İçerikte Neler Var ?
Bölge adliye mahkemesi (BAM) ceza dairesince görülen istinaf yargılamasında, öncelikle “kabul edilebilirlik” evresi olarak adlandırabileceğimiz üç koşulun sağlaması yapılacak ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.279 uyarınca dosya üzerinden ön inceleme gerçekleştirilecektir. Bu aşamada; başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığı, başvuranın kanun yoluna başvurmada hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ve incelenmesi talep edilen kararın BAM tarafından incelenebilecek kararlardan olup olmadığı tespit edilecektir. Ön inceleme safhasını geçen istinaf başvurusu, CMK m.280’de belirtilen sırayla inceleme ve kovuşturma evresine geçecektir.
İstinaf kanun yoluna başvurabilecek olanlar Ceza Muhakemesi Kanunu 273/4 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
İstinaf kanun yoluna başvurabilirler.
Dosya ilk derece mahkemesince kabul edilebilirlik incelemesinden geçtikten sonra Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili ceza dairesine tevzi edilir. Ancak burada da dosyanın esasına girilmeden önce dosya üzerinden ön inceleme yapılır. Ön inceleme kararı neticesinde;
Ön inceleme neticesinde yetkisizlik veya red kararı verilmediği hallerde esastan incelemeye geçilir. Esastan inceleme sırasında bölge adliye mahkemesince dosya ve deliller incelenir ve inceleme neticesinde çeşitli kararlar verilebilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesinin verebileceği kararlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, Bölge Adliye Mahkemesi yapacağı istinaf incelemesi neticesinde şu kararları verebilir:
Ceza yargılamasında Kanun istinaf kanun yoluna başvurulamayacak, ilk derece mahkemesinin kesin nitelikte kararlarını CMK 272. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
Ayrıca, 15 yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, istinaf başvurusu yapılmasa bile bölge adliye mahkemesince kendiliğinden incelenir (CMK md. 272/1-2.cümle)
Bölge adliye mahkemelerinin bozma kararı dışında kalan tüm kararları için temyiz başvurusu yapılabilir. Hükmedilen cezanın miktarı dikkate alınarak yargıyı meşgul etmemek ve yargılama sürecini uzatmamak amacıyla bazı istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yolu kapatılmıştır. Bu kararlar Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286. Maddesinde şu şekilde sıralanmıştır:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 284. maddesinin 1. fıkrasında; Bölge adliye mahkemesinin kararına ve hükmüne direnilemeyeceği, bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna da gidilemeyeceği, ilk derece mahkemesi ile tarafların bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma kararları ile bağlı olduğu belirtilmiştir.
“Direnme yasağı” başlıklı CMK m.284’e göre; “(1) Bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karşı direnilemez; bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna gidilemez.
Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verebilir veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurabilir. Yeniden hüküm kurulması halinde aleyhe bozma yasağı adı verilen yasağa göre; istinaf yoluna yalnızca sanık lehine başvuru yapılmışsa, yeni verilecek hüküm önceki hükümde belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık istinafta bulunmak amacıyla istinaf mahkemesine karara karşılık başvuruda bulunulacaktır. İstinaf mahkemesinin vermiş olduğu bazı hükümler adına Yargıtaya başvuruda bulunma hakkı bulunmaktadır.
Yargıtay tarafından verilecek kararlar ise; başvurunun esastan reddi ile kararı “onama” , “düzeltilerek onama” ve “bozma” olmak üzere 3 karar vermektedir.
İstinaf mahkemesinin dosya üzerinden veya duruşmalı inceleme neticesinde verdiği kararlar istinaf başvurusunda bulunmayan sanıkların hukuki durumunu da etkileyebilir. İstinaf mahkemesi kararının sanık lehine olması hâlinde, kararda değerlendirilen hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar (CMK m.283/3). Bu duruma istinafın sirayeti (yayılması) denilmektedir.
İstinaf mahkemesi, düzeltilebilir hukuka aykırılıkları gidererek, aşağıdaki hallerde yerel mahkeme kararını düzelterek istinaf başvurusunu esastan reddeder (CMK 280/1-a, 2. Cümle):
İstinaf incelemesi neticesinde bazı kararlara karşı Yargıtay’a temyiz başvuru yolu kapalıdır. Bu şekilde kesinleşen istinaf mahkemesi kararlarına karşı, istinaf mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi mevcuttur (CMK m.308/A).
Başsavcılık itiraz yetkisini re’sen kullanabileceği gibi istem üzerine de harekete geçebilir. İstinaf mahkemesi başsavcılığı kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde itiraz başvurusunda bulunabilir. Kesinleşmiş istinaf mahkemesi kararına karşı istinaf mahkemesi başsavcılığının sanık lehine yapacağı itiraz başvurusunda herhangi bir süre sınırlaması yoktur.
Daha fazla makale için tıklayınız.