Avukatlar görevlerini yaptıkları sırada birçok suça maruz kalabilirler. Bunlar;
olabilmektedir. Avukatlar görevlerini yaptıkları sırasında veya taşıdıkları “avukat” sıfatı nedeniyle bir suçun mağduru olmaları halinde daha iyi korunmaktadırlar. Bu halde faile verilecek ceza, bu suç bir hakime karşı işlenseydi nasıl belirlenecekse o şekilde belirlenecektir. Avukatlara karşı işlenen suçların ağırlaştırılmış hükümlere göre cezalandırılmasını Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesi sağlamaktadır. Buna göre:
“Av.K. md. 57:
Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.”
Maddeden de anlaşılacağı gibi Avukatlık Kanunu ceza hükümleri açısından “hakimlere karşı işlenen suçları” kavramına atıfta bulunmuştur. Ancak TCK incelendiğinde “hakimlere karşı işlenen suçlar” ya da en genel ifadesiyle, “yargı görevini yerine getirenlere karşı işlenen suçlar” başlıklı bir düzenlemeye rastlamak mümkün değildir. Bu nedenle “hakimlere karşı işlenen suçlar” kavramını, hakimin bir kamu görevlisi olması nedeniyle, TCK ‘nun 6. maddesinde düzenlenen “kamu görevlisi” deyimi kapsamında düşünmek gerekecektir. TCK ‘nun 6. maddesine göre “kamu görevisi” deyiminden, “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi surette sürekli, süreli ya da geçici olarak katılan kişi” anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle Avukatlık Kanunundaki düzenleme, kanunlardaki kavram birliği ve kanun yapma tekniği açısından eleştirilebilir. Ancak düzenleme, ifade edilmek istenen suçların kapsamını belirlemede sağladığı kolaylık ve “hakimlere denk” bir korumadan bahsetmiş olması nedeniyle ayrı bir anlam taşımaktadır. TCK nda genel sistematikten ayrı olarak sadece işkence suçunu düzenleyen TCK 94/b maddesinde, suçun avukata karşı işlenmesi hali ayrıca düzenlenmiş olup bundan başka avukata ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Kamu görevlilerine karşı işlenmesi nedeniyle, hakimleri ve dolayısıyla avukatları hedef alabilecek suçlar ve artırımlı cezaları TCK nda şu şekilde düzenlenmiştir:
Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesi düzenlenirken, avukata karşı işlenen suçun “hakimlere karşı işlenmiş” gibi cezalandırılabilmesi için iki kriter getirilmiştir. Bu kriterler:
işlenmiş olması gerekliliğidir. Ancak burada belirlenmesi gereken konu; avukatın ne zaman görev yapıyor sayılacağı ve hangi hallerin görevi dolayısıyla suçun mağduru olmasına neden olabileceğidir. Avukatlık Kanunu ‘nun 1. maddesi uyarınca Avukatlık, kamu hizmeti olma yanında bir serbest meslek olarak düzenlenmiştir. Avukatlığın serbest meslek olarak düzenlenmesi onun mesai saati kavramının kapsamı içerisinde değerlendirilmesini engellemektedir. Çünkü avukat görevinin gerekliliklerine göre günün her saatinde mesleğini icra edebilecektir. Ayrıca avukat mesleğini sadece bürosunda ya da adliyede değil, işi ile ilgili olarak gittiği her yerde gerçekleştirebilir. Bahsedilen özellikleri itibariyle avukatlık mesleği zamandan ve mekandan bağımsız olarak düşünülmelidir ve caza hükümleri buna göre yorumlanmalıdır. “Görevinden dolayı” ayrımı avukatın, suçun işlendiği anda, mesleğini icra etmiyor olmasına karşın, yaptığı avukatlık görevinden dolayı suça maruz kalması durumunu düzenleyerek, suçun kamu görevine ilişkin mesai ve mekana ilişkin düzenlemelerden bağımsız olarak ele alınması gerekliliği düzenlenmiştir.
Avukatın ve aynı kapsamda değerlendirilebilecek olan stajyer avukatın, sayılı suçlardan birinin mağduru olması halinde başlayacak soruşturmada, savcılık veya mahkeme yukarıdaki kriterlere göre avukat veya stajyerin suçun işlendiği anda, ya da suçun işlenmesine neden olan olayların gerçekleştiği sırada baroya kayıtlı olup olmadığını ve suçun görev nedeniyle ve görev dolayısıyla işlenip işlenmediğini, tüm ifadeler ve delilleri dikkate alarak değerlendirecektir. Bu hallerin varlığının tespiti halinde savcılık ilgili suçun ağırlaştırmaya ilişkin hükümlerine atıfta bulunarak kamu davasını açacak, yargılama sonunda mahkeme de aynı sonuca varırsa bahsedilen maddeler uyarınca ceza tayin edilecektir.
Avukat mağduru olduğu suçla ilgili olarak yasal olarak koruyor görünse de uygulamada durum pek yasada yazdığı gibi değildir. Çünkü avukatı suçun mağduru olmadan önce koruması gereken kolluk, hakim ve savcı için gösterdiği özeni avukatlar için göstermemekte. Avukat, görev sahasında muhtemel saldırganlarla baş başa bırakılarak, yardım çağrılarına geç cevap verilerek, kolluk tarafından yerine getirilmesi gereken önleme fonksiyonunu yerine getirilmiyor. Yasal korumadaki denklik suçun mağduru olmakla birlikte başlıyor. Ama bu kez de kanun hükmünün avukatlar ile hakim/savcıların mağduriyetlerine uygulanmasında sorunlar yaşanıyor. Bir savcıya görevi sırasında tokat atılması nedeniyle rahatlıkla tutuklama kararı veren mahkemeler, bürosunda ölümcül şekilde bıçaklanan avukatın söz konusu olduğu suçta tutuklama kararını yoğun istek ve itirazlar üzerine verebiliyor.