Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nde 19. madde olarak yer alan Bağımsız yaşam, engellilik olgusunun hayırseverlik için gereken bir talihsizlik olarak değil, toplum içinde tahammül edilemez bir adaletsizlik olarak görüldüğünde mümkün olabilir.
“Bağımsız yaşam” kavramı, insan deneyiminin ve haklarının tamamını kapsayan geniş bir kavramdır. Bu nedenle, engelliliğin doğası ve karmaşıklığı ne olursa olsun, engelli kişilerin ihtiyaç duydukları zaman, uygun tıbbi tedavilere erişim hakları olmalıdır. Diğer haklar arasında engelli olmayan yaşıtlarıyla birlikte eğitim görme hakkı, işe eşit erişim, boş zaman etkinlikleri, siyasi kurumlar ve süreçler, kişisel ve cinsel ilişkiler, ebeveynlik hakkı ve topluma tam eşit katılım gibi haklar yer alır. ‘Bağımsız yaşam’ felsefesinin savunucuları, engellilerin tüm kesimleri için geçerli olduğu konusunda oldukça açıktır.
Engelliler İçin İnsan Hakları Komitesi’nin 2016 yılında yayınladığı rapora göre: “Engelli bireylerin bağımsız yaşama hakları, insan hakları evreninde kabul edilmiş bir hak olarak görülmektedir. Bu hak, engelli bireylerin kendilerine özgü tercihlerine, ihtiyaçlarına ve hayat tarzlarına uygun şekilde yaşamalarını sağlamalıdır. Bu nedenle, kişisel asistanlık hizmetleri, engelli bireylerin bağımsız yaşam haklarını gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir. Kişisel asistanlar, engelli bireylere ihtiyaç duydukları her alanda yardımcı olurlar, böylece onların kendi hayatlarını yönetmeleri ve kendi kararlarını almaları mümkün olur.”
Bu alıntı, engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarının önemini ve kişisel asistanlık hizmetlerinin bu hakların gerçekleştirilmesine nasıl katkı sağlayabileceğini vurgulamaktadır.
Engelli bireylerin bağımsız yaşama hakkı, insan hakları evreninde kabul edilmiş bir hak olarak görülmektedir. Bu hak, engelli bireylerin kendilerine özgü tercihlerine, ihtiyaçlarına ve hayat tarzlarına uygun şekilde yaşamalarını sağlamalıdır. Ancak, engelli bireylerin bağımsız yaşam haklarını gerçekleştirmeleri için birçok engel vardır. Bu engeller arasında, toplumsal engeller, ekonomik engeller, engelli bireylerin karşılaştığı ayrımcılık gibi faktörler yer almaktadır. Bu durum, engellerin aşılması için birçok farklı çözüm önerisi sunulmaktadır. Bu öneriler arasında, kişisel asistanlık hizmetleri de yer almaktadır. Kişisel asistanlar, engelli bireylere ihtiyaç duydukları her alanda yardımcı olurlar, böylece onların kendi hayatlarını yönetmeleri ve kendi kararlarını almaları mümkün olmaktadır. Kişisel asistanlık hizmetleri, engelli bireylerin bağımsız yaşam haklarının gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır.
Kişisel asistanlar, engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre özel olarak seçilip eğitilmektedirler. Bu sayede, engelli bireylerin yaşam standartları artar ve kendilerini daha özgür hissederler. Kişisel asistanlar, engelli bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde, iş hayatında veya sosyal hayatlarında yardımcı olabilirler. Ayrıca, kişisel asistanlar, engelli bireylerin karar alma sürecine de katkı sağlamaktadırlar. Kişisel asistanlık hizmetleri, engelli bireylerin bağımsız yaşam haklarının gerçekleştirilmesi için önemli bir adımdır. Ancak, bu hizmetlerin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, devlet ve sivil toplum kuruluşları, kişisel asistanlık hizmetlerinin finansmanını sağlamalı ve engelli bireylerin bu hizmetlere erişimini kolaylaştırmalıdır. Sonuç olarak, engelli bireylerin bağımsız yaşam hakları, insan hakları evreninde kabul edilmiş bir hak olarak görülmektedir. Bu hakların gerçekleştirilmesinde, kişisel asistanlık hizmetleri önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, bu hizmetlerin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Böylece, engelli bireylerin kendi hayatları üzerinde kontrol sahibi olmaları ve kendi tercihlerine göre yaşamaları mümkün olacaktır. Bu durum da, engelli bireylerin insan haklarına saygı gösterilmesinin bir göstergesi olacaktır. Kişisel asistanlık hizmetlerinin yanı sıra, engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarının gerçekleştirilmesi için birçok farklı önlem alınabilir. Bunlar arasında, engelli bireylerin eğitimleri, toplumsal farkındalık çalışmaları, erişilebilirlik standartlarının yükseltilmesi gibi öneriler yer almaktadır. Bu önlemler, engelli bireylerin toplumda tamamen kabul görmelerini sağlayacak ve onların haklarına saygı gösterilmesine yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, engelli bireylerin bağımsız yaşama hakları, herkesin sahip olduğu bir insan hakkıdır. Bu hakların gerçekleştirilmesi için, kişisel asistanlık hizmetleri ve diğer önlemler alınması gerekmektedir. Engelli bireylerin, kendi hayatları üzerinde tam kontrol sahibi olmaları ve kendi tercihlerine göre yaşamaları için desteklenmeleri gerekmektedir. Böylece, engelli bireylerin insan haklarına saygı gösterilmiş olacaktır.
