Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi için yapılacak halk oylaması öncesinde Avrupa’da propaganda faaliyetleri yürütmek isteyen Türk bakanlarına karşı Avrupa Birliği ülkeleri adeta “ yek vücut ” olarak sizi burada istemiyoruz mesajları gönderdi. Önce bu isteklerini sözlü olarak dile getiren çeşitli Avrupa ülkeleri daha sonra bu çirkin tavırlarını eyleme dökmeye başladı. Daha önceden planlanıp gerekli izinleri de alınan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin Almanya’da gerçekleştireceği toplantılar komik gerekçelerle Alman Eyalet Hükümeti tarafından iptal edildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’nın Bakanlar Bekir Bozdağ ve Zeybekçi’nin toplantılarının iptal edilmesine sert tepki gösterdi. “ Tesadüf değil, Türkiye bunun altında kalmaz ” diyen Bakan Çavuşoğlu daha önce de bu tür engelleme çabaları olduğunu hatırlatarak, “ Bu Alman derin devletinin sistematik uygulaması haline geldi ” dedi. Çavuşoğlu şöyle konuştu: ‘ ‘Bizi eşit bir ortak gibi görmek durumundasınız. Türkiye sizin emrinizde bir ülke değil. Siz Türkiye’nin patronu değilsiniz. Siz birinci sınıf, Türkiye ikinci sınıf değil. Biz size böyle davranmıyoruz. Siz de Türkiye’ye eşit bir ortak gibi davranmak zorundasınız. Türk toplumuna yaptığınız sistematik baskılar Türk toplumunu yıldırmaz. Bunu başaramazsınız. Gelin ortak hareket edelim. Türk toplumuna yönelik de birlikte çalışalım. Bizimle çalışmak istiyorsanız bize nasıl davranacağınızı öğrenmek zorundasınız. Bu yöntemle bu işler olmaz, böyle devam etmez. Biz de karşılığını veririz. Hiç çekinmeden her türlü karşılığını veririz. O zaman gerisini siz düşünürsünüz..” Çavuşoğlu daha önce de bu tür engelleme çabaları olduğunu vurgulayarak,” Terörist başlarına izin veriyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na izin vermiyorsunuz. Bunun izah edilir bir yanı yoktur. Bu Alman derin devletinin sistematik uygulaması haline geldi. Neden? Türkiye’nin burada kampanya yapmasını istemiyorlar çünkü onlar da hayır için çalışıyorlar. Güçlü Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar ” diye konuştu. Çavuşoğlu şöyle devam etti: “ Türk toplumuna yaptığınız sistematik baskılar Türk toplumunu yıldırmaz. Bunu başaramazsınız. Gelin ortak hareket edelim. Türk toplumuna yönelik de birlikte çalışalım ” diyen Çavuşoğlu şunları kaydetti: “ Büyükelçimizi bakanlığa çağırmaları ve orada söyledikleri, özrü kabahatinden büyük. Neymiş, Türk bakanlar Almanya’ya gittiği zaman kendi muhataplarıyla da görüşmek durumdalarmış. Siz bakanlarımızla görüşmek istiyorsanız adam gibi talepte bulunursunuz biz de memnuniyetle görüşürüz. Böyle dayatmayla görüşmeyiz. Türkiye sizin emrinizde bir ülke değil. Gelin ortak hareket edelim. İki ülke arasında çok önemli bağlar var bunları güçlendirelim ama şu seçim öncesi popülizmden uzak durun. Bizimle ilişkilerimizi sürdürmek istiyorsanız bize nasıl davranacağınızı öğrenmek zorundasınız. Karşılığını hiç çekinmeden veririz. O zaman gerisini siz düşünün. Yıllara dayanan müttefikliğimizi, dayanışmamızı ortadan kaldırmak istiyorsanız Türkiye de bunun altında kalmaz. ” Bozdağ ve Zeybekci’nin toplantılarına izin verilmemesi nedeniyle Ankara Berlin yönetimine sert diplomatik tepki gösterdi. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann iptal kararları ardından Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Bakanlıkta Avrupa ile ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay tarafından kabul edilen Erdmann’a Türkiye’nin protestosu hem sözlü hem de yazılı nota ile iletildi. Türkiye, iki bakanın toplantılarına izin verilmemesinin demokratik ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi ifade özgürlüğüne aykırı bir tutum olduğunu da vurguladı. AB Bakanı Ömer Çelik, bakanların toplantılarının iptal edilmesine Sosyal medyadan tepki gösterdi. Çelik şunları kaydetti: “ Vatandaşlarımızla buluşma toplantılarının engellenmesi demokratik hakkın engellenmesidir. Almanya ile demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve hürriyetler gibi ortak değerleri paylaşıyoruz. Bu değerlere saygı bekliyoruz. Türkiye’deki demokratik çerçevede farklı tercihlerle ilgili vatandaşlarımızın bilgilendirilmeleri de demokratik bir haktır. Almanya’da pek çok siyasetçinin bu hakkı engellemeye çalışması ve bazı kurumların fiilen engellemesi kabul edilemez. Böyle yaparak demokrasiler arasındaki köprüleri zedeliyorlar ve insanları birbirinden koparan ideolojik Berlin Duvarları inşa ediyorlar. Demokratik buluşmalar engellenirse, demokrasiye karşı coğrafi ve siyasi tel örgüler çekilmiş olur. ” Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, sosyal medya hesabından, “ Adalet Bakanı Bozdağ’ın, Almanya’da katılması planlanan etkinliğin sudan sebeplerle yasaklanmasını kınıyorum. Bu skandal kararın, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine kucak açan bir ülkede alınması Avrupa’nın geleceği açısında endişe vericidir ” diye yazdı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da sosyal medya hesabından karara tepki göstererek, “ Almanya’da Türkiye’den siyasetçilerin toplantı yapamaması yanlıştır, tıpkı bugün Eminönü’nde Belediye tarafından aracımızın engellemesi gibi ” dedi. Almanya cephesinde bunlar yaşanırken Hollanda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının iniş iznini iptal etti. Hollanda, güvenlik endişesiyle iniş izninin iptal edildiğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda’nın Rotterdam kentine gideceğini açıklamasının ardından ülkeden gerilimi tırmandıracak bir hamle geldi. Hollanda, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ nun uçağının iniş iznini iptal etti. Hollanda Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Holanda’nın kabul edilebilir bir çözüm istediği ancak yaptırımlara ilişkin açıklamaların, çözümü imkansız hale getirdiği savunuldu. Çavuşoğlu’nun uçağının iniş izninin iptal edildiği duyurulan açıklamada, “ kamu güvenliği ” ve “ güvenlik ” iptalin gerekçeleri arasında sayıldı. Hükümetinin, Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının inişine izin vermemesi nedeniyle, planlanan etkinliğin tamamen iptal edildiği bildirildi. AK Parti Rotterdam Seçim Koordine Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “ Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının inişine Hollanda makamlarınca izin verilmemiştir. Bu sebepten dolayı programın tümüyle iptal olduğunu büyük bir üzüntü ile ifade etmek durumundayız ” denildi. Vatandaşlardan itidalli olmaları istenen açıklamada, “ Yüce milletimizin, bu antidemokratik, insan hakları ve özgürlüklerine aykırı harekete en güzel cevabı referandum sandığında vereceğine inancımız tamdır. ” ifadesine yer verildi. Çavuşoğlu, “ Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı gidecek. ‘Uçuş iznini iptal ederiz’. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı’nı böyle tehdit ediyorlar. Bugün Rotterdam’a gideceğim. Eğer Hollanda, benim uçuş iznimi iptal ederse ekonomik ve siyasi bizim Hollanda’ya karşı yaptırımımız çok ağır olur ” demişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar’da katıldığı toplu açılış töreninde Hollanda’nın uçuş iptali kararı hakkında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında; “ Bugün Dışişleri Bakanımız Hollanda’da vatandaşlarımızla buluşma programına gidecekken kendisine ‘uçuşa yasak’ haberi geldi. Düşünün Türkiye’nin Dışişleri bakanı