Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma

Akıl hastalığı sebebiyle boşanma; evlilik içinde eşlerden birinin akıl sağlığının bozulması sonucunda, diğer eşin kanunun öngördüğü şartlara uygun olarak eşinin akıl hastası olduğunu ispat edip boşanma talebiyle mahkemeye başvurmasıdır. Akıl hastalığı, kanunumuzda boşanma sebebi olarak gösterilen nedenlerden biridir. Bu nedenin varlığı halinde kanun akıl sağlığı yerinde olan eşe akıl hastalığı nedenini gerekçe göstererek boşanma hakkı tanımıştır.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMANIN ŞARTLARI

Kanun metnindeki ilgili maddeye göre akıl hastalığı sebebiyle boşanma şartları:

şeklinde gerekli olan şartlar sıralanmıştır.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA SONUCU MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ

Maddi tazminat talep edebilecek eş boşanma sebebi açısından kusursuz ya da daha az kusurlu olmalıdır ve boşanma sonucunda mevcut veya gelecekteki durumu ile ilgili maddi zarara uğramalıdır. Manevi tazminat talebi ise boşanma sonucundan kusurlu eşten diğer eşin, psikolojik ve sosyal hayat olarak yaşadığı manevi zararın giderilmesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Maddi ve manevi tazminat talebi için boşanmaya sebep olan olay açısından tazminat talep edecek eşin kusuru önemlidir. Sonrasında ise maddi ve manevi zararını kanıtlayarak tazminat talep edilebilecektir.

Akıl hastalığı sebebiyle boşanmada ise boşanma nedeni bir kusur üzerine gerekçelendirilebilecek bir durum değildir. Çünkü akıl hastalığı rahatsız olan kişinin elinde değildir bu sebeple bir kusur durumu ortada bulunmamaktadır. Akıl hastalığı nedeniyle açılan boşanma davası sonucunda maddi ve manevi tazminat istenemeyecektir.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA NAFAKA

Nafaka taleplerinde nafaka yükümlüsünün kusuru kural olarak aranmaz. Eğer boşanma davası sonucunda eşlerden biri yoksulluğa düşecek olursa diğer eşten nafaka talep edebilmektedir. Bunun şartı olarak yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanma nedeni açısından kusursuz olması veya nafaka talep ettiği eşinden daha az kusur sahibi olması durumunda nafaka talep edip alabilecektir. Bu sebeple maddi olarak yoksulluğa düşeceğini kanıtlayan kusursuz veya daha az kusurlu eş yoksulluk nafakası alabilecektir. Akıl hastalığı bir kusur değildir fakat karşı diğer sağlıklı eşin de kusuru yoksa nafaka talebi mümkündür.

İştirak nafakası açısından yani eşlerin ortak çocuklarının giderleri için ödenecek nafaka konusunda ise kusurla alakalı bir durum söz konusu değildir. Çocuk veya çocukların velayetini alan eş, eşinden çocuklar için iştirak nafakası alabilecektir.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA VELAYET

Velayet konusunda hakimin göz önüne aldığı en önemli husus çocuğun menfaatleridir. Çocuğun iyi bir eğitim alması, iyi bir yaşam sürmesi ve olumsuz koşullara karşı en uygun ebeveyninin yanına verilmesiyle menfaatleri korunmalıdır. Çocuğun yaşı ve kiminle yaşamak istediği gibi konularda bu konuda etkilidir.

Akıl hastalığı bulunan eşin çocuğun gelişimini olumlu etkileyecek ve destekleyecek davranışlarda bulunması muhtemel bir durum değildir. Bu sebeple velayetin alınmasında diğer eş ön plana çıkmaktadır. Çünkü hakimin en dikkat ettiği ve koruyacağı durum çocuğun menfaatleri olacaktır. Akıl sağlığı yerinde olmayan eş ile ortak velayet durumu da mümkün gözükmemektedir.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA MAL PAYLAŞIMI

Akıl hastalığı sebebiyle açılmış olan boşanma davası; eşlerin evlilik boyunca edindiği mallar üzerindeki haklarını etkileyecek sonuçlar doğuran bir dava değildir. Yani zina veye hayata kast sebebiyle açılmış olan boşanma davaları için kişilerden kusurlu olan tarafın evlilik içindeki edindikleri mallar üzerinde hakları azaltılıp ya da tamamen kaldırılırken akıl hastalığı sebebiyle boşanma davalarında bu durum söz konusu değildir. Kişilerin tabi oldukları mal rejimi uyarınca mal paylaşımı yapılacaktır.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA AVUKAT TUTMA

Akıl hastalığı sebebi ile boşanma davası açmak için gerekli şartları yukarıda sıralamıştık. Eğer akıl sağlığı yerinde olan eş bu sebebe dayanarak dava açmak istiyorsa eşinin akıl sağlığının yerinde olmadığını kanıtlaması gerekmektedir. Usulüne uygun bir biçimde ispat edilmesi gereken bu hastalık hali kişilerin kendi başına da halledebileceği bir durumdur fakat tam olarak alınması gereken belgeleri belirlemek için hukuki bilgi birikimine sahip kişilerden de fikir alınması daha uygundur. Ayrıca her akıl hastalığı boşanma nedeni oluşturmaz. İyileşmesi imkansız ve kişinin yanında eşiyle ortak yaşamını da etkileyen bir rahatsızlık olması gerekmektedir. Durum sadece sağlık raporuyla çözülemez ayrı olarak gerekçelendirilmesi de gerekmektedir. Eğer ortak hayatın çekilmez hale geldiği gerekçelendirilmesi yapılamazsa hakim akıl hastalığı sebebine dayanarak boşanma kararı vermeyip davayı reddedecektir. Bu sebeple bir avukattan hukuki destek alınarak davanın açılması daha isabetli olacaktır.

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Akıl hastalığı sebebiyle açılacak boşanma davası; eşlerden birinin yaşadığı yer mahkemesi veya eşlerin boşanma başvurusu yapmadan önce son 6 ay içinde beraber yaşadıkları yer mahkemesinde açılmalıdır. Ayrıca boşanma davası için başvuru yapılacak mahkemeler belirlidir. Boşanma davası kural olarak Aile Mahkemesinde açılması gereken bir dava türüdür. Fakat her il ve ilçede Aile mahkemesi bulunmayabilmektedir. Eğer bulunulan yerde Aile mahkemesi mevcut değil ise boşanma davası bulunulan yerin Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacaktır.