Borçluların Avukat Şikayeti ve Mesaj Reklam Kurulu Kararı

İcra dosyalarının gün geçtikçe artmasıyla birlikte avukatlar hakkında şikayetlerde aynı oranda artarak devam ediyor.  Bu yazıda borçluların avukatları şikayetinin temelindeki sebepleri yazmak istedim. Daha önce icra takibi tecrübe edinmiş kişilerin edindiği eksik bilgiler ile youtube ve diğer sosyal platformlarda yanlış şekilde verdiği hukuki açıklamalar sonucunda diğer vatandaşların yanlış yönlendirilmesiyle bir mağduriyet oluşmaktadır. Bunun yanında tabiki reklam kurulunun avukatların göndermiş olduğu mesajlara idari para cezası uygulamasına da değineceğiz.

Avukatlık hizmeti bir kamu hizmeti niteliğindedir. Yargının kurucu unsurlarından birisi olan avukatlar insanların hukuki konularda veya öncesinde danıştığı ve hayati bilgiler ile telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmasına engel olan kutsal bir mesleği icra etmektedirler.

Avukatlık hizmetinin önemli bir bölümü de icra davalarıdır. Her avukat mutlaka işin sonunda vekalet ücreti alacağı olsun veya başka bir hususta mutlaka icra takibi yoluna başvuru yapmaktadır. Bunun yanı sıra bankaların, telekom şirketlerinin sözleşmeli avukatları ise genellikle icra takibi dosyalarının tahsilatı hususunda çalışmaktadır. Son zamanlarda işte bu hukuk büroları hedef haline gelmektedir. Bunun içinde çok istisna durum da olsa bazı hukuk bürosu çalışanlarının hataları, yetersiz hukuk bilgisi ve bununla beraber gelen cesareti tüm avukatları hedef haline getirmektedir. Ancak genelde baktığınız zaman avukat şikayetlerinin nitelikli ve çoğunluğu hakkında en az 10 adet icra takibi olan kişiler tarafından yapılmış olmasıdır. Peki kişi hakkında 10 adet icra takibi bulunması suç mu? tabiki değil. Ancak bu kişi kredi risk değerlendirmesi açısından olumlu bir sonuç vermeyecektir. Bazı borçlular borcunu ödemek niyetinde olmadığı için farklı girişimlerde bulunduğuna ben bizzat şahitlik ettim. Örneğin bazı borçlular borcunu ödemek yerine avukat ile polemiğe girip bir mağduriyet yaratma yoluna gidebiliyor. Bu nasıl oluyor? Borçlu ben ödeme yapmazsam ne olur sorusuna avukatın vereceği icra işlemleri devam eder şeklinde konuşmadan sonra bu kişi istediği cümleyi duymayınca bu kez bankaya veya başka bir yere beni tehdit ettiler evime benden izinsiz girip işlem yapılacağını söyledi şeklinde şikayet yoluna gitmektedir. Bu durumdan sonra tabiki avukatlar da bu kişiler hakkında iftira suçlamasıyla dava açmaktadır. Telekom firmalarından telefon alıp bunları parayı çeviren kişiler bulunmaktadır. Evet bu kişiler icra iflas kanununu bir avukat kadar bildiğini zannederler.  Hatta aralarından bazılarının çeşitli ücretler dahilinde dilekçe yazım işlerini dahi yaptığını görürsünüz.  Bu kişiler bankaları ve diğer kurumları zarara uğrattıklarında ödenmeyen bu alacaklar sizlerin hepimizin ödediği vergilerden mahsup edilmektedir. Gerçekten kendisine cihaz alıp ödeyemeyen kişilerin yeri  ayrı çünkü hepimiz borçlu durumda olabiliriz. Ancak kötü niyetle zaten baştan ödeme niyetinde olmayan bazı kişiler hem kurumları hem devleti zarara uğratmaktadır. Birde bu kişilerin güzel bir cevabı vardır. “Biz borcumuzu ödemeyeceğiz demiyoruz ki” evet bu kişilerden mutlaka bu cümleyide duyarsınız. Bu bir lütufmuş gibi yaklaşırlar ancak bu bir lütuf değil kanuni bir vazife olduğu avukatlar tarafından hatırlatıldığında çok hassasiyet gösterip avukatları şikayet etmekle tehdit ederler.  Şikayet konusundaki hassasiyet ve alınganlık konusundaki hassasiyeti borç ödeme konusunda da gösterdiklerinde eminim ki bu borçların hepsi ödenecektir.

Eskiden icra iflas kanunu çok daha caydırı ve esnek değilken ev hacizlerinden insanlar çekinir hatta komşu komşunun borcunu öderdi. Ne kadar çok esneklik geldiyse bir o kadar da borç ödememe durumu da artış gösterdi. Sadece borçların ödenmemesini icra iflas kanunundaki değişikliğe bağlamak da doğru değil bunun yanı sıra ekonomik krizler ve kültür yozlaşması da göz ardı edilmemeli tabiki.. Birde nede olsa evde haciz yapamaz şeklinde şehir efsaneleri her yerde dolaşmaya başladı.  Şunu hemen belirtelim ev haczi hala devam ediyor ancak lüzumlu olan eşyaların harici insanların hayatını idame ettirecek eşyaları haczedilmez. Haczi caiz olmayan eşyaların hangileri olduğu İcra iflas kanunu 82’de belirtilmiş durumdadır.