Bağımsız yaşama hakkı, herkesin sahip olduğu bir insan hakkıdır. Engelli bireylerin de bu hakka sahip olması gerekmektedir. Ancak Türkiye’de, engelli bireylerin bağımsız yaşama hakları yeterince desteklenmemektedir. Bu nedenle, Türkiye’de kişisel asistanlık hizmetlerinin başlatılması, yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir.
Kişisel asistanlık hizmetleri, engelli bireylerin günlük hayatlarında ihtiyaç duydukları yardımı almalarına olanak sağlamaktadır. Bu hizmetler, engelli bireylerin kendi hayatları üzerinde tam kontrol sahibi olmalarını ve kendi tercihlerine göre yaşamalarını mümkün kılmaktadır.
Türkiye’de kişisel asistanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması için öncelikle bu hizmetin tanıtımının yapılması gerekmektedir. Engelli bireylerin bu hizmetten haberdar olmaları ve nasıl faydalanabilecekleri hakkında bilgi sahibi olmaları önemlidir. Ayrıca, kişisel asistanlık hizmetleri için gerekli olan maddi kaynakların sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Devletin ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda destek sağlaması gerekmektedir.
Erişilebilirlik, engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarını gerçekleştirmeleri için önemli bir faktördür. Türkiye’de, erişilebilirlik standartlarının yükseltilmesi ve engelli bireylerin her alanda kolayca hareket edebilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Engelli bireylerin eğitimleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları da bu konuda önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Toplumda engelli bireylerin haklarına saygı gösterilmesi ve onların tam olarak kabul edilmesi, bağımsız yaşam haklarının gerçekleştirilmesinde büyük bir etkendir.
Sonuç olarak, Türkiye’de engelli bireylerin bağımsız yaşama hakları için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Kişisel asistanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi, engelli bireylerin günlük hayatlarında tam kontrol sahibi olmalarını sağlayacak ve onların bağımsız yaşama haklarını gerçekleştirmelerine yardımcı olacaktır. Bu konuda devletin ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla destek sağlaması gerekmektedir. Ayrıca, toplumsal farkındalık çalışmalarının yapılması ve engelli bireylerin haklarına saygı gösterilmesi de bu konuda önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarına saygı göstermek, toplumsal adalet ve insan hakları açısından da son derece önemlidir.
Türkiye’de kişisel asistanlık hizmetleri, engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarını gerçekleştirmeleri için önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Bu hizmetler sayesinde engelli bireylerin günlük hayatlarındaki zorlukların üstesinden gelmeleri ve kendi tercihleri doğrultusunda yaşamaları mümkün kılınmaktadır. Ancak hizmetlerin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Türkiye’de engelli bireylerin bağımsız yaşama haklarına saygı göstermek, insan haklarına ve toplumsal adalet ilkesine uygun bir yaklaşım olacaktır. Engellilerin eşit yurttaş olarak görülmeleri, bağımsız yaşam hakkının en önemli koşuludur.
‘Biz olmadan bize dair hiçbir şey” mottosu bağlamında, engellilerin bağımsız yaşam hakkının topluma tam, eşit ve etkin katılımı ile mümkün olabileceğinin unutulmaması gerekmektedir.
Ebru Öksüz
KASDER Projeler Koordinatörü