Türkiye ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) arasındaki siyasi ilişkiler 11 Ağustos 1949 tarihinde ülkemizin Kore Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla başlamıştır. Kore Savaşı’na katılmamız ikili ilişkilerimize olumlu bir hava getirmiş ve 1957 yılında diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Güney Kore halkı Türk halkını “kan kardeş” olarak nitelendirmektedir. Kore Savaşı’na katılan Türk Tugayı, savaşa katılan askeri birlikler içinde öksüz ve yetim kalan Koreli çocuklar için okul inşa eden tek birliktir ve bu durum Kore halkı tarafından günümüzde dahi hatırlanmaktadır. 2012 yılında Stratejik Ortaklık seviyesine yükseltilen ilişkilerimiz düzenli karşılıklı üst düzey ziyaretlerle gelişmektedir. Türkiye ve Güney Kore, başta BM ve G20 olmak üzere uluslararası örgütlerde de yakın işbirliği içindedirler. Dışişleri Bakanları da 2013 yılında oluşturulan MIKTA platformu çerçevesinde sık sık bir araya gelmektedirler. Böylesine tarihi ilişkileri olan iki ülke geçtiğimiz günlerde ilişkilerini güçlendirdi. Başbakan Yıldırım, Güney Kore’ye resmi temaslarda bulundu. Yıldırım, ilk durağında Busan kentindeki Türk Şehitliğini ziyaret etti. Busan’da, Kore savaşı anısına Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yaptırılan BM Anıtsal Mezarlığı’ndaki Türk Şehitliği’ni ziyaret eden Yıldırım’a, eşi Semiha Yıldırım’ın yanı sıra , Bakanlar, Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Arslan Hakan Okçal, milletvekilleri ile diğer yetkililer eşlik etti. Başbakan Yıldırım, Kore Savaşı’nda hayatını kaybeden 40 bin 896 Birleşmiş Milletler Çokuluslu Gücü askerinin isimlerinin yazılı olduğu Anma Duvarı’nı da ziyaret etti. Ziyaretin sonunda BM Anıtsal Mezarlığı Anı Salonu’na geçen Yıldırım, BM birliklerinin savaş sırasında çekilen fotoğraflarının ve özel eşyalarının yer aldığı salonda incelemelerde bulundu. Başbakan Yıldırım Şeref Defteri’ne Şunları Yazdı “Kore Yarımadası’nın işgaline karşı verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesinde destan yazan, fedakârlıklarıyla Türkiye ve Kore halkları arasındaki eşsiz dostluğu ebedi ve sarsılmaz kılan aziz şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyorum. Türk askeri Kore’de gösterdiği cesaret ve kahramanlığı savaş esnasında mazlum Kore halkına sağlık, eğitim ve beslenme hizmetler sağlayarak da taçlandırmış ve tarihe geçmiştir. Aziz şehitlerimizin kutsal hatırası önünde saygıyla eğiliyor, Allah’tan rahmet diliyorum.” Her Şey Bölgesel ve Küresel Barış İçin Başbakan Yıldırım, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kahramanlarımız Kore’nin bağımsızlık mücadelesinde çok büyük başarılar ortaya koymuş ve bugün modern, gelişmiş Kore Cumhuriyeti’nin adeta temellerinin atılmasında en büyük gayreti ortaya koymuşlardır.” dedi. Birçok ülkeden askerin şehitlikte “koyun koyuna yattığını” vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: “Her şey bölgesel ve küresel barış için. O dönemde Mehmetçiklerimizin memleketlerinden uzakta, burada bu insanların barışı, huzuru için yaptığı kahramanlıklar Kore Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin de kardeş yapmış ve dostluk ilişkisi adeta kan kardeşliğine dönüşmüştür. Kore ile Türkiye her alanda ilişkilerini geliştirmek için yıldan yıla büyük başarılar ortaya koymaktadır. Bugün yaptığımız resmi ziyaretle de iki ülke ilişkilerini daha da ileri seviyeye taşımak adına buradayız. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum.” Türkiye-Kore Dostluğunun En Büyük Sembolü Kore Savaşı’nda can veren BM Çokuluslu Gücü askerlerinin defnedildiği Busan’daki BM Anıtsal Mezarlığı’nda, ABD, İngiltere, Türkiye, Avustralya, Kanada, Fransa, Hollanda, Norveç gibi birçok ülkeden askerlerin kabirleri bulunuyor. BM’nin çağrısıyla bu ülkeye en çok asker gönderen ülkelerden Türkiye’nin 1950-1953’teki Kore Savaşı’nda verdiği 721 şehitten 462’si bu anıt mezarlıkta yatıyor. Mezarlıkta, savaş sırasında kaybolan ve cesedine ulaşılamayan askerlerin isimlerinin yazılı olduğu bir de anı duvarı yer alıyor. Türkiye-Kore dostluğunun en büyük sembolü niteliğindeki şehitlikte Güney Koreli muhafız askerler sürekli nöbet tutuyor. Mezarlıkta Türk şehitlerin yanı sıra 36 Amerikalı, 117 Hollandalı, 34 Yeni Zelandalı, 281 Avustralyalı, 378 Kanadalı, 44 Fransız, 1 Norveçli, 36 Güney Koreli, 11 Güney Afrikalı, 885 İngiliz ve 15 milliyeti bilinmeyen asker yatıyor. Anıt mezarlıkta, her