İnşaat Dünyası Dergisi Eylül-Ekim sayısında “Etkili Profesyoneller” bölümünde “yangın mühendisliği” konusunda Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğr. üyesi Doç. Dr. Serdar Selamet’i ağırladı. “Yangın Mühendisliği” ders kitabının da yazarı olan Selamet, “Yangın, yapılar üzerinde deprem kadar ciddi etkisi olan doğal bir afettir” vurgusu yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Serdar Selamet’in “Yangın Mühendisliği” kitabı alanında yazılmış ilk ve tek ders kitabı özelliğini taşıyor. Eser, yangın mühendisliği alanında uzmanlaşmak isteyen inşaat mühendisi ve mimarlar için önemli bir kaynak niteliğinde. Günümüzde yangın mühendisliğinin önemi ve donanımlı yangın mühendislerine olan ihtiyaç da giderek artıyor. Doç. Dr. Serdar Selamet, İnşaat Dünyası Dergisi için kaleme aldığı makalesinde, “Yangın, yapılar üzerinde deprem kadar ciddi etkisi olan doğal bir afettir” vurgusu yaptı.
Yangın, yapılar üzerinde deprem kadar ciddi etkisi olan doğal bir afettir. Kontrolsüz bina yangınları nadir görülmekle beraber sonuçları çok ciddi maddi hasarlara ve can kayıplarına sebep olmaktadır. Yangın mühendisliği, özellikle son 20 yılda Avrupa ve Amerika’da hızlı gelişim gösteren yangın bilimi, ısı transferi, malzeme bilimi ve inşaat mühendisliğini birleştiren bir araştırma dalıdır.
Amerika’daki ikiz kulelerin 2001 yılında çökmesiyle oldukça önem kazanmıştır. Yangın mühendisliğinin amacı yapıların yangın esnasında termo-mekanik davranışlarını anlayabilmek ve ön tasarım ile olası bir yangının yapı üzerinde yıkıcı etkilerini azaltmaktır.
Bu araştırma dalının gelişmesinde özellikle Avrupa’da inşaat mühendisliği yönetmeliklerini geliştiren teknik komiteler öncülük etmiştir. Sürdürülebilir bir yapı tasarımı, yangın felaketine karşı dayanım gösteren ve taşıyıcı sistemleri önceden belirlenen bir süre çökmeden ayakta kalabilen tasarımdır. Eğer bir yapının yangın süresince davranışı önceden hesaplanabilirse daha gerçekçi ve çoğu zaman daha az maliyetli seçenekler ortaya konulabilir.
Deprem gibi doğal afet olan yangın da yapıları etkileyen bir yük olarak tanımlanabilmektedir. Yapılar, depremden gelen yanal yüklere göre tasarlandığı gibi yangından dolayı oluşan düşey ve yatay iç kuvvetlere göre de tasarlanır.
Yangının yapı üzerindeki etkisini hesaplayabilmek için üç temel analiz yapılır. Bunlar, (a) yangın dinamiği, (b) ısı transferi ve (c) termo-mekanik yapı sistemi analizidir. İlk analiz yöntemi; yangının oluşumu, yaydığı ısı ve duman ile ilgilidir ve doğrudan yapı içindeki yanıcı malzeme (yangın yükü) ile pencere ve diğer açıklıklardan gelecek oksijen ile ilişkilidir.
İkinci analiz yöntemi, yangının yarattığı sıcaklığın yapı elemanlarındaki sıcaklık dağılımını hesap eder ve doğrudan elemanın malzeme türü (çelik, beton veya ahşap) ve enkesit boyutları ile ilgilidir. Büyük enkesitli ve ısı iletkenliği düşük olan bir yapı elemanında sıcaklık artışı daha yavaş olur. Çelik elemanlarda iletkenlik yüksek olduğundan, sıcaklık dereceleri yangının sıcaklığına yakın olur ve bu yüzden çoğu çelik elemanda sıcaklık artışını yavaşlatan intumesan boya ve taş yününe benzer yangın yalıtımları kullanılır.
Üçüncü ve son analiz yönteminde ise sıcaklığı artan elemanların bir yapı sistemi içindeki davranışı analiz edilir. Termo-mekanik analiz yöntemleri, yapı elemanlarının sıcaklık artışından dolayı genleşmeleri ve farklı iç kuvvetleri oluşturmaları ile kuvvet denge denklemlerini değiştirir. Ayrıca, yangın boyunca yapı malzemelerinin rijitlik ve mukavemetlerinde düşüş olduğundan ısı-mekanik analiz yöntemlerinde yapı sistemi yüksek derecede doğrusal olmayan (elastik olmayan) davranış gösterir.
