İçerik
En iyi boşanma dilekçesi, usule uygun olarak yazılan dilekçedir. Dava dilekçesinde kanunda belirtilen unsurların yanında, boşanma nedenlerinin de hukuki bir şekilde açıklanması gerekir.
Boşanma dilekçesi , boşanma davasının temelini oluşturur. Özellikle çekişmeli boşanma dilekçesinin, davada önemi büyüktür. Davaya dayanak oluşturan boşanma nedeni ve olayların dava dilekçesi nde belirtilmesi gerekir. Boşanma dilekçesi nde ve sonrasında cevaba cevap dilekçesinde belirtilmeyen olaylar, aynı davada daha sonra ileri sürülemez. Buna iddianın genişletilmesi yasağı denir.
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
(HMK m.414)
Boşanma dilekçesi , bu bakımdan, boşanma davası için en önemli adımı oluşturur. Dava dilekçesi ndeki eksik veya yanlış bir ifade, haklı bir davanın kaybına neden olabilir. Üstelik bu eksik veya yanlışın davanın ilerleyen aşamalarında telafisi her zaman mümkün olmayabilir. Bunun için boşanma dilekçesinin en iyi şekilde ve avukat desteği ile hazırlanması gerekir.
Boşanmaya neden olan olaylar ve boşanma nedeninin açıklanması, boşanma dilekçesi nin içerik bölümünü oluşturur. Bunun yanında dava dilekçesinin taşıması gereken usuli unsurlar da mevcuttur. Dava dilekçesi nde bulunması gereken unsurlar da HMK 119. Maddede sayılmıştır. Boşanma dilekçesi bunları içermiyorsa, mahkemece eksiklerin giderilmesi için bir haftalık kesin süre verilir. Bu süre içerisinde eksiklikler giderilmezse dava açılmamış sayılır.
Davanın açılmamış sayılması da bazı telafisi imkansız hak kayıplarına yol açabilir. Kural olarak davanın açılmamış sayılması halinde tekrar aynı nedenlerle boşanma davası açılabilir. Ancak Medeni Kanun’da sayılan bazı boşanma nedenleri için belli süreler öngörülmüştür. Örneğin zina nedenine dayalı boşanma davası açma süresi, dava hakkı bulunan eşin zina olayını öğrenmesinden itibaren altı aydır. İlk boşanma davasının açılmamış sayılması, bu sürenin kaçırılmasına neden olabilir. Bu nedenle boşanma davası dilekçesi nin usul kanununda belirtilen nitelik ve içeriğe sahip olması büyük önem taşır.
Boşanma dilekçesi ile boşanma davasında ses ve görüntü kaydı delili hakkında bilgi ve
Mersin Boşanma Avukatı Desteği İçin
Hemen İletişime Geçebilirsiniz
Boşanma davası nın konusu, dava tarihinden önce gerçekleşmiş olan olaylardır. Davanın açılmasından sonra yaşanan yeni olaylar, bu davada ileri sürülemez. Eğer dava tarihinden sonra yeni boşanma nedenleri ortaya çıkmışsa bunun için yeni bir boşanma davası açılmalıdır. Böyle bir durumda açılan ikinci boşanma davası ilk davayla birleştirilir ve birlikte karara bağlanır. Yine davalı eş de süresi içerisinde aynı mahkemede karşı boşanma davası açabileceği gibi başka bir mahkemede boşanma davası da açabilir. Davalı eş tarafından açılan boşanma davası da ilk boşanma davasıyla birleştirilir ve davalar birlikte karara bağlanır.
Usulüne uygun açılan boşanma davasında deliller de büyük önem taşır. Deliller in mahkemece toplanması veya değerlendirilmesi için süresi içerisinde mahkemeye sunulması gerekir. Süresi içerisinde mahkemeye sunulmayan deliller toplanmaz ve mahkemece dikkate alınamaz. Boşanma davasında kanıtlar , boşanma nedenine göre çok çeşitli olabilir. Sosyal medya görüntüleri, fotoğraflar, resmi kayıtlar, otel ve seyahat kayıtları, darp raporu, mahkeme kararları ve tanık beyanları boşanma davasında önemli kanıtlardır.
Boşanma davası nda görgüye dayalı tanık beyanları büyük önem taşır. Eşlerin evlilik birliği içerisindeki davranışları genellikle yakın çevrelerince bilindiğinden, tanıklar arasında yakın akraba bulunması muhtemeldir. Akrabalık , tanık beyanını geçersiz veya önemsiz kılmaz. Hakimin takdirine göre birinci derece akrabalar yeminsiz dinlenebilir.
Boşanma davasında ses ve görüntü kaydı delil olarak kullanılabilir mi?
İzinsiz ses ve görüntü kaydı TCK’da suç olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle izinsiz ses ve görüntü kaydı , kural olarak delil olarak kullanılamaz. Ancak Yargıtay kararlarında bu durum için bazı istisnalar kabul edilmektedir. Kişinin bir daha kanıt elde etme olanağı bulunmayan ani gelişen durumlarda, saldırıyı önlemek veya yetkili makamlarca yapılacak soruşturmada kullanılmak üzere kanıt elde etmek amacıyla yapılan kayıtlar suç teşkil etmez.