askerin adını ve milletini belirten yazılı bir taş üzerine yapıştırılmış demir levha ve ülkesinin göndere çekili bayrağı bulunuyor. Başbakan Binali Yıldırım, resmi temaslarda bulunduğu Güney Kore’nin başkenti Seul’de, iş dünyasının temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Yıldırım, Türkiye ile Güney Kore ilişkilerinin yarım asırdan fazla geçmişi olduğunu hatırlattı. Güney Kore’de 1950’de başlayan 1953’e kadar devam eden savaşta ve Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında verilen bağımsızlık mücadelesinde Türkiye’nin de yer aldığına dikkati çeken Yıldırım, iki ülke askerlerinin omuz omuza mücadele ettiğini belirtti. Yıldırım, “O günlerde başlayan dostluğumuz bu savaşın sonunda dostluktan öte kan kardeşliğine dönüşmüş oldu” ifadesini kullandı. Stratejik Ortaklık Vurgusu Türkiye ile Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin 60’ıncı yılının kutlandığını, bu vesileyle iki ülke arasında karşılıklı kültürel etkinliklerin yapıldığını dile getiren Yıldırım, “60’ıncı yılın Kore kültürüne göre özel anlamı var. Yeni bir dönemi ifade ediyor. Ümit ediyorum ki bu dönemden sonra Türkiye ile Kore arasındaki ilişki stratejik ortaklığa dönüşecek. Böylece her iki ülkenin geleceği, refahı için birlikte büyük işlere, büyük projelere imza atmış olacaksınız” diye konuştu. Güney Kore Başbakanı Lee Nakyon’dan ‘Ayla’ Övgüsü Başbakan Binali Yıldırım ile Güney Kore Başbakanı Lee, Başbakanlık binasında gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Lee, toplantıda yaptığı konuşmada, görüşmelerde Kuzey Kore’nin balistik füze denemesi, iki ülke arasında ekonomi, enerji, ulaşım ve altyapı alanlarındaki iş birliğini ele aldıklarını belirterek “Gelecekte Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması ve Kore yarımadasında barışın sağlanması için beraber çalışmaya karar verdik.” ifadelerini kullandı. Görüşmelerde her iki tarafın da söz konusu füze denemesi nedeniyle kaygılarını ifade ettiğini aktaran Lee, Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması, Kore yarımadasının silahsızlandırılması ve nükleer sorunun barışçıl ve diplomatik yollarla çözülmesi için uluslararası toplumun birlikte hareket ederek güçlü mesajlar göndermesi gerektiği konusunda Türkiye ile hemfikir olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin Kore Savaşı’ndan bu yana yanlarında olduğunu ve Kuzey Kore krizi de dahil her zaman Seul yönetimini desteklediğini hatırlatan Başbakan Lee, desteğinden dolayı Türkiye’ye minnettar olduklarını söyledi. Kore’nin Türkiye ile iş birliği alanlarına da değinen Başbakan Lee, Avrasya Tüneli ve üçüncü Boğaz köprüsü projelerinin iki ülke arasındaki iş birliğinin başarılı örnekleri arasında yer aldığını vurgulayarak Çanakkale Köprüsü’nün tamamlanması konusunda iş birliğinin devam edeceğini belirtti. Başbakan Lee, Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde hızlı tren, tüp geçit ve Kanal İstanbul gibi çeşitli projelerde de yakın iş birliği kurulması konusunda anlaşmaya vardıklarını dile getirdi. “Sadece inşaat ve altyapı alanlarında değil, enerji, petrol, demiryolu ve savunma sanayisi alanlarında da iş birliğini genişletmek istiyoruz” diyen Başbakan Lee, Türkiye’deki yatırımların hız kazanması için iki taraf arasındaki serbest ticaret anlaşması çerçevesindeki hizmet ticareti ve vergi anlaşmalarının bir an önce yürürlüğe girmesinin etkili olabileceğine dikkati çekti. ‘Ayla Filmini İzlemek İstiyorum’ Türkiye’nin “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisinde Oscar’a aday adayı olan “Ayla” filminin Güney Kore’de de gösterime gireceğine inandığını dile getiren Lee, “Ayla filmini izlemek istiyorum. Bu filmin hikayesinin, sadece Türk ve Güney Kore hükümetleri arasında değil, iki ülke halkları arasında gerçekten bir dostluğun mevcut olduğunu ortaya koyan bir hikaye olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu. Kore Savaşı’na 20 bin Türk askerinin katıldığını ve bunlardan yaklaşık 690’ının hayatını kaybettiğini anımsatan Başbakan Lee, “Kore halkı, ülkelerinin, Türklerin fedakarlıkları sayesinde var olduğunu çok iyi biliyor. Bu filmin de bu durumu kanıtlayan bir film olduğunu düşünüyorum. Eminim ki Ayla, Güney Kore’de halkın çok ilgisini çekecek. Ayla’nın Güney Kore’de bir an önce gösterime girmesi için Türk ve Koreli yapımcıların aralarındaki teknik konuları iyi bir şekilde sonuca ulaştırmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.