Binaların dayanıklılık karnesini teknolojileri ve projeleriyle güçlendiriyor

İnşaat Dünyası Dergisi Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6’lık depremler sonrası Mart-Nisan 2023 sayısında “Deprem Özel Sayısı” hazırladı. Sektör paydaşlarına ve bilim insanlarına depreme dirençli kentler ve binalar için görüş ve önerilerini sorduk. Hilti’nin binaların dayanıklılık karnesini teknolojileri ve projeleri ile güçlendirdiğini belirten Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, “Depremin yıkıcı etkileri sarsıntının şiddetinden çok binaların dayanıklılık performansının düşük olmasından kaynaklandığı için Hilti olarak yapıları güçlendirecek yenilikçi yöntemler ve etkili teknolojiler sunuyoruz” dedi.

Yüzölçümünün yaklaşık yüzde 92’sinin deprem kuşağında yer aldığı ülkemizde, depremden kaçmak mümkün olmasa da yaratacağı yıkıcı etkilerden kaçınmak mümkün. Bu noktada binaların dayanıklılık performansını artıran teknolojiler ve yapısal analizlerle dayanıklılığı belirleyen çözümler depremin yaratacağı etkilerin minimize edilmesinde belirleyici bir rol oynuyor.

Deprem riskine karşı binaların yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin yüksek dayanıma sahip olması ise şart. Depremin yıkıcı etkileri sarsıntının şiddetinden çok binaların dayanıklılık performansının düşük olmasından kaynaklandığı için Hilti olarak yapıları güçlendirecek yenilikçi yöntemler ve etkili teknolojiler sunuyoruz.

Tektonik plakaların yer değiştirmesi sonucu oluşan depremleri en derinden hisseden ülkemiz, yakın zamanda Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle maalesef tekrar büyük acılar yaşadı. Tarihimizin en büyük felaketinin izlerini silmekle mücadele ettiğimiz bu günlerde, mevcut yapı stokunun dayanıklı olmasının ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahit olduk. Ülkemizdeki binaların mevcut durumu karşısında teknolojiye, bilime ve profesyonelliğe büyük iş düştüğü ise aşikâr.

Hilti olarak depreme karşı binaların dayanıklılık performansının ivedilikle arttırılması gerektiğine inanıyor, Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz ilk yıllardan itibaren konunun farkındalığının artması için çalışmalar yürütüyoruz. Geleceği şekillendiren teknolojilerimizi deprem gerçeğine uygun olarak geliştiriyor, yapıların güçlendirilmesinin yanı sıra uzun ömürlü ve dayanıklı binaların inşası için de sektöre çözüm ortaklığı yapıyoruz.

GÜÇLENDİRME PROJELERİ İÇİN ULUSAL VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA ÇALIŞIYORUZ

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün raporuna göre; İstanbul’da yapım yılı deprem yönetmeliğinin yayınlandığı 2000 yılı ve öncesine ait bina sayısı 817 bin, konut sayısı ise yaklaşık 4 milyon. İBB’nin yapmış olduğu çalışmaya göre İstanbul’da yaklaşık 1 milyon 116 bin yapı var. Bunların 788 bin 800’ü 2000 yılı öncesi yapıldığı için mevcut yapı stoğumuzu bir an önce depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. 2000 öncesi yapılan binaların en büyük sorunlarına baktığımızda ise düşük beton dayanımı ve yetersiz donatı olduğunu görüyoruz. Özellikle de sargı donatısı eksikliği ve özensiz donatı işçiliği dikkat çekiyor. Bu tabloya baktığımızda, kentsel dönüşüm ve kentsel dönüşüme göre maliyet avantajı olan güçlendirme projelerine hız vermemiz gerektiğini görüyoruz.

Bu noktada Hilti Türkiye olarak, ülkemizin mevcut yapı stoğunun en önemli eksiği olan düşük beton dayanımı konusuna odaklanmış durumdayız. Güçlendirme projelerinde güvenli beton-beton bağlantıları oluşturmak amacıyla Düşük Dayanımlı Betonarmede Art-Montajlı Donatı Kimyasal Ankraj Davranışı Araştırma Projesi’nde İTÜ ile çalışıyoruz. Ayrıca AFAD, AKUT ve Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) ile de farklı projeler kapsamında iş birliği içindeyiz. Yığma yapıların güçlendirilmesi içinse Politecnico Di Milano (İtalya) Araştırma Projesi’nde de yer alıyoruz.

DONATI TARAMA SİSTEMİ PS 300 ZAHMETSİZCE BİNANIN RÖNTGENİNİ ÇEKİYOR

Deprem bölgesinde yer alan ülkemizde ne zaman, nerede, ne büyüklükte bir deprem ile karşı karşıya kalacağımızı tahmin etmek imkânsız. Bu nedenle binalarımızın dayanıklılık karnesinin çıkartılması için hızlıca bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu noktada yapısal analizde inşaat demirlerinin yerinin belirlenmesi, derinlik ölçümü ve boyut kesiti için röntgen özelliği ile öne çıkan Donatı Tarama Sistemimiz PS 300, özellikle mevcut yapıların durumunun değerlendirilmesi ve depreme dayanıklılığının ortaya konulmasında çok önemli bir rol oynuyor. Akıllı algoritması ile öne çıkan PS 300, inşaat demirleri için hassas derinlik ölçümüne ve yapıya herhangi bir hasar vermeden donatı çapı tahmini yapılmasına imkân tanıyor.

