Evlilik ve evlilikle birlikte kurulan aile kurumu her ne kadar toplumun temeli olarak görülse de bazı sebeplerle veya koşulların değişmesiyle eşler evliliği sonlandırmak istemekte veya sonlandırmak zorunda kalabilmektedir. Evliliğini sonlandırmak isteyen eşler bunu doğrudan kendi iradeleriyle yapamamakta, boşanmanın gerçekleşebilmesi için aile mahkemesinde bir boşanma davası açarak boşanmayı gerçekleştirebilmektedir. Boşanma davası açan eşler bu şekilde yenilik doğuran haklarını kullanarak evliliklerini sona erdirebilmektedir.
Türk Hukuku’nda boşanma davaları kural olarak duruşmalı olarak gerçekleştirilmektedir. Boşanma davasında ilk duruşma nasıl olur, boşanma davasında ilk duruşma tarihi ne zaman belli olur, ilk duruşmaya karşı taraf gelmezse ne olur, ilk duruşmadan sonra ne yapılmalıdır gibi sorular eşler tarafından en çok merak edilen konular arasındadır. Bu yazıda bu sorular kapsamında boşanma davasında ilk duruşma nasıl olur gibi sorular hakkında detaylı açıklamalara yer verilecektir.
İçindekiler
Boşanma davasında ilk duruşma tarihinin belirlenmesi hususunda çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma açısından ikili bir ayrıma gitmek gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davası eşlerin boşanma, ortak çocukların velayeti, eşe ödenecek nafaka gibi boşanmanın hukuki sonuçlarına ilişkin anlaşmaya varmamış veya varamamış olduğu boşanma davası olarak tanımlanabilecektir. Çekişmeli boşanma davalarında mahkemeye davacı eş dava, cevaba cevap; davalı eş cevap ve ikinci cevap dilekçesi olmak üzere ikişer dilekçe sunabilecektir. Dava dilekçesinin ardından tarafların her bir dilekçeye cevap yazmaları için iki haftalık süreleri bulunmaktadır.
Tarafların iki haftalık süreleri içinde dilekçelerini sunmasının ardından, kısacası dilekçeler aşamasının tamamlanmasının ardından mahkeme davaya ilişkin ön incelemeyi gerçekleştirecek ve boşanma davasında ilk duruşma olan ön inceleme duruşması için tarih belirleyecektir. Mahkemenin duruşma tarihi belirlemesine ilişkin kanunlarımızda mevcut bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle davaya bakmak için yetkili mahkeme, duruşma tarihini iş yoğunluğuna göre belirleyecektir. Dilekçelerin sunulmasının ve mahkemece ön incelemenin gerçekleştirilmesinin ardından tespit edilen boşanma davasının ilk duruşma günü taraflara davetiye ile bildirilecektir.
Anlaşmalı boşanma ise tarafların boşanmasının hukuki sonuçlarında anlaşmaları durumunda söz konusu olur. Bu durumda taraflarca hazırlanan boşanma protokolünün bir dilekçe ile birlikte mahkemeye sunulur. Mahkeme boşanma protokolü ve dilekçenin sunulmasının ardından boşanma davasında ilk duruşma gününü belirleyerek tarihi taraflara tebliğ eder.
Mahkeme boşanma davasında ilk duruşmada ilk önce dava şartlarını inceler. Bu kapsamda mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. Maddesinde yer alan şartların mevcut olup olmadığını tespit edecektir.
Daha detaylı olarak açıklamak gerekirse mahkeme; açılan dava için Türk Mahkemelerinin yetkili olup olmadığını, yargı yolunun caiz olup olmadığı, davanın açıldığı mahkemenin uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkeme olup olmadığı, davanın açıldığı mahkemenin yer yönünden yetkili olup olmadığı, dava taraflarının dava ve taraf ehliyetine sahip olup olmadığı, dava takip yetkisine sahip olup olunmadığı, davanın vekil(avukat) aracılığı ile takip edildiği davalarda vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olup olmadığı ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunup bulunmadığı hususlarını tespit eder.
Bu hususta bir örnek vermek gerekirse, bilindiği üzere boşanma davaları için yetkili mahkeme Medeni Kanun’un 168. Maddesine göre, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Mahkeme ilk duruşmada dava açılan mahkemenin eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi olup olmadığını tespit edecektir. Mahkeme dava şartlarına ilişkin incelemesini gerçekleştirmesinin ardından tarafların ilk itirazlarını inceleyecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116.maddesi uyarınca ilk itirazlar kesin yetki kuralını bulunmadığı hallerde mahkemenin yetkisine itiraz ve uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin itirazdır.
Boşanma davaları için uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi mümkün olmadığından mahkeme incelemesi yalnızca yetki itirazı yönünden gerçekleştirecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 117. Maddesi uyarınca ilk itirazlar davalı tarafından cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen itirazlar, hâkim tarafından göz önünde bulundurulmayacaktır.
