Son yazımda andaki geçmişi yakalayarak geçmişi nasıl yeniden yaratabileceğinizden konuşmuştuk. Şimdi sıra gelecekte.
Varsayılan Çalışma Ağımızın (DMN) bilinçli odaklanmamız kaybolduğunda, nasıl hemen çalışmaya başladığını hatırlarsınız önceki yazılardan. Çalışırken odaklandığı iki alan geçmişimiz ve geleceğimiz. Geçmişi ve geleceği, sürekli yeniden yaratıyor ya da diğer bir deyişle sürekli yeniden inşa ediyoruz. Zihnimiz, herhangi bir şeyi hatırlıyor, yaşıyor ya da gelecekte yapmak için kuruyor olduğumuza, yani aradaki farka pek de aldırış etmiyor. Bunların hepsi zihnimizde benzer şekilde ele alınıyor. Yani geçmiş de gelecek de bu anda.
Çevik Yaşam gibi bir metodolojiyi kullanarak bilinçli farkındalığı yaşamınıza çok daha kolay alabilirsiniz. Bilinçli farkındalığı geliştirmek için en klasik yöntem meditasyon yapmak ve nefese odaklanarak dikkati artırmaya çalışmaktır. Bu arada gelip geçen DMN esintilerinin de farkına varılır. Çevik Yaşam’ın içinde meditasyon tekniklerini de kullanabilirsiniz. Ama onları hiç kullanmasanız bile Çevik Yaşam sizi hayatınıza odaklar zaten. Yani meditasyonu kendi yaşamınızın olayları, duyguları, düşünceleri üzerine yaparsınız.
Zihnimizin geleceği ele alma biçimini eğitirsek, yaşam kalitemiz de bundan çok etkilenir. Geleceği ele alış biçimimizde yaygın olarak düştüğümüz birkaç tuzaktan bahsedelim.
Gelecek kaygısı: Olmayan bir şeyin kaygısı olur mu demeyin; oluyor. Gelecek diye bir şey yok aslında. Sadece anları yaşıyoruz. Gelecekte de o an’ı yaşayacağız. Ama bunu yapmak yerine kendimizi başıboş bırakırsak gelecek kaygısına kapılmamız çok olası. Bunun anlamı şu: Geçmişteki an’ların tamamında, gelecekteki olası an’ların kaygısıyla içinde bulunduğumuz o an’ların kendisini yaşamayı es geçtik; şimdi de gelecek kaygısıyla bu an’ı yaşamayı es geçiyoruz; gelecekte de daha sonraki bir geleceğin kaygısıyla o an’ı yaşamayı es geçeceğiz. Misal bu yazıyı okurken gelecek haftaki gireceğiniz sınavda acaba sorular kazık mı olacak diye endişelenip durmaktan yazıdan hiçbir şey anlamadığınızı düşünün… Gelecek kaygısı hiçbir işinize yaramaz. Sadece sizi eyleme yönlendirirse işe yarar; ama zaten gelecekle ilgili bir düşünce sizi şu an gerekli eylemlere yönlendiriyorsa kaygı duymaya vaktiniz de yöneliminiz de olmaz. Gelecek kaygısını bırakmak için Çevik Yaşamı hayatınıza almak çok etkili bir yöntemdir.
Sabit bir gelecek planı: Sabit bir gelecek kurguladınız ve onun olması için anınızı dolu dolu yaşıyorsunuz ya da öyle zannediyorsunuz. Geleceği planlayamazsınız. Belirsizlik çok fazladır. Üstelik beş yıl sonra için sabit bir gelecek planlamak düpedüz kendinize hakarettir. Beş yıl içinde hiç gelişmeyeceğinizi, değişmeyeceğinizi, daha anlamlı isteklere yönelmeyeceğinizi, dönüşüme kapalı olduğunuzu varsaymak demektir. Kişisel gelişimle ilgili bazı çalışmaların yaygın bir şekilde beş yıl sonraki, on yıl sonraki bir duruma sizi şartlaması bu tuzağa düşmenizi kolaylaştırmış da olabilir.
Sanayi tipi üretimle gelecek inşası: Bir uçak üretimini düşünün. Parçalar tek başlarına bir işe yaramazlar. Çok karmaşık geliştirme süreçleri, köşeli parçalar, birleştiklerinde ancak anlamlı hale gelmeleri, üstelik çalışmaları için çok pahalı ve karmaşık organizasyonlara ihtiyaç duymaları… Gelecekte hayal ettiğiniz bir şey size çıktılarını ancak yüzüncü haftada, tüm parçalar birleşince verecekse yandınız. O parçaların gerçekten uyum sağlayabileceğinden emin misiniz? Ayrıca yüz haftada istekleriniz ve ihtiyaçlarınız aynı kalacak mı?
Çevik Yaşamla geliştirdiğiniz bilinçli farkındalık, geçmişi olduğu gibi geleceği de sağlıklı şekilde yaratmanızı sağlar. Kaygıdan kurtulursunuz; sabit gelecek planlarından kurtulursunuz; kendinizi hedeflerinizle bağlamaktan ve hedeflerinizle yargılamaktan kurtulursunuz; mekanik ve doğaya/yaşama uyumsuz bir üretim mantığından kurtulursunuz. Çevik Yaşamla bu haftanızı algılamaya başlar, bu haftada yaptıklarınızla geleceği yaratırsınız. Yapmanız gereken hayallerinizi fark etmek; bunları modüller haline getirerek zihinsel inşaya başlamak; modüllerin bu hafta yapılacak adımlarını keşfedip onları hayata geçirmektir. Bunu yaparken de parça üretiminden ziyade, hayalinizdeki konunun bu haftaya izdüşümü nedir, onu algılar ve yaparsınız.
Bir örnekle kapatalım:
Diyelim ki gelecekte kendine çok daha değer veren, öz şefkati yüksek bir insan olmayı planlıyorsunuz. Bunun için iyi bir okul belirleyip hazırlanmaya başladınız. O okulu kazanacak, senelerce okuyacak, sonra çok istediğiniz o mesleği edinecek, o işte yetkin ve saygın hale gelecek, böylece kendinize değer verebilecek, öz şefkatinizi sonunda yaşayabileceksiniz. Yazık size. Gelecekte kendine çok daha değer veren, öz şefkati yüksek bir insan olmayı planlamak yerine böyle bir geleceğin şu anki iz düşümünü algılayın ve onu yaşayın. Yine o okulu okuyabilirsiniz, yine o mesleği edinebilirsiniz, yine o meslekte saygın hale gelebilirsiniz. Ama bunların öz değerinizle, öz şefkatinizle ne ilgisi var ki? Tüm bunları yaparken ilk günden itibaren yapabildiğiniz kadarıyla kendinize değer vermeye ve şefkat göstermeye başlarsanız, süreç içinde gitgide gelişerek bu yaklaşımlar oturur.
Ne olmak istiyorsanız bugün olun, elinizden nasıl geliyorsa… Ne yapmak istiyorsanız gelecekte, bugünden başlayın, onun yaşayan bir halini yapın. Siz bir canlısınız, yaşamınız canlı olsun.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Andaki Geçmiş