Rahmi Mert Özcan ‘Bir Dünya Müzik’ dergisindeki Mart ayı yazısında unutulmayacak şarkıları anlattı. Her birine ayrı anlamlar yükleyerek bir CD’de topladığımız, USB’ye attığımız ya da zamanında televizyondan, radyodan dinlerken kasete çektiğimiz şarkıları yeniden hatırlattı!
INTRO: Yol arkadaşı şarkılar vardır, unutulmayan… En sevdikleriniz, sizi en çok etkileyen ve sırasını sadece sizin seçtiğiniz… Bir frekansa bağlı kalmadan, yalnızca sizin dinlemek istediğiniz şarkılar… Her birine ayrı anlamlar yükleyerek bir CD’de topladığınız, USB’ye attığınız ya da zamanında televizyondan, radyodan dinlerken kasete çektiğiniz, yine sizin unutulmazlarınız… İnsanoğlu zamanla her şeyden vazgeçebilse de biriktirdiklerinden kopamıyor. Kutunun içine ne attıysa onları orada saklıyor. Yaşanmışlıklar şarkılarda paylaşılıyor ve bu hayat yolculuğunda her daim bize arkadaş oluyor yine bu vazgeçilemeyen şarkılar. İşte benim, naçizane, sizler için seçtiğim 10 parçalık bir liste. Anlam yükleri ve yorumlarıyla da size cevaplar veren 45 dakikalık her biri diğerinden daha vazgeçilmez bir liste, size yol arkadaşlığı yapan…
Her caz şarkısında olduğu gibi onlarca farklı yorumunu bulabileceğimiz bir parça Moon River, tadı en çok duygusallığında duyulan. Ustaca yazılmış sözler ve gerçek duygu yansıması Louis’in vokalleri eşliğinde hemen hissediliyor. Eğer bir şarkıya sırtınızı dayamak ve sonsuz güven duymak istiyorsanız size en iyi gelecek olan şey Moon River’da gizli. Sadece dinlemenin yetmeyeceğini düşünenlere “Breakfast at Tiffany’s” filmini izlemeyi öneriyorum. Karşınıza her an bir Moon River çıkabilir
Neredeyse söylemeyen kalmadı bu parçayı. Paul Simon etkisi dışında diğerleri için ‘Tadında dinlenebilir.’ yorumu şarkının güzelliği gereği söylenebilir. Öyle bir şarkı ki bu üst üste 50 kere dinledim diyeni bile eleştiremezsiniz hatta belki 51.yi neden dinlemedin diye sorgularsınız. Bazı şarkılar için şu söz çok kullanılır: ‘olmuş şarkı’. İşte bu parça tam da bu tanıma uyuyor. Aynı anda hem huzur bulmak hem de huzursuz olmak istiyorsanız çare ‘The Sound of Silence’
İşte karşınızda kalıcı hasar bırakabilecek bir şarkı daha. Aslında muhteşem bir balad da diyebiliriz. Bu parçanın en özel duygusu B.B. King sayesinde ölümsüzlüğe ulaşmasıdır. Gözü kapalı dinlenmesi gereken yorum bu noktada amacına da ulaşmış oluyor. B.B. King’in sesi sizi derin bir yolculuğa çıkarıyor. Sözün kısası, heyecan nereye gitmişse iyi ki de gitmiş
Muhteşem bir klasik daha. Las Vegas canlı performansını dinlediğimde mest olmuştum. Hayat ve aşk temalı bu şarkıda sözlerin nedenlerini düşündükçe, seni dondurup bırakan bir parça etkisine bürünüyor. Benim tavsiyem söz konusu aşkınız karşılıksızsa siz de nedenlerini aramaya devam edin. Hayır, benimkinin karşılığı var diyorsanız “Let’s Never Stop Falling in Love” şarkısına geçmeniz en uygun davranış biçimi olacaktır.
Bu şarkı için yapılmış en güzel yorumlardan biri şuydu: “Her motorcunun hayalini süsleyen bir yol ve kilometrelerce devam eden, Konya Ovası gibi…” Adına albümler, cafeler, t-shirtler yapılmış bir şarkıdır Route 66. Aynı etkiyi kendi ülkemizde düşündüğümüzde acaba E 5 veya D 100 karayolları için de yazılmış bir şarkı olur mu? Ya da biz de üzerinde E 5, D 100 yazan t-shirt ler giyer miyiz? Kafamda deli sorular… Her neyse gidilecek daha en az 2000 mil yol var.
