ASMÜD: Deprem bölgesinde asfalt talebini karşılayabilecek potansiyele sahibiz

İnşaat Dünyası Dergisi Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6’lık depremler sonrası Mart-Nisan 2023 sayısında “Deprem Özel Sayısı” hazırladı. Sektör paydaşlarına ve bilim insanlarına depreme dirençli kentler ve binalar için görüş ve önerilerini sorduk. ASMÜD Yönetim Kurulu Başkanı Ayberk Özcan, “Agrega ve asfalt üretiminde büyük bir kapasiteye sahip olan ve halen kapasitesinin üçte birini kullanan sektörümüz, deprem bölgesinde hasar gören karayolu, şehir içi ve köy yollarının onarımı ve yeniden yapımı için gerekli asfalt talebini kolayca karşılayabilecek potansiyele sahiptir” dedi.

Yurtiçinde ve yurtdışında önemli karayolu projelerini üstlenen ve başarı ile tamamlayan bir müteahhit grubuna sahip olduklarını vurgulayan ASMÜD Yönetim Kurulu Başkanı Ayberk Özcan , “Agrega ve asfalt üretiminde büyük bir kapasiteye sahip olan ve halen kapasitesinin üçte birini kullanan sektörümüz, deprem bölgesinde hasar gören karayolu, şehir içi ve köy yollarının onarımı ve yeniden yapımı için gerekli asfalt talebini kolayca karşılayabilecek potansiyele sahiptir” dedi.

Kahramanmaraş’ta 7,8 ve 7,6’lık depremler sonrası afet bölgesindeki altyapı ve karayolları ile ilgili ön değerlendirmelerinizden bahseder misiniz?

Asrın felaketi olarak değerlendirilen iki büyük deprem ve ardından gelen artçılarla bölgede çok sayıda bina yıkılırken yol ağlarında da hasarlar oluştu. Depremin ilk gününde Karayolu yetkilileri hasar gören yol, köprü ve tünelleri tespit ederek açıkladı, acil onarım ve trafiği yönlendirme işlemlerini başlattı. Bu süreçte Derneğimiz üyeleri iş makinaları, ekipmanları ve personelleriyle hasar gören yolların onarılması ve lojistik desteğin kesintisiz sağlanması için Karayolları Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yol bakım ve onarım çalışmalarına ilk günden itibaren destek verdi, vermeye de devam etmektedir.

Bölgedeki karayolları yoğun sismik sarsıntıların etkisi ile özellikle yüzey fay kırıklarının bulunduğu kesimlerde zemin deformasyonunun etkisi ile deformasyonlar, ötelenme, burkulma, kabarma, çökme ve çatlaklar ile heyelan, yola kaya düşmeleri, istinat duvarlarında çatlak, eğilme ve yanal yer değiştirme şeklinde tipik hasarlar meydana geldi.  Bölgedeki bazı tünellerin beton kaplamalarında dökülme veya portal yapılarında hareketlilik gözlemlendi. 1000’in üzerinde köprü olan bölgede 15 köprü hasar gördü, genellikle mesnet ve derz hareketliliği, köprü yaklaşım dolgularında çökme, kolonlarda beton kavraması gibi hasarlar meydana geldi.

Bölgenin karayolu ağında meydana gelen bu hasarlar hızla gerçekleştirilen onarım çalışmaları ile giderilerek, depremden üç gün sonra bölgede trafiğe kapalı yol güzergahı olmadığı kamuya açıklandı. Karayolu bazında genel bir değerlendirme yapacak olursak, böylesine kısa sürede hasar gören yolların onarılarak kontrollü bir şekilde ulaşıma açılması, bize yol altyapımızın depremde acil durumun yönetilmesinde gerekli ulaşımı sağlayacak güvenilirliğe sahip olduğunu göstermekte.

KARAYOLLARI BÜYÜK ZEMİN HASARLARINA DİRENECEK ŞEKİLDE TASARLANMAZ

Depremin etkilediği 10 ilimizde altyapı ve karayollarının önemli tahribat görmesinin sebepleri nelerdir? Temsil ettiğiniz meslek grubu açısından gördüğünüz eksiklikleri/ yanlışları paylaşır mısınız?

Öncelikle belirtmek istiyorum ki, yoldaki hasarları, depremin şiddeti ve yer kabuğunda oluşturduğu etkiler ile birlikte değerlendirmek gerekir. Yollarımız 7,8 ve 7,6 şiddetindeki yaklaşık 100 sn ve 60 sn süren, 300 cm / sn 2 ’yi aşan ivme ile oluşan sismik dalgaların, birden fazla fay segmenti üzerinde yaklaşık 8-10 m ve yatayda 4,7m‘ye varan yer değiştirmesine neden olan devasa bir sismik harekete maruz kaldı.

Yollar tabii zemin üzerinde dolgu veya yarmalardan oluşan bir altyapı ile bağlayıcısız alt temel, temel tabakalarının üzerine getirilen en fazla 25 cm kalınlıktaki asfalt tabakalarıyla toplam kalınlığı bir metreyi bulmayan esnek bir üstyapıdan oluşmakta. Zemin deformasyonlarına uyumlu davranan bu yol yapısı büyük zemin hareketlerine direnecek şekilde tasarlanmamakta ve böyle bir performans göstermesi de beklenmemektedir. Bir yolun depremin yıkıcı etkisine dayanma gücü ve yarattığı deformasyonlara uyum sağlama yeteneğinin sayısallaştırılması oldukça zor olmakla birlikte, araştırmacılar depremin şiddeti, yolun fay hattı ile kesişmesi ve zeminin sıvılaşma potansiyelinin bir yolun sismik sarsıntılara karşı direnicini etkileyen temel faktörler olduğunu belirtmektedirler. Yolun geometrisi, zemin şartları, dolgusu, şev stabilitesi, kaplama durumu ve bakım şartlarının deprem hasarları üzerindeki ağırlıklı etkisinin % 25 ile sınırlı olduğunu ve özellikle ilgi alanımız olan yol kaplamasının hasarlar üzerindeki etkisinin ise %3 gibi düşük bir oranda olduğunu ifade etmektedirler. Bu depremde karşılaştığımız yol hasarlarını bu kapsamda değerlendirdiğimizde, fay hattı ile kesişen yol güzergahları, zayıf zeminler ve yer altı su seviyesinin etkin olduğunu görüyoruz. Yol altyapısı üzerinde yer alan ve deprem yönetmeliğine göre tasarlanarak yapılan köprü ve tünel gibi betonarme sanat yapılarında oluşan yapısal hasarların değerlendirilmesinde, yapının hizmet süresinin, maruz kaldığı çevresel etki ve dinamik yükler ile bu yapıların rutin bakım ve onarım şartlarının da dikkate alınması gerekmekte.

Deprem bölgesinin yeniden imarı için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Deprem ülkesi Türkiye’de altyapı ve karayollarında böyle bir tahribatla bir daha karşılaşmamak için hangi adımlar atılmalı?

Y urtiçinde ve yurtdışında önemli karayolu projelerini üstlenen ve başarı ile tamamlayan bir müteahhit grubunun temsilcisi olarak bizler, yol işlerini, verilen projeler doğrultusunda, mevzuatın ve şartnamelerin gereklerine uyarak yapıyoruz, denetleniyoruz, yaptığımız işler onaylanarak teslim alınıyor ve belirli bir süre de garanti veriyoruz. Bu disiplinle yapılan yollarımızın genelinde oluşan hasarların da kısa sürede onarılarak trafiğe açılacak boyutta olması bizleri rahatlatmakla birlikte, yollarımızda özellikle zemin etütlerinin ve jeoteknik raporların önemini vurgulayarak, kaliteli yapım ve bakım işlerinin yapılmasında üzerimize düşen görevi Karayolu teşkilatımız ile iş birliği içinde sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum. Ayrıca öncelikle deprem bölgesinde mevcut yollardaki özellikle sanat yapılarının ve drenaj altyapısının incelenerek, gerekli onarımların ve sağlamlaştırmaların hızla yapılması gerektiğini düşünüyorum.

DAHA KALİTELİ ASFALT ÜRETİMİ VE UYGULAMASI İÇİN SEKTÖRÜMÜZE DESTEK VERİYORUZ

Türkiye’de üretilen agrega ve asfalt kalitesi hakkında düşünceniz nedir? Bu konuda mevzuat yeterli mi? Gerekli denetimler yapılıyor mu? ASMÜD olarak bu konuda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?

Türkiye’de yapılan asfalt üstyapıların gün geçtikçe daha kaliteli yapıldığını ve daha yüksek performansa sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Asfalt teknik şartnamelere uygun agrega ve bitüm ile tam otomasyona sahip plentlerde laboratuvar kontrolünde üretilmekte ve son teknolojiye sahip serme ve sıkıştırma ekipmanları ile yola uygulanmaktadır. Asfalt müteahhitleri olarak şantiyelerde kurduğumuz laboratuvarlarla gerekli deneyleri yaparak kontrollü üretim ve uygulama yapıyoruz ve idare ile müşavir firma tarafından denetleniyoruz. ASMÜD olarak kurulduğumuz günden bugüne teknik çalışmalara ağırlık vererek, daha kaliteli asfalt üretimi ve uygulaması için sektörümüze gerekli desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

Depremden etkilenen 10 ilimizde yoğun bir imar faaliyeti yürütülecek. Asfalt ve agrega üreticileri talebi karşılama kapasitesine sahip mi? Bu konuda hangi önlemler alınmalı?

Agrega ve asfalt üretiminde büyük bir kapasiteye sahip olan ve halen kapasitesinin üçte birini kullanan sektörümüz, deprem bölgesinde hasar gören karayolu, şehir içi ve köy yollarının onarımı ve yeniden yapımı için gerekli asfalt talebini kolayca karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Bu konuda ülkemizde gittikçe artan agrega ihtiyacının dikkate alınarak, agrega ocaklarının etkin ve verimli kullanılmasının önemini vurgulamak istiyorum.

DEPREM FELAKETİNDE KESİNTİSİZ ULAŞIM HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTA

Olası Marmara depremine hazırlanırken altyapı ve karayollarında tahribatı azaltmak için nelere dikkat edilmeli? ASMÜD olarak bu konuda kamu ve özel sektörle iş birliğiniz var mı? Bilgi verir misiniz?

Nüfusu, yapıları ve yol ağı ile yoğun olan Marmara bölgesinde olası bir deprem asfalt sektörü olarak bizi de endişelendiriyor. Bölgenin ülkemizin sosyal ve ekonomik yapısı üzerindeki büyük etkisi dikkate alındığında, bir deprem felaketinde kesintisiz ulaşım hayati bir önem taşımakta. Bu bölgedeki makro projeler kapsamında yapılan köprü ve otoyolların yüksek standartlarda olması, bakım ve onarımlarının zamanında yapılmasının olası zorlukları azaltacağını ve bölgenin ulaşımını rahatlatacağını düşünüyorum. Mevcut şartlarda bu bölgede yetersiz olan agrega kaynaklarının olası bir depremde karşılaşacağımız önemli sorunlardan biri olacağını düşünüyorum, bu nedenle agrega kaynaklarının etkin bir şekilde korunması gerekmekte. ASMÜD olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği içinde sistematik bir çalışmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim.