Trakyada bağcılık, en büyük Trak krallığı olan MÖ 5. Yy- MS 1. Yy arasında varolmuş Odrisya Krallığı döneminde başladığı bilinmektedir. Bağcılık için çok özel bir terruar olan Kuzey Trakya Bölgesi, Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1. François ile başlayan iyi ilişkiler neticesinde Fransa’ya üzüm ve şarap ihrac eder bir bölge de olmuştur. Antik çağlardan Balkan savaşına kadar kalitesi ile ünlü bir terruar olan Kırklareli’nde, Balkan Savaşı ve ardından gelen 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı karışıklık, ekonomik ve politik istikrarsızlık, nüfus göçü nedenleri ile 20. Yüzyıl başında bağlar sahipsiz ve bakımsız kalmış ve üretim durmuştur. Bu bölgedeki bağlar son 10 sene içinde cesur girişimciler tarafından canlandırılmaya başlanmış ve mükemmel sonuçlar alınmıştır.
Özel aracımızla Pazar sabahı 08:30 Kadıköy, 08:45 Gayrettepe Metrobus istasyon durağı, 09:00 Bakırköy Ömür Restoran önünden hareketle, Lüleburgaz istikametine doğru yola çıkacağız. Bu program eğitim amaçlı düzenlenmekte, ve üzüm ve bağ kültürü hakkında sizi W-101 eğitimi ile önemli bir seviyeye taşıyacaktır. Ardından terruarı yürüyerek gezeceğiz ve tadım yapacağız.
Bağların uyanışına şahit olup üzümün soframıza gelişinin serüvenini öğrenirken, giriş niteliğinde temel bilgiler, üzüm türleri, tadım aşamaları, servis, saklama koşulları ve yemek uyumu anlatılacaktır. W 101 teorik eğitiminin ardından bağ gezisi sırasında üzüm türlerini yakından inceleyecek ve yemekte ise tadım yapılacaktır.
Istanbul’a 2 saatlik (160 km) mesafede bulunan Trakya Terruarlarının ilk aşamasında Sommelier Metin Gültepe’nin sunacağı W-101 Eğitimi ile başlayacak. Ardından bağları , gezip, üzümün tüm yaşam öyküsünü öğreneceğiz.
Öğle Yemeğimizi Bakucha Vineyard Hotel ‘in gastronomik restorantında alacağız.
Cabernet Franc, mavi-siyah, küçük ve ince kabuklu tanelere sahip Fransız üzümüdür. Fransa Bordeaux’da St. Emillion bölgesindeki gibi Trakya’da da şaraba denge katmak için Cabernet Sauvignon ve Merlot’yla harmanlanır.
Aroma profili erik, ahududu gibi meyvemsi, menekşe gibi çiçeksi, kuşkonmaz ve kesik dolmalık biber aromalarını içerir. Trakya teruarının killi yapısı sayesinde de daha meyvemsi, çilek ve otsu aromalara sahiptir.
Türkiye’de sadece Arcadia bağlarında görebileceğiniz Fransız üzümü Sauvignon Gris, adını siyah üzümlerle beyaz üzümler arasındaki grimsi renginden alır.
Elma ve armut gibi beyaz meyve aromalı üzüm, Trakya teruarı karakteri dolayısıyla Fransa’ya göre mineral oranı daha fazla olup keskin asiditeli ve canlı bir üzümdür.
Merlot siyah bir üzüm çeşididir ve anavatanı Fransa Bordeaux’dur. Merlot erken olgunlaşan bir üzüm çeşidi olması ve soğuk iklimlerde de olgunlaşabildiği için günümüzde memleketi Bordeux haricinde dünya genelinde de yaygın bir şekilde ekilmektedir.
Böğürtlen, siyah erik ve kiraz en sık kullanılan meyve tanımlayıcıları arasında olup Trakya da yetişen Merlot üzümlerinde yoğun kırmızı erik ve meyan kökü aramoları ön plandadır.
Sauvignon blanc, Fransa’nın Bordeaux bölgesinden gelen yeşil derili bir üzüm çeşididir.
Aroma profilinde yeşil meyve, mürver çiçeği, dolmalık yeşil biber ve kuşkonmaz aromalara sahiptir. Sauvignon Blanc, bitkisel aromalar geliştirmek için Trakya gibi soğuk bir iklime ihtiyaç duyar, yine de ılıman bir iklimde de üretilebilir. Trakya gibi soğuk iklim bölgelerinde üzümlerde mineralimsi lezzetler ortaya çıkar. Trakya Sauvignon Blanc da narenciye, yeşil limon ve kesik çimen kokuları ön plandadır.
Öğleden sonra Bakucha Vineyard Hotel’de kitap okuyarak, sohbet ederek veya kırsal patikalarda yürüyüş yaparak zaman geçiriyoruz. Ardından öğleden sonra saat 18:00-18:30 gibi Istanbul’a doğru yola çıkıyoruz.