2007 yılında ‘Across The Universe’ filmi için yapılmış yeni düzenlemesini mutlaka dinlemelisiniz. Şarkı zaten mükemmel bir klasik ama o gaspel tadındaki yorumu muhakkak hissedin. İnsanı sakinleştirip dinginleştiren huzur dolu bir 4 dakika. Kişiyi kaderciliğe yönlendirmesi bile dert olmuyor, sadece sözleri bile yetiyor, oluruna bırak…
Önce The Rolling Stones’un hakkını verelim sonrasında yaptığı cover ile Tori Amos’a da teşekkür edelim. Mick Jagger’ın klasikleşmiş sesinden farklı olarak daha naif heyecanlar yakaladığımız bir şarkı olmuştur Angie. Şarkının rivayetlerinden biri ağlatmasıdır, ağlatan şarkı diye anılır. Merak ettiğim İstanbul konserlerinde neden çalmamış olduklarıdır. Yıllardır bu sayede gözümün önüne Mick Jagger’ın klipteki kostümü gelir. Ardından şarkının derinlerinde kalma adına gönül gözümde klibi kapatırım ve sadece şarkıya odaklanırım.
Patti D’arbanville için yazılmış bir ayrılık vakti hikâyesini doğuruyor Lady D’arbanville parçası. 1970’lere damgasını vurmuştu. Çok fazla söylendi, bestesi çoğu kere kullanıldı. Ne yazık ki makarna reklamlarında bile duyuldu. İlginç bir detay da bizim kendi müziğimizden TSM’den gelsin. Neşe Karaböcek de bu parçanın bestesini kullanarak ‘Özlem Rıhtımı’nın sözleriyle birleştirmişti. Bu da mı oldu demeyin çünkü oldu. Özlem Rıhtımı’nda gün akşam oldu, sarı küreklere gel usul usul…
Pink Floyd’un muhteşemlerinden sadece biri. Sözleri ayrı, nakaratı ayrı, bestesi ayrı etkileyen bir yapıt. Duygu sellerinin temel taşı parçanın tamamı. İnsan şarkıyı dinlemeye başladıktan yaklaşık 1 dakika sonra kendinden geçmeye başlıyor. Duygusala bağlayıp hemen aşk boyutundan bakmayın derim çünkü bu şarkıda çok daha fazlası var. Daha farklı anlamlar yüklemek için doğru bir şaheser. Zaten hayatınıza bir kez girdi mi daha da çıkaramıyorsunuz. Onlara inat şu yorumla bitirmek daha doğru olacaktır: Cehennemden cenneti gösteren şarkıya hoş geldiniz hepiniz.
Country tadında müthiş bir şarkı ve karşınızda Mama Said. Bir rivayete göre çocuk esirgeme kurumunda çalışan bir anne çocukları uyutmak için zaman zaman bu şarkıyı kullanıyormuş. Şarkılar güzelleştikçe siz de çok iyi bilirsiniz ki rivayetler bitmez. Parçanın fazlaca deneysel tarzda olması albümde tarz karışıklığı yaratmış olsa da çok ama çok sevildi. Klasik çizgileri aşmış bir parça, bir o kadar da anlamlı. İyi ki var.
FİNAL: Bu muhteşem 45 dakika içinde otoyolda tahmini 80 km yol yapabilir ya da trafiğin sıkıcı stresini lehinize çevirebilirsiniz. Ben yayayım diyorsanız yolculuğunuzu kısaltmak için yine güzel bir sebeple karşı karşıyasınız. Sadece yolda değil hayat yolculuğunda da etkili olan bu şarkılar ömür boyu size arkadaş olmaya hazır. Öyle derin ki notalar, dinlediğinizde siz de hayatınıza bir şey daha eklemiş olacaksınız. Sözlerimi son olarak The Beatles grubuna ve şarkıları Let it Be’ye ithafen bitiriyorum.
Rahmi Mert Özcan – Bir Dünya Müzik 2017 Mart Sayısı Yazısı