Özellikle yoğunlukla icra takibi üzerine çalışma yapan avukatların da mutlaka ofis çalışanlarını icra iflas konusunda bilgilendirmesi en azından temel hukuk bilgisini kendilerine anlatmaları çok önemlidir. Hukuk bürosunda çalışan arkadaşların yaptıkları işin bir tahsilatçılık olmadığını yapılan tahsilat işinin hukuki bir temelinin olduğunu ve avukatların meslek etik kurallarının bulunduğu kendilerine anlatılmalıdır. Tahsilat işi zor bir iştir. Düşünsenize bir kişiyle tartışma yaşadığınızda tüm gününüz olumsuz geçerken gün içinde onlarca borçlu ile iletişime geçen bir çalışanın nasıl bir pskilojik durumunun olduğunu.. Durumu en zor aşamaya gelmiş vatandaşların dertlerini dinler ve onlara çözüm üretmeye çalışırlar.

Reklam Kurulunun Avukatlara Uyguladığı İdari Para Cezası

Reklam kurulunun kuruluş ve görevleri neymiş bir göz atalım;

REKLAM KURULU YÖNETMELİĞİ

MADDE 3
e)  Haksız ticari uygulama: Mesleki özenin gereklerine uymayan ve ulaştığı ortalama tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozan veya önemli ölçüde bozma ihtimali olan her türlü ticari uygulamayı,

ı) Ticari reklam: Ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyuruları,

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu

Haksız ticari uygulamalar
MADDE 62 -(1) Bir ticari uygulamanın; mesleki özenin gereklerine uymaması ve ulaştığı ortalama tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozması veya önemli ölçüde bozma ihtimalinin olması durumunda haksız olduğu kabul edilir. Özellikle aldatıcı veya saldırgan nitelikte olan uygulamalar ile yönetmelik ekinde yer alan uygulamalar haksız ticari uygulama olarak kabul edilir. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar yasaktır.

Bu kanun maddeleri kapsamından anlaşılacağı gibi ortada bir ticari amaç güdülmesi gerekmektedir. Avukatlık hizmeti hiçbir şekilde ticari amaç gütmez. Avukatlık kanuna göre eğer bir ticari amaç durumu söz konusuysa bile bu durumda reklam kurulunun vereceği bir idari para cezası yerine avukatlık disiplin yönetmeliği uygulanarak BARO tarafından bir ceza verilmelidir.

Reklam kurulu avukatın borçluya göndermiş olduğu mesaja istinaden 31 bin tl tutarında idari para cezası uyguladığını okuduğumda bu duruma inanamadım. Zaten bu idari para cezası yargı yoluna büyük ihtimalle taşınmıştır. Benim kendi düşünceme göre bu karar bir skandal niteliğindedir. Avukat, borçlusuna mesaj gönderebilmelidir. Tabiki avukat icra takibini açarak gerekli hukuki işlemleri yaparak ilerletici işlemler yapmalı ama birde vatandaşlarımızı bilgilendirip onları daha büyük külfetlerden kurtarıp onlara borçları daha artmadan ödeme imkanı sunması da görevinin parçasıdır. Ne demiştik avukatlık mesleği bir kamu hizmeti niteliğindedir. Avukatlar borçluları arayıp bilgilendirmeyince neden daha önce bilgilendirilmediği şeklinde tepkiyle karşılaşılıyor bir taraftan da bilgilendirince neden bilgilendirildiği sorgulanıyor. Asıl burada rahatsız edici konu avukatlık bürolarının borçlular hakkında hiç olmadık hapis cezası çıkarttık veya buna benzer asılsız mesajlarıdır. Bu konularda avukatların bağlı bulunduğu barolara yapılacak şikayetle ancak çözülebilir. Reklam kurulu sadece ticari amaç saikiyle hareket eden tacirlere idari para cezası uygulamalıdır. Avukat gönderdiği mesajında “ yeni açılan büromuzda kampanya yaptık ceza davalarında %50 indirim ” şeklinde bir mesaj göndermiş olsaydı bu kez farklı bir inceleme söz konusu olabilirdi. Bu halde bile reklam kurulunun görevi dahiline girmemesi gerektiğini düşünmekteyim.  Avukatlık bürolarının mesaj gönderme hakkının olduğunu düşünüp dile getirirken insanlara gün içinde defalarca mesaj atmanın da doğru olmadığını söylemeliyim. Gönderilen mesajın içeriğinin doğru olması ve gönderilen mesajın dosya ile irintili olması önemlidir. Sırf borçluyu rahatsız etmek üzere mesaj ve telefon aramasının yapılması durumunda Türk Ceza Kanunu, kişilerin huzur ve sükunu bozma suçu unsuru oluşacaktır. Zira icra işlemleri avukatlar tarafından zevkle yapılan bir konu olmayıp cebren yani devlet eliyle yapıldığı bir alandır.  Bu durumda da hukuk bürosunun amacının hukuki ihtilafı çözmek değil sadece o kişiyi huzursuz etme maksadı taşıdığına kanaat getirilmesi gereklidir.  Muhtelif sayıda gerçekleşen suistimal ve  hukuk bürolarında avukat olmayan kişilerin kimi zaman yaptığı hataların bedelini tüm avukatlara yöneltmek bu mesleğin itibarını zedelemek çok büyük bir haksızlık olacaktır.