatın hizmetinden yararlanmaya karar verirseniz, bu avukatın sizi Mahkeme’de temsil edebilmesi için onu yetkilendirdiğinize dair usulüne uygun imzalanmış bir yetki belgesini Mahkeme’ye göndermeniz gerekmektedir.
( http://echr.coe.int/Documents/Authority_Form_TUR.pdf )
Başvuru formunun bütün kısımlarını eksik kalmayacak şekilde doldurduktan sonra, başvurunuzla ilgili belgelerin fotokopileri ile birlikte ile birlikte aşağıdaki adrese göndermeniz gerekir:
The Registrar
European Court of Human Rights
Council of Europe
F-67075 Strasbourg cedex
Başvurunuzu tercihen iadeli taahütlü göndermeniz ve alındı belgesini saklamanızda yarar var. Başvurunuzu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen altı aylık süre sınırı içerisinde göndermeniz gerekmektedir. Mahkeme’nin başvuru tarihi olarak dikkate aldığı tarih, gönderdiğiniz tarih değil Mahkeme’ye ulaşma tarihidir!
Başvuruların yalnızca posta yoluyla gönderilebileceğini unutmayın, faks veya elektronik posta (e-posta) yöntemi kabul edilmemektedir. Her halükarda, iç hukuk yollarının tüketilmesini takiben mümkün olan en kısa sürede başvurunuzu yapmanız kuvvetle tavsiye olunur.
Başvurunuz, her gün yaklaşık 1,500 posta tebligatı alan AİHM Merkez Bürosu’na ulaşacaktır. Mahkeme çok sayıda başvuru olması sebebiyle, başvurunuzun alındığını hemen teyit edememektedir.
Başvurunuzun AİHM’ye ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için Mahkeme’yi ararsanız cevap alamazsınız ama Mahkeme, daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğunda mutlaka sizinle irtibata geçer.
Tevzi bürosu, başvuruları ayırır ve ilgili hukuk dairesine, yani aleyhine başvurunun yapıldığı ülkeden sorumlu hukuk dairesine gönderir. Örneğin, Almanya’ya karşı yapılan bir başvuru, Alman davalarıyla ilgilenen hukuk dairesine gönderilir çünkü o dairedeki kalem personelinin bir bölümü Almanca bilir ve ülkesinin mevzuatı hakkında bilgi sahibidir.
Başvurunuza öncelikle bir numara verilir ve dosyanız ön incelemeye alınır. Bu aşamada başvurunuza kayıt numarası verilmesi kabul edilebilirlik koşullarını taşıdığı anlamına gelmez, yalnızca başvurunun kayda alındığını ifade etmektedir.
Mahkeme’nin sizinle irtibata geçmesi durumunda, size bildirilen sürede yazılı cevap vermeniz gerekir, aksi takdirde dosyanız reddedilebilir veya imha edilerek esası kapatılabilir.
Mahkeme, davanızı incelemek için gerekli bütün bilgilere sahip olduğunda, başvurunuz Mahkeme’nin bir üye hakimine veya heyetine havale edilir.
Başvuru tarihinden sonra uzun zaman geçse dahi, sabırla Mahkeme’den gelecek tebligatı beklemeniz gerekmektedir. Başvurunun en azından AİHM’ye ulaştığından emin olmak için posta idaresi veya uluslararası taşıma şirketine müracaat etmeniz yeterlidir.
Her yıl 50.000’in üzerinde başvuru yapıldığını derdest (görülmekte olan) dava yoğunluğundan ötürü, Mahkeme mektuplarınızın ve belgelerinizin ulaştığına dair size cevap veremediği gibi davanızın ne zaman sonuçlanacağını da söyleyemez.
Unutmayın, AİHM’de yazılı dava usulü uygulanır. Mahkeme’nin dikkatine sunmak istediğiniz herhangi bir bilginin mutlaka yazılı şekilde iletilmesi gerekir.
Mahkeme, davanızı incelemek için gerekli bütün bilgilere sahipse veya eksik belge ve bilgiler taraflarca tamamlandıysa, başvurunuz davanın türüne bağlı olarak Mahkeme’nin ilgili hukuki birimine havale edilecektir, yani tek yargıç, Komite veya Daire’ye.
Buraya kadar anlatılanlara göre esas olan 7 yargıçlı Daire yargılaması olup istisnai durumlarda, ilk bakışta kabul edilemezlik veya yerleşik içtihat konusu olma nedenleriyle tek yargıçlı veya 3 yargıçlı heyet yargılaması söz konusu olmaktadır.