Ancak, kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan ( cinsel saldırı, hakaret , tehdit, iftira veya şantaj gibi ) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgiler i okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme , izleme ya da kaydetme , kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığından da söz edilemez.
(Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4369E, 2019/8633K, 11.09.2019 T)
Bu şekilde elde edilen görüntü ve ses kayıtları , boşanma davası nda da delil olarak kullanılabilir. Bu şekilde elde edilen görüntü ve ses kayıtları , boşanma davası nda da delil olarak kullanılabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de bu bağlamda eşler arasındaki özel yaşam ın dokunulmazlığı sınırına değinmiştir.
…evliliğin yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının, birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konutta, eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek, eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlarını tesbit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlali nden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz.
(Yargıtay 2. H.D 2007/17220 E, 2008/13614 K, 20.10.2008 T)
Dairelerin başka kararlarında, özel hayatın gizliliğinin evlilikle tamamen ortadan kalkmayacağı, eşini takip cihazı ile sürekli takip etmenin suç teşkil edeceği belirtilmiştir.
Dava, özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkindir. Özel hayatın gizliliği hakkının evlilikle tamamen ortadan kalkmadığı nazara alınarak, anılan boşanma dosyası soruşturma dosyası arasına alınıp incelenerek, ilgili tutanağa göre üzerinde takip cihazı ile kayıt cihazı bulunduğu tespit edilen aracın tescil kaydının temini ile aracın kime ait olduğu, iddia olunan suç tarihinden önce ve sonra fiilen kimin kullanımında olduğu, kayıt cihazının kim ve kimler tarafından hangi tarihte araca yerleştirildiği araştırılıp, gerektiğinde tescil kaydına göre araç sahibi görünen kişi de dinlenilmek suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, iddia ve savunmanın doğruluk derecesi açıklığa kavuşturulduktan sonra şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.
(Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2121 E, 2019/5170 K, 17.04.2019 T)
Gerek boşanma dilekçesi nin usule uygun bir şekilde hazırlanması, gerekse de hukuka uygun delillerin değerlendirilerek süresinde dosyaya sunulması ve davanın usule uygun takibi için boşanma avukatı desteğinden yararlanmak önemlidir. Bu aşamalardan birisinde yapılacak usuli bir hata, haklı olunsa dahi davanın kaybına yol açılabilir. Bir boşanma davası nın reddinden sonra aynı olaylara dayanılarak yeni bir dava açılamaz, kayıp telafi edilemez. Bu nedenle boşanma avukatı yardımı büyük önem taşımaktadır.
Boşanma dilekçesi Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda sayılan şartları içerecek şekilde yazılmalıdır. Dava dilekçesinin içeriği ise boşanmanın anlaşmalı veya çekişmeli olmasına ve dayanılan boşanma nedenlerine göre farklılık gösterir. Boşanma dilekçesinin yazılması konusunda bir boşanma avukatı ndan destek almak şarttır. Aksi halde dava dilekçesinde yapılacak bir usuli hata dahi boşanma ve maddi talepler konusunda büyük hak kayıplarına yol açar.
Bir çok kişi internet üzerinden boşanma dilekçesi örneği aramakta ve buldukları şablon üzerinden dilekçe oluşturmaktadır. Ancak boşanma davaları evliliğin ve eşlerin özgün durumuna göre şekillenir. Davanın temel ve başlangıç noktasını da dava dilekçesi oluşturur. Bu nedenle internette bulunan genel boşanma dilekçesi ile değil, evliliğin somut durumuna göre oluşturulacak bir dilekçe ile davanın açılması gerekir.
Bir ses kaydının boşanma davasında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı somut durum ve verilere göre değerlendirilmelidir. İzinsiz ses ve görüntü kaydı ceza kanunu uyarınca suç teşkil eder ve kural olarak bu kayıtlar kullanılamaz. Ancak kaydın rastlantı sonucunda ortaya çıkması veya ani gelişen olay karşısında bir daha delil elde etme olanağının bulunmadığı durumlarda bu kayıtların hukuka uygun delil olacağı da kabul edilmektedir. Bununla birlikte Yargıtay’ın eşler arasındaki özel yaşamın sınırlarına değindiği bazı kararları da vardır.
En iyi boşanma dilekçesinin hazırlanması ve boşanma davası yönetimi için iyi bir boşanma avukatı desteği alınmalıdır. Avukat yardımı olmadan takip edilen davalarda hak kaybı yaşanmaması mümkün değildir. Mersin boşanma avukatı olarak hizmet veren avukatlık ofisimize çekişmeli ve anlaşmalı boşanma davası takibi veya boşanma dilekçesi ve boşanma protokolü nün hazırlanması konusunda hukuki yardım ulaşabilirsiniz.
Mersin avukat uzmanlık alanları mızda hukuki danışma ve avukatlık hizmeti için bize ulaşabilirsiniz.