Bugün milyonların hayatını karartmış bir safsatadan bahis açalım: Başarı!
Sorun pek çok zaman olduğu gibi “Batı Kültürü”nün mantık yaklaşımından kaynaklanıyor. İndirgemeci yaklaşımla koyduğumuz 1 ve 0 etiketleri başarıyı da zehirliyor. Yani bir insan ya başarılıdır ya da başarısızdır diye bakıyoruz. Bir durum, bir sonuç, bir hal ya başarılıdır ya başarısızdır. Her insanın, her durumun, her sonucun, her halin hem başarı hem başarısızlık içerdiğini göremiyoruz.
Dünyada tek bir başarısız insan, tek bir başarısız sonuç, durum, hal varsa; hiçbir başarılı insan, başarılı sonuç, durum, hal yoktur. İlle de bir şeyi başarı ya da başarısızlık olarak etiketlemeye meraklıysak, burada bir sınır belirleyeceğiz ve o sınırın altını başarısızlık kabul edeceğiz demektir. İyi de bu sınırın nereye konacağı konusunda kim otorite ki?
Herhangi bir insanı ele alın… Çok başarılı olduğunu düşündüğünüz bir insanı. Kendiniz olabilirsiniz belki ya da başka bir insan. Acaba gerçekten başarılı mı? Mesela diyelim işte başarılı ama özel hayatı nasıl? Sağlığı nasıl? Spiritüel âlemde konumu nasıl?
Başarıyla ilgili temel sorunumuz çok dar bir çerçeveden bakmamız. Tek ya da birkaç dar açıdan bakıp başarı ölçümü yapıyoruz. Tek cetvel kullanıyoruz. Oysa pek çok farklı açıda konumlayabileceğimiz cetveller var. Belirli bir alanda kayda değer şekilde aşırı bir başarı gösteren hemen herkes, bunu başka açılarda bedeller ödeyerek yapar. O diğer açıları görmezden geliriz.
Üstelik tek bir açıdan bakarken, yani tek bir cetvelle ölçüm yaparken bile o cetveldeki “yeterli başarı” sınırını nereye koyduğumuz belirler başarı ya da başarısızlığı. Her başarıyı küçümsemek mümkündür. Sevdiğiniz bir insanın başarılı olduğu durumları aklınıza getirin. Şimdi de sevmediğiniz bir insanın başarılı olduğu benzer bir durumu düşünün. Sevmediğiniz insanın başarısını küçümseyecek ve aslında pek de matah bir başarı olmadığını gösterecek amayla başlayan bir cümle kurmakta pek zorluk çekmezsiniz.
Bu kadar göreli ve keyfi bir kavramı yani başarıyı kişisel gelişim çerçevesinin anahtarı olarak konumlayan insanlara ne demeli?
Başarılı olmakta bir sorun yok. Başarısız olmakta da bir sorun yok. İkisi de yaşamın içindeki hallerdir, değişe değişe devam ederler. Zaman zaman başarılı oluruz, zaman zaman başarısız oluruz. Kimi alanda daha başarılı, kimi alanda daha başarısız oluruz. Başarılı hissettiğiniz her anda, bakış açınızı biraz değiştirirseniz aslında aynı anda başarısız da olduğunuzu görürsünüz. Başarısız hissettiğiniz her anda, biraz özgürce değerlendirebilirseniz büyük başarıların üzerinde yüzüyor olduğunuzu görürsünüz.
Yaşamını gerçekten yaşayan insanlar için, başarı ya da başarısızlık fark edilen ama o kadar da önemsenmeyen bir şeydir. Çevik Yaşam’ın ana vurgusunu hatırlayın: Değerlerinle uyumlu tatminli bir yaşam. Değerlerimizin neler olduğunu fark etmek, bunlarla uyumlu bir yaşam tatmini elde edip etmediğimize bakmak esastır. Yeri gelir büyük bir başarısızlık ve yenilgi içinde tatminli bir huzur yaşarız. Yeri gelir milyonların alkışlarını aldığımız sihirli bir başarı anında içimiz kan ağlar.
Çevik Yaşamı inceleyebilirsiniz.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Planlı Olmak İyidir Safsatası