AİHM’nin bir davayı incelemesinin ortalama ne kadar süreceğini söylemek mümkün değildir. Davanın görülme süresi, davanın niteliğine, tevzi edildiği hukuki birime, Mahkeme’nin ihtiyacı olan bilgileri tarafların ne kadar hızlı temin ettiğine ve diğer başka etkenlere bağlıdır. Mahkeme başvuruları davaya konu olayların önemini ve aciliyetini dikkate alarak kendince belirli bir sırayla inceler. Buna göre, örneğin en ağır insan hakları ihlalleri içeren veya geniş çapta problemlerin varlığına işaret eden davalara öncelik verilmektedir. Bu nedenle sizin başvurunuz henüz Mahkeme nezdinde derdest iken, sizinkinden çok daha sonra yapılan bir başvuru daha önce karara bağlanabilir.
AİHM’nin az sayıda Dairesi ve nadiren de Büyük Dairesi duruşmalı yargılama yapmaktadır (her sene en fazla 30 duruşma). Eğer Mahkeme, davanızda duruşma yapılmasına karar verirse, bununla ilgili mutlaka size tebligat yapılır. Bütün duruşmalar video kaydına alınır ve Mahkeme’nin internet sitesi üzerinden izlenebilir.
Mahkeme davaları farklı şekillerde karara bağlayabilir.
Eğer, sürecin başında Mahkeme sizinle iletişime geçer ve siz cevap vermezseniz veya belirtilen süre içerisinde cevap vermezseniz, Mahkeme bunu başvurunuzu sürdürmek istemediğiniz şeklinde yorumlayabilir ve süreci sona erdirmeye karar verebilir. Dosyanız imha edilecek ve bu karara karşı itiraz hakkınız olmayacaktır.
Davanın daha ileri aşamalarında, başvurunuzun hukuki oluşumlardan birine tevdi edilmesinden sonra, Mahkeme’nin taleplerine belirtilen süre içerisinde cevap vermemeniz durumunda, bunu davanızı sürdürmek istemediğiniz şeklinde yorumlayabilir ve Mahkeme davanızı kayıttan düşürebilir. Ayrıca dostane çözüm veya tek taraflı deklarasyon neticesinde de başvurunuzu kayıttan düşürebilir.
Bu sebeple, Mahkeme’ye gecikmeksizin cevap vermeniz önem arz etmektedir. Bu durum, sizin başvurusunun takibiyle ilgilenmeyen bir başvurucu olarak değerlendirilmemenizi ve Mahkeme’nin davanızı kayıttan düşürmemesini veya dosyanızı kapatmamasını sağlayacaktır.
Eğer Mahkeme’nin kabul edilebilirlik kriterlerinden birini sağlayamıyorsanız, Mahkeme başvurunuzu kabul edilemez bulacaktır ve bu karar nihaidir.
Eğer başvurunuz kabul edilemez bulunmadıysa, Mahkeme davanızı inceledikten sonra ya Sözleşme’nin ihlal edilmediğine ya da, haklarınızın ihlal edildiğine karar verebilir. Eğer Mahkeme ihlal tespit ederse, lehinize tazminata hükmedebilir. Ancak, Mahkeme’nin hiç bir durumda yerel mahkemenin kararını bozmayacağını unutmayın. Sonuç olarak AİHM kararı iki yönlü olabiliri, ya ihlal var ya da ihlal yok yöününde.
Eğer karar bir Komite tarafından verildiyse, bu durumda karar nihaidir ve itiraz imkanı mevcut değildir. Daire kararı, karar verilmesinden itibaren 3 ay içerisinde kesinleşir. Bu 3 ay zarfında siz veya Davalı Devlet davanın Büyük Daire’ye yeniden incelenmesi için gönderilmesini talep edebilirsiniz.. Mahkeme’nin bu tür talepleri yalnızca istisnai durumlarda kabul ettiğini tekrar hatırlatalım. İhlal olmadığı yönünde bir kararın değişmesi neredeyse imkansızdır. Eğer Büyük Daire nihai kararı vermişse Büyük Daire kararları kesindir ve itiraza açık değildir.
İhlal olduğuna dair bir karar kesinleştiğinde, Mahkeme dosyayı Mahkeme kararlarının icrasının denetlenmesinden sorumlu olan Avrupa Konseyi’nin Bakanlar Komitesi’ne iletir. Böylece AİHM önündeki dava sona erer.
Mahkeme’ye yapılan başvuruların önemli bir kısmı ilk incelemede kabul edilemez bulunmaktadır. Bu, başvurunuz kabul edilebilirlik kriterlerini sağlamadığından, davanın esasına girilmeden reddedildiği anlamına gelmektedir. Başvuruların kabul edilemezliğine ilişkin kararlar nihaidir ve bu kararlara karşı hiçbir şekilde itiraz edilemez.
