Ambalaj, ürün ve ürünün üreticisi ile ilgili bilgileri içeren, muhafaza ve koruma görevi üstlenen bir malzemedir. Ürünü koruduğu gibi tüketicinin satın alma tikiyle de oynamalıdır. Çok çeşitli benzer ürünler arasından seçim yapmamıza yardımcı olan bir farklılaşma aracı olarak çalışır. Ambalaj sıkıcı görünüyorsa, alışveriş yapanlar raftaki ürünü gözden kaçıracaktır. Yapılan araştırmalara göre, ambalajın fiziksel ve görsel yapısı, üzerindeki bilgiler de dahil olmak üzere 2-3 saniye içinde dikkat çekerek incelenmeye değer bulunur veya bulunmaz. 3-10 saniye içindeyse satın alma kararı verilir.
Ambalaj bizi ürünle baş başa bırakıp tek bir cümle kurmadan konuşur. ” Onu alma, beni al.”
Ambalajın rengi, tarzı, çekiciliği tüketicinin satın alma kararıyla mükemmel bir pozitif korelasyona sahiptir. Dürtüsel satın alma davranışını harekete geçirmek için ambalajın bazı görevleri vardır; içindeki ürünü sattırmak, tanıtmak ve tüketici ile iletişim kurmaktır. Ancak bunu doğru bir şekilde, tüketiciyi aldatmadan yapmalıdır. Tekrar satın alma eğilimi yaratacak, tüketici alışkanlıklarını destekleyecek yönde olmalıdır.
Paketin içindeki ürünü görememek alıcıyı tedirgin edebilir. Bu durumda grafik tasarımcısı paketin içindekileri, sanatı ve ürüne uygun grafiği ile sunmalıdır. Doğru tasarım ve görsellerle yapılmış başarılı bir ambalaj tasarımı diğer rakipleri içinde fark edilecektir.
Tüketici, ürünü evine götürürken, taşırken, ürünü açma ve kapama aşamalarında, kullanma, tüketme, çöpe atma sürecinde ürünü deneyecektir. Bu aşamalar onun ürün hakkındaki fikrini tamamlayacak, tekrar alım kararını etkileyecektir. Ambalajın üzerindeki bilgiler kullanım sürecinde tüketici tarafından daha detaylı incelenir ve kullanıcılar, bu bilgilerin doğruluğundan emin olmak ister.
Ambalajın üzerinde yer alacak grafik ve görsel öğelerin net, yalın, çabuk anlaşılabilir olması gerekmektedir. “Ne kadar az ise o kadar iyidir” genellemesi, ambalaj için de geçerlidir. Ambalajın görevlerinden biri, içinde bulundurduğu ürünün önemini, faydalarını tüketiciye kısa zamanda anlatabilmesi ve tüketiciyle kısa zamanda iletişim kurabilmesidir. Ambalajın üzerinde yer alacak görsel elemanların; marka, ürün ismi, ürünün kısa tanımı, kullanılan fotoğraf ya da illüstrasyonunun, birbirleri üzerindeki etkileri ve baskınlık sıralaması çok iyi seçilmelidir. Sonuçta ambalajın formu ve rengi, tüketiciye ilk sinyali veren, tüketiciyle ilk iletişim kuran özellikleridir.
Tasarım, bilgi ve profesyonellik gerektiren bir iştir. Ambalaj tasarımcısı müşterilerin ihtiyaçları ve ürün hakkında tam bilgiye sahip olmalıdır. Öyleyse iyi bir tasarımcı hedef kitlesinin kişiliği ve eğilimleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bir kültürdeki bazı formlar, renkler ve resimler farklı anlamlara gelebilir. Bu nedenle tüketici kültürünü tanımak bir tasarımcı için birinci öncelik olacaktır.
