Çift ve Aile Terapisi

Profesyonel “Evlilik danışma”sının tarihinin çoğu, psikiyatrinin ana akışı dışında kaldığı için aile terapisine göre daha az bilinmektedir. Yıllarca ayrı bir evlilik danışmanlığı gibi bir uzmanlık alanına açık bir gereksinim duyulmadı. Evlilik sorunları olan insanlar bunları uzman mental sağlık çalışanlarından önce doktorları, din adamları avukatları ve öğretmenleri ile tartışma eğilimindedirler. Evlenmeyle ilgili kurslarda bazı öğrenciler ve aile dersten sonra danışmanıyla akademik sorunlarının yanında kişisel evlilikteki cinsel sorunlarını jinekologları ile tartışırlar.[1] Evlilik danışmanlığı ile ilgili ilk merkezler 1930’larda kuruldu. PoulPopenoe Los Angeles’a American aile İlişkileri Enstitüsünü açtı ve Abraham ve Hannah Stone’da New York’da benzer bir klinik açtılar. Evlilik danışması ile ilgili üçüncü bir merkezde 1932’de EmilyHartshorneMudd tarafından başlatılan Philedelphia Evlilik Konseyi idi.[2] 1942’de bu eni esleğin üyeleri yıllık olarak toplanmaya başladı ve 1945’te fikirlerini paylaşmak ve araştırmayı geliştirmek amacıyla Amerikan Evlilik Danışmanları Birliği’ni kurdular. 1940’larda hareket başlangıçtaki üç merkezden tüm ülkede yerleşen on beş merkeze yayıldı. Ondan sonra ve şimdi meslek bilgi verme yönelimli bir gruptan etik kuralları ve çeşitli eğitim merkezleri olan organize bir mesleğe dönüştü. Bu gelişmeler olurken aynı zamanda bazı Psikanalistler arasında da “conjoint” (birleşmiş) evlilik terapisine öncülük eden benzer bir eğilim vardı. Psikanalistlarin büyük çoğunluğu Freud’un hastanın ailesi ile görüşme yasağını takip etmesine rağmen, az bir kısmı kuraları yıktı ve evli çiftler için “concomittant” ve birleşmiş terapi çalıştılar.

Evli çiftlerin Psikanalizi üzerine ilk rapor 1931 Amerikan Psikiyatri Birliği toplantısında ClarenceOberndorf tarafından sunuldu. Oberndorf evli çiftlerin birbirlerine bağlı nevrozları olduğu ve en iyi dinleti ile tedavi edildiği kuramını geliştirdi. Bu bakış açısı çiftlerle ilgilenmeye başlayan analitik topluluktaki fikir birliğinin temel noktasını oluşturdu. “Evliliğin süreğen ve kişisel doğasından kaynaklı evli bir insandaki her nefroz evlilik ilişkisi ile sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Bu yararlı ve bazı zamanlar tamamlayıcı kalıplar üzerine analitik tartışmalara konsantrasyonda vazgeçilmez bir terapotik ölçümdür ve eğer gerekirse iki eş de tedavi edilir.”

1948’de  New York psikanalist enstitüsünden VelaMittleman Amerika Birleşik devletlerinde “concurrent” evlilik terapisi üzerine ilk yayınını yaptı. Daha öncesinde 1937’de Rene LaForgue eşzamanlı olarak aynı ailenin çeşitli, üyelerini analizi üzerine deneyimini rapor etti. Mittleman  eşlerin aynı analiz tarafından tedavi edilebileceğini ve ikisini de görmekle birbirleri hakkındaki irrasyonel algıları rasyonel olanlardan ayırt etmenin mümkün olabileceğini öne sürmüştür.[3]

Nesne ilişkilerinin intrapsişik yansımaları kadar önemli olabileceği gerçeği, gerçekten de bir analistin bakış açısında devrimci bir nokta idi. NathonAckerman evli çiftlerin birlikte tedavisinin iyi bir fikir olduğu konusunda hemfikirdi ve aynı zamanda anneler ve çocukların da birlikte yararlı bir şekilde tedavi edilebileceğini düşünüyordu.[4]

Aynı dönemlerde nesne ilişkilerinin psikanalistlerin merkez ilgi noktası olduğu İngilterede Henry Dickins ve Tavistock  Kliniğindeki arkadaşları bir Aile Psikiyatri Birimi kurdular. Burada boşanma mahkemeleri tarafından gönderilen çiftler farklılıkları üzerine uzlaşma için yardım alıyorlardı. Sonraki dönemde Balint’ler Aile görüşme Bürolarını bu kliniğin prestijini kendi evlilik “casework” ajanslarına indirek olarak da tüm evlilik danışma alanına ekleyerek Tavistock ile birleştirdiler.

1956’da New Jersey Neropsikiyatri Enstitüsü Yöneticisi Victor Eisenstein “Evlilikte Nevrotik Etkileşim” başlıklı ir kitapçık yayınladı. İçinde evlilik terapisi sanatının durumunu tanımlayan makaleler vardı. New York’taki Yahudi aile servislerinin yürütücü, yönetici yardıcısıFrancesDeatman , evlilik sorunlarına bir “casework” tedavi yaklaşımı tanımladı. LawranceKubie evlilik dinamiklerinin Psikanalitik analizini yazdı. Margaret Mahler çocuk gelişimi üzerine evlilik çatışmasının etkilerini tanımladı. AshleyMontague evliliğin dinamiklerine kürtürel bakış açısını ekledi. Aynı ciltte Mittleman evlilikteki bozukluklar ve onların tedavisi üzerine görüşlerinin daha ayrıntılı bir tanımlamasını yazdı. Agresif-uysal, ve ayrışmış-ağımlı’yı içeren birkaç tamamlayıcı evlilik şablonu tanımladı. Mittleman’a göre bu tuhaf eşleşmeler birbirlerinin gözüne girmeye çalışan çiftlerin birbirlerinin kişiliğini kendi illuzyonları doğrultusunda yanlış algılanmasından kaynaklanır. Kadın erkeğin bağımsızlığını güç olarak görür, erkek bağımlılığı vericilik ve seksilik olarak görür. Mittleman aynı zamanda çiftlerin birbirlerine karşı olan tepkilerinin ebeveynlerinin ilişkileri ile biçimlendirilebileceğine işaret etmiştir.

İçgörü olmadan, bilinç dışı motivasyon evlilik davranışına hakim olabilir ve akifnevrotik halka paternlerine öncülük edebilir. Tedavi için Mittleman bir terapistin zamanının %20 sine ailenin tüm bireylerini yönetebileceğine inanmaktadır ama diğer durumlarda aynı terapistler daha iyi olabilir. Bu zaman için Jackson ve Haley aynı zamanda evlilik terapisini iletişimler analizi çerçevesinde yazmaktadırlar. Onlar fikirleri evlilik terapistleri arasında önem kazandıkça evlilik terapisi alanı daha geniş aile terapisi hareketinin içine çekilecektir.

Aile Terapisinin Amaçları[5]

Evlilik ve aile terapisinin amacı, özel bir grup oluşturan aile üyelerinin, her birinin ruhsal sağlıklarını düzenlemek ve heyecansal bozukluklarını iyileştirmek ve aile sisteminin işlerliğini sağlamaktır. Aile terapisi, aile bireylerinin kişiliklerinin, aile ortamına, evreye uyumuna ve yeni uyumu bir yaşam yolunun kazanılmasına yardım eder. Daha ayrıntılı biçimde aile terapisi bir süreç olarak aşağıdaki hususları amaçlar:

(1) Ailedeki kişilerarası ilişkilerin altında yatan kaygı ve çatışmaları gidermek ve onarmak ,

(2) Aile bireyleri arasında, karşılıklı anlayış ve hoşgörünün artırılması, duygusal gereksinimler için aile üyelerinin birbiriyle ilişki ve işbirliğinin kurulması,

(3) Ailedeki iç ve dış krizlere karşı, ailenin dayanıklılığının ve aile üyelerinin işbirliğinin artırılması,

(4) Ailedeki, farklı kuşaklar ve cinsler arasındaki rol çatışmalarının giderilmesi, uygun rol davranış ve becerilerinin kazandırılması ve ilişkilerinin artırılması,

(5) Aile sisteminde özgürlük, sorumluluk ve toplumsal değerler arasında bir denge sağlaması

Aile Terapisindeki Yaklaşımlar

Psikodinamik Ekol:

Psikanalizin aile tedavisine uygulanmasına öncülük eden NathanAckerman olmuştur. Çocuk psikiyatristi olan Ackerman sosyal bağlamın duygusal problemler açısından önemli bir faktör olduğu görüşünü ileri sürmekteydi. “Aile Yaşamının Psikodinamikleri” adlı kitabında bu düşüncelerine yer vermiştir. Kitap Ackerman’ın aile tedavisine psikanalitik yaklaşımdan geldiğinin açık bir göstergesidir. Zamanla görüşleri değişen yazarın ikinci kitabı olan “Sorunları Olan Ailenin Tedavisi”nde ailenin bir bütün olarak tedavisine yer vermiştir. Ackerman bu konuda öncülük yapanlardan sadece biridir. 1950lerde ABD’de aile konusunda çalışan birden fazla grup olup, bunlardan biri Palo Alto grubudur.

İlişki Temelli Ekol:

1950lerde GregoryBateson, John Weaklend, Don Jackson ve JeyHaley iletişimi düzeylerine göre sınıflamaya yönelik bir araştırma yürütmekteydiler. Ele aldıkları konular arsında iletişimdeki anlama düzeyleri, mantıksal düşünce düzeyleri, öğrenme düzeyleri sayılabilir. Bu çalışmanın bir parçası olarak şizofrenlerdeki iletişim örüntülerini ele almışlardır. Kendisi bir antropolog olan Bateson, Weiner’in sibernetik kavramlarını aile sistemlerinin çalışmasına uygulamaktaydı.

Değişime karşı aile içindeki direnci gören Jackson, bu durumu “aile homeostazı” şeklinde kavramsallaştırdı. Bu çalışmaların sonucunda 1957de “Bir Şizofreni Kuramına Doğru” yayınlandı ve çifte çıkmaz (doblebind) kavramı ilk kez ortaya kondu. Bu kavram bir ilişkiler sistemi içinde bir bireyin diğerine sürekli uyguladığı iletişimdeki çıkmaz stili anlatıyordu. Çifte çıkmaz için gerekli koşullar şöyle sıralanabilir.

1-     İki kişinin varlığı

2-     Sıklıkla tekrarlanan bir yaşantı

3-     Emre uyulmadığında ceza tehdidi olacak şekilde verilen birincil bir emir

4-     Birinci ile ters düşen genellikle soyut düzeyde verilen ve sıklıkla sözel olamayan biçimde iletilen ve yine ceza tehdidi içeren ikincil bir emir

5-     Kurbanın kaçamayacağı bir durum

Bu çalışma önemli bulgular ortaya çıkarmıştır ancak çifte çıkmaz teorisi yapısı gereği iki kişiyi içeren bir teoridir. Teorinin yaratıcıları kendileri de tek sekanslarda bireysel davranışlar üzerine yoğunlaşmanın doğru olmadığını ve sirküler sistemler  üzerinde durma gereğini kabul ederler.

Foley, iletişim okulundan gelişen yaklaşımları, ailedeki iletişimin en çok üzerinde durulan yönüne göre üç grupta toplamıştır.

1- İletişim ve biliş : Öncüsü Don Jackson’dur. Dünyadaki ilk aile tedavisi merkezini (MentalResearchInstitute) kurmuştur. O ve arkadaşları, insan iletişiminin basit özelliklerinin çok önemli kişiler arası anlamları olduğunu öne sürdüler. Bu temel noktalar şunlardır:

a- İletişimsizlik mümkün değildir

b- İletişimin içeriksel yönü gibi, ilişkileri tanımlayan yönü de vardır

c- Bir dizi karşılıklı davranışta sebep ve sonucu ayırt etmek her zaman mümkün değildir

d- İki iletişim türü tanımlanmıştır. Dijital iletişimde mesajlar sözlü veya yazılı kelimeler halindedir. Analojik iletişim tüm sözel olmayan iletişimleri kapsar.

e- Simetrik ve tamamlayıcı etkileşim

2- İletişim ve güç ilişkileri: Haley ilişkilerin aynı zamanda iktidar mücadelesi içerdiğini öne sürmüştür. Birlikte bir geçmişi ve geleceği olan tüm insan gruplarında bir hiyerarşi vardır.

3- İletişim ve duygular: Virginia Satir, iletişim teorilerini kabul ederken duyguların iletimine daha fazla önem verir.

Yapısal Ekol:

SalvadonMinuchin yapısal okulu kurmuştur. 1968 yılında vonBertalanffy tarafından ileri sürülen Genel Sistemler Teorisi tüm aile terapistlerince kısmen benimsenmiş olmakla birlikte bu teoriyi en sıkı biçimde kendi aile terapisi yöntemine uygulayan Minuchin olmuştur. Genel Sistemler Teorisi, canlı ve cansız sistemlere uygulanabilir ve sistemi açıklayan bir dizi matematiksel işlemi içerir.

Yapısal aile tedavisinde amaç sistemin çalışmasını değiştirmektir.

Sistemik Ekol:

1967de Milano’da Aile Çalışmaları Enstitüsü kuruldu. 1972 ve 74 yıllarından itibaren paradox ve karşıt paradox konusundaki görüşlerini geliştirmişlerdir. 75ten itibaren ise hiyerarşi kavramını reddetmişler, aile ve kişilerin birbirlerine döngüsel bir yapı içerisinde nasıl farklı düzeylerde anlam aktardığını incelemişlerdir. Yapı yerine örüntüler ve bilgilenme üzerinde durdular. Bu grup sistemik ya da Milano grubu olarak tanındı.

Tomm 1980 yılında aileyi bir sistem olarak kabul eden ancak sibernetik düzenleyici mekanizmalara özellikle önem veren bir model tanımlamıştır. [6]

Bilişsel Davranışçı Ekol:

Bu yaklaşım genel sistemler teorisine dayalı yaklaşımdan daha sonra ortaya çıkmıştır. Davranışçıların aileyi bir sistem olarak ele almak yerine ikili üçlü grupları ve bu gruplarda karşılıklı çocuk ebeveyn ilişkilerini ele aldıkları belirtilmektedir.

Aile Terapisi Biçimleri

Bireysel Terapi

Bireysel terapide eşler, birbirleriyle mutlaka iletişimi olması gerekmeyen farklı terapistler tarafından görülebilirler. Tedavinin amacı, her bir eşin uyuma yönelik kapasitesini güçlendirmektir. Bazen sadece eşlerden biri tedavide olabilir. Görüşmeye giden eş, terapiste hastayla ilgili başka türlü gözden kaçabilecek bilgiler verebilir; hastadaki değişikliğin bir sonucu olarak görüşmeye giden eşteki açık ya da gizli kaygı saptanabilir ve bununla meşgul olunabilir; tedavi konuları ile ilgili yersiz inançlar düzeltilebilir ve hastanın tedavisinin eş tarafından bilinçli ya da bilinçdışı olarak sabote edilmesi incelenebilir.

1)            Bireysel Evlilik Terapisi

Bireysel evlilik terapisinde, eşlerin her biri de  terapidedir. Tedaviyi aynı terapist yürüttüğünde eş zamanlı (concurrent) terapi denir; eşler farklı terapistler tarafından görüldüğünde ise, buna ortaklaşa (colluborative) terapi denir.

2)            Birleşmiş (Conjoint) Terapi

Birleşmiş terapi, eşlerin bir yada iki terapist tarafından yapılan birleşik oturumlarda tedavi edilmesidir; evlilik terapisinde en sık olarak kullanılan tedavi yöntemidir. Her iki cinsten olan terapistlerlekoterapi, karşı cinsten iki üyeyle yüzyüze geldiğinde belirli bir hastanın kendine saldırılmış gibi hissetmesini engeller.[7]

3)            Dört – Yol (FourWay) Oturumu

Bir dört-yol oturumunda her bir eş, dört kişinin tamamının katıldığı düzenli birleşik oturumlarla birlikte ayrı bir terapist tarafından görülür. Dört-yol oturumunun bir varyasyonu cinsel açıdan işlev bozukluğu olan çiftlerin hızlı tedavisi için William Masters ve Virginia Johnson tarafından geliştirilen yuvarlak masa görüşmesidir. İki hasta ve karşı cinsten iki terapist düzenli olarak bir araya gelir.

4)            Grup Psikoterapisi

Bir grup içine yerleştirilmiş evli çiftlerin terapisi, çiftleri çeşitli grup dinamiklerinin etkilemesine olanak verir.Grup genellikle, üç yada dört çiftten ve bir ya da iki terapistten oluşur. Çiftler birbirleriyle özdeşim yapar ve diğerlerinin de benzer sorunları olduğunu fark eder; her biri aynı ya da karşı cinsiyetten grup üyesi arkadaşlarından destek ve empati görür; çiftler cinsel tutumları araştırırlar ve akran gruplarından yeni bilgiler elde edebilmek için bir fırsatları olur ve her biri davranışları ile ilgili tarafsız eş olmayan bir üyeden geldiğinde eşten ya da terapistten geldiğinden daha anlamlı ve daha iyi özümsenecek olumlu ya da olumsuz özgül geri bildirimler alır.

Sadece bir eş terapi grubuna katıldığında diğer eş üyelerin gerçeği test edebilmesi için zaman zaman grubu ziyaret edebilir. Bazen de tek bir evli çiftin geniş bir grubun ir parçası olduğu bir grup düzenlenebilir.

5)            Kombine Terapi

Kombine terapi; daha önceki tekniklerin tümünü ya da herhangi birini eş zamanlı ya da birlikte kullanılmasından söz etmektedir. Yani, belirli bir hasta-çift tedaviye eşlerden birinin ya da her ikisinin bireysek terapisi ile başlayabilir, eşle birlikte yapılan birleşik tedavi ile devam edebilir ve evli çiftle grubundaki bir tedavi sürecinden sonra bitirebilir.

Kombine terapinin rasyoneli, evlilik sorunları ile ilgili hiçbir yaklaşımın tek başına bir diğerinden daha üstün olmadığının gösterilmiş olmasıdır. Çeşitli yaklaşımlara aşina olmak bu nedenle terapist’in sıkıntıda olan çifte en fazla yararı sağlayabilecek bir esneklik düzeyinde olmasına olanak tanır. [8]

Evlilik Terapisinin Amaçları

NathanAckerman evlilik terapisinin amaçlarını şu şekilde tarif etmiştir :

Evlilik ile ilgili bozukluklarının terapisinin amaçları emosyonel sıkıntıyı ve yetersizliği azaltmak ve eşlerin her ikisinin birlikte ve bireysel olarak iyilik hallerini desteklemektir. Genel bir yol olarak, terapist sorun çözmeye yönelik ortak kaynakları güçlendirerek patojenik olanların yerine uygun denetim ve savunmaların geçmesini sağlayarak, hem emosyonel sarsıntının parçalayıcı etkilerine karşı bağışıklığı hem de ilişkilerin övücülüğünü arttırarak ve ilişkinin ve eşlerden her birinin büyümesini destekleyerek bu amaçlara doğru hareket eder.

Teraptik görevin bi bölümü evlilik içindeki her bir eşin kendi kişiliğinin psikodinamik yapısını anlamak için sorumluluk almaya ikna etmektir. Davranışlarının kişinin kendi yaşamındaki, diğer eşin yaşamındaki ve etrafındaki diğer insanların yaşamındaki etkilerinin sorumluluğu vurgulanır; ki bu çoğu zaman evlilik ile ilgili anlaşmazlığa yol açan sorunların derinlemesine anlaşılmasıyla sonuçlanır.

Evlilik terapisi hiçbir evliliğin devamı güvencesini vermez gerçektende belli bazı durumlarda eşlere bitirilmesi gereken sürdürülemez bir birliktelik içinde olduklarını gösterebilir. Bu durumlarda çift zor olan ayrılma ve boşanma süreci ile çalışmak için terapistlerle görüşmeye devam edebilir. Buna boşanma terapisi denmiştir.

Pratikte kadınların ekonomik durumlarının iyi olması boşanmayı daha kolay dillendirmelerine yol açmıştır. Çocuk sayısının azlığı veya hiç çocuk olmamasıda boşanma konusunun daha kolay gündeme gelmesini sağlamıştır.[9]

Fatih Kılıçarslan / Sosyal Hizmet Uzmanı/Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi

[1] Doç. Dr. Asena AKDEMİR, Ass. Dr. Akfer KARAOĞLAN, Ass. Dr. Görkem KARAKAŞ, Çift Terapisi, Psychiatry in Türkiye, Volume 8- Number 2- 2006

[2] CB. BRODERICK, Thehistory of Professional marriageandfamilytherapyIn: Gurman AS andKniskern DP eds. Handbook of FamilyTherapy.Newyork.Bruner/Mazel, 1981,Çeviri:Özgür Dönmez

[3] Doç. Dr. Asena AKDEMİR, Ass. Dr. Akfer KARAOĞLAN, Ass. Dr. Görkem KARAKAŞ, Çift Terapisi, Psychiatry in Türkiye, Volume 8- Number 2- 2006

[4] Nathon W. ACKERMAN, FamilyPsychotherapy – theoryandpracticeamericanjournal of psychotherapy, 20:405 – 414 , 1966; çeviri:Özgür Dönmez

[5] Prof.Dr.İbrahim Ethem ÖZGÜVEN ; Evlilik ve Aile Terapisi,s.6,  PDREM Yayınları ,Ankara 2000

[6] Prof.Dr.İbrahim Ethem ÖZGÜVEN ; Evlilik ve Aile Terapisi,s.6,  PDREM Yayınları ,Ankara 2000

[7]  V. SATIR, ConjointFamilyTherapy .ScienceandBehaviorBooks, Inc, Palo Alto, California, 1967.Çeviri:Özgür Durmaz

[8] Doç. Dr. Asena AKDEMİR, Ass. Dr. Akfer KARAOĞLAN, Ass. Dr. Görkem KARAKAŞ, Çift Terapisi, Psychiatry in Türkiye, Volume 8- Number 2- 2006

[9] Doç. Dr. Asena AKDEMİR, Ass. Dr. Akfer KARAOĞLAN, Ass. Dr. Görkem KARAKAŞ, Çift Terapisi, Psychiatry in Türkiye, Volume 8- Number 2- 2006.