Astım, nefes alma zorluğu nöbetlerinin tekrarlaması ile ortaya çıkan hava yollarının iltihabi bozukluklarıdır.
Belirtilerin sebebi, akciğerlerdeki nefes alma tüpleri aşağı doğru sıkışıp yapışkan mukoza ile dolunca, akciğerlerin hava alıp-vermesini zorlaştırırlar. Astım, yaklaşık 15 milyon Amerikalıyı etkilemektedir ve nerdeyse bunların üçte biri çocuklardır. Çok etkili ve güvenli tedaviler olmasına rağmen, astım ve astıma bağlı ölümler, son yirmi yılda, dramatik bir şekilde artmıştır.
Doktorlar ve araştırmacılar, astıma neyin sebep olduğunu tam olarak anlayamamışlardır. Çevreyi kirleten maddeler ve özellikle alerjilerin, çok önemli bir rol oynadıkları bilinmektedir. Buna ek olarak, astımlı olanlar, muhtemelen, akciğerin hava yollarına (bronşlar), alerjiye sebep olan bir madde girdiği zaman, genetik olarak alerji geliştirmeye eğilimli doğarlar.
Çocuklarda astım, yıllar boyunca ilerler ve sonunda ya tamamen iyileşir ya da daha da ağırlaşır. Bazı kişilerde çocuklukta oluşan astım, akciğerlerde hayat boyu kalıcı olacak hasarlar bırakır. Çocuklardaki kadar ciddi bir astım hastalığı olan yetişkinlerde, akciğerlerin kapasitesi %10 azalır.
Astım, bazen hayatın ilerleyen yaşlarında, 40′lı 50′li yaşlarda, ortaya çıkar. Bazı doktorlar, geç yaşlarda oluşan astımın farklı sebepleri olduğunu ve sonuçlarının, çocuklukta oluşan astıma göre daha kötü olduğunu düşünmektedirler, ancak bu düşünceleriyle ilgili olarak tam bir kanıt yoktur.
Astımın ana belirtileri, öksürük, nefes alma zorluğu ve hırlamadır. Astım nöbeti, gece ya da gündüz, herhangi bir zamanda olabilir. Astım, bazı insanlarda hafif geçerken bazılarının da, nefes alma zorluğu sebebiyle hayatını tehdit eder. Bazılarında, bir astım nöbeti çok hafif geçiştirilirken bir sonraki kriz çok ağır olabilir. Genellikle kendi hırıltınızı duyabilirsiniz ve doktor da bir stetoskop yardımıyla duyabilir.
Hafif şiddette veya ağır olsun, bir astım nöbeti korkutucudur. Nefes alamazsınız. Kısmen korkudan kısmen de nefes almak için kendinizi çok zorladığınızdan, diğer belirtiler gelişmeye başlar, örneğin kalp atışlarının hızlanması, terleme ve denge kaybı gibi.
Astım atakları arasında, kendinizi çok normal hissedebileceğiniz gibi belli seviyede sınırlı da hissedebilirsiniz. Soğuk algınlığı ve gripten muzdarip olabilirsiniz, özellikle bronşite karşı çok hassaslaşırsınız veya normal fiziki aktivitenin ya da egzersizin ardından soluksuz kalırsınız.
Hırlama ve nefes alma zorluğu çekiyorsanız, doktorunuzu arayınız. Nöbetler hafif olsa bile doktora gitmek çok önemlidir zira daha ağır atakları önlemek için tedbirler alınabilir. Bir pratisyen hekim, astımlı birçok hastayla ilgilenebilir bunlardan bazıları bir akciğer uzmanına veya alerji uzmanına yönlendirilir.
Astım teşhisi konulması zor olmaz, özellikle de orta şiddette bir kriz geçirdiyseniz. Doktorunuz, ciğerinizi, hava yollarınızı ve cildinizi tetkik edecektir ve nefes alıp-verirken kaslarınızın gerilimini kontrol edecektir. Büyük ihtimalle birçok tahlil yapılacaktır.
Bir saniyedeki zorlu ekspiratuvar hacim (FEV1) ölçümü, 1 saniyede ne kadar hava soluk verdiğinizi belirler. Tepe akım testi, hangi güçte soluk verdiğinizi ölçen bir testtir; bu işlem sırasında, bir makineye bağlı ağızlıkla kendinizi zorlayarak soluk vereceksiniz.
Normal “FEV1″ ve “tepe akım testi” değerleri, yaşınız ve ağırlığınız esas alınarak belirlenir. Astımlı olanlarda değerler düşüktür zira soluk verme hava yollan sebebiyle daralmıştır.
