Biz Üzüldük Onlar Sevindi

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, seçim çalışmaları kapsamında geldiği memleketi Gümüşhane’de basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gümüşhaneli Turan Aydoğan, Cumhurbaşkanlığı 2. Tur Seçim çalışmaları için Gümüşhane’ye geldi. Partisi tarafından Gümüşhane’de görevlendirilen milletvekili Aydoğan 4 gün boyunca seçimle ilgili çalışmaları yürütecek. Cumhuriyet Halk Partisi Gümüşhane İl Başkanlığı toplantı salonunda Millet İttifakı’nı oluşturan 6 partinin il başkanları ve yöneticileriyle birlikte basın açıklaması gerçekleştiren milletvekili Aydoğan, Gümüşhane’deki seçim sonuçları ve ittifakın seçimin 2. turunda izleyeceği yol haritası hakkında açıklamalarda bulundu.

“Gümüşhane’de tek hükümran olarak davranan bir partinin eridiğini gördük”

Gümüşhane’de mevcut iktidarın güç kaybettiğini dile getiren Aydoğan, “İttifak partilerimizin dışarıdan bakıldığında oy oranı milletvekili çıkarmaya yetmemiş olsa bile daha önce Gümüşhane’de tek hükümran olarak davranan bir partinin başka türlü eridiğini gördük. Bu seçimler aslında Gümüşhane halkının başkalarının iddia ettiği gibi al buraya oy ver şeklinde oy kullanmadığını, kendi karakteristik özellikleri içerisinde başka kararlara da vardıklarını gösteriyor. Gümüşhane halkı şuraya oy veriyor buraya oy veriyor demek benim hemşerilerime haksızlıktır. Gümüşhane halkı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüzde 20 oranında bir oy vermiştir kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu da tercihlerindeki değişikliğin yukarı doğru bir ivmeyle genel başkanımıza yansımasını gösteriyor. Fakat bütün bunlar bize yetmez. İlk seçimde ortaya çıkan tablo bizim ilk seçimde seçimi almamız gerektiğini gösteriyor. Aslında herkesin kitlendiği nokta birinci seçimde bizim cumhurbaşkanı adayımızın bu seçimi alacağı şeklindeydi ve bize oy verenler çok üzüldüler. Fakat mevcut cumhurbaşkanımız meşruluğu yüzde 50+1’e bağlı bir yerde otururken bu halk onu 50’nin altına çekti. Ona rağmen sanki bir seçim kazanmış gibi sevinerek, coşkuyla bu sonuçları anlattı. Yani sayın cumhurbaşkanı bile kendisinin ikinci tura kalıyor olmasına çok sevindi, birinci turda kaybetme ihtimalinin çok yüksek olduğunu demek ki kendisi de biliyordu. Bizim üzüldüğümüz yerde kendisi ikinci tura kaldığına sevindiğini söyler halde, birinci seçimin özeti budur” dedi.

“Domuz bağı ile kadın öldürenlere saygı duyamayız”

Halkın verdiği her oyun kıymetli olduğunu ve yapılan tercihlere saygılı olduklarını söyleyen CHP’li Aydoğan, saygı duymayacakları hususları sıraladı. Aydoğan, “Birinci seçimde halkımızın tercihi ne yönde olursa olsun verdiği her oy kıymetlidir. Parlamentoda oluşturduğu aritmetik de kıymetlidir, ona da saygı duyarız ama o aritmetiğin içerisinde saygı duymayacağımız yeri de altını çizerek söyleyelim. Domuz bağı ile kadın öldürenlere saygı duyamayız. Asla duymayacağız. Bu ülkenin 21’inci yüzyılında, modern Türkiye’nin kendi başına mücadele eden, ayakları üzerinde duran kadınlarını yalnız yaşadıkları yerde erkeklere sahiplendireceğiz diyen anlayışa saygı duymayız. Saygı duymayacağımız bir nokta daha var, bu anlayışı meclise taşıyan bu partilerin davranışlarına da saygı duymayacağız. Sınır kapılarımızı yolgeçen hanına çevirip, oradan neolduğu belirsiz milyonlarca insanın bu ülkeye girişine göz yumanlara da asla saygı duymayacağız. Biz Müslümanlığı Müslümanlık olarak algılıyoruz, her Müslüman bizim kardeşimizdir ama terör örgütüne dönüşmüş örgütlerin yüce dinimizi kullanarak, onun üzerinden prim yapıyor olmalarına asla saygı duymayacağız. Bu ülkeye birçok cihatçı grubu sokup, ülkenin güvenliğiyle ve demografisiyle oynayanlara da saygı duymayacağız. Bizim saygımız dinimizedir, teröre değildir, dinimizi katledenlere değildir, domuz bağıyla insan katledenlere değildir, bu ülkede terörist faaliyette bulunmak isteyenlere değildir. Bunun altını çizelim” diye konuştu.

