İçindekiler
Ayurveda , zihin ve bedenin sağlığını arttırmak için beslenmeden yararlanmaktır. Hipokrat’ın “Yedikleriniz ilacınız olsun” sözü de bunu desteklemektedir. Yiyecek seçimi, öğün planlaması ve beslenme sırasındaki farkındalık durumu, canlılığı arttırır. Ayurvedik beslenme ; gıda yoluyla sağlık, canlılık ve enerji yaratmak için kullanılabilecek bir rehber görevi görebilir…
Ayurvedik beslenme, kişinin besinler yoluyla enerjisini ve sağlığını iyileştirmek için çeşitli kurallar içeren bir beslenme biçimidir. Doğru ve dikkatli bir şekilde beslenmek, tabaktaki gıdaların tadını çıkarmak için yavaşlamak gibi ilkeler de içerir.
Bu tip bir beslenme, aynı zamanda vücudun verdiği “açlık”, “tokluk” gibi ipuçlarına dikkat etmeyi ve doyduğunu hissettiğinde durmayı gerektirir. Ayurvedik beslenme kuralları arasında ayrıca;
Ayurveda’ya göre; her bireyin “dosha” olarak bilinen ve diğerlerinden farklı bir beden-zihin yapısı vardır. Bir insanın mevcut dosha dengesizliğini gidermek için, vücutta yükselen elementleri azaltan gıdaları azaltarak bir denge yaratılabilir.
Vata dosha enerjisi; serin, kuru ve sert bir doğaya sahiptir. Bu özelliklerin dışındaki gıdalar, bir denge yaratacaktır. Vata enerjisi yüksek olan kişilerin; daha ılık, vücudu nemlendiren, sağlıklı yağlar içeren gıdalar tüketmesi, dengenin geri getirilmesini sağlayacaktır. Zeytinyağı, ghee, krema, avokado, çorba, baharatlar bunlara iyi birer örnektir.
Ateş ve su elementlerinin enerjisini taşır. Sıcak, hafif, yağlı ve keskin özelliklere sahiptir. Bu nedenle, ferahlatıcı yiyecekler ve hafif yiyecekler tüketmek, ağırlaşmayı minimuma indirecektir. Örneğin; nane, salatalık ve kişniş ferahlatıcı yiyeceklerdir.
Toprak ve su elementlerinin enerjisi. Bu enerji; soğuk, yağlı, ağır ve pürüzsüz olarak nitelendirilir. Yoğun kapha enerjisine sahip olan kişilerin; kuru, sıcak, sert ve hafif yiyecekler yemeleri dengeyi yeniden sağlamaya yardımcı olacaktır. Bu gruptaki kişiler; kuru fasulye gibi kuru yiyeceklere ağırlık vermelidir.
Ayurveda’ya göre, besinler ruh, beden ve zihnin ilacıdır. Doğru şekilde ve dengede alındıklarında, bir iç denge yaratmaya da yardımcı olacaktır. Modern beslenme alışkanlıkları ve doğal olmayan tüm market ürünleri, bu dengeyi bozan niteliklere sahiptir. Ayurvedik beslenme ye göre bir beslenme biçimi sürdürmek isteyenlerin, aşağıdaki önerileri dikkate almaları önerilir:
Ayurvedik beslenmeye göre, yemeklerden sonra tamamlanması gereken üç sindirim aşaması vardır. Önce, Kapha enerjisi baskındır. Bu süreçte, vücut hem tok hem de sakin hisseder.
Yemekten 2-4 saat sonra, Pitta enerjisi öne çıkar. Bu süreçte, vücut ısısı yükselir ve gıdalar da vücutta besine dönüşür.
Yemekten 4-5 saat geçtikten sonra Vata enerjisi öne çıkar. Bu süreçte vücut, kendini daha hafif hissetmeye başlar ve iştah yeniden artar.
