İngiltere ve Birleşmiş Milletlerin ev sahipliğinde düzenlenen yüksek düzeyde uluslararası yöneticilerle 10-12 Mayıs 2017’de Londra’da yapılan Somali Konferansı’na katılan Başbakan Binali Yıldırım iki temaslar gerçekleştirdi. Başbakan’ın bu temaslarında özellikle yatırımcılar ve basın mensuplarıyla görüşmeleri dikkat çekti. Başbakan Yıldırım, Londra’da Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Ki Tack Lim ve İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Almanya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ile görüşmeler yaptı. Somali Konferansı sürecinde İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Brexit süreci bağlamında ikili ilişkiler, uluslararası ve bölgesel sorunlar, AB-Türkiye ilişkileri ele alındı. BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşmesinde Somali ile işbirliği; Almanya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ile gergin olan Almanya-Türkiye ilişkileri ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Konferansın son gününde yatırımcılar ve İngiliz basın mensupları ile bir araya geldi. Başbakan Yıldırım’a ziyaretinde AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç eşlik etti. Londra’da kısa bir gezinti ve tur atan Başbakan Yıldırım orada yaşayan Türk vatandaşlarıyla da buluştu. Başbakan Binali Yıldırım finans konularında önemli değerlendirmeler yapan Financial Times gazetesini ziyaretinde editörler toplantısına katıldı. Bilindiği gibi bu gazete Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren yazı ve makalelere yer vermekte ve “Demir Yumruklu Lider” gibi tepki çeken benzetmeler yapmakta ve hoş karşılanmayan ifadeler kullanmaktadır. Başbakan Yıldırım, Konferans arasında Somali Cumhurbaşkanı Fermacu ile basına kapalı ve bir saat süren bir görüşme yaptı. Konferans sonuçlarının “Kardeş Somali halkı ve Somali’nin geleceği için hayırlı” olması temennisinde bulundu ve “Önümüzdeki dönemde de Somali’ye güçlü bir şekilde destek vermeyi sürdüreceğiz” dedi. Yıldırım ayrıca Türkiye’nin istikrar ve güvenliğin yanında terörle mücadelede Somali ile işbirliği beklentisinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Fermacu Türkiye’nin Somali’ye verdiği destek için teşekkür etti ve kapatılan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) okulunu hatırlatarak, Türkiye ile iş birliğini sürdüreceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Fermacu ile yapılan görüşmeye Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Türkiye’nin Mogadişu Büyükelçisi Olgan Bekar, Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Kerim Uras ve diğer yetkililer de katıldı. Konferans Söylemleri İngiltere Başbakanı May Somali Konferansı bağlamında “Görevimiz Somali’ye ne yapılması gerektiğini söylemek ya da kendi çözümlerimizi bu ülkeye uzaktan dayatmak değil. Görevimiz yeni Cumhurbaşkanının gayretlerinin arkasında durmak ve ülkeleri için yeni bir gelecek inşa etmeye çalışan Somali halkına destek vermektir” diyerek konferans hedeflerine vurgu yaptı. May ayrıca Somali’nin sorunlarının çözülmesinde Türkiye’nin oynadığı role ve devasa katkıya da değinerek “Bu gayretler sayesinde el-Şebab geriletildi, korsanlık büyük ölçüde kontrol altına alındı ve siyasi süreç yeni bir ivme kazandı” değerlendirmesini yaptı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Gutters; “Bugün Somali’yi hem trajik hem de umut dolu bir anda desteklemek üzere buradayız. Somali’nin yakın gelecekte uluslararası toplumun sorunlu dünyamızda feci şekilde ihtiyaç duyduğu iyi habere dönüşeceğine inanıyorum” dedikten sonra Somali milli ordusunun ve güvenlik güçlerinin ülkenin güvenliğini sağlamada üstlenebileceği sorumluluk ve uygun koşulların oluşması için Somali’de Afrika Birliği Misyonu’na (African Union Mission to Somalia – AMISON)’a istikrarlı mali desteğin gerektiğinin altını çizdi. Somali bağlamında değinilen diğer konular içerisinde Somali’nin borç yükünün azaltılmasının önemli olduğu genelde insan özelde çocuk sağlığını tehdit eden temiz