Bu nedenle, Mahkeme’nin başvurunuzu daha ilk anda reddetmesini istemiyorsanız, kabul edilebilirlik kriterlerini sağladığınızdan emin olmanızda yarar var. Başvurudan önce, AİHM’nin internet sitesindeki Kabul Edilebilirlik Rehberi’ne bakınız. ( http://echr.coe.int/Documents/Admissibility_guide_TUR.pdf )
AİHM nezdinde görülen tüm davalar ve bunlara ilişkin belgeler alenidir yani kamuya açıktır. İsminizi vermeden başvurmanız mümkün değildir ama isminizin gizli tutulmasını istiyorsanız, başvuru formunu doldururken bunu belirtmeniz ve kimliğinizin açıklanmaması yönündeki isteiğinizi gerekçelendirdiğiniz takdirde AİHM’nin kamuyla paylşaştığı belgelerde isminizin yerine adınız ve soyadınızın ilk harfleri yayınlanır ve kimliğiniz gizli tutulur.
AİHM tarafından başvurunuzun kabul edilebilir olduğu yönünde karar verilirse, taraflar (yani siz ve Davalı Devlet) öncelikle sulh olmaya davet edilir. AİHM uygulamasında bu, “dostane çözüm” olarak adlandırılmaktadır. Sulh mümkün olmazsa, örneğin talep ettiğiniz adil tazminat tutarı kabul görmezse mahkeme başvurunuzu esastan inceleyerek kendisi bir karara hükmedecektir.
Hiçbir neden göstermeden, gerekçesiz olarak dostane çözüm önerisini reddettiğiniz takdirde, eğer davalı Hükümet Sözleşme’nin ihlal edildiğini kabul eder ve uygun bir tazmiantın ödeneceğine ilişkin taahhütte bulunursa dosyanızın kaydı kapatılarak kayıttan düşürülebilir.
AİHM’nin geçici (ihtiyati) bir tedbir kararına hükmedebilmesi için yakın bir tehlike altında olmanız veya sağlığınıza yönelik ciddi ve somut bir tehditin bulunması – örneğin, işkence ve kötü muamele görme ihtimalinizin olduğu bir ülkeye geri gönderilmek üzereyseniz – gerekmektedir.
Hayır, AİHM’ye başvurmuş olmak yerel mahkeme kararlarına uymak zorunda olmadıuğınız anlamına gelmez. AİHM başvurularının askıya alma gibi bir etkisi yoktur. AİHM’ye başvurmuş olsanız bile , ulusal mahkemelerin hakkınızda vermiş olduğu nihai kararlara uymak zorundasınız.
Hayır, AİHM size avukat bulma konusunda yardım etmez. Bulunduğunuz şehirdeki Baro’yla irtibata geçmeniz ve eğer avukat tutmaya yetecek kadar gelir ve birikiminiz yoksa adli yardım talebinde bulunmanız gerekmektedir.
Hayır, AİHM başvuru formunun doldurulması için size yardım edemez. Mahkeme, görmekte olduğu davaların tüm aşamalarında tarafsızlığını korumak zorundadır. Bu nedenle sadece, internet sitesi üzerinden her başvurucu için yararlı olabilecek bilgilindirme ve yol mgösterme amaçlı dokümanlar yayınlanmaktadır.
Evet ama çok istisnai durumlarda. Adli yardım talebinizi ancak davanız ilk incelemede kabul edilebilir bulunarak cevap vermesi için Hükümete tebligat yapıldıktan sonra talep edebilirsiniz. Talepte bulunan herkese avukat bulunmadığını dikkate alarak bulunduğunuz şehir barosuna başvurmanız halinde daha kesin sonuç alırsınız.
Hayır, davayı bizzat mahkemeye giderek açmanızın size hiçbir faydası olmaz. AİHM’de yazılı usul uygulandığı için derdinizi anlatacak muhatap bulumazsınız. Boş yere vakit ve nakit kaybı olur.
Davanızın yasal dayanağı veya dava açmak için uygulanması gereken prosedürle ilgili olarak AİHM hiç kimseye hukuki tavsiyede bulunmaz. AİHM’de açılacak davalarla ilgili her türlü husus gayet detaylı bir şekilde internet sitesi üzerinden yayınlanan bilgi dökümanlarında izah edilmektedir. Dava açarsam kazanırmıyım gibi sorularınıza cevap almak için AİHM davalarında uzmanlaşmış bir Türk avukattan yardım almanız yerinde olur.
Hayır. AİHM mağduriyetinizi gidermek için, şikayette bulunduğunuz ülke aleyhinde işlem yapmaya yetkili değildir. Sadece hayati bir tehlike söz konusu ise davayı esastan incelemeye başlamadan önce ilgili hükümetten bazı tedbirlerin alınmasını ve başvurucunun can güvenliğinin sağlanmasını isteyebilir.
AİHM içtihatları internet sitesi üzeridnen yayınlanmaktadır. Sizin davanıza benzer davaların görülüp görülmediğini ve ne yönde kararlar verildiğini internet üzerinden araştırabilirsiniz. ( http://hudoc.echr.coe.int/ )
KAYNAK : www. Devrimbozkurt.av.tr