Avukatlık Mesleğine şekil veren ve avukatların davranışlarını belirleyen kurallar hazırlanışından bu yana pek az değişikliğe uğramış ve bir anlamda güncelliğini yitirmiştir. Yürürlükte olması faydalı ve gerekli olan kurallar yanında geçerliliğini yitirdiğini ve başka yerlerde düzenlenmiş olması nedeniyle meslek kuralları içerisinde düzenlenmesinin anlamının kalmadığını düşündüğüm kuralları koyulaştırarak işaretledim ve görüşlerimi parantez içerisinde yazdım.
Meslek kuralları, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 117/7 bendine uygun olarak, Türkiye Barolar Birliği’nin 8-9 Ocak 1971 tarihli IV Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiş ve Türkiye Barolar Birliği Bülteni’nin 26.01.1971 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre Avukatlık Meslek Kuralları şu şekildedir:
AVUKATLIK MESLEK KURALLARI
I. Genel Kurallar:
1- Türk Avukatları baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş olarak düşen görevleri başarma kararına varmışlardır.
2- Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınır.
3- Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özen göstermekle yükümlüdür. (Özel hayatın gizliliği, dokunulmazlığı?)
5- Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.
6- Avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.
7- Avukat salt ün kazanmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor)
a) Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yoluyla duyurabilir. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor)
b) Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri, büro levhaları reklam niteliğini taşıyabilecek aşırılıkta olamaz. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor)
c) Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında farklı büyüklükte ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor)
d) Ortak büro kuran avukatlar büronun reklam aracı olmamasına, hukuk bürosu niteliğini yitirmemesine dikkat ederler. (Reklam yasağı yönetmeliği ile “hukuk bürosu” deyimi yasaklanırken, meslek kurallarında adı geçmektedir)
8- Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor)
9- Avukat, kanunen bulunduğu başkaca mevki ve olanaklarının mesleki çalışmalarına etkili olmamasına dikkat eder. Avukat mesleki çalışması dışında kişisel anlaşmazlıklarda avukatlık sıfatının özelliklerinden yararlanamaz.
10- Avukat, aynı dava için birbirine karşıt isteklerde bulunamaz.
11- Avukat, Türkiye Barolar Birliğince kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.
12- Avukat bürosunun görevin vakarına uygun biçimde tutulmasına çaba gösterir.
13- Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat, işlerine bakacak, müvekkillerini kabul edecek meslektaşının adını barosuna bildirir.
14- Avukat meslek kuruluşlarınca verilen görevleri haklı sebepler dışında, kabul etmek zorundadır.
15- Mesleki çalışmasından ötürü aleyhine açılan dava layihasının bir örneğini avukat barosuna verir. Baronun hukuki anlaşmazlıklardaki arabuluculuk teklifini kabul etmek zorundadır. (Bu kuralın ilk cümlesi en çok uyulan kural olmasına rağmen ikinci cümlesinin uygulanması yönünde ne meslektaşlarımızdan ne de baroların girişimi söz konusudur)
16- Avukat kendisiyle ilgili her türlü belgeleri baroda görmek hakkına haizdir. (Avukata tanınmış bu hakkın düzenleniş yeri meslek kuralları değil, Avukalık Kanunu veya yönetmeliğidir)
II:Yargı Organlarıyla ve Adli Mercilerle İlişkiler:
17- Hakim ve Savcılarla ilişkilerinde avukat hizmetin özelliklerinden gelen ölçülere uygun davranmak zorundadır. Bu ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.
18- Avukat daha önce hakim, savcı, hakem ya da başkaca resmi bir sıfatla incelediği işte görev alamaz.
19- Hakim ve savcı ile hısımlık ya da evlilikten gelen engelleri gösteren kanun hükmünde yazılı derece dışında kalan hısımlıklar ve başkaca yakınlıklarda avukat meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanır.
20- (Türkiye Barolar Birliği’nin 27-28 Mayıs 1989 da Giresun’da yapılan XX. Olağan Genel Kurul Kararıyla değişik) Avukatlar ve Avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek Avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.
21- Avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel veya meslek onurunun zorunlu kıldığı hallerde duruşmadan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal baroya bilgi verir. (Cümlenin kuruluşu hatalıdır. İlk cümle ile ikinci cümle birleştirilerek istisna ve kural birlikte düznelenmelidir. Üçüncü cümle düşüktür)
22- Avukat savunma için zorunlu olmadıkça davanın uzaması sonucuna varacak isteklerden kaçınır.
23- Hakimin reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerin reddi veya şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat kanunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmayacak biçimde açıklar. Red veya şikayet dilekçelerinin bir örneği de baroya verilir. Bu meslek kuralı, hakkında kurala uymadığı gerekçesiyle disiplin cezası verilen bir meslektaşımız tarafından disiplin cezası ve meslek kuralının ilgili maddesinin iptali istemiyle yargıya taşınmış ve yazıldığı şekilde baroya bildirimde bulunmanın avukatlığın onuru ve saygınlığıyla doğrudan ilgili olmadığı gerekçesiyle Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
24- Avukat ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde hareket edecekleri hakkında talimat veremez. (Ayrıca suç olan bir fiilin meslek kuralları içerisinde düzenlenmesi doğru değildir. Avukat bu fiilin suç olduğu bilinciyle hareket etmelidir)
25- Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde de meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.
