Bono , Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen poliçe gibi bir kambiyo senedidir. Halk arasında “senet” olarak bilinen bono, poliçeden farklı olarak “…ödeyiniz” şeklinde olmayıp, “ödeyeceğim” şeklinde bir ödeme vaadidir. Bonoda, düzenleyen (borçlu) ile lehtar (alacaklı) arasında bir ilişki vardır. Poliçeden farklı olarak, bonoda muhatap yoktur; senedi düzenleyen ile ödeme yapacak olan kişi aynıdır. Bono, bir kişinin kendisini muhatap gösterdiği poliçeye benzemektedir. Bundan dolayı bonoyu düzenleyen, poliçeyi kabul etmiş olan muhatap gibi düşünülmelidir.
BONONUN ŞEKİL ŞARTLARI ( UNSURLARI)
Kıymetli evrakın sıkı şekil şartlarına bağlı tutulduğunu belirtmiştik. TTK, bononun şekil şartlarını saymış olup, bu şartlar eksik olduğu takdirde o belge kural olarak bono sayılmaz (m.776-777).
Aşağıda kısaca değineceğimiz bono kayıtları açısından, poliçenin şekil şartları konusunda yaptığımız ayrıntılı açıklamalardan da yararlanılabilir.
1-Bono veya emre yazılı senet sözcükleri (m.776/1,a)
Senet metninde bono sözcüğünün veya “emre yazılı senet” sözcüklerinin yer alması gerekir. Şayet senet yabancı bir dilde düzenlenmiş ise, o dildeki bono karşılığı olan sözcüğün yazılması gerekir.
Senedin diğer unsurları tamam olmasına rağmen bu sözcük/sözcükler yazılmamış ise, senet açıkça emre yazılı olmak kaydıyla “emre yazılı ödeme vaadi” sayılır (TTK. 830).
2-Belirli bir bedelin kayıtsız şartsız ödenmesi vaadi (m.776/1,b)
Bonoda belirli bir bedel içermeli ve bunun kayıtsız ve şartsız ödeneceği vaadedilmiş olmalıdır. Şartla veya temel ilişkiye bağlanmış bir ödeme vaadi philmudd.com , bonoyu geçersiz kılar (m.777).
Bedel, TL veya yabancı para üzerinden yazılabilir. Nereye yazılacağı konusunda kanunda bir açıklık olmadığı için, senet metnine veya metnin üstüne yazılabilir.
3-Vade (m.776/1,c)
Poliçede olduğu gibi, bonoya da dört tür vadeden (m.703 vd.) birisi yazılabilir. Vadeyi içermeyen bir senet, görüldüğünde vadeli sayılır (m.777/2).
Görüldüğünde ödenecek bononun, düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ödenmek üzere ibraz edilmesi gerekir (m.704). Aksi takdirde hamil, düzenleyen dışındaki kişilere (başvuru borçlarına) karşı talep hakkını yitirir.
4-Ödeme yeri (m.776/1,d)
Bono ödeme yerini içermelidir; fakat açıkça yazılmış ise, senedin düzenlendiği yer ödeme yeri sayılır (m. 777.3). Düzenleme yeri de gösterilmemiş ise bono geçersiz olur. Bono da adresli veya yerleşim yerli düzenlenebilir.
5-Lehtar (m.776/1,e)
“Kime veya kimin emrine “ ödeme yapılacağı, yani lehtar senette gösterilmelidir. Hamiline bono düzenlenemez. Açıkça gerçek ya da tüzel kişi olduğu belirtilmeli, ad-soyadı veya unvanı yazılmalıdır. Bonoda lehtar isminin bulunması, senedi nama yazılı hale getirmez; senet yine emredir. Nama olabilmesi için “menfi emre kaydı” içermesi gerekir (m.778,681/2). TTK. 778, m. 673’e yollama yapmadığından, bonoyu düzenleyen kendisini lehtar olarak gösteremez.
6-Düzenleme günü ve yeri ((m.776/1,f)
Senet, düzenlendiği günü içermelidir; aksi takdirde geçersiz olur (m.776/1,f;777/1). Düzenleme yeri de gösterilmelidir; fakat açıkça gösterilmesi bile düzenleyenin adının (imzasının olmalıydı) yanında yazılı yer düzenlenme yeri sayılır. Buda yoksa bono geçersiz olur. (m.776/1 ve 4).
7-Düzenleyenin imzası (m.776/1,g)
Senet, düzenleyenin imzasını mutlaka içermelidir. İmzanın el yazısıyla atılması şarttır. İmzanın yanında düzenleyenin ad-soyadı veya unvanının gösterilmesi zorunlu değildir.
ŞEKİL ŞARTLARINA AYKIRILIĞIN SONUÇLARI
Yukarıda, kanunun saymış olduğu ve varlığı zorunlu olan şekil şartlarına değindik. Fakat poliçede olduğu gibi, bunların hepsi, bononun geçerliliğine aynı derecede etki yapmadıkları gibi, bunlara ilaveten bonoya yazabilen (ihtiyari) kayıtlar da vardır. Tüm bu unsur ve kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde, geçerlilik açısından bono kayıtları üç grupta toplanır:
TTK’ da sayılan ihtiyari kayıtlara başlıca örnekler:
BONODA ZAMAN AŞIMI
TTK. 778/1,h, zaman aşımı konusunda da poliçeye ilişkin m. 749-751 hükümlerine yollama yapmıştır. Fakat, m. 779/1 uyarınca, bonoyu düzenleyeni poliçeyi kabul etmiş muhatap gibi düşünmek gerektiği için,
– Hamilin düzenleyene karşı açacağı davalar vadeden itibaren 3 yıl (m.749/1),
– Hamilin cirantalara karşı açacağı davalar protesto tarihinden, senette protestosuz kaydı varsa vadeden itibaren 1 yıl (m.749/2),
– Ödeyen kişinin kendisinden öncekilere karşı açacağı davalar bonoyu ödediği veya bononun dava yolu ile kendisine karşı öne sürüldüğü tarihten itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar (m. 749/3).
Yukarıdaki yazımızda Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar’ın Kıymetli Evrak Hukuku Kitabından faydalanılmıştır.