Sürekli besin alarak bu sindirim döngüsünü bozmak, sindirimin tam olarak gerçekleşmesini engeller. Bu eksik sindirim, zamanla toksik madde birikmesine neden olur. Bu da, mideyi strese sokar. Ayurvedik beslenme de dengeyi bozmamak için, ara öğünlerin olmadığı günlük 2-3 öğünden oluşan bir beslenme tarzı önerilir.
Mideniz bir gaz göstergesi gibidir. Bu göstergeyi 1 ile 10 arasında bir gösterge olarak hayal edin. 1 numara, midenin tamamen boş ve 10 numara minenin tamamen dolu olduğu gruptur.
2 numaraya geldiğinizde yemek yemek ve 7 numaraya geldiğinizde artık doymuş hissedersiniz. 2 numaraya gelmeden önce gıda almak, sindirim döngüsünü kesintiye uğratır. Yedi numaranın üzerine çıkmak da normalden çok daha fazla enerji almaya neden olur.
Kilo alımının yanı sıra bu, vücutta serbest radikal üretimini arttırarak, hücre hasarına ve erken yaşlanmaya neden olur. Tok hissettiğinizde çatal ve bıçağı bırakarak aşırı gıda alımından kaçınmak; fazladan sindirim yükü olmadan ve gereksiz kalorileri depolamadan besinlerden faydalanmanıza olanak sağlar.
Ayurvedik beslenme ile aşağıdaki 5 farklı lezzeti her öğüne dahil etmek, vücudun hücrelerine tat kategorilerinden birine özel talimatlar sağlar. Bu tatlar şöyle sıralanabilir:
Her ana öğünde, bu lezzetlerden bir miktar kullanmaya çalışın. Bu; yemeğe bir tutam tuz, taze limon suyu ya da biraz biber eklemek kadar basit olabilir.
Televizyon olmadan yemek yiyemiyor musunuz? Kahvaltıda maillerinizi mi kontrol ediyorsunuz? Sofrada otururken çalan telefona cevap mı veriyorsunuz?
Ayurvedik beslenme , yemek zamanlarında, aldığınız gıdaların doğal enerjisi ile bağlantı kurmanız için bir fırsat olduğunu öne sürer. Gıdaların rengine ve lezzetine dikkat edin. O yiyeceklerin enerji demetlerini oluşturmak için iş birliği içerisinde olan toprak ve güneş ışığına karşı da farkındalık geliştirin.
Bu derin farkındalıkla yemek yemek sizin için yeni bir şeyse, günde sadece 1 öğün sessizlik içinde beslenerek başlayabilirsiniz. Bunu yaparken, sadece birkaç dakikanızı farklı duyularınıza odaklanmaya ayırarak başlayın.
Hangi dosha tipi olursanız olun; Ayurvedik kahvaltı nın temelini besleyici, hafif ve sıcak yiyecekler oluşturur. Kahvaltı yapmadan önce kendinizi zihinsel olarak zinde hissediyorsanız, kahvaltı yaparken de buna bağlı kalabilirsiniz.
Ayurvedik beslenme için besleyici öğünler hazırlamak oldukça kolaydır. Ve her zevke ve enerjiye uyacak şekilde uyarlanabilir. Bu bölümde, güne ayurvedik kahvaltı ile başlamak isteyenler için bazı tarif önerilerini paylaştık:
Birleştirin ve birkaç dakika bekleyin. Daha sonra, yulaf lapasını;
Tüm bu hazırlıklar sadece 3-5 dakika sürer ve kısa süre içinde sabah rutininizin vazgeçilmez bir parçası haline gelebilir.
Güne kahvaltı ile başlamaya hazır olmayanlar için, Altın Süt de besleyici bir alternatiftir. Ayurvedik beslenme de geleneksel olarak var olan altın süt, vücudu temizlemek ve bağışıklığı güçlendirmek için de idealdir. Hazırlaması ise şöyledir:
Bir sos tavasında malzemeleri birleştirin ve kaynama noktasına gelmeden ocaktan alıp sıcak olarak tüketin.