vatandaşlarıyla buluşmak için Hollanda’ya gidiyor, Hollanda ‘uçuşa yasak’ notasını geçiyor. Hollanda bir sıçrarsın iki sıçrasın ama bilesin ki oradaki benim vatandaşlarım sizin tezgahınızı bozacaklar 16 Nisan’da. İstediğiniz kadar baskı yapın, teröristleri ülkenizde besleyin, büyütün bunların hepsi size ters olarak geri dönecek. NVe bunlara yönelik şüphesiz ki bizler 16 Nisan’dan sonra uygulamalarımızı başlatacağız. Biz sabırlıyız. İşte şu anda Bağcılar’ın insanları buradan Hollanda’ya notasını veriyor. Sen istediğin kadar Dışişleri Bakanımızın uçağını kaldırma. Bundan sonra senin uçakların bakalım Türkiye’ye nasıl gelecek. Tabii ben burada diplomasiyi konuşuyorum, vatandaşların seyahatini değil. O ayrı bir konu. Bunların değerlendirmesini ona göre yapacağız. Bunlar ne siyaset biliyor, ne uluslararası diplomasi nedir onu biliyor. Bunlar bu kadar ürkek, bu kadar korkak, bunlar Nazi kalıntısı, bunlar faşist bunu böyle biliniz. Bugün bizi Hollanda seyrediyor, Bağcılar’ı seyrediyor. Biz burada bir şehir toplantısı yapmıyoruz, ilçe toplantısı yapıyoruz. Ve Bağcılar ilçesinden Almanya bizi izliyor şu anda. Fransa’daki Türkler izliyor, İskandinav ülkeleri izliyor. 16 Nisan için selam olsun ” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa’da Türk siyasetçilerine yönelik engellemeleri yanıtlarken, “ Akıllarını başlarına alsınlar ” dedi. Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hollanda’ya uçuş izninin bugün iptal edilmesi konusuna değinerek, Avrupa’daki Türk siyasetçilere yönelik engellemeleri sert dille eleştirdi. Avrupa’daki uygulamalardan rahatsız olduklarını ifade eden Kurtulmuş, şöyle dedi: “ Ciddi şekilde bu uygulamalardan endişe duyuyoruz. En son olarak Almanya’daki bir takım toplantıların iptal edilmesinden, bakanlarımızın konuşturulmamasından sonra Avusturya’dan gelen son derece sert mesajlardan sonra, Hollanda’dan önce mesajlar arkasından bugün itibariyle Sayın Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu’nun Hollanda’ya uçuş izninin iptal edilmesi dolayısıyla, son derece yanlış, son derece sakat, neresinden bakarsanız bakın, ne demokrasiyi, ne insan haklarını, ne fikir özgürlükleriyle, ne de Avrupa’nın baştan aşağı saydığımız değerlerinin hiçbirisiyle bağdaşmayan son derece faşist bir uygulama ile karşı karşıya kaldık. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Hollandalı siyasetçileri aklı başında davranmaya, makul davranmaya davet ediyoruz. Bu doğrudan doğruya bir seçim kampanyasında hayır cephesinde yer almanın ötesinde Türkiye’ye karşı açık bir husumet belirtisidir. Bunu kabul edemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı dünyanın her yerine gider, bütün dost, müttefiklerimizi ziyaret edebilir. Kampanyaya katılır, görüşlerini ifade eder, bütün siyasetçiler istediği şekilde hareket edebilir. Ama bunun kabul edilebilmesi mümkün değil. ” Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş konuşmasında yapılan engellemelerin akla, mantığa aykırı olduğunun altını çizerek şöyle devm etti: “ Dostluğa, demokrasiye, insanlığa, insan haklarına aykırı, son derece yanlış bir uygulamadır. Çok açık söylüyorum, Türkiye olarak bunun altında kalmayız, Türkiye gerekli her türlü cevabı bu uygulamayı yapanlara verir. Şunu da hep düzünden anlatmaya çalıştık. Avrupa değerleri, insan hakları, fikir özgürlükleri falan dedik anlamıyorlar. Şimdi biraz da tersinden anlatalım. Ne kadar yasaklarsanız yasaklayın, Avrupa’da bizim 5 milyona aşkın Türk Vatandaşımız nasıl davranacağını iyi bilir. Bu yasaklarla Hayır kampanyasına destek olmuyorlar. Bu yasakları bizim milletimiz ferasetle görüyor. Niye bunların yasaklandığını, niye bizim arkadaşlarımıza oralarda toplantı yapma imkân