Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin, “Teröristlere verdikleri desteği ve onlarla ilişkilerini tamamen kesmeden, bunları somut adımlarla uygulamalarla göstermeden ‘evet’ dememiz mümkün değil.” dedi. Akar başkanlığında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları, Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ve birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi. Bakan Akar’ın talimatlar verdiği toplantıda kuvvet ve ordu komutanlarının yanı sıra yurt içi ve dışındaki birlik komutanları devam eden faaliyetlere ve sahadaki son duruma ilişkin bilgiler paylaştı. Akar, burada yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihinin en yoğun döneminden geçtiğini belirterek, “Bizim işimizin adı savunma ve güvenlik; ülkemizi karada, denizde, havada savunmak, milletimizin güvenliğini sağlamak. Bununla birlikte haklı davalarında dost ve kardeş ülkelerin yanında bulunmak, onlara destek vermek. Bunun yanı sıra bölge ve dünya barışına katkı sağlamak. Bunlar için çalışıyoruz. Bu konularda yaptıklarımız ortada.” ifadelerini kullandı. “MANTIK KATLİAMI” İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurularına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akar, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere İspanya’ya gideceğiz. NATO’da önümüzdeki en önemli konulardan biri İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya kabul edilip edilmeme konusu. NATO’da tüm kararlar oy birliğiyle alındığı için Türkiye’nin ‘hayır’ demesiyle iki ülke NATO’ya giremez. Bizim NATO’nun açık kapı politikasına karşı durmamız söz konusu değil. NATO genişlesin ama ilkeli bir şekilde genişlesin. NATO kurallarına, adetlerine, geleneklerine uygun olsun bu genişleme.” Terörün NATO’ya yönelik en önemli tehditlerin arasında yer aldığına vurgu yapan Akar, şöyle konuştu: “Yıllardan beri Türkiye olarak terörle karşı karşıyayız. Masum insanların canlarına kasteden terör belası ile mücadelemizi sürdürüyoruz. Siz bizim bu somut mücadelemize katılmayacaksınız, katılmadığınız gibi teröristlere destek vereceksiniz, bunlar için güvenli ülke olacaksınız, size sığınacaklar, onlara maddi-manevi destek sağlayacaksınız, akıl vereceksiniz. Ondan sonra ‘Ben NATO’ya gireceğim.’ Niçin? ‘Bana saldırı olursa Türkiye bana yardım etsin’ diye. NATO’ya girmenin anlamı bu. Bu konudaki bencilliğin, mantık katliamının açıkça görülmesi lazım. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıklarımız olarak söylediğimiz şey bu. Bu süreç, görüşmeler devam ederken bir de parmağını gözümüze sokar gibi terörist elebaşının fotoğrafı duvarlara yansıtıldı. Bu nasıl bir anlayış? ‘Ben bildiğimi yaparım’ demek bu. Sen bildiğini yaparsan biz de bildiğimizi yaparız.” Bunu tüm muhataplarıyla da paylaştıklarını aktaran Akar, “Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya kabulü ile ilgili teröristlere verdikleri desteği ve onlarla ilişkilerini tamamıyla kesmeden, bunları somut adımlarla, uygulamalarla göstermeden ‘evet’ dememiz mümkün değil. Aynı zamanda gizli ambargonun da kaldırılması kendileriyle yaptığımız görüşmelerde ortaya koyduğumuz görüşümüzdür.” diye konuştu. TERÖRLE MÜCADELE Terörle mücadele konusuna da değinen Akar, mücadelenin zorlu arazi ve hava şartlarına rağmen kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. “Terörist neredeyse hedef orası” anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Akar, “Terörü kaynağında kurutmakta kararlıyız, azimliyiz, buna da muktediriz.” diye konuştu. Operasyonların artan bir şiddet ve tempoda devam ettiğini dile getiren Akar, şunları kaydetti: “Arkasında kim olursa olsun en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Silahlı Kuvvetlerimiz tek yumruk, tek yürek olarak mücadeleye devam ediyor. Bu sene başından itibaren 1843 terörist etkisiz hale getirildi. Bunların sonu gelecek. Terör örgütündeki çöküntü ortada. Bununla ilgili veriler var. Mücadeledeki tempoyu, baskıyı sürdürerek inşallah terörü sona erdireceğiz. Sınırlarımızın güneyinde hiçbir şekilde terör koridoruna izin vermedik, vermeyeceğimizi de ifade ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bize verilecek her türlü göreve de hazırız. Stoltenberg: İsveç, Finlandiya, Türkiye arasında bir anlaşma üzerinde çalışıyoruz NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç, Finlandiya, Türkiye arasında, Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermek için bir anlaşma üzerinde çalıştıklarını, Madrid’deki zirvede bu kapsamda görüşmelerin süreceğini söyledi. Stoltenberg, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile Brüksel’deki NATO karargahında ortak basın açıklaması yaptı. Stoltenberg, Andersson ile son haftalarda sık iletişim içinde olduğunu, hem kendisinin hem de onun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de konuştuğunu söyledi. Türkiye’nin endişelerinin meşru olduğunu ve giderilmesi gerektiğini yineleyen Stoltenberg, “Başka hiçbir müttefik Türkiye kadar teröristlerce mağdur edilmedi, buna terör örgütü PKK da dahil.” dedi. – Madrid zirvesinde terörle mücadele için özel oturum Stoltenberg, “Terörle mücadelede çabalarımızı iki misline çıkarmamız gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu nedenle Madrid’deki zirvede NATO’nun terörle mücadele çabaları için özel bir oturum planladım. Yine bu nedenle İsveç, Türkiye’nin endişelerini gidermek için son günlerde somut adımlar attı.” diye konuştu. İsveç’in, “mevzuat değişikliği, PKK’ya karşı yeni polis soruşturmaları, Türkiye’nin iade taleplerine yönelik incelemeler” gibi somut adımlar attığını belirten Stoltenberg, “İsveç, Finlandiya, Türkiye arasında, silah ihracatı ve terörle mücadele de dahil (Türkiye’nin) güvenlik endişelerini ele almak için bir anlaşma üzerinde çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. – İsveç zirveden önce sonuç bekliyor Andersson da Türkiye’nin dile getirdiği konularla ilgili Finlandiya ve NATO ile birlikte bir anlayışa varmayı amaçladıklarını belirterek, “Geçen cumartesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. İyi ve yapıcı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim.” dedi. Bugün üç ülkeden üst düzey yetkililerin NATO karargahında bir araya geldiğini aktaran Andersson, “Diyaloğun ideal olarak zirveden önce başarıyla sonuçlanmasını umuyorum.” dedi. Andersson, İsveç’in NATO üyesi olmasının Türkiye’nin de güvenliğine katkıda bulunacağını dile getirerek, “Terörizme karşı tüm biçimleri ve tezahürleriyle mücadeleye bağlıyız. NATO’nun terörle mücadele politikasına tamamen bağlı kalacağız ve bu çabalarda aktif rol alacağız. PKK’ya karşı duruşumuz çok net. Avrupa Birliği’nde terör örgütü olarak listeleniyor ve İsveç tarafından da öyle kabul ediliyor.” diye konuştu. İsveç’in attığı adımlar Ülkesinin son dönemde terörle mücadelede önemli adımlar attığını savunan Andersson, şöyle devam etti: “Son yıllarda, teröristlerin finanse edilmesine karşı yasaları birkaç kez kuvvetlendirdik. İsveç’in terör yasası 30 yıldaki en büyük revizyonundan geçiyor. Yeni ve daha sert Terör Suçları Yasası, daha geniş bir kapsam ve en yüksek cezalarla temmuzun ilk günü yürürlüğe girecek.” Ayrıca, anayasa değişikliği üzerinde çalışıldığını ifade eden Andersson, şunları söyledi: “Türkiye’nin gündeme getirdiği konulardan biri de İsveç’in Türkiye’nin iade talebine verdiği yanıtla ilgili. Bu konular, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi uyarınca hukuk sistemimiz tarafından hızlı ve dikkatli bir şekilde ele alınıyor. İsveç teröristler için güvenli bir liman değil ve olmayacak. Güvenlik tehdidi oluşturabilecek kişileri sınır dışı etmek için ilgili makamlar yoğun bir şekilde çalışıyor. Şu anda işlenmekte olan önemli sayıda vaka var.”