Boşanma davasında ilk duruşmada dava şartlarının ve ilk itirazların incelenmesinin ardından hâkim, uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyecektir. Hâkim, bu aşamada temel istem olan boşanmanın yanında tarafların dilekçelerinde bulunan maddi ve manevi talepleri de tespit edecektir.
Daha sonrasında hazırlık işlemlerine geçilecektir. Nitekim davalarda yargılama; dilekçeler aşaması, ön inceleme aşaması, tahkikat aşaması, sözlü yargılama aşaması ve hüküm olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır ve ön inceleme aşaması tahkikat aşamasının hazırlığı niteliğindedir.
Hazırlık işlemlerinde mahkemece taraflara delillerini sunmaları için süre verilebilir, taraflar delili doğrudan mahkemeye sunmamış ama dilekçelerinde delilin temin edileceği yeri belirtmişlerse mahkeme delilin toplanması için gerekli işlemleri gerçekleştirebilir. Buna ek olarak, eğer taraflar dilekçelerinde tanık deliline dayanacaklarını beyan etmişse ve tanık göstermişse tanıklara davetiye çıkartılabilir.
Boşanma davasında ilk duruşma nasıl olur ile ilgili olarak göz önüne alınması gereken diğer bir husus ise Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un “Usul Hükümleri” başlıklı 7. maddesidir. Anılan hükme göre hâkim boşanma davasında ilk duruşmada esasa girmeden önce, davanın niteliğine göre eşlerin ve çocukların karşı karşıya oldukları sorunları tespit ederek bu sorunların sulh yoluyla çözümünü teşvik edecektir.
Eğer eşler arasında sulh sağlanamazsa yargılamaya devam edilecek ve hâkim davanın esası hakkında karar verecektir. Ancak dikkat edilmesi gerekmektedir ki; hâkimin tarafları sulhe teşvik etmesi Türk Medeni Kanunu’nun 166/III ve 166/IV’e göre açılan boşanma davaları için geçerli değildir. Nitekim anılan hükümlere göre açılan boşanma davalarında davanın niteliği sulh teşebbüsüne engel niteliktedir.
Boşanma davasında ilk duruşmada hangi işlemler gerçekleştirilir sorusundan sonra çekişmeli boşanma davasında ilk duruşma nasıl olur sorusuna cevap vermek gerekmektedir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere dilekçeler aşamasının tamamlanmasının ardından boşanma davasında ilk duruşma günü mahkeme tarafından belirlenerek taraflara bildirilir. Belirlenen duruşma günü ve saatinde hazır bulunan taraflar mübaşirin isimlerini söylemesiyle beraber duruşma salonuna alınırlar. Duruşma salonunda davacı taraf ve varsa vekili hâkimin sağ tarafında bulunan masada, davalı ve varsa vekili ise hâkimin sol tarafında bulunan masada yerlerini alırlar.
Daha sonrasında hâkim duruşmanın başladığını belirterek duruşmaya gelenleri duruşma zaptına kâtibi vasıtasıyla geçirtir. Hâkim duruşmaya katılan davacı, davalı ve varsa vekillerinin kimlik tespitini yapar; nüfus cüzdanı, ehliyet gibi kimlik tespitine yarayan belgelerin mahkemeye ibraz edilmesini talep eder.
Kimlik tespitinin ardından tarafların daha öncesinde mahkemeye sunmuş oldukları dilekçeler ve beyanlar okunarak mahkeme kâtibi vasıtasıyla duruşma zaptına geçirilir. Daha sonrasında hâkim taraflara sulh olma ihtimalleri olup olmadığını sorar. Tarafların sulh olmayacaklarını beyan etmeleri üzerine sırasıyla tarafların beyanları sorularak duruşma zaptına geçirilir.
Tarafların beyanlarının sorulmasının ardından uyuşmazlık konuları ve tarafların uzlaştıkları konular tespit edilerek duruşma zaptına geçirilir. Tüm bu sürecin sonunda hâkim tedbir veya delillerin toplanması gibi hususlara ilişkin ara kararları tutanağa geçirtir, taraflara ön inceleme aşamasının bittiğini ve tahkikat aşamasına geçildiğini bildirir.
Boşanma davasında ilk duruşma nasıl olur sorusu ile ilgili diğer bir husus ise ilk duruşmada hâkimin neleri soracağı hususudur. Boşanma davasında ilk duruşmanın başlamasının ardından hâkim ilk önce tarafların ve varsa vekillerinin kimlik tespitini yapacaktır. Bu nedenle taraflara isimleri ve adres bilgileri sorularak mahkemeye kimlik ibraz etmeleri istenecektir.
Daha sonrasında yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 7. Maddesinde yer alan sulh teşebbüsü aşamasına geçilecek ve tarafların sulh olma ihtimallerinin olup olmadığı sorulacaktır. Taraflar sulh olma ihtimallerinin olmadığını beyan ederlerse yargılamaya devam olunacaktır.