“Çocuklarını askere göndermeyenler bizim yıllarca askerlik yapmış adayımızdan daha mı milliyetçiler”

Milliyetçilerin Millet İttifakı’nda olduğunun altını çizen Aydoğan, “Süleyman Şah Türbesini sırtına alıp kaçar adım gelenlere de saygı duymayacağız. Putin’in önünde dakikalarca bekleyip sesini çıkarmayanlara da saygı duymayacağız. ABD başkanının ‘ahmak’ ifadesine tavır koyamayanlara da saygı duymayacağız. 33 askerimizin Ruslar tarafından şehit edilmesinin hesabını soramayanlara da saygı duymayacağız. Ben şehre girerken şehrin girişinde milli ve manevi değerlerimiz üzerine kurgulanmış iki parti liderinin el ele fotoğrafını gördüm. Orada şehitlerimizden bahsediyor, o şehitler hangi iktidar döneminde verildi. Bu şehitler niye veriliyor, bu şehitler acaba Orta Doğu politikalarında çuvallamış olanların, hala farkına varmamaları nedeniyle veriliyor olmasın. Esad’ın olduğu yerde Emevi Camii’nde namaz kılacağız diyenlerin bugün Esad’ın Suudi Arabistan lideriyle el sıkışıp tekrar Arap Ligine dâhil olmasını seyrederken, askerlerimizin şehit olmasına göz yummasından kaynaklı olmasın. Niye bizim askerlerimiz şehit oluyor, niye vatan evlatları şehit oluyor, niye ocaklar yanıyor, niye ana yürekleri yanıyor, 20 yıllık iktidar bunları niye bize hala yaşatıyor, niye Gara operasyonunda onlarca askerimiz öldü, niye? Niye 2 buçuk milyar dolar verip kurmamız gereken füzeleri Rusya’dan aldıktan sonra hangarda bekletiyoruz, kullanamıyoruz, niye sınırlarımız delik deşik. Öyle ulusal onurumuzla oynayanların bize milliyetçilik dersi vermeye kalkmalarını gösterecek bir tablo yoktur. Diyarbakır’da milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım diyen zat bize milliyetçilik dersi verecek yerde değildir. Milliyetçiler bizim yanımızda,  Doğu’da, Güneydoğu’da gitmiş savaşmış onlarca yıl Türk Ordusuna hizmet etmiş adayımız burada. Ondan daha mı milliyetçiler. Çocuklarını askere göndermeyenler bizim yıllarca askerlik yapmış adayımızdan daha mı milliyetçiler” ifadelerini kullandı.

“Birinci turun sonuçlarından notumuzu aldık, dersimizi çalıştık”

Seçimin ilk turunda ortaya çıkan sonuçlardan derslerini alarak çalışmalarını bu yönde gerçekleştireceklerini ifade eden CHP’li Aydoğan, “Birinci turun sonucunda dünya Tayyip beyin tekrar seçilme ihtimali ortaya çıkınca, o ihtimal bile bizim CDS notumuzu kötüleştirdi. Dünyada borçlanma notumuz iyice kötüleşti. Birinci turun sonuçlarından ders alacağız, biz notumuzu aldık ve dersimize çalıştık. Sandığa kızıp gitmeyen hemşerilerimize tek tek ulaşacağız. Bugünden itibaren Millet İttifakının bütün partileri sandığa gitmeyen vatandaşlarımızı sandığa ulaştırabilmek için çalışacaktır. Eli titreyerek AK Parti veya MHP’ye, Cumhur İttifakına oy vermiş hemşerilerimiz var, bizi tanıyamadıklarından, bilemediklerinden dolayı. Biz kendimizi anlatacağız, o elleri varmayan kitlelerle halleşeceğiz, konuşacağız onlara Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir ihtiyaç olduğunu anlatacağız. Üçüncü bir grup daha var, sandığa gitmiş ama tepki oyu kullanmış. Ne bizim genel başkanımıza ne de Tayyip beye oy vermiş. Muharrem beye oy vermiş, Sinan beye oy vermiş, tepki oyu kullanmış ve bazen tepki oyları da geçersiz oylara dönüşmüş. Onlarla da güven ilişkisi içerisinde bir hasbihalde bulunmamız lazım. Tepki oyu kullananlara da tek tek ulaşacağız. Ben 4 gün buradayım bu süreç boyunca bu çalışmayı yapacağım ve benden sonra da bu arkadaşlarımız bu çalışmayı yapacaklar. Dördüncü grup AK Parti’ye, MHP’ye ve Cumhur İttifakının partilerine oy vermiş vatandaşlarımız. Zordur, kolay kolay tercihlerini değiştirmeyebilirler ama onlar da bizim hemşerilerimiz, onlar da bu sandığa gittiklerinde birer oy kullanıyorlar ve biz ulaşabildiğimiz kesimlerine ulaşacağız. Bu felakete çanak tutmamalarını isteyeceğiz. Beşinci grup bize oy vermiş ama gönlü kırılmış grubu bulup onlarla da bir araya gelip ülkemizin geleceğinde ortaklaştıracağımız değer yargılarını masaya koyacağız ve herkes çıplak gerçeği görecek ve ülkenin sorumluluğunu alacak. Biz bu nedenle buraya geldik” açıklamasında bulundu.