içme suyunun sağlanması, kolera gibi bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, sağlık kurumlarının artırılması, eğitim, vb gibi konular da yer almaktadır. Başbakan Binali Yıldırım’ın Değerlendirmeleri Başbakan Türk vatandaşlarıyla buluşmasında, “Yurt dışı ziyaretlerimizde o ülkede yaşayan vatandaşlarımızla bir araya gelmeye özen gösteriyoruz. Bilgi alışverişinde bulunmak ve öğreneceğimiz şeyler var. Bir aile toplantısında burada beraberiz. Yurt dışındaki tüm vatandaşlarımızın fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmalarını bekliyoruz. Sizler burada ne kadar etkili konuma gelirseniz, ülkemizi en iyi şekilde temsil etmiş olursunuz” dedi. Başbakan Yıldırın yaptığı açıklamada “İngiltere’de AB’den ayrılma süreci başladı. Türkiye de adaylık sürecini yaşayan bir ülke. İngiltere Başbakanı May bizi ziyarete geldiğinde bana bir soru sordular. May’e de bir soru sordular. Biriniz AB’den çıkmak istiyor diğeriniz girmek istiyor. Birbiriyle bu iki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben şöyle cevap verdim: ‘AB öyle bir şey ki giren de pişman girmeyen de pişman.’ Avrupa ile ilişkilerimiz istediğimiz düzeyde değil. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber aramızda ciddi bir soğukluk oluştu. Avrupa ülkelerinin birçoğu bu süreçte sus pus oldular. Hiç bir açıklama yapmadılar. İngiltere bunlardan ayrılan bir ülkedir. Bu darbe girişimini kınadı ve Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bizim o gün ihtiyacımız olan o sesti. O günden sonra İngiltere ile Türkiye arasında ortak yanlarımız oluştu”. Bugün Prens Andrew ile görüşme yaptık. İngiltere Türkiye ile ilişkileri daha ileri götürmek istiyor. AB çıkış kararından sonra bizim ilişkilerimizi geliştirmek için yeni mekanizmalara ihtiyacımız var. Bu anlamda çalışmalar başladı. Savunma Sanayi ile ilgili işbirliğimiz başladı. En son nesil uçak yapımı konusunda burada bir anlaşma yapıldı. Sağlık ve turizm alanlarında da yeni anlaşmalar var. Bölgesel konularda da ortak hareket etme kabiliyeti gelişmiş olacak. Ortak değerlerimiz memleketimizin dünyada en iyi konuma gelmesi. Ülkeyi bölmek isteyen başkalarına uşaklık yapanları ayrı tutuyorum. Ülkemizin birliğini beraberliğinizi hazmedemeyen kim olursa olsun bu topluluğun içinde yeri olmaz. Tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan. Bu bizim için vazgeçilmezdir. Dünyanın en büyük ihtiyaç sahiplerine kaynaklarından veren ülke Türkiye. Ama hatırlayın. Somali gözden çıkarılmış bir ülkeydi. Cumhurbaşkanımız oraya gitti ve dedi ki ‘Burada insanlık ölüyor’. O günden beri Somali toparlanmaya çalışıyor. Bizim kafamızda bir menfaat yok. Biz inancımızın gereğini yapıyoruz. Dünyada 3 milyar dolar karşılıksız yardım yapan bir Türkiye. 1 milyon dolar için kapı kapı dolaşan bir Türkiye’den bugünlere geldik. Birçok gelişmiş ülke Türkiye’ye gıpta ile bakıyor. Kıskançlıkla bakıyor. Ne oldu bu Türkler. Gömü mü buldular. Kaynak nedir diye soruyorlar. Kaynak insan. İnsan ülkesine ve yönetenlerine güveniyorsa o ülkenin önünde hiçbir şey duramaz. Bu girişimle Türkiye, Somali halkına karşı önemli sorumluluk da almıştır. Buradan bir kez daha ifade etmek isterim ki önümüzdeki dönemde de Somali’ye güçlü şekilde destek vermeyi ve uluslararası toplumun bu yöndeki çabalarında yer almayı sürdüreceğiz. Somali’de uzun yıllar süren çatışma ve siyasi istikrarsızlığın artık geride kalmakta olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz” ifadelerini kullandı. — Başbakan Yıldırım değerlendirlerinin devamında “Somali’nin normalleşme yolculuğunda gideceği uzun bir yol bulunmaktadır. Yol üzerinde aşılması gereken çok sayıda engel ve sınamalar mevcuttur. Tabiatıyla geleceğe yönelik cevaplandırılması gereken sorular vardır. Örneğin, devletin inşası ve barışın kalıcı tesisi yolunda başarı sağlanabilecek midir? Bu yolculukta gerekli adımlar atılabilecek midir? Yolculuk kurallarına uyulacak mıdır? Belki de en önemlisi, uluslararası toplumun üyesi bizler, Somalili kardeşlerimize bu yolculuklarında gerekli ve yeterli desteği zamanlıca sağlayabilecek miyiz? Bu sayede Somali güvenlik kurumlarının yapılandırılması sürecinin hızlanmasını, AMISOM askeri gücünün kademeli olarak azaltılmasını öngören bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varılmasını ve güvenlik sektöründe kaydedilecek ilerlemelere paralel olarak BM silah ambargosu hükümlerinin gözden geçirilmesini bekliyoruz. Somali hükümetinin Eş-Şebab terör örgütüyle mücadelesinde düzenli bir orduya kavuşması elzemdir. Bu çerçevede, Somali ordusunun eğitimine katkı sağlayacak Mogadişu Anadolu Askeri Eğitim tesisimizin önümüzdeki Eylül ayında tümüyle faaliyete geçeceğini de dile getirmek isterim. Somali’nin siyasi, ekonomik ve kültürel gerçekliklerini ve önceliklerini gözeten kalkınma faaliyetlerini Somali’de, Somalililerle birlikte gerçekleştirmeliyiz. Somali’nin en büyük sorunu, imaj sorunudur. Somali’nin uluslararası toplumun gündeminde olumsuz başlıklarla yer almasını önlememiz lazım. Göreve başladıktan sonra yolsuzlukla mücadeleyi başlıca öncelikleri arasında sayan Sayın Cumhurbaşkanı Fermacu ve Somali hükümetinin önümüzdeki dönemde kendilerine tahsis edilen kaynakları en verimli ve etkin biçimde kullanacağından kuşku duymuyoruz. Bununla beraber Somali’de 2011 yılında yaşanan kuraklığın bir benzerinin içinde bulunduğumuz dönemde de yaşanmasından büyük üzüntü ve endişe duymaktayız. Federal yapının meşru temelde oluşturulabilmesi için öncelikle anayasanın geniş bir toplumsal mutabakatla kabul edilmesi gerekmektedir. Anayasa, güç, kaynak ve yetki paylaşımı konularını, tartışmaya mahal bırakmadan çözmelidir. Merkezi hükümetin ve federe birimlerin kurumsal kapasitelerinin uyum içinde geliştirilmesi, siyasi istikrarın da ön şartıdır. Federal hükümetin liderliğinde federe birimlerin inşasına öncelik verilmelidir. Unutulmamalıdır ki Somali ancak devleti ve milletiyle tek parça halinde yolculuğunu tamamlayabilecektir.” Türkiye’nin Somali’ye Destek ve Katkıları Başbakan Yıldırım, “Eş-Şebab terör örgütüyle mücadelede düzenli bir ordu elzemdir. Bu çerçevede, Somali ordusuna katkı sağlayacak Mogadişu Anadolu Askeri Eğitim tesisimiz önümüzdeki eylül ayında tümüyle faaliyete geçecek.” Türkiye Somali’ye yardım ve destek kapsamında 2011 yılında 300 milyon dolar bağış yapmıştır. Yine bu kapsamda Mogadişu’da 230 yataklı Somali-Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapıldı. Hastane’de 10 yataklı yoğun bakım birimi; 4 ameliyathane; 4 kadın doğum odası, radyoloji ünitesi ve laboratuvar bölümleri bulunmakta olup personeli 47 Türk ve 343 yerli olmak üzere toplam 390 kişiden oluşmaktadır. Ayrıca havaalanı ve deniz limanının faaliyete geçirilmesi, sulama projeleri ve okul yapımı gerçekleştirildi. Görüşmelerde Dikkat Çeken Mesajlar Başbakan Yıldırım, ABD Savunma Bakanı James Mattis’e PKK eşit YPG’dir konusunda bir “Terör örgütüyle işbirliğiyle başka terör örgütü DEAŞ’ı yok etmek ABD’ye yakışmaz. ‘Türkiye’nin müttefiki bir ülkeye yakışmaz” sözleriyle ABD’nin hem müttefikliğe hem de uluslararası terörle mücadele hedeflerine uymadığına vurgu yaptı. ABD Savunma Bakanı James Mattis ise PKK eşit YPG konusunda, “Bu bir seçim değil, bu bir mecburiyettir” sözleriyle bir bakıma ABD’nin terör örgütleri karşısındaki acizliğini ortaya koyarken Türkiye’ye karşı samimi ve açık bir tutum içinde olmadığını da göstermiş oldu. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Başbakan Yıldırım ile yaptığı görüşme sonrası değerlendirmeleri arasında “İki ülke ilişkilerinin yeniden nasıl makul bir seviyeye gelebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduk” sözleriyle iki ülke arasında ilişkileri düzeltme ihtiyacını dile getirmiş oldu. Ayrıca Almanya milletvekillerinin Adana-İncirlik’teki Alman askerlerini ziyaretinin engellenmesi bağlamında Sigmar Gabriel Adana “İncirlik’i ziyaret etme hakkımız var” derken “Türkiye, PKK gibi terör örgütlerine karşı daha fazla şey yapmamızı bekliyor” sözleri dikkat çekti.