sağlanmadığını görüyorlar ve Allah’ın izniyle vatandaşlarımız da bizim hiç konuşmamıza gerek kalmadan hayır cephesinin içerisinde yer alan bu faşist mantıkları, zihniyetleri görerek, çok kuvvetli bir şekilde cevaplarını vereceklerini anlıyoruz. İnşallah bu anlamda 16 Nisan Kampanyası Avrupa bakımından da çok yüksek oranda “evet” in çıkacağı bir kampanya olacak. ” Avrupa ülkeleri tarafından yapılan engellemelerin Türkiye’ye hiçbir zarar veremeyeceğini ifade eden Numan Kurtulmuş konuşmasını şöyle tamamladı: “ Biz oradaki kardeşlerimize illa gidip yüz yüze görüşmemize gerek yok, biz gönülden gönüle görüşür, kalpten kalbe haberleşiriz. Bütün imkanlarımızı kullanarak oradaki vatandaşlarımızın dertleri ile dertleniriz. Onlar da her halükarda bizim yanımızda yer alırlar; 15 Temmuz’da yer aldıkları gibi. Bu Türkiye’ye karşı açık bir saldırıdır, ama daha kötüsü Avrupa’nın kendi değerlerine karşı yapılan bir saldırıdır. Şunu anlayabiliyoruz, Avrupa’da bu yıl seçim yılı, önümüzdeki dönemde seçimler var. Avrupa’da son derece derinden, güçlü bir şekilde yükselen aşırı sağcı, aşırı milliyetçi, faşist eğilimler var. Hollanda’da, Avusturya’da, Almanya’da ve Fransa’da da var. Bu göçmen düşmanlığı olarak tezahür ediyor. Yabancı düşmanlığı olarak, İslam düşmanlığı olarak tezahür ediyor. Türk düşmanlığı olarak tezahür ediyor, Türkiye karşıtlığı olarak tezahür ediyor. En nihayetinde Tayyip Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıkıyor. Bunların hepsi aynı çevrelerden beslenen Avrupa’nın faşist, neo-faşist çevreleri tarafından desteklenen, beslenen görüşlerdir. Bunlar bize zarar vermenin ötesinde hemen yakın vadede Avrupa’nın siyasetine büyük zarar verecektir. Şimdi bunu yasakladılar ya marifet zannediyorlar. Halbuki kendi ülkelerindeki faşist zihniyetlerin ekmeğine yağ sürdüler . Ankara-Berlin ilişkilerinin ‘ toplantı’ krizi nedeniyle gerilmesinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel bir araya geldi. Tüm bu yaşananların ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile çok kritik bir görüşme gerçekleştiren Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, “ İki ülke ilişkileri normale dönmeli ” açıklamasında bulundu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Berlin’de kahvaltıda bir araya geldi. Görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşme sonrası açıklama yapan Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel “ Zor bir görüşme oldu . İki ülke ilişkileri normale dönmeli. Gerilim hem Almanya’ya hem Türkiye’ye zarar verir ” dedi. Gabriel, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin “ adım adım ” düzeltilmesi için Çavuşoğlu ile görüş birliğine vardıklarını söyledi. Böylesine “ gergin ” bir dönemden geçerken “ iyi ilişkilere sahip olmanın önemli olduğuna ” vurgu yapan Gabriel, “ Hem ben hem de Türk meslektaşım, normalliğe dönüş istiyor ” dedi. Gabriel, Nazi dönemiyle kıyaslama yapılmasının, Almanya’nın ‘ kırmızı çizgisi ’ olduğunu belirtti. Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği ikili görüşme öncesi Alman Dışişleri Bakanı Gabriel, bu görüşmeden yüksek beklenti içine girilmemesi uyarısında bulundu. Alman basınına konuşan Gabriel, iki ülke arasında ilişkilerin yeniden düzelmesi ve normale dönmesi için bir dizi görüşmeler sürecine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Gabriel, bir görüşmeyle her şeyin halledilmiş olacağını düşünmediğini belirtti. İkili görüşmede ilişkileri adım adım normal rayına oturtmak istediğini kaydeden Gabriel, masaya vurmanın bir yararı olmadığını belirtti ve “ Bu tarz biçimlerle hiçbir sorunu çözemeyiz. Her kışkırtmaya kışkırtmayla karşılık vermek, şimdiye kadar çok fazla bir şey getirmedi ” dedi.