“Parlamentoda AK Parti çoğunluğu yok”

AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğu kaybettiğini söyleyen Aydoğan, “Parlamentoda AK Parti çoğunluğu yok ancak Cumhur İttifakını oluşturan partilerle bir araya geldiklerinde sayısal bir çoğunluk sağlayabiliyorlar. Ama o sayısal çoğunluğun amiyane tabirle bir siyasal aymazlığa, bir kural tanımazlığa, bir azgınlığa varma ihtimali vardır ve bu ülkemiz için bir felaket olur. Onu frenleyecek tek şey, demokrasiye inanan, insan haklarına inanan, gerçekten terörle mücadele edecek, gerçekten milli ve manevi değerlerimizi teminat altına alacak, çocuğumuzdan kadınımıza kadar insanlarımızın haklarının teminat altına alacak ve geldiği andan itibaren bu ülkede güvenin tesis olacağı, içerde ve dışarda herkesin güvenerek yatırım yapacağı, ekonomik hamle yapacağı, büyümenin sağlanacağı, kaynaklarımızın artacağı ve zenginleşerek büyüyeceğimiz alanı yaratacak kişidir. O da sayın genel başkanımızdır. Bu dengeyi de halkımız yapmakla mükelleftir” dedi.

“Benim partimin genel başkanı PKK’nın saldırısına uğradı”

