Hukuk dilindeki sadeleşme ve internet sonun başlangıcıydı
Her şey hukuk kurallarına erişilebilirliğin kolaylaşması ile başladı. Vatandaşın kanunlara erişebilirliğini internet öncesi ve internet sonrası dönem olarak keskin bir şekilde ayırabiliriz. Gelişen arama motorları sayesinde artık kanunlara internetten ulaşmak kolaylaştı ve bir konuda bilgi edinmek için o kanunun adını ve sayısı bilmenin gerekliliği kalmadı. Böylece ilgili kanunu, maddeyi arayıp bulmak gibi eskiden gerçekten zahmetli olabilecek bir uğraşın süresi artık Google arama motorunun milisaniyelerle ölçülen görüntüleme hızının süresine indi.
Son on yılda temel kanunlarımızdaki önemli yenilemeler ve halen yapılan çalışmalar, arapça – farsça bozması ağır hukuk dilinin de sonunu getirmekte. Türkçeleşme sürecini ile birlikte kanunları anlamak “hukuk dili” ni bilmeyi daha az gerektirmekte. Bilgiye ve tecrübeye ulaşmanın ücretsizleştiği “hukuk forumları ” sayesinde hukukçular ve vatandaşımız kendileri için “hap çözümler” bulmak konusunda daha da rahatlığa eriştiler.
Hukuk kurallarının sadeleşmesi ve erişilebilirliğin artması sadece kuralları ve prosedürü bilmenin bir ayrıcalık olmaması sonucunu doğurmuştur. Erişim kolaylıkları sayesinde önceleri sadece kuralları ve nerede bulunacağını bilmek için bir avukata danışmak gerekebilirken, artık bu tür danışma ihtiyaç olmaktan çıkma noktasına gelmiştir. Yani salt hukuku ve kurallarını bilmek hukukçu ve avukatların hizmet sektöründe varlıklarını sürdürebilmeleri için yeterliliğini yitirmek üzeredir. Bunun yanında bir standardı olmayan hukuki süreler bunların başlangıç tarihleri ve sürelere bağlanan sonuçlar bir müddet daha gizemini koruyacaktır…
Avukatlardaki yeniliğe karşı direnç çözülmeyi hızlandıracak
Ayrıca avukatların hukuk bilmek dışında yetenek kazanmak konusundaki tutuculukları , hukuki hizmet sektörünün çöküşünü hızlandırmaktadır . Bu gidişatı fark etmeden statükoda direnmek, hukukçu ile gelişen çağın arasını gün geçtikçe daha çok açacak ve farkındalık geliştiğinde çok geç kalınmış olabilecektir. Aynı UYAP sistemiyle birlikte “bizim için icra işi bitti” diyen yaşça ileri avukatların yaşadıkları gibi…
Hayaller gerçek olacak ama avukatlarınki değil
Anlatmaya çalıştığım nedenlerle geçmiş yüz yılda oluşan hukukçu / avukat zümresi ile bu zümrenin bir elli yıl sonra piyasadaki varlığının tartışılması gerekir. İnsanlığın “hayalini kurabildiği şeyleri bir gün mutlaka gerçekleştirdiği” akla getirildiğinde, bilimkurgu filmlerinde görüp de “bu da olur mu canım” diye burun kıvırarak seyrettiğimiz sanallaşan ve insan unsurunun etkisinin gün geçtikçe azaldığı günlerin yaşanmaya başladığı zaman gelinceye kadar, durumumuzu doğal seleksiyona teslim etmemek için kafamızı kaldırıp geleceği düşünmeliyiz.
bir gün hayal olmaktan çıkacak.
