Boşanma

İçindekiler

Sosyal ve hukuki bir kavram olan boşanma; evlilik bağıyla bağlı olan taraflardan en az birinin çeşitli sebeplere dayanarak talep etmesi sonucunda mahkeme kararıyla evlilik birliğinin sona erdirilmesidir.

Boşanma kararı ile evlilik birliği son bularak karı kocanın medeni statüleri değişiklik olmakla kalmaz velayete , nafakaya, tazminata ve mal paylaşımına ilişkin birçok hukuki ve mali sonuç da ortaya çıkar.

Boşanma davası kimi zaman tarafların tüm konularda anlaşmaları ile hızlı ve kolayca sonuçlanırken kimi zaman da bir veya birkaç ihtilaf üzerinde karşılıklı bir mutabakata varamamaları nedeniyle çekişmeli olarak görülüp görece uzun bir süre içinde karara bağlanır.

Aşağıda boşanma davası konusunda en çok merak edilen konular uygulamaya dönük bir yaklaşımla ele alınacaktır.

Çekişmeli Boşanma

Çekişmeli boşanma; TMK m. 166/3 de düzenlenmiş anlaşmalı boşanma dışında kalan, genel veya özel boşanma sebeplerinden bir veya birkaçına dayalı olarak açılmış, eşler arasında boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda bir anlaşmanın bulunmadığı boşanma davası türüdür.

2019 yılında Türkiye’de açılan 248 640 adet yeni boşanma dava dosyasının 125 403 adedini çekişmeli boşanma davaları oluşturmuştur. Bunun çok büyük bir kısmı da (120 667 adet) evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel nedenine dayalı boşanma davasıdır. Özel boşanma nedenleri dediğimiz, fiili ayrılık, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, ortak hayatın yeniden kurulamaması, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, zina nedenlerine dayalı boşanma davaları toplam çekişmeli boşanma davalarının yaklaşık yüzde beşini, anlaşmalı boşanma dahil toplam boşanma davalarının ise yaklaşık yüzde üçünü oluşturmaktadır.

Çekişmeli Boşanma Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Çekişmeli boşanma davası tarafların boşanma ve sonuçları hakkında tam bir mutabakata varamadıkları durumlarda söz konusu olur. En çok şu hallerde çekişmeli boşanma davası açıldığına rastlanmaktadır.

Çekişmeli boşanma davası, tarafların, bu başlıklardan en az biri üzerinde anlaşma sağlayamadıkları durumlarda söz konusu olmaktadır.

Boşanma Sebepleri

Çekişmeli boşanmada boşanma sebepleri genel ve özel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır. Aşağıda kısaca değinilecek boşanma nedenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayınız .

Özel Boşanma Sebepleri

Zina nedeniyle boşanma (TMK m. 161)

Hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma (TMK m. 162)

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma (TMK m.163)

Terk nedeniyle boşanma (TMK m. 164)

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma (TMK m. 165)

Fiili ayrılık veya ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma (TMK m. 166/4)

Genel Boşanma Sebebi

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma (TMK m. 166/1)

Çekişmeli boşanma davasında, davacı yukarıda sayılan özel boşanma nedenlerinden birine dayanmıyorsa, boşanma nedeni daima evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Boşanma davalarının yaklaşık %97‘si genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak açılmaktadır.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Yukarıda sayılan özel veya genel boşanma sebeplerinden birine dayalı olarak hazırlanan boşanma dava dilekçesi ile yetkili aile mahkemesine başvurarak çekişmeli boşanma davasını açabilirsiniz. Bunun için harç ödemeli ve olası yargılama giderleri için gider avansı yatırmalısınız.

Boşanma Dilekçesi

Çekişmeli boşanma dava dilekçesi, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 119. Maddesine uygun olarak ve maddede belirtilen hususları ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olmalıdır. Aksi halde davanız usulden reddedilebileceği gibi mahkemece verilen süre içerisinde eksikliklerin giderilmemesi halinde açılmaması sayılmasına da karar verilebilir.

Dava dilekçesinde dayanılan boşanma nedenlerine ilişkin vakıalar (olgular) ve bunların kanıtlanmasına yönelik deliller ayrıntılı olarak ancak tekrara düşmeden açıklanmalıdır. Çekişmeli boşanma davasında birbiri ile çelişmeyen birden fazla boşanma nedenine dayanmak mümkündür. Bu durumda her bir nedene ilişkin olgu ve delilleri belirtmek açıklamak gerekir. Dilekçenin talep kısmında mahkemeden karar vermesi istenen hususlar açık, yalın ve birbiri ile çelişki oluşturmayacak şekilde yazılmalıdır. Bütün bunları kişinin bizzat kendisinin bizzat yapmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte bir boşanma avukatı aracılığıyla yürütülmesi tavsiye olunmaktadır. Zira yapılabilecek hataların en basit sonucu zaten uzun olan çekişmeli boşanma davası yargılama süresinin daha da uzamasıdır. Kaldı ki bazı hataların kalıcı hak kayıplarına neden olması da olasıdır.

Çekişmeli Boşanma Davasında Mahkeme Kaç Celsede Karar Verir?

Anlaşmalı boşanma davası tek bir celse de sonuçlanabilirken çekişmeli boşanma davası nın bir oturumda sonuçlanması mümkün değildir. Davanın bir ön inceleme, en az iki tahkikat duruşması olarak üç celseden önce sonuçlanması neredeyse olanaksızdır. Tanıkların ve toplanması istenen diğer delillerin sayısı ve niteliği, taraflara ve yargıca ilişkin mazeret, izin, rapor gibi özel durumlar boşanma davasının sonuçlanma süresi üzerinde belirleyicidir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Eşlerden Birinin Boşanmak İstememesi

Boşanmak istemeyen taraf cevap dilekçesinde bunu bildirmeli ve davanın reddini talep etmelidir. Bu durumdaki eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, bir başka ifadeyle evlilik birliğinin sürdürülmesinin çekilmez hale gelmediğini yahut çekilmez hale gelme durumunun kendi kusurundan kaynaklanmadığını kanıtlamaya yönelmelidir. Zira eşler arasında ortaya çıkan geçimsizlikte tek yahut daha ziyade kusurlu olan tarafın boşanma davası açma hakkı olmadığı kabul edilmektedir.

Kadın Boşanma Davası Açar Erkek Kabul Etmezse

Boşanma davalarında genellikle davalı tarafın da boşanmayı kabul ettiği hatta çoğu zaman bir karşı dava açtığı gözlenmektedir. Bununla birlikte karı kocadan birinin boşanmayı kabul etmemesi az rastlanan bir durum değildir. Bu bazen gerçekten boşanmak istemesinden kaynaklanabileceği gibi bazen de daha elverişli boşanma koşulları beklemesiyle de ilişkili olabilir. Bu durumda Davacı kadın boşanma dava dilekçesinde ileri sürdüğü geçimsizliğe ilişkin vakıaları usulüne uygun bir şekilde kanıtlamalıdır.