İnşaat Dünyası Dergisi Mayıs-Haziran 2023 sayısında “Özel Dosya” olarak “Çatı-Cephe-Yalıtım” konusunu masaya yatırdı. Dosya çerçevesinde Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği ÇATIDER’in görüşlerini Başkan Levent Çeki dile getirdi. İnşaat sektörünün önemli alt sektörlerinden olan çatı sektörünün 4 milyar dolar büyüklük ile dünya pazarından yüzde 1,3’ten fazla pay aldığını belirten ÇATIDER Başkanı Levent Çeki, “Ülkemizde çatı kaplama malzemeleri özellikle kalite ve çeşit açısından gün geçtikçe zenginleşiyor. Bu nedenle ihracat pazarında da yeni fırsatlar ve alanlar yakalamaya devam ediyoruz” dedi.
Geçtiğimiz son birkaç yılda pandeminin de yol açtığı beklenmedik güçlükler sebebiyle yüz yüze yaptığımız etkinliklerin önemli bir kısmını gerçekleştiremedik. Bu nedenle de etkinliklerimizi dijital mecraya taşımaya çalıştık. Örneğin geçtiğimiz yıl, çatı ve cephe tasarımı alanında kendini geliştirmek, bilgilerini güncellemek, pekiştirmek isteyen öğrencilerin ve profesyonellerin mesleki gelişimine katkı sunmayı amaçlayan etkinlikleri Zoom webinar platformunda çevrimiçi olarak gerçekleştirmiştik.
Sektörümüze değer katmak adına önümüzdeki dönemde yeni projeler ve çalışmalar ortaya koymak istiyoruz. Bu nedenle yılın ilk yarısı, eğitimler başta olmak üzere yüz yüze yapılacak yeni etkinliklerin planlanması ve hazırlıkları ile geçiyor. Çatı sektörü, inşaat sektörünün önemli alt sektörlerinden biri ve inşaat sektöründeki gelişmelerden önemli derecede etkileniyor.
Son yıllarda peş peşe yaşanan yıllık daralmaların ardından inşaat sektörü 2023 yılına yeni bir umut ile başladı. Çatı sektörü de benzer bir beklenti ile seneye başladı. Ancak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremler bizlere büyük bir acı yaşatırken, yapı stoğumuzun ne kadar niteliksiz durumda olduğunu gözler önüne serdi. Doğru kentsel planlamanın, yetkin mühendisliğin, projeye uygun imalatın, denetimin, doğru ve kaliteli malzemenin ne derece hayati önem taşıdığını bir kere daha bizlere gösterdi.
Nasıl ki deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli biçimde yürütülmesi önemli ise, ülke genelinde (kentsel ve kırsal) yapıların depreme dayanıklı biçimde dönüşümden geçirilmesinin önemi de gözden kaçırılmamalı. Son dönemdeki ekonomik gelişmeler neticesinde düşen alım gücü ve içinde bulunulan enflasyonist ortamın toplumun geniş kesimleri için krediye erişimde büyük engel teşkil ettiği görülüyor. Bu durum ülke genelindeki kentsel dönüşümün hız kazanmasını engelliyor. Bütün bu ihtiyaçlar ile birlikte artan nüfusu da dikkate aldığımızda sektörümüzün büyük bir potansiyel barındırdığını açıkça görmekteyiz.
Devletin sağlayacağı finansal destek ve kolaylıklar, var olan ihtiyacın doğurduğu potansiyelin etkisi ile yıl sonuna doğru sektörümüzde büyümenin etkisini göreceğimizi umuyoruz. Yaklaşık 5 bin firmanın faaliyet gösterdiği sektörümüz, bugün 4 milyar doların üstünde büyüklüğe ulaştı ve dünya pazarının yüzde 1,3’ünden fazlasını oluşturuyor. Sektördeki toplam çatı kaplama malzemesi üretim kapasitesinin 250 milyon metrekarenin üstünde olduğunu düşündüğümüzde artan ihtiyaçları karşılama konusunda sektörümüzün hazırlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan ülkemizde çatı kaplama malzemeleri özellik, kalite ve çeşit açısından gün geçtikçe zenginleşiyor. Bu nedenle çatı sektörü ihracat pazarında da yeni fırsatlar ve alanlar yakalamaya devam ediyor.
Bir yapıyı değerlendirirken bir bütün olarak değerlendirmek en doğru yaklaşım olacaktır. Yani temelinden çatısına kadar bütün bileşenlerinin gereken kriterleri sağlaması beklenmelidir. Bu süreç en başta doğru bir tasarlama ile başlar. Yapının inşasından önce yapının bulunduğu iklim, oturduğu zemin vb. tüm çevre faktörleri dikkate alınmalıdır.
Bir çatının doğru bir teknik altyapı ile tasarlanması ve hesaplanması önemlidir. Zira çatı bir yandan yapıyı korurken bir yandan da yapı üzerinde bir yük teşkil eder. Bu nedenle mühendis tarafından hesaplanmış, tüm detaylarıyla çizilmiş, malzemeleri tarif edilmiş bir projenin, doğru bir uygulama ile tamamlanması gereklidir. Özellikle çatı elemanlarının yapının ana taşıyıcı sistemine çok sağlam bir şekilde bağlanması şart Örneğin çatı bütünü içindeki kalkan duvar, parapet duvarlar, baca gibi ağır yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir.