Alternatif uyuşmazlık çözüm (ADR) yolları nefes aldıracak
Önceki bir yazıda bahsettiğim “pitbull avukatlıktan yeni avukatlığa geçiş”, bizim henüz gerekliliğinin farkına varmadığımız dönüşüm sürecinin, zamanı yakalayabilen ülkelerin avukatları tarafından algılandığının göstergesidir. Özellikle Amerikalı Avukatlar, Amerikan Barolar Birliğinin önderliği ile bahsettiğim dönüşümü en az zararla ve kendilerine yeni kazanç kapıları açarak gerçekleştirdiler. Otuz – otuz beş yıl öncesinden başlayan dönüşümün özünde avukatlara dava dışı yollardan ve danışmanlıkla para kazanma olanaklarını sağlamak oluşturmaktaydı. Bu yollardan ilkini “alternatif uyuşmazlık çözüm yolları” (alternative dispute resolution: ADR ) olarak ifade etmek mümkün. Bizler açısından yeni denebilecek sürecin ABD de yeni yeni sıkıntılar yaşamaya başladığı günlerde olunması, hukuki bakış açımızın zaman olarak geriliğini ölçmemize yarayacak bir veri sağlıyor…
Peki kurtuluş olarak görülen, adapte olmaya, öğrenilmeye çalışılan ADR yolları hukuk nosyonlu insan emeğinin para kazanmaya devam etmesine ne kadar bir süre daha yetecektir? ABD’de, geliştirdikleri üstün yeteneklerle uyuşmazlık çözümünü sırtlanan arabulucu / hakemlik, günümüzde bu sektöre adım atanların oldukça artması nedeniyle sıkıntılar yaşamaktadır. Ancak otuz yıl kadar geriden gitmemiz bizim öğreneceğimiz bu yollarla bir süre idare edebileceğimizi gösteriyor. Fakat sürecin otuz yıl kadar rahat ettirmesinin garantisi yok… Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi bilişimin etkileri bizim henüz ısınmadığımız ADR yollarında da kendisini göstermeye başladı bile. Online uyuşmazlık çözümü (ODR) gibi şu sıralar yoğunca yazılım geliştirilen ve kullanılması bazı devletler tarafından önerilen, özendirilen yollar geliştikçe öğreneceğimiz klasik ADR yollarının ömrünün pek uzun olmasını beklememek gerekecek…
Futuristler ne diyor?
Hukuk futuristleri, gelecekte avukatların hukuki risk analizcileri / danışmanları olacaklarını söylüyorlar. Hukuk firmaları için gelecekte almaları gereken pozisyonları geliştiren futuristler, avukatların yasal riskleri kontrol etmede yapacakları yardımların ön plana çıkacağını, bu kapsamda çok geniş alanlarda hizmetler sağlanması gerektiğini söylüyorlar. Avukatlardan yaşanabilecek hukuki problemleri empatiye varacak düzeyde tahmin etmeleri ve proaktif bir şekilde önlem almalarının bekleneceği ve avukatların da buna uymaya çalışacakları ifade edilmekte. Strateji danışmanlığının bu beklentilerin yaratacağı formlardan birisi olmasını bekleyen futuristler, avukatların daha geniş alanlarda hizmet vermeleri ve çalışmaları gerekeceğini tahmin ediyorlar. Ayrıca hukuki hizmetlerin gün geçtikçe daha da ucuzlayacağını söyleyen futuristler, buna rağmen insanların yasal maliyetleri karşılamak, paylaşmak için birlikte hareket etmeyi seçmelerinin yaygınlaşacağını ifade etmekteler. Yaşanan rekabetin hizmet fiyatlarını düşürmesinin avukatlık hizmetlerinde kalitenin düşmesine neden olacağı, kaliteden ve fiyatından ödün vermeyen avukatlık bürolarının pek azının ayakta kalabileceği tahmin ediliyor. Oluşan bu şartlar nedeniyle kolay para kazanma döneminin eninde sonunda biteceği , meslekteki bu çatırdamaların hukuk mesleğinden kaçışı hızlandıracağı kalanların ise yukarıdaki zor şartlarda çalışacağı söylenmekte. Bunun yanında İngiltere Hükümeti’nin, araştırma şirketi Fast Future’a yaptırdığı çalışmaya göre, önümüzdeki 20 yıl içinde, “insanların kariyer tercihlerinin oldukça değişeceği, sanal avukatlık gibi iş kapılarının açacağı” tahmin edilmektedir.
“Hayatta kalan, türlerin en güçlüsü değildir, ne de en zekisi; hayatta kalan kendisini değişime en çok uydurabilendir.”
Charles Darwin