Ayırın Develeri





“Ayırın
Develeri”
Osmanlı Tersanesi’nde,  Fotoğraf sanatçısı Saner Gülsöken’in “Ayırın Develeri” isimli fotoğraf sergisi aynı zamanda “Ayırın Develeri” kitabının tanıtımı olarak,
geçtiğimiz günlerde fotoğraf ve sanatseverlerle buluştu.

13-26 Mayıs arasındagezilebilecek, “Ayırın Develeri” adlı sergi ile de,  kültürel zenginliğimizin bir parçası olan Deve Güreşleri’nin ülke tanıtımlarında kullanılması gerektiğini savunan Gülsöken, “Kanlı güreşler” olarak bilinen Deve Güreşlerinin büyük bir yanılgı olduğunu belirtmek, gerçekle ilgisi olmayan yanlış izlenimi düzeltmek, kültürel
zenginliğimizi ilgilenen herkese anlatmayı hedefliyor.

Saner Gülsöken’in Deve Güreşleriyle ilgili bir çalışmaya yönelmesinin nedenini, “Ayırın Develeri” kitabının sunuşundan bir alıntıyla aktaralım:

Deveciler; “Devenin gözüne bakınca mıknatıs gibi çeker insanı” derler, önce develer çekti beni sonra deve güreşlerinin tarihi ve kaybolmaya yüz tutmuş kültürü. Bilgilenmek için bir kitap aradığımda ise şaşkınlığa uğradım; internette ki kimi eksik kimi yanlış ve birbirini tekrarlayan bilgiler dışında bir şey yoktu. Ardından; her yıl yüzlerce boğanın öldürüldüğü boğa güreşlerini, İspanyol halkı; “bu bizim kültürümüz” diye coşku içinde seyredip ve bunu ülkelerine turist çekmekte başarıyla kullanırken, ya bizim “deve güreşimiz” diye düşündüm.
Aynı zamanda farkına vardım ki; günümüzde deve güreşi sözü edilince, konuya uzak pek çok kişi “Aaa! O kanlı dövüşler mi, yazık ediyorlar hayvanlara” diyerek hemen uzaklaşıyor. Gerçekle ilgisi olmayan, bu yanlış izlenimi düzelterek; kültürel zenginliğimizin bir parçası olan Deve Güreş

leri’ni, yaşayanlara anlatmak ve gelecek nesillere aktarma düşüncem bu noktada ortaya çıktı.
Esas uğraşı alanımın fotoğraf olması; bu kitabın, her aşaması görsel bir şölen olan deve güreşlerinin, fotoğraflar ile anlatılacak bir foto-öykü kitabına dönüşmesini getirdi.

Halen Bodrum’da yaşayan Saner Gülsöken, kurucu üye olarak BODFAD (Bodrum Fotoğraf Amatörleri Derneği) çalışmalarında yer alıyor, kitap ve sanat projeleri ile  uğraşıyor.
1965 yılında Ankara’da doğan Saner Gülsöken, Gazi Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 1987 yılında mezun oldu.

İlkokul yıllarında, amcasının hediye ettiği fotoğraf makinesi ile başlayan fotoğraf sevgisi, üniversite yıllarında iyice arttı.1987 yılında, Aziz Nesin’in kurduğu Ekin-Bilar fotoğraf atölyesinde, İbrahim Demirel’den eğitim aldı ve ardından bir süre Demirel’in asistanlığını yaparak, aynı karanlık odayı paylaştı.

2001 yılında, Ankara’dan ayrılarak, önce Kaş, ardından Bodrum’a yerleşti. "Denizi Pişirdik" sanat gurubunun üyesi olarak, sualtı seramik sergileri ve 2004 yılında genel katılımlı açık mekan seramik sergisi "Ceracarnassos" a katıldı. Yayında kaldığı süre boyunca "Bodrum İskele Meydanı" dergisi, yayın kurulu üyesi olarak görev yaptı. Bodrum’da yaşadığı yıllarda, deniz ve teknelere olan merak ve sevgisini fotoğraf ile birleştirerek yelken fotoğrafçılığına başladı.

Outdoor, Skylife, Atlas, Mobidik, National Geographic, Yachting World, Buğday, Ebe Sobe, Yacht Türkiye gibi pek çok yayın organına fotoğraf çeken ve yazan Gülsöken Motor Boat & Yachting dergisinde çalışmalarına devam ediyor.

1996 yılı Tübitak "Metal" konulu fotoğraf yarışması dia dalı birincilik, 1998 yılında DOGAY, Doğada Görüntü Avcılığı yarışması ikincilik, 2001 yılı Koç Allianz "Çarşı-Pazar" konulu fotoğraf yarışması dia dalında birincilik ödülleri ve birçok yarışmada mansiyon ve sergilemeler aldı, çeşitli kuruluşların takvimlerine fotoğraflar verdi.

1999 yılı "Hiç Söyleyemediklerim", 2001 yılı ORDOS, Orta Doğu Arama Kurtarma ve Kış Sporları Derneği, 2004 Ceracarnassos Seramik Sergisi Bodrum, 2005 Ceracarnassos Seramik Sergisi Berlin, 2006 Uçan Üniversite "Sergi Dükkanı" çağdaş sanat karma sergilerine katıldı. 2007 yılında, Denizi Pişirdik gurubunu gerçekleştirdiği; "Geri Dönüşüm / Recycling sualtı yerleştirmesi ve kısa filminin oluşmasında yer aldı. 2008 ve 2009 yıllarında yelken yarışları ile ilgili iki kişisel sergi açtı.