Boşanma davasında ilk duruşmanın devamında hâkim, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerek görürse taraflara sorular yöneltebilecektir. Daha sonrasında hâkim, tarafların dilekçelerini okuyarak veya özetleyerek taraflara beyanlarını soracaktır. Taraflar dilekçelerindeki beyanlarını tekrar ettiklerini ifade edebilecek, nafakaya veya velayete ilişkin taleplerini iletebilecektir. Tarafların bu beyanları duruşma zaptına geçirilecektir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 139. Maddesi ön inceleme duruşmasına daveti düzenlemektedir. Bu madde uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra taraflara çıkarılacak davetiyede “Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği” hususu belirtilir.
Kanun maddesinden de anlaşıldığı üzere karşı tarafın boşanma davasında ilk duruşmaya gelmemesi halinde, eğer gelen taraf yargılamaya devam etmek isterse yargılama devam eder ancak gelmeyen taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Ancak dikkat edilmelidir ki; eğer duruşmaya gelmeyen taraf davacı taraf ise ve duruşmaya gelen davalı taraf yargılamaya devam etmek istemezse dosya işlemden kaldırılacaktır. İşlemden kaldırılan dosya, davacı tarafın istemiyle 3 ay içinde yenilenebilecektir. Davacı taraf 3 ay içinde dosyanın yenilenmesini talep etmezse dava açılmamış sayılacaktır.
Boşanma davasında ilk duruşmada taraflara tanıklarını ve delillerini bildirmeleri için süre verilecektir. Bu süre 2 haftadır ve kesin süre niteliğindedir. Kesin süre, 2 haftalık sürenin geçmesinin ardından bildirilen tanıklar ve deliller yargılamada dikkate alınmayacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle iki haftalık süre içerisinde mahkemeye sunulmak istenen delillerin ve bildirilmek istenen tanıkların hazırlanması ve ibraz edilmesi gerekmektedir.
Buna ek olarak boşanma davasında ilk duruşmada ortak çocukların velayetine ilişkin veya tedbir nafakasına ilişkin karar verilmişse bu hususlara ilişkin işlemler gerçekleştirilmelidir. Örneğin; ortak çocuğun velayeti tarafınıza verilmişse ancak karşı taraftan çocuğunuzu alamıyorsanız çocuk icrası yoluna başvurulabilecektir. Başka bir örnek olarak; boşanma davasında ilk duruşmada tarafınıza tedbir nafakası ödenmesine karar verildi ancak karşı taraf nafakayı süresi içinde ödememişse nafakanın ödenmesi için icra takibi yoluna başvurabilirsiniz.
Boşanma davasının açılması durumunda her ne kadar eşler ayrı yaşama hakkına sahip olsa da evlilik birliği devam etmektedir. Bu nedenle eşlerin birbirine karşı bakım yükümlülükleri de devam etmektedir. Eşler bakım yükümlülüğünün nasıl gerçekleşeceği hususunda anlaşmışlarsa eşler arasındaki bu anlaşma uygulanacaktır. Eşler bakım yükümlülüğü konusunda anlaşamamışsa bu hususu mahkeme çözümleyecektir ve eşlerden birine nafaka ödenmesine karar verebilecektir. Ancak burada detaylı bir açıklama yapmak gerekmektedir:
Temel olarak Türk Hukuku’nda üç tip nafaka vardır. Bunlar yoksulluk, iştirak ve tedbir nafakasıdır. İlk duruşma aşamasında ödenmesine karar verilebilecek olan tek nafaka tipi, tedbir nafakasıdır. Yoksulluk ve iştirak nafakası ödenmesine karar verilebilmesi için yargılanmanın sonlanmış ve mahkemece hüküm kurulmuş olması gerekmektedir.
Boşanma davasında ilk duruşma sonrasında verilebilecek olan tedbir nafakası eşlerden birinin geçimini sürdürmekte zorluk çektiği durumlarda, diğer eşin onun geçimine ne oranda katkıda bulunacağının belirlendiği, dava devam ettiği müddetçe ödenen nafaka olarak tanımlanabilecektir. Tedbir nafakasına karar verilebilmesi için davayı kimin açtığı veya hangi eşin kusurlu olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nafakaya karar verilebilmesi için eşin geçimini temin edemiyor olması yeterlidir.
Tedbir nafakasının ödenmesine kararın alındığı tarihten itibaren değil, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren başlanacaktır. Tedbir nafakası geçici önlem niteliğinde bir nafaka olduğundan boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erecektir.
Özetlemek gerekirse boşanma davasında ilk duruşmada mali açıdan zor durumda olan eşe, davanın sonuçlanmasına kadar nafaka bağlanmasına karar verilebilecektir.