İnşaat Dünyası Dergisi “1915 Çanakkale Köprüsü Özel” dosyası kapsamında Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu’nu ağırladı. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete açılmasının ardından sorularımızı yanıtlayan Arıoğlu, “Yapı Merkezi, bu projeye kurucumuz Ersin Arıoğlu’nun bir rüyasıyla girdi. O yüzden, Yapı Merkezi tarafında bu projenin büyük bir önemi ve hassasiyeti var. Ortaklarımızla beraber bu projeye bu duygu ve düşüncelerle hazırlandık” dedi.
1915 Çanakkale Projesi bütün paydaşları için bir rüya projedir, Yapı Merkezi için de öyle. Ancak, bu projeye emek veren kişiler içinde birisi, bu rüyayı hepimizden önce görmüştü. Yetmiş sene önce, annesinin memleketi Gelibolu’nun sahilinde suya çakıl taşları atıp oynarken, “Burada bir köprü olmaz mıydı?” diye aklından geçirmişti. 1990’lı yılların başlarında bir fizibilite çalışması hazırlayıp hem devletimize anlatmış hem de uluslararası kongrelerde dünyaya sunmuştu. Yapı Merkezi, bu projeye kurucumuz Ersin Arıoğlu’nun bu rüyasıyla girdi. O yüzden, Yapı Merkezi tarafında bu projenin büyük bir önemi ve hassasiyeti vardı. Ortaklarımızla beraber bu projeye bu duygu ve düşüncelerle hazırlandık, sonuna kadar aynı hislerimizi muhafaza ettik ve köprümüzün estetiğine de bu duygularımız aynen yansıdı.
Bizim sektörümüzde ortaklıklar sık görülür. Müteahhit firmalar büyük projelere girerken hem riskleri paylaşmak hem de tecrübelerini birleştirmek için ortaklık yaparlar. Bu projede de böyle oldu. Proje için toplam yatırımı yaklaşık 3 milyar Euro gibi hesaplıyorduk. İhale şartına göre yatırımın en az %20’si öz kaynak olarak yapılması gerektiğinden 600 milyon Euro sermaye yatırılması gerekecekti. Böyle bir yük ancak 4 firma birlikte taşınabilir dedik. İyi ki öyle yapmışız. Sonunda sermaye ihtiyacı finansman maliyeti artışından dolayı 900 milyon Euro’ya çıktı.
Projenin ihalesine katılım şartlarından birisi de 1400 metre köprü yapmış olmaktı. Dünyada bu şartı sağlayan sadece 9 köprü vardı ve Koreli ortaklarımız bu şartı sağladıkları için onlarla ortak olduk. Tabii ki, rekor bir projedeki teknik zorluklar ve tehlikeler ile devasa finansal yükleri paylaşacağımız firmalara güven duyabilmek de çok önemli bir karar unsuruydu.
Çok ortaklı projelerde en büyük zorluk anlaşmaktır. Bazen anlaşmazlıklar işin ilerlemesini durdurur ve gecikmelere sebebiyet verir ve projedeki en büyük risk geç kalmaktı. Proje boyunca, tüm ortaklar, her konuda hızla anlaşmaya özen gösterdik. Çok şükür ki ihale zamanında belirlediğimiz ve daha sonra da finans anlaşmalarında bankalarımıza söz verdiğimiz süreden (daha uzun bir inşaat süresini finansal model taşımıyordu) sadece 3 ay gecikerek projeyi tamamladık.
1915 Çanakkale Projesi ile birlikte sadece firmalarımıza değil tüm Türk inşaat sektörüne insan kaynağı kazandırdık. Çok sayıda mühendisimiz, inşaat mühendisliği teknolojisinde en üst noktayı temsil eden bir projede yetiştiler, tecrübelerine tecrübe eklediler. Bu arkadaşlarımız sadece iki ortak Türk firmasında değil, tüm uluslararası büyük altyapı işleri yapan firmalarımız için önemli görevler üstlenebilecekler.
Yapı Merkezi de çok önemli bir referans kazandı. Bunu kullanarak, dünya çapında önemli projelerde rekabet edeceğiz. Dünya’da altyapı ihtiyacı hiç bitmeyecek ve hatta ihtiyaçlar artacak. Bugün altyapı yapmamak demek geri kalmak, üretememek, milli gelir yaratamamak ve en önemlisi sağlık ve refahı da temin edememek demek. Dünya genelinde yapacak çok işimiz olduğunu düşünüyorum.