Ayrıca piyasadaki ürün ve ambalaj çeşitleri arasındaki ilişkiyi de düşünmeliyiz. Ambalaj bir koruma malzemesi olmasının yanı sıra sanatsal teknikler ve renk psikolojisi ile ilgili bilgileri de içinde barındırır. Her ürünün özel rengi olmalı ve tasarımcı yeterli bir renk bilgisine sahip olmalıdır. Ambalaj tasarımı, reklam sanatının önemli alt dallarından biri olduğu gibi, toplumların ekonomik gidişatında önemli bir rol oynamaya da devam etmektedir. Tüketici mağazaya girdiğinde pek çok benzer ürün arasından tasarımı en dikkat çeken ürüne yönelir. Bu sebeple tasarımda renk doğru kullanılmalıdır.
Duruma göre yeşil renk bir ambalaj organikliği ve tazeliği simgeler. Yiyecek ve içecek için ise renk seçimi, ürünün rengine göre belirlenebilir. Bir çay paketinin renk seçiminde açık renkler tercih edilebilir ancak çay paketinde koyu renk, ürünün kalitesini tüketicinin zihninde göstermek için de kullanılabilir. Ambalajda tercih edilen görseller, ürünler için bir tür seçkin kalite yaratır ve renkleri doğru kullanmak o ürün hakkında tüketiciye mesaj verir. Mağazada aradığımız ürünü bulmak da bu şekilde kolaylaşır. Mavi, yeşil ve sarı ambalajlar taze ve canlı renklerdir. Bu renkler maden suyu, sebze ve meyvelerin ambalajlanmasında kullanılabilir. Ayak spreyi için mavi renk kullanmak doğru bir seçim olacaktır. Böylece tasarımcı, tüketiciye bir serinlik ve temizlik hissini yansıtır.
Bazı ürünler var ki renkleriyle özdeşleşmiştir, bilinen ürün renklerinde önemli bir dönem açmıştır. Çikolatalı ürünler genelde kırmızı, kahverengi, süt oranına göre krem veya beyaz renklerde üretilirken, Milka markası sayesinde her şey değişmiştir. Çikolata ve gofretlerde Milka markasının mor-lila rengini kullanmaya başlaması ve profesyonel bir şekilde bu süreci yönetmesi, benzer ürün ve renklerde ambalajların ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Özellikle bitter çikolatalardaki koyu kahverengi, fıstıklı olduğunda yeşil renkli olması tüketicide önemli bir bilinç oluşturmuş, tüketici fıstıklı bir çikolata almak istediğinde yeşil rengi arar hale gelmiştir.
Satın alma kararlarının yaklaşık % 73’ünün satış yerinde olduğu tahmin edilmektedir. Yani, algı aktarımı ve o ürünün doğru algılanması konusunda alıcıya yardım etmeliyiz . Yapılan araştırmalara göre tasarımın sağ tarafında konuşma uyaranının kullanılması, sol tarafında ise resmin kullanılması uygundur. Çünkü beynin sol lobu kelime işlemeden sorumludur, sağ lobu ise genellikle şirketin markası veya logosu gibi resimleri işler. Tüketicilerin algılarını en üst düzeye çıkarmak için, paketlerin sağ tarafında yazı, sol tarafında görsel kullanılmalıdır. Ambalajın satış noktasında kilit bir rolü vardır. Bu sebeple ambalajların bilimsel bir yöntemle tasarlanması gerekmektedir.
Yalnızca ambalajını beğendikleri için ürün satın alan tüketicilerin sayısı az değildir. Ancak bu kadar çok ambalajın üretilmesi, çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Günlük hayatta kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir ambalajlar üretmek çevre kirliliği oluşumunu önlemede yardımcı olacaktır. Artık ambalajın amacı üçüncü kez değişmiştir. İnsanlığın yaratılışından itibaren ilk aşamasında saklama-koruma, ikinci aşamasında koruma-taşıma-tanıtım ve üçüncü aşamasında çevre ve yaşam alanı oluşturma, ambalajda yeni nokta durumundadır. Başka bir deyişle ambalaj dünyasında çevre koruma, ürün sorumluluğu ve evrensel tasarımlar gibi yeni anlayışlar hüküm sürmeye başlamış ve başlamalıdır.