III. Meslektaşlar Arası Dayanışma ve İlişkiler
26- Hiçbir avukat, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin kamuoyuna açıklayamaz. Bu yoldaki şikayetlerin mercii yalnız barolardır.
27- Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüş ve düşüncelerini açıkça belirtemez.
28- Bir başka baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat o yer baro başkanına nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder . (İstanbul ve Ankara Barosu Başkanlarının randevu defterini düşünmek istemiyorum…)
29- Bir meslektaşının ölümü veya başkaca nedenlerle baro başkanınca görevlendirilen avukat kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.
30- Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkları esirgemezler.
Duruşmaya geç kaldığı için hakkında gıyap kararı alınan avukat hemen gelmişse, diğer taraf vekili olan avukat gıyap kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemek zorundadır. (Bu kural en çok ihlal edilen kural olup, ihlal edilmesi mesleki dayanışmayı zedelemektedir)
Bir başka yerdeki duruşmasına mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karşı taraf avukatı bir başka yerden geliyorsa mazeretini önceden meslektaşına bildirmelidir.
Avukatlar arasında özeldir kaydı taşıyan yazışmalar yazanın rızası alınmadan açıklanamaz.
31- Avukat hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir. (Hasmın avukatı yok ise:) avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır . Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir. (Kullanılan “hasım” terimi bile avukattan beklenen davranışı anlatmaya yeterlidir. Avukat gereğinde uzlaşma sağlama yetkisi ile donanmış bir serbest meslek erbabı olduğuna göre karşı taraf ile müvekkilinin çıkarına hizmet edebilecek “her türlü teması” mümkün kılacak bir kural konulmalıdır)
32- Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir.
33- Yanına stajyer almayı kabul eden avukat, stajyerlerin iyi yetişmesi için gerekli dikkati ve ilgiyi gösterir ve olanaklarını hazırlar.
IV.İş sahipleriyle İlişkiler
34- Avukat müvekkiline davanın sonucu ile ilgili hukuki görüşünü açıklayabilir. Fakat bunun bir teminat olmadığını özellikle belirtir.
35- Avukat aynı davada birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul etmez.
36- Bir anlaşmazlıkta taraflarından birine hukuki yardımda bulunan avukat yararı çatışan öbür tarafından vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.
Ortak büroda çalışan avukatlarda yararları çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlıdır.
37- Avukat meslek sırrı ile bağlıdır:
a) Tanıklıktan çekinme de bu ölçüyü esas tutar. Avukat davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgileri de sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükümü kaldırmaz.
b) Avukat yardımcılarının, stajyerlerinin ve çalıştırdığı kimselerin meslek sırrına aykırı davranışlarını engelleyecek tedbirler alır.
38- Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz. Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez. Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.
39- İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukat da vekalet vermek isterse ikinci avukat işi kabul etmeden önce ilk vekalet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.
40- Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadıkça müvekkili adına basına açıklamada bulunamaz. (Reklam Yasağı Yönetmeliğinde düzenleniyor) Açıklamalarda Adalete etkili olmak amacı güdülemez. (Kanunlarda suç sayılan bir eylemden kaçınmanın meslek kuralları ile beklenmesi doğru değildir)
41- Avukat baktığı davada görevini savsayarak ya da kötüye kullanarak, müvekkili zararına kendisine bir yarar sağlayamaz . (Görevi ihmal ve körüye kullanma fiillerinin ayrıca meslek kurallarıyla yasaklanması anlamsızdır)
42- Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.
43- Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.
44- Avukat, müvekkilinden meslektaşlarına yönelecek sataşmaları önlemeye çalışır, gerekirse vekillikten çekilebilir.
45- Avukat hapis hakkını alacağı ile oranlı olarak kullanabilir.
46- Adli müzaheretle görülen işler, başkaca işlere gösterilen özenle yürütülür. (Avukatın özen yükümlülüğü bütün işleri için geçerli olduğundan bu kuralın varlığı yanlıştır)
47- Ücret davası açacak avukat önce baro yönetim kuruluna bilgi verir. Bu konudaki baro yönetim kurulunun görüşünü bildirme yetkisi vardır.
V.Avukatların Barolarla ve TBB ile İlişkileri :
48- Baro Başkanlığı, Baro Yönetim ve Disiplin kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, Yönetim Kurulu üyeliği, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığı ve üyeliği görevleri bir kişide birleşemez.
VI- Yürürlük, Uygulama Alanları:
49- Yukarıda meslek kurallarının sürekli gelişimini sağlamak üzere Barolar, Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna gündeme ilişkin hükümlere uyma şartı ile yeni teklifler getirilebilir.
50- Yukarıda yazılı meslek kuralları Türkiye Barolar Birliğinin 8-9 Ocak 1971 tarihli 4.Genel Kurul toplantısında kabul edilmiş ve Türkiye Barolar Birliği Bülteninde yayımı tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.