SİSMİK YÜKLERE KARŞI ONAYLI DÜBELLERİMİZ, YAPI ELEMANLARININ BİNAYA SABİTLENMESİNİ SAĞLIYOR

Ülkemiz yerkürenin en kırılgan bölgelerinden birinde konumlanıyor. Pek çok riski beraberinde getiren depremlerden korunabilmek içinse binaların depreme karşı güvenli bir şekilde inşa edilmesi hayati önem taşıyor. Bu noktada olası kazaların, hayati risklerin ve yaralanmaların önlenmesi için elektrik tesisatı, asansör, dış cephe gibi yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin de yeterince dayanıklı olması gerekiyor.

Depremin hasarlarını önlemede öne çıkan en önemli aktörlerin başında ise yapı elemanlarını sabitleyen dübeller geliyor. Yapıyı meydana getiren elemanların doğru bir şekilde sabitlenmemesi durumunda binaların cephe kaplamaları, asansör rayları, mekanik-elektrik bağlantılar veya taşıyıcı betonarme elemanları hayati risk oluşturabiliyor. Bu noktada devreye giren C2 sismik onaylı dübellerimiz, yapı elemanlarının sağlıklı bir şekilde binaya sabitlenmesi yoluyla deprem anında yerinden oynamalarını önlemeye yardımcı oluyor. Böylelikle can ve mal kayıplarını en aza indirmeye katkı sağlıyoruz.

Hilti Türkiye olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı genel teknik şartnamesine göre kullanımı zorunlu olan C2 sismik onaylı dübellerin yaygınlaştırılması ve gelişmesini hem destekliyor hem de bu konudaki Ar-Ge çalışmalarında rol alıyoruz.

YAPISAL OLMAYAN ELEMANLAR SİSMİK HAREKETLERE UYGUN OLMALI

Yapısal olmayan mekanik ve elektrik uygulamaların da deprem karşısında güvenli binalar inşa edebilmek için çok önemli olduğunu biliyoruz. Cepheler, iç dekorasyon, boru tesisatı ve dağıtım hatları gibi elemanlar sadece statik olarak tasarlandıklarında nispeten düşük yoğunlukta olsalar bile bir sismik olaydan kaynaklanan ilave yatay kuvvetleri genellikle destekleyemiyor. Dolayısıyla yer altındaki sismik hareketlere uyum sağlayacak şekilde tasarlanan teknolojilere ihtiyaç var. Bu noktada, sismik dalgaların binalardaki yapısal elemanlara verebileceği zararı önlemek için geliştirilen modüler askılama ve destek sistemleri önem kazanıyor.

Uzun yıllardır yapılan Ar-Ge çalışması sonucu ürettiğimiz Hilti MT Modüler Kanal Sistemleri ile en hafif yüklerden en ağırlarına kadar entegre bir portfolyo sunuyoruz. Bu sistem, tüm boru desteklerinin, havalandırma kanallarının ve kablo tavalarının hafif korozif ortamlarda montajını sağlayarak depreme karşı güçlü bir yapı sistematiği yaratıyor.

HILTI PASİF YANGIN DURDURUCULAR, DEPREM ANINDA DA İŞLEVSELLİĞİNİ KORUYOR

Söz konusu deprem olduğunda tek önlem almamız gereken konu sarsıntılara karşı sağlam binalar inşa etmek değil. Deprem sırasında doğalgaz ve elektrik kaçağı gibi sebeplerle gerçekleşebilecek yangınlara karşı da hazırlıklı olmalıyız. Çünkü bu önlemler alınmadığı takdirde olası bir deprem anında bina içinde gerçekleşen bir kaza adeta domino taşı etkisiyle diğer pek çok kazayı da tetikliyor.

Hilti Pasif Yangın Durdurucu ürün portfolyomuz, yangın esnasında dört saate kadar alev, duman ve zehirli gazların yayılmasını engelleyerek yangının çıktığı yerde hapsedilmesine yardımcı oluyor. Pasif yangın durdurucu ürünlerimiz yangın sırasında yapıda meydana gelen boşlukları şişirerek kapatıyor ve yangının çıktığı yere hapsedilmesine yardımcı oluyor. Bu sayede yangının büyümesi önlenerek insanların yapıları terk etmesi için dumansız bir hava sahası oluşturuyor. Üstelik deprem anında bile işlevselliğini koruyan ürünlerimiz şok, yük ve darbelerden de etkilenmiyor.

Hilti Türkiye olarak güvenli yapıların inşası için yazılım, servis ve ürünlerimiz ile inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı olmaya devam ederken, kurum ve kuruluşlarla iş birliğimizi de arttırarak sürdüreceğimizi belirtmek isterim.