Mülteci sorunu ve terörle ilgili partisinin politikaları hakkında açıklamalarda bulunan Aydoğan, “İkinci tur ile ilgili biz mültecilerle ilgili çok açık tavrını ortaya koymuş bir partiyiz. Mülteciler bu ülkenin vatandaşı değil, bunlar niye geliyor. Almanya ile yapılmış sahte bir Geri Kabul Anlaşması nedeniyle geliyorlar. Biz Avrupa Birliği ve Amerika’ya diyeceğiz ki bu yıkımı siz yarattınız, vekâlet savaşlarıyla yarattınız, onlarla iş tutanlardan biri de maalesef ki bizim iktidarımızdı. Bu insanları bu anlaşmayla buraya bloke ettiniz eğer siz bu insanlarla ilgili bizimle çözüm üretmeyecekseniz Geri Kabul Anlaşmasını kaldırıp olduğu gibi Avrupa’ya göndereceğimizi söyledik. Bunu iktidar söyleyemez, çünkü hem bizim halkımızı, hem de göçmenlerin hakkını satmış vaziyette. Biz bunları en başından beri söylüyoruz ama şimdi yüksek sesle söylediğimiz için anlaşılır hale geliyor. Benim partimin genel başkanı PKK’nın saldırısına uğradı, Allah’tan utanın. Defalarca tehdit ve şantaja maruz kalmış. Biz anladık ki en başından beri bu kirli iftiralarla uğraşmamız gerekirmiş. Biz halkın karnının nasıl doyurulacağını anlatırken, bu iftiralarla da mücadele etmemiz gerektiğini anladık birinci seçimin sonunda. Birileri alıyor genel başkanımızın konuşmasını arkasına bir teröristi monte ediyor ve Cumhurbaşkanlığı makamı da bunu kullanıyor. Ne diyelim biz halkımıza. 24 kanalda birden bunu kullanırsanız, dinimizin yasakladığı iftirayla yol yürürseniz hangi Müslümana yakışır bu. Biz Hüda-Par ile anlaşma yapıldığı zaman anlattık, bunlar Hizbullah’a terörist diyemeyen insanlar. Teröre terör diyemeyen insanları siz meclise alırsanız, bu ülkenin kadınlarına saldıracaklar. Şimdi yüksek sesle söyleriz, halkımız bilsin. Bize attıkları iftiraların cevabını alacaklar. O çakma çocuklarıyla birlikte onları da teşhir edeceğiz, sapasağlam adamları askere göndermediler. Halkımız bunları bizden öğrenecekler. Son 3 günde karşınıza bir iftira çıkıyor, her gittiğiniz yerde halk size PKK ile kucak kucağasınız diyor. Genel başkanımıza saldırdı PKK ben Tayyip beye PKK’nın saldırdığını duymadım, Allah korusun saldırmasın da hiçbir terör örgütü kimseye saldırmasın cumhurbaşkanımız cumhurbaşkanımızdır. Ama utanın ya. Nasıl söylersiniz bunu. Benim genel başkanım şehit cenazesinde linç edilmeye çalışıldı, ona geçmiş olsun diyebilecek kadar uygar yüzü olmayan iki liderle karşı karşıyayız biz. Partimiz içerisinde bir görev değişimi oldu. Bu konularla alakalı yalnız kamuoyunda oluşan algıların karşısında feragatte bulunduğunu söyledi arkadaşlarımız. Bir suçlamanın kabullenilmesi şeklinde değil. Islak imzaların yüzde 100’ü neredeyse sistemimize ulaştı. Bu konuyla ilgili itirazlarımızı yaptık, ıslak imzalı tutanaklara yapılan itirazlar ne genel başkanımız ne de Tayyip beyi ikinci tura tek başına taşıyacak bir sonucun çıkmadığını bize gösteriyor. Bu nedenle biz sonuç üzerinden polemik yapmak yerine bir sonraki seçime odaklanmayı doğru buluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sinan Ateş’in ailesine başsağlığı dileyemediler”

Basın toplantısının son bölümünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP’li Aydoğan, “Sinan Ateş Ülkü Ocakları’ndan yetişmiş nadide bir arkadaşımız, bir münevver aynı zamanda, bir akademisyen olarak bir münevver, bir yurtsever, bir milliyetçi. Onun milliyetçiliğini hiçbirimiz tartışabilecek yerde değiliz. Başkalarının da Sinan Oğan’ın da başkalarının da herkes kendi bulunduğu yer anlamında birçok değer taşıyor. Sinan Ateş’in ailesine bile başsağlığı bile dilemeyen iki lider var. Birisi MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli, diğer AK Parti Genel Başkanı sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Biz de Sinan Oğan davasının izini süreceğiz diyoruz, peşini bırakmayacağız diyoruz, çocuğu gözümüze bakıyor diyor, eşi gözümüze bakıyor diyoruz, aydınlatacağız diyoruz. Bir kirli duruşu perdelemeye neden olacak tabloyu mu tercih edecek halkımız, bir münevverin, bir milliyetçinin, bir Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak insanın katledilmesine göz yumacak yerde mi olacak Gümüşhaneli hemşerilerim yoksa benim sayın genel başkanım, cumhurbaşkanı adayım Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne pahasına olursa olsun, faillerin ensesinden tutup çıkaracağız, hesabını soracağız dediği yerde mi olacak. Sinan Ateş milliyetçi değil miydi, kim öldürdü, niye öldürdü? Sinan Ateş’in ailesine başsağlığı dileyemeyen bir lider ben milliyetçilerin önderiyim dediği yerde Sinan Ateş’in cinayetini sonuna kadar aydınlatacağım, onu aydınlatmak benim boynumun borcu, çocuğuna borcum var diyen genel başkanımız 13’üncü cumhurbaşkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu nereye koyacağız. Bunun gibi faili meçhullerin tamamını aydınlatacağız. Öyle torbacılara cinayet işletip, onları koruyarak, halkımızın değerlerini tehdit ederek bir yere varamaz bu sistem. Bunların hepsi bir daha olmayacak şekilde tarihe gömülecek, Sinan Ateş’i geri getirmemiz mümkün değil ama onun manevi hatırasını geri getireceğiz” diye konuştu.