Yangına karşı tasarımın Türkiye’de maalesef yapı projelerinin son halkası olduğu ve dolayısıyla mimari çizimlerin yap-boz tahtasına dönüştüğü görülmektedir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Türkiye’nin yangın yönetmeliğidir. Bu yönetmeliğin Avrupa’daki özellikle de yangın konusunda uzmanlaşmış İngiltere’deki yönetmeliklerden farkı yangın mühendisliği yöntemlerini tanımaması ve bu yöntemler ile çözüm üretebileceğini içeren bir maddesi olmamasıdır. Söz konusu yönetmelik yangın yalıtım miktarı, kaçış mesafesi vb. değerleri gösteren tablolardan oluşmuş ve bilimsel dayanaklar üzerinde çalışılmadan oluşturulmuştur. Bu yönetmelik, Türkiye’nin karmaşık modern yapı projelerin koşullarına uygun olmayan ve ihtiyaçları karşılamayan bir yapıya sahiptir.
Türkiye’de yangın mühendisliği yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Yangın mühendisliği hakkında hem akademik ortamda hem de danışmanlık projelerinde yok denecek kadar az çalışma bulunmaktadır. Türkiye’deki yapı stoku hızla artmakla beraber projelerin gittikçe daha karmaşık hale geldiği gözlemlenmektedir. Yüksek katlı konut yapılarında ya da AVM ve diğer dev projelerde yapının ömrü süresince yangının vereceği can ve mal kaybı geleneksel yapılardaki yangına göre çok daha fazladır. Dolayısıyla bu tür karmaşık yapılarda yangın mühendisliği yöntemleri kullanılarak yangının yaratacağı risk hesap edilmelidir.
Günümüz Türkiye’sinde yangın mühendisliğinin önemi ve donanımlı yangın mühendislerine olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu altyapıyı sağlayacak tek yer üniversitelerdir ve maalesef Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında yangın mühendisliği üzerine verilen dersler yok denecek kadar azdır. Yangın mühendisliğini yaygınlaşması için öncelikle bu konuda deneyimli yurtdışında yangın mühendisliği üzerinde eğitim görmüş mühendislerin Türkiye’de yangın mühendisliğinin teknik bilgilerini içeren dersler vermesi, kendi tecrübelerini aktaracak bir platform oluşturması gereklidir. Uzun vadede, bu programlarda yetişen mühendisler Türkiye yangın yönetmeliğini daha çağdaş ve ezberden uzak hale getireceklerdir.
“Yangın Mühendisliği” kitabının esas amacı Türkiye’de bu araştırma dalında genç ilim insanları yetiştirmek ve temeli bilim olan yangın mühendisliği alanında uzman kişilerin bu sektörde söz sahibi olmasını sağlamaktır. Kitaptaki teorik bilgiler yangın üzerinde uzmanlaşmak isteyen özellikle inşaat mühendisi ve mimarlar için önemli bir kaynak teşkil etmektedir.
Doç. Dr. Serdar Selamet lisans derecesini 2006 yılında Duke Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü’nden aldı. Yüksek lisans ve doktora derecelerini ise 2011 yılında Princeton Üniversitesi’nde yapısal yangın ve çelik yapıların tasarımı üzerine uzmanlaşarak aldı. 2012 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne Yard. Doçent olarak atanan Selamet, 2017 yılında Doçent ünvanını elde etti. Selamet’in, yapıların termo-mekanik davranışı ve tasarımından ısı transferi, yangın bilimi ve tahliye simülasyonlarına kadar yangın mühendisliğinin tüm dallarında SCIE endeksli birçok uluslararası yayını bulunmaktadır. Doç. Dr. Selamet, 2013-2015 yılları arasında Avrupa Komisyonu tarafından Marie Curie Fellow olarak, 2016-2017 yılları arasında İngiltere’de Newton Fellow olarak ödüllendirilmiştir. 2014 yılında UC Berkeley, 2016-2017 yılları arasında ise Manchester Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Serdar Selamet, yangın mühendisliği için yeni normlar geliştirmek üzere yurtiçinde Türk Yapısal Çelik Derneği’nde; yurtdışında TC3 ve ASCE Yangın Teknik Komitelerinde üye olarak çalışmalarına devam etmektedir.