Kanınızdaki oksijen miktarı, ya oksimetre denilen ve parmağınıza bağlanan bir cihazla ya da kan tahliliyle (kan tahliliyle, kandaki karbon dioksit ve asit miktarı da ölçülebilir) belirlenir.
Ayrıca, tahlil için balgam öksürmeniz de istenebilir. Buna ilaveten, alerji veya enfeksiyonun (nötrofıl denen beyaz kan hücrelerinin artışından belli olur) belirlenmesi için kan tahlilleri (alerji işaretleri, özel bir beyaz kan hücresi olan cozinofildeki artıştan yansır) yapılır.
Astım şüphesiyle (ancak henüz bir astım krizi yaşamadan) ilk defa doktora gidiyorsanız, size belirtilerinizi, ne kadar ciddi olduklarını, bunları tetikleyen etkenleri ve hangi sıklıkta olduklarını soracaktır.
Doktorunuz, sizden astım belirtilerinizle ilgili bir günlük tutmanızı ve astım ataklarının nerede ve ne zaman oluştuklarını kaydetmenizi de isteyebilir, iş yerinde mi (iş yerindeki ortam koşullarını öğrenmek için), ilkbaharda mı (polenlerden mi olduğunu öğrenmek için) ya da evde geceleri mi (yatağınızdaki tüy ya da ev akarlarından mı olduğunu öğrenmek için). Ayrıca evinizdeki tepe akımlarınızı düzenli olarak, tepe-akım metresi denilen bir el aletiyle, ölçmeniz istenebilir.
Alerjileriniz ciddi ve kontrol edilmesi zorsa, doktorunuz belli alerjiler için test yapılmasını önerebilir. Astımınıza sebep olan alerjileri belirlemek için “radyoalerjigo-sorbent” (RAST) adı verilen bir kan tahlili ile belli alerjenlerin antikorları tespit edilir.
Cilt alerji testi (yama testi), sakınmak zorunda olduğunuz alerjenleri tespit etmek için yapılır. Bu test sürecinde, değişik alerjenler derinize zerk edilir ya da bir bez parçasının üstüne koymak suretiyle, derinize yapıştırılarak birkaç gün beklenir. Deride beliren kırmızı leke hangi alerjenlere karşı hassasiyetiniz olduğunu gösterir.
Tepe akımı, cihazın ağızlığından olabildiğince güçlü soluk alıp vererek ölçülür. Düşük tepe akım ölçümü, ilacınızı almanız gerektiğine ya da doktorunuzu görmeniz gerektiğine dair bir işarettir.
Astım krizi sırasında, soluk almanızı rahatlatacak tek yol ilaçlardır. Soluk alma egzersizleri, bio-geribildirim, rahatlama tepkisi ve hipnoz, soluk almanızı kontrol etmenizi ve rahatlatmanızı öğrenmenize yardımcı olur. Burada belirtilen teknikler, ilaç alıyorsanız, soluk aldırma cihazınızın yerine kullanılmamalıdır. Doktorunuzdan alternatif terapiler ve ilaçların en iyi bileşeni hakkında bilgi alınız.
Nefes alma egzersizleri rahatlamanıza ve daha etkin nefes almanıza yardımcı olur. Soluk almanızı rahatlattığınız zaman, birçok vücut sistemi rahatlar (ruh durumunuz da dâhil), bu rahatlama, bir astım krizini korku ve endişeyle karşıladığınız zamanlarda çok değer kazanır. Endişeli olmak, hava yollarınızın sıkışmasına yol açacak fiziki etkileri harekete geçirir. Aşağıdaki egzersizleri günlük olarak tekrarlayın ve astım krizinin geldiğini hissettiğiniz zaman uygulayın.
Stresli anlarınızda bu yöntemleri kullanınız. Bio-geribildirim sayesinde, bir astım krizi öncesinde hava yollarınızı rahatlatabilirsiniz, etkilerini azaltabilirsiniz.
Bio-geribildirim, vücuttaki bazı sistemlerin (akciğerler gibi) faaliyetlerini bir makine ile ölçer ve size geri bildirir ve siz, farklı koşullarda, göğsünüzün ne kadar değiştiği konusunda bilgi sahibi olursunuz. Nefesinizi kontrol etmeyi öğrenirsiniz.
Hipnoz, dikkatinizi odaklamak, yeniden düşünmek ve rahatlamak gibi sorunlarınızda yardımcı olur, örneğin yaklaşan bir astım krizine karşı normal tepkiniz korku ve endişeyse, hipnoterapi, bunların yerine sakinleştiren düşünceleri koyar ve nöbetin ciddiyetinin azalmasına yardımcı olur.