Davanızda karar duruşması olduktan sonra hakim, duruşmada verilen karara uygun bir gerekçeli karar yazar. Bu kararda duruşmada verilen ret veya kabul kararının gerekçeleri belirtilir.
Güncel hukuki düzenlemelere göre bu karar siz ayrıyetten yazılı olarak talep etmediğiniz takdirde tebliğe çıkartılmaz. Karar tebliğ edilmediğinde karar karşı tarafça temyiz edilemez veya kesinleşemez. Yani karar tebliğ edilmediği sürece sonuç doğurmaz.
Diyelim ki boşanma davanızın son duruşmasında boşanmanıza karar verildi. Siz boşandığınızı sanıp hayatınıza devam ettiniz ama nüfusta kontrol ettiğinizde halen evli olduğunuzu gördünüz. Bunun nedeni kararın kararın tebliğe çıkarılmamış olmasıdır.
Telefonla rica etseniz de karar tebliğe çıkarılmaz. Veya mahkemeye gidip ben niye hala evli görüniyorum diye kavga çıkarmanız da bir işe yaramaz.
Boşanmada bazı şeyler kesin karar üzerinden hesaplanır. Mesela iddet müddeti ve 3 yıllık ayrılığa dayalı boşanma taleplerinde süreler hep kesin karardan itibaren hesaplanır.
Diyelim ki boşanma mahkemeden boşanma kararını aldınız. Eşinize karşı koz olarak kararı tebliğe çıkarttırmadınız. Aşağıdaki örnek kararda kötü niyetli sayılabilecek kadar uzun bir süre sonra tebliğ ettirilen kararın bozulmasına karar verildiği görülecektir.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi
E:2014/5585 K:2014/10949 T: 12.05.2014
Boşanma Davası
Gerekçeli Kararın Uzun Zaman Sonra Tebliğe Çıkarılması
Dürüstlük Kuralı
Özet: Davacı kadın tarafından açılan dava sonunda tarafların boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararının, aradan 4 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması ile. davalı süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir.
Aradan uzun bir süre geçtikten sonra kararın tebliğe çıkarılması dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi, davalının temyiz dilekçesinde, boşanma kararından sonra eşi ile barışıp birlikte yaşadıklarını, evliliklerinin bu tarihe kadar fiilen devam ettiğini ileri sürmesi, davacı kadının boşanma iradesinden vazgeçtiğini ve tarafların birbirlerini affettiklerini göstereceğinden, mahkemece bu yön üzerinde durularak ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
(4721 s. MK m. 166, 2)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davacı kadın tarafından açılan dava sonunda 07.12.2009 tarihinde tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan 4 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılmış olup, kararın 14.01.2014 tarihinde davalı kocaya tebliğ edilmesi üzerine, davalı süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı koca temyiz dilekçesinde, boşanma kararından sonra eşi ile barışıp 2010 yılı Temmuz ayından 2013 yılı Kasım ayına kadar eski müşterek hanelerinde birlikte yaşadıklarını, evliliklerinin bu tarihe kadar fiilen devam ettiğini ileri sürmüştür. Kararın 4 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu göstermesi yanında, bu süre içinde tarafların birlikte yaşamaya devam etmesi davacı kadının boşanma iradesinden vazgeçtiğini ve tarafların geçmiş hadiseleri de karşılıklı olarak affettiklerinin kabulünü gerektirir. Bu bakımdan kararın oluşmasından sonra uzun süre tarafların birlikte yaşamaya devam etmeleri olgusu, hükmün sonucuna etkilidir. O halde, mahkemece bu yön üzerinde durulması ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. Açıklanan sebeple kararın bozulması gerekir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.