Boşanma davaları, çiftler arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesi için açılan hukuki süreçlerdir. Bu süreçte çiftlerin en çok tartıştığı konulardan biri de çocukların velayetidir. Peki, boşanma davalarında velayet neye göre verilir?
Velayet, çocuğun günlük yaşantısını yönetme, eğitim ve sağlık gibi konularda karar verme yetkisine sahip olma hakkıdır. Boşanma davalarında velayet, çiftlerin anlaşması veya hakim kararıyla belirlenir.
Eğer çiftler anlaşmalı boşanma davası açmışlarsa, velayet konusunda da anlaşmaları gerekmektedir. Bu durumda, çiftlerin ortak kararı doğrultusunda çocuğun velayeti belirlenir. Ancak çiftlerin anlaşamadığı durumlarda hakim kararıyla velayet belirlenir.
Hakim, velayet konusunda çocuğun yararını göz önünde bulundurarak karar verir. Çocuğun sağlıklı gelişimi için en uygun olan karar verilir. Bu kararda, çocuğun yaşına, eğitim durumuna, sağlık durumuna ve psikolojik durumuna dikkat edilir.
Ayrıca, velayet konusunda çocuğun tercihi de dikkate alınır. Özellikle 12 yaşını geçmiş olan çocukların tercihleri önemli bir etkendir. Ancak çocuğun tercihi, yine de hakimin kararını etkilemektedir.
Velayet kararı verilirken, çocukların anne veya babasının yanında kalması gibi bir zorunluluk yoktur. Eğer hakim, çocuğun yararına uygun gördüğü takdirde, velayeti üçüncü bir kişiye veya kuruma da verebilir.
Sonuç olarak, boşanma davalarında velayet konusu oldukça önemlidir. Velayetin belirlenmesinde çocuğun yararı her zaman önceliklidir. Hakim, çocuğun sağlıklı gelişimi için en uygun kararı vermekle yükümlüdür. Çiftlerin de çocuklarının yararını göz önünde bulundurarak anlaşmalı bir şekilde velayet konusunda karar vermeleri gerekmektedir.
Boşanma davalarında velayet, çocuğun yararına olacak şekilde karar verilir. Velayet genellikle anneye verilir ancak babaya da verilebilir. Mahkeme, çocuğun yaşına, eğitim durumuna, sağlık durumuna, psikolojik durumuna ve diğer faktörlere göre karar verir. Ayrıca, ebeveynler arasında anlaşmazlık varsa, mahkeme, velayeti en iyi şekilde kimin üstlenebileceğine karar verir.
Velayet, boşanma davalarında çocukların velayetinin kimde kalacağına karar veren bir hükümdür. Velayetin verilmesi için bazı şartlar gereklidir. Bunlar arasında ebeveynlerin çocuklarına karşı tutumları, çocukların yaşam koşulları, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçları ve diğer aile üyeleriyle olan ilişkileri gibi faktörler yer almaktadır. Mahkeme, çocuğun yararını gözeterek ve tüm bu faktörleri değerlendirerek velayet kararını verir.
Boşanma davalarında velayet, çocuğun yararına en uygun olan tarafından verilir. Mahkeme, çocuğun sağlık, eğitim, güvenlik gibi çıkarlarını göz önünde bulundurarak velayeti belirler.
Velayetin verilmesi durumunda diğer ebeveyn, çocuğun bakım ve eğitimi ile ilgili kararlarda söz sahibi olma hakkına sahiptir. Ayrıca, çocuğun diğer ebeveyni ile düzenli olarak görüşmesine izin verilir. Görüşme süresi ve sıklığı, mahkeme kararı ile belirlenir ve tarafların anlaşması doğrultusunda değiştirilebilir.
Ancak, çocuğun yararını korumak için mahkeme, diğer ebeveynin görüşme hakkını sınırlandırabilir veya tamamen kaldırabilir. Bu durumda, mahkeme kararı ile belirlenmiş olan ziyaret saatlerine uymayan ebeveyn hakkında yasal işlem başlatılabilir.
Boşanma davalarında velayetin hangi tarafa verileceği, çiftin durumuna ve çocuğun menfaatine göre belirlenir. Mahkeme, çocuğun sağlığı, eğitimi, gelişimi ve refahı dikkate alınarak karar verir.
Velayet davaları, Aile Mahkemelerinde görülür. Aile Mahkemeleri, Türkiye genelinde bulunan tüm İl ve İlçe Adliyelerinde yer almaktadır.
Velayetin belirlenmesinde çeşitli faktörler göz önünde bulundurulur:
Velayet kararlarının vaka bazında verildiğini ve dikkate alınan belirli faktörlerin yargı yetkisine ve davanın koşullarına bağlı olarak değişebileceğini not etmek önemlidir. Nihai amaç, çocuğun yüksek yararına olacak bir velayet düzenlemesi belirlemektir.
Velayet davalarında her iki ebeveynin de beyanları dikkate alınır. Ancak mahkeme, çocuğun çıkarlarını ebeveynlerinin isteklerine göre öncelikli tutacaktır.Mahkeme, yaş ve olgunluk düzeyine bağlı olarak çocuğun tercihlerini de dikkate alabilir.Bazı durumlarda mahkeme, çocuğun isteklerini değerlendirmek için bir çocuk psikoloğuna veya başka uzmanlara danışabilir. Nihayetinde mahkeme, hangi düzenlemenin çocuğa güvenli ve besleyici bir ortam sağlayacağına bağlı olarak bir karar verecektir
Velayet davalarında çocuğun eğitimi dikkate alınabilecek unsurlardan biridir.Mahkeme, çocuğun düzenli olarak okula gitmesini ve akademik ihtiyaçları için yeterli desteği almasını sağlamak da dahil olmak üzere, her bir ebeveynin çocuğa uygun bir eğitim sağlama becerisini değerlendirebilir.Mahkeme ayrıca çocuğun eğitim geçmişini ve sahip olabilecekleri özel ihtiyaçları da göz önünde bulundurabilir.
Ayrıca mahkeme, çocuğun eğitim ihtiyaçlarını değerlendirmek ve hangi düzenlemenin çocuğa en iyi eğitimi sağlayacağını belirlemek için çocuk psikologları, pedagoglar veya sosyal hizmet uzmanları gibi uzmanlara danışabilir. Nihayetinde mahkeme, hangi düzenlemenin çocuğa uygun eğitim desteğini de içeren güvenli ve besleyici bir ortam sağlayacağına bağlı olarak bir karar verecektir.
Velayet davalarında çocuğun rızasının önemi yaş ve olgunluk düzeyine göre değişebilmektedir. İşte dikkate alınması gereken bazı noktalar:
Çocuğun rızasına verilen ağırlığın yargı yetkisine ve davanın özel koşullarına bağlı olarak değişebileceğini belirtmek önemlidir. Nihayetinde mahkeme, çocuğun yüksek yararını ve ilgili tüm faktörleri göz önünde bulundurarak hangi düzenlemenin çocuğa güvenli ve besleyici bir ortam sağlayacağına dayalı olarak bir karar verecektir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın