Ceza yargılamasında teşhis ve yüzleştirme birbirine benzerlik gösteren iki hukuki işlemdir. Fakat bulundukları pozisyon ve hukukcular olarak avukatların müdahale edebileceğimiz ve şartları farklılık gösterir. Mesela teşhis iddianameden önceki süreçtir. Yani soruşturma aşamasında yapılan bir hukuki işlemdir. Fakat yüzleştirme iddianameden sonra istisnai durumlarda soruşturma aşamasında fakat genel olarak bilinmesi gereken şudur ki teşhis soruşturma aşamasında yüzleştirme aşaması ise mahkeme önünde yapılan bir hukuki işlemdir.

Teşhis adli kollukta cumhuriyet savcısının talebi üzerine uygulanan bir hukuki işlemdir. Yani herhangi bir mevzuatta yer alan bir hukuki işlem değildir.

Yazı İçeriği

Teşhiste amaç, elimizde bir şüpheli var, bu şüphelinin fail olup olmadığı hususunda araştırma yapıyoruz. Bunun tespitine yönelik bir hukuki işlem ise teşhistir. Şüphelinin fail olup olmadığı ana unsurdur.

Şuanda mevzuat adli kollukların uhdesinde uygulanan herhangi yasal dayanağı olmayan ancak PVSK ‘da en son düzenlenerek tekrar adli kolluğa bırakılmış bir hukuki işlemdir.

Ancak yinede kovuşturma aşamasında aldığımız dosyaları incelediğimizde yapılan teşhis işlemlerinin %80’i kadarı hukuka aykırı olduğunu söyleyebilirim.  Kovuşturma aşamasında dosyada ilk incelememiz gereken evrak teşhis tutanağıdır.  Ağır bir hukuki işlemdir. Şekil şartları ağırdır. Bunlar yerine getirilmediği zaman sağlıklı bir teşhis işlemi yapılamaz. Çünkü yanlış bir kişi hakkında yanlış bir teşhis işlemi kurulduğu zaman o yanlış işlem ile yanlış bir yargılama yapılır ve yanlış bir hüküm kurulur. Keza bunun örnekleri bulunmaktadır.  Teşhis işleminin yapılması için en son çare olarak bu hukuki işleme başvuru yapılmalıdır. Somut bir delil var ise hiçbir şekilde tesis işlemine gidilemez. Örneğin, bir kamera kaydı var ve fail kamera görüntülerinden teşhis edilebiliyor. Dosyada kamera kaydı görüntüsü var ise hiçbir şekilde teşhis işlemine gidilemez. Veya bir istismar dosyasında sperm örneği adli tıptan geldiyse raporu teşhis işlemine gidilemez. Bununla beraber bir örnek daha verecek olursak ; Kasten öldürme dosyasında öldürüldüğü sırada ilk gelen görüntü beyaz bereli, kot pantolonlu bir şahıs ise ancak siz teşhis aşaması sırasında oradaki esnafa bu nitelikte giyinen fiziki şartlara uyan kişinin olması gerekmektedir. Ancak kişi arkadan çekilmiş bir görüntüsü varsa yinede teşhis işlemine gidilebilir diyebiliriz. Ancak önden net olarak bir görüntü bulunmuyorsa bu halde ancak gerçekleştirilebilir. PVSK EK madde 6 – şekil şartlarını düzenleyen maddedir. Yapılan teşhis işleminin hukuka uygun veya hukuka aykırı olması bu madde de belirtilen şekil şartlarına uyulmasıyla gerçekleşebilir.

Teşhisten önce elimizde hukuka uygun bir şekilde gözaltı kararı bulunan bir şüpheli bulunması gerekiyor. Diyelim ki bir cadde üzerinde çantası çalınan bir kadının ihbarı üzerine polis memurlarının cadde üzerinde tarife uygun 4 kişinin alınıp polis otosu içerisinde kadına teşhis işleminin yapılması hukuka aykırıdır. Çünkü teşhisten önce gözaltı kararının olması gerekmektedir. Ayrıca kişinin esmer tenli, boy ve niteliklerinin yanı sıra aynı tarife uygun giydiği elbiseler giydirilerek aynı tarifle teşhis işlemi yapılmalıdır. Ayrıca burada kamera ve mobese görüntülerinde gidilmeden direk olarak teşhis işlemi de bir diğer hukuka aykırılık olduğunu söyleyebiliriz.

Bir diğer şart zorunlu olma hali..

Temel işlem bir gözaltı kararı sonra ise zorunlu olma hali yani herhangi bir somut delil bulunmaması gerekiyor. Çünkü teşhis işlemi en son yapılan bir işlemdir ve tehlikeli bir işlemdir.  Mağdur çocuk ise bu çocuğun yüksek menfaati olmasa da hatta çocuk açısından travmatik bir durum söz konusu olduğu düşünülse de çok dikkatli bir şekilde teşhis işlemi çocuğa yaptırılabilir.

Genelde dosyalar maktu olarak gözaltı kararı, el koyma ve en son da teşhis işlemi kararı olduğu görülür. Buradan şunu anlamamız gerekiyor. Teşhis işlemide Cumhuriyet savcısı talebi üzerine gerçekleştirilmektedir.  Savcı gelebilir ancak genelde savcı talimat üzerine yapar. Karakola gittiğimizde avukat olarak bu yazılı talimatı istememiz gerekiyor. Sözlü bir talimat üzerine teşhis işlemi yapılamaz. Teşhis işleminde avukatın bulunması gerekir.  CMK 149 gereği müvekkilin lehine ve aleyhine olabilecek her türlü işlemde müvekkilin yanında bulunma hakkı hiçbir şekilde engellenemeyeceği düzenlenmiştir. Eğer kolluğa gittiğimizde teşhis işlemi biz gitmeden önce yapıldıysa ifade tutanağına “teşhis işlemi yokluğumda gerçekleşmiştir. CMK 149/3 gereğince burada bulunmam gerekiyordu” şeklinde şerh düşmemiz gerekiyor. CMK 149/3 sadece teşhis işlemi için değil soruşturma ve kovuşturma aşamasının her safhasında değerlendirilmelidir.

Teşhis İşlemi Nasıl Yapılır ?

Aslında bir nevi Behzat Ç polisiye dizisinde yapılan teşhis işleminin birebir aynısı yapılmalıdır. Şartlarından birtanesi teşhis odasında bu işlem yapılmalıdır. Yani kapalı olması gerekiyor. Türkiye’deki teşhis tiplerinden seçimlik tekil teşhis, seçimlik teşhiste mağdur ve tanığın karşısına yanında birden fazla kişi çıkartılır. Müvekkil şüphe ve yanında figüranlar bulunur. Yanlarında ise 5-6-7 kişi bulunur. Bu seçimlik teşhistir. Türkiye’de olan geçerli bir teşhis tipidir. Diğeri ise tekil teşhis birebir, mağdur ve tanık karşısına tek bir kişi çıkartılır. Bu hukuka aykırıdır. Geçerli değildir. Bir diğer teşhis ise örtülü veya açık teşhistir. Buna göre, kapalı ortamda yani teşhis odasında mağdur ve tanık şüpheliyi görebiliyorken aradaki ayna ile şüpheli ve figüranlar karşı tarafı görememektedir. Bu teşhis odasıdır. Buna göre teşhis yapılıyorsa bunun adı örtülü teşhistir. Aynanın olmadığı birebir yapılan teşhis ise açık teşhistir. Türkiye’de örtülü teşhis tipi geçerlidir. Fotoğraf teşhiside ülkemizde yapılmaktadır. Bunun yanında robot resmide kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra sosyal medyadan alınan fotoğraflarda teşhiste kullanılmaktadır. Fakat belli bir süre geçmemesi gerekiyor.  Şüpheli dışında kaç kişinin teşhis işleminde bulunacağı belirtilmemiş ise de 5-6-7 kişi genellikle bulunur. Almanya’da bu sayı 20’dir. Sayı arttıkça failin bulunma olasılığıda artıyor. Bu sebeple sayı önemlidir.

Teşhis Odasının Fiziki Şartları

Odayı ikiye bölen bir ayna bulunur. Mağdur veya tanık bulunmasa da savcı , katip, polis diğer tarafta ise şüpheli ve figüranlar yer alır. Uygulamada karakoldaki diğer polisleri şüphelinin yanında figüran olarak yer almaktadır.

Ancak daha önce şikayet için karakola giden bir kişi daha önce karakolda kişiyi gördüğünde direk eler. Bunun dışında bir figüran polis ise genelde karakol evleri gibidir ve bu sebeple çok rahat hareket ederler. Bu tip teşhis işlemlerinde gülümseme ihtimalleri çok yüksektir. Mağdur ve tanık karşısında gülümseyen birini gördüğünüz anda onu da listeden çıkartır. Polislerin teşhis işleminde bulunması ciddi bir hukuka aykırılık teşkil eder. Ancak uygulamada figüranların tamamı genellikle polistir.  Bunun yanında basına yansıyan bir robot resmi varsa bu durumdan sonra yapılan teşhis işlemi de hukuka aykırı olacaktır. Avrupa’da genelde figüranlar ücretli olarak profesyonel kişilerdir. Ayrıca kişi 190 boylarında ve esmer biriyse bu niteliklere benzer figüranların teşhis işleminde yer alması gerekiyor. Yani sarışın biri veya 1.55 boylarında kişilerin yer alması doğru bir teşhis işlemi olmayacaktır.

Yüzleştirme

Kovuşturma aşamasında genelde yapılan ilk işlem yüzleştirmedir. Teşhis işleminin yapılıp yapılmadığı çok önemlidir. Mahkeme tarafından genelde mağdur ve tanığa; ” Arkandaki kişileri tanıyor musun? ” veya “ sanığı tanıyor musun “, “Ahmeti tanıyor musun?” , “ nereden tanıyorsun? ” sorularını sorabilir. Ancak “ çantanı çalan şahıs bu kişi miydi?” gibi bir soru soramaz. Çünkü bu yönlendirici soru olduğu için duruşma tutanağına bu şekilde geçirmemiz gerekmektedir.  Mahkeme tarafından yüzleştirmenin görüntü kaydıyla SEGBİS ile alınması mümkün olabilir iken mağdur çocuklar için yapılan yüzleştirmenin kaydedilmesi zorunludur. Tekrar tekrar yüzleştirme imkanı olmasın diye bir çocuk menfaat yararına olacağı için bu şekilde düzenlenmiştir.