Çatıların projelendirme, yapım veya bakım süreçlerinde; çatı projesinin yapılmaması, yapım tekniklerine uyulmaması, standart dışı malzeme kullanılması veya yapım işlerinin bilgisiz, yetersiz ve belgesiz kişilere bırakılması durumunda yapılar riske açık hale geliyor. Bir de ülkemizde maalesef önceden hesap edilmemiş ama çatı imalatının ardından çatılarımıza sonradan ilave edilen unsurlar dikkatimizi çekiyor. Su depoları, çanak antenler, güneş enerjisi ısıtıcıları, baz istasyonları vb. ilave yüklerin çatılara hesapsızca yerleştirildiğini görüyoruz. İzinsiz ve bilgisizce yapılan bu ilaveler zamanla yapıya zarar verirken, rüzgar, fırtına, deprem gibi olağanüstü hallerde ise üzerinde bulundukları yapı ve çevresi için büyük bir tehlike arz ediyor. Bu nedenle çatı üzerine hesapsız ve izinsiz ilave yükler kesinlikle konulmamalıdır.
İyi bir çatı mutlaka yalıtım sağlamalıdır. Yapıların güvenliğini tehdit eden en bilinen etkenlerden biri de sudur ve su yalıtımı binaların korunmasında hayati öneme sahiptir. Su yalıtımı olmayan bir yapının taşıyıcı elemanlarında zamanla korozyon, çatlama, dökülme gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Nem ve rutubet zaman içerisinde yapı elemanlarının zayıflamasına neden olur. Bu yapı elemanlarındaki bozulmalar zamanla artar ve yapının taşıma kapasitesini düşürür. Binanın güvenliğini olumsuz yönde etkiler, ömrünü azaltır.
Bir çatı sisteminde kalitenin bütünüyle sağlanmasına ihtiyaç vardır. Bu da doğru bir teknik tasarım, doğru detay çözümleri ve hesaplama ile başlar, tasarıma uygun malzeme seçimi ile devam eder. Malzeme seçimi yapılırken, ürünlerin teknik yeterlilikleri incelenmeli, CE vb. gerekli sertifikaları sorgulanmalıdır. Gerekli kalite belgelerine sahip ürünler tercih edilmelidir. Çatı imalatının, uygulama tecrübesi olan, yetkin ve sertifikalı ustalara yaptırılması tercih edilmelidir. Çünkü bir çatı imalatı birçok konuda yetkinlik gerektirmektedir. Çatı, çatı karkası imalatı, kaplama imalatı yalıtım detaylarıyla birlikte komplike bir iştir.
Yeni projelerde sürdürülebilirliğin dikkate alınmaya başlaması ve fotovoltaik teknolojisinin gelişmesi ile birlikte güneş panellerinin estetik ve verimli çözümler sunmaya başladığını görüyoruz. Bu alanda yeni bir trendin başladığını söyleyebiliriz.
Son yıllarda doğaya duyarlı ve çevreci tasarımlardaki gelişmelere paralel olarak bir diğer yükselen trendin de yeşil çatılar (bitkilendirilmiş) olduğunu görmekteyiz. Yeşil çatı çözümleri ile birlikte, çatıların estetik ve kullanışlı yaşam alanlarına dönüşmesinin yanında, enerji verimliliği, ekolojik ve ekonomik birçok faydası bulunuyor.
Yeni çatı ya da çatı renovasyon çalışmalarında malzeme trendini belirleyen kriterlerin başında ekonomik, fonksiyonel ve estetik olması öne çıkıyor. Bunun yanında sektörde, uzun ömürlü, kolay uygulanabilen ve sistem bakımı kolay olan çatı malzemelerinin tercih ediliyor olması da dikkat çekiyor. Bu kriterleri dikkate alan sektör üreticilerinin de yaptıkları Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ile ürünlerini geliştirdiklerini görüyoruz.
Metal, kil, çimento, bitüm, plastik esaslı ve diğer çatı kaplama malzemelerinin büyük çoğunluğunda son dönemde yenilikler var. Beton ve kil kiremitlerde çatı sistem çözümleri çok iyi bir noktaya geldi. Seramik, arduaz çatı kaplama malzemeleri piyasada uzun süredir kullanımda, metal esaslı çatı ve cephe kaplamalarıyla sanayi, ticaret yapıları ile sosyal yapılar yeni yüzlere kavuştu. Bitüm ve plastik çatı malzemelerinde de ürün çeşitliliklerinde artış olduğu görülüyor. Bu yenilikler sayesinde klasik çatı kaplama malzemeleri de yeni yüzleriyle sektördeki yerini muhafaza ediyor.
Esasen çatı uygulamalarında yapılan en temel yanlış, yapı fiziği, yapı statiği ve tasarım ilkeleri gibi teorik bilgilerin uygulamada göz önüne alınmamasıdır. Bunun yanında diğer bir yanlış ise yapım aşamasında detaylara özen gösterilmemesi ve kalifiye olmayan işçilik ile çatı imalatı yapılmasıdır.
Diğer dikkat çeken bir yanlış ise kaliteli malzeme ve uygulamanın daha az önemsendiği ama maliyetin daha ön planda olduğu bir yaklaşım şeklidir. Böyle bir yaklaşım maalesef sonrasında kötü sonuçları karşımıza çıkarmaktadır. Elbette ekonomi dikkate alınması gereken bir konudur, ancak hem ürün hem de işçilik aşamasında yeterli kalite sağlandıktan sonra ekonomik olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Çatılardan yağmur suyu toplama sistemi sayesinde binaların çatı ve teras gibi yerlerinde ve balkonlarda toplanan yağmur suları, binanın altında bulunan su depolarında veya sarnıçlarda depolanır. Depolama aşamasının ardından yağmur suyu hidrofor ile basınçlandırılarak kullanım noktalarına harici bir su tesisatı yardımı ile iletilir. Bahçe sulamada, oto yıkamada, evsel kullanımda ve iç mekân ısıtmasında kullanılır. Ayrıca içme suyu, uzun süreli depolama ve yeraltı suyu zenginleştirilmesi gibi diğer amaçlar için de kullanılabilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan planlı alanlar İmar Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile kuraklık sorununun giderek artması da dikkate alınarak artık 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla “Yağmur Suyu Toplama Sistemi” yapılması zorunluluğu getirildi.
Sektörümüz açısından değerlendirildiğinde, çatılardan yağmur suyu toplama sistemi, bileşenlerinden biri olan çatı kaplama malzemesinin çeşidinin belirlenmesinde etkili olacak. Örneğin kaplama malzemesi tercih ederken, mimari tasarımla uyumlu olması, iklim koşullarına karşı direnci, kullanım ömrü ne kadar önemli ise yağış suyuyla etkileşimi de önem kazanacak. Zira çatı kaplama malzemeleri üretildikleri malzemelerin özelliklerinden dolayı yağış sularının toplanmasına doğrudan etki ediyor. Çatılardan kaplama malzemelerinin yeni ve eski olma durumlarına göre farklı miktarlarda yağış suyu toplanması sistem verimliliğini etkileyen en büyük etkenlerden. Bu bağlamda en uygun çatı kaplama malzemesinin tercih edilmesi sistemin verimini artıracaktır.
Enerji verimliliği alanında çatıların önemli rolleri bulunuyor. Bunların başında çatılarda enerji verimliliğine doğrudan etki eden en yaygın uygulamanın yalıtım olduğu biliniyor. Çatıya yapılacak ısı yalıtımı; kışın ısı kayıplarını, yazın ısı kazançlarını minimize ederek enerji ihtiyacını ve dolayısıyla enerji giderlerini azaltır. Sağlanan enerji tasarrufu sayesinde sera gazı emisyonlarını ve küresel iklim değişikliği etkisini minimize eder. Enerjinin verimliliğine bu şekilde katkı sunar. Son dönemde çatılar, enerjinin tasarrufuna ilave olarak, yenilenebilir enerji üretiminin de alanına girdi ve bu alanda önemli bir rol oynamaya başladı.
Ülkemizde genellikle konut çatıları ahşap kolon ve kirişler üzerine, fabrika çatıları ise çelik konstrüksiyon üzerine imal ediliyor. Çatı tipi güneş enerjisi santrallerinde en önemli tasarım kriteri, yükün eşit bir şekilde taşıyıcı elemanlar üzerine aktarılmasıdır.
Çatı tipi GES imalatında öncelikli olarak uygulama yapılacak çatıda oluşacak ekstra yükün dikkate alınması gerekir. Mevcut yapı üzerine yapılacak çatı tipi GES uygulamasının kendi ağırlığı dışında yapı formunun değişmesine bağlı olarak ilave kar yükü ve rüzgâr yükü de oluşabilir.
Güneş enerjisi kurulumu yapılacak çatının kaplama çeşidi ve yöntemi de hayati önem taşır. Çatı kaplamalarına ve taşımalarına montelenecek bu sistem uzun bir süre çatıda kalacağı için, çatı kaplamalarında çatı GES kurulumu yapıldıktan sonra ciddi bir tadilat istemeyecek durumda olması gerekir.
Güneş enerji santralleri uygun sistemler ile çözüldüğü takdirde neredeyse bütün çatılarda uygulanabilir. Çünkü çatıların şekli, yönü, konstrüksiyonu, kaplaması birbirine göre farklılık gösterir. Bu nedenle çatının öncelikle çok iyi etüt edilmesi gerekir. Buna göre projelendirme yapılmalıdır. Bu aşamalarda muhakkak uzman bir firmanın desteğini almakta fayda olacaktır. Güneş enerjisi kurulumu yapılacak çatıda projeye başlamadan önce çatının güvenliği için resmi makamlardan izin alınması gerekir. Yeni yapılacak çatılarda ise bu sistemler proje safhasında değerlendirilmelidir.