Kalp hastalıkları denildiğinde aklımıza hep erişkinlerdeki kalp krizi ve buna sebep olan kalp damar hastalıkları gelir. Oysa en az yetişkinlerin kalp hastalıkları kadar ciddi sonuçlar doğurabilecek pek çok kalp hastalığı çocuklarda daha anne karnındayken bile ortaya çıkabilir. Buna karşın bu kalp hastalıklarının küçük bir kısmında belirtilerin otaya çıkması zaman zaman ileri çocukluk yaşlarına kadar gecikebilir.
Yaş ilerledikçe artan aktiviteler ve özellikle spor aktivitelerine etkin katılımlarla, çok az da olsa gizli kalmış ve normal şartlarda belirti vermeyen bazı kalp hastalıkları, özellikle ritm problemleri ciddi sonuçlar doğurabilir.
İşte bu sebeple çocukların kalp hastalıkları açısından anne karnında ve doğduktan sonra hiç bir yakınmaları olmasa da kontrolleri gereklidir.
Hamilelik döneminde 16-18. haftalarda bir çocuk kalp doktoru tarafından bebeğe yapılacak ekokardiyografi (fetal ekokardiyografi) ile pek çok doğuştan kalp hastalığı tespit edilip doğum sonrası için gerekli önlemler alınabilir. Ancak bu işlemdeki doğruluk oranının bebek kalbindeki gelişimin sürekli olması nedeniyle %85 civarında olduğunu da unutmamak gerekir.
Bu hastalıkların hepsi aynı ciddiyette değildir. Bunların bazıları için doğumdan sonraki saatler / günler içerisinde müdahale gerekirken, bazıları müdahale için daha ileri yaşları bekleyebilir. Müdahale edilecek hasta sayısı bu hastaların yaklaşık dörtte biridir. Bir kısım doğumsal kalp hastalığı da hiçbir belirti vermeden ileri yaşlarda tesadüfen tespit edilebilirler. Bu nedenle her bebeğin hayatında en az bir kez bir çocuk kalp doktoru tarafından muayene edilmesinde fayda vardır.
Bu kontroller özellikle aktif spor yapacak çocuklarda önem kazanır. Normal yaşam koşullarında belirti vermeyecek ya da hiçbir sorun çıkarmayacak olan kalp hastalıkları aktif spor yaparken yaşamı tehdit edebilirler. Spor aktiviteleri sırasındaki aşırı güç kullanımı ve heyecan normal şartlarda hiçbir belirti veremeyecek olan bir kalp hastalığının hayatı tehdit eder hale gelmesine neden olabilir.
Kalbin ritim problemleri de ağır egzersizler sırasında belirti veren gizli seyredebilecek hastalıklardandır. Kalbin iletim sistemindeki bir sorun yıllarca sessiz kalıp bir spor müsabakası ya da bir sınav heyecanı sırasında yaşamı tehdit edebilir. Bu sebeple bireysel ya da takım sporlarından birini profesyonel olarak yapmayı düşünen her çocuk bir çocuk kalp doktoru tarafından kontrol edilmelidir.
Hipertansiyon çocukluk çağında da sıkça görülebilen ve kalıcı hasarlara yol açabilecek bir kalp damar hastalığıdır. Bu nedenle çocukların 3 yaşından itibaren sağlık kontrolleri sırasında tansiyonlarının ölçülmesi önemlidir. Üç yaşından itibaren yılda bir kez yapılacak olan tansiyon ölçümü ve doktorun muayene sırasında dikkat edeceği bazı bulgularla hipertansiyon ve ona bağlı sorunlar erkenden tespit edilerek gerekli tedaviler planlanabilir.
Beş ile on beş yaş grubu arasında ise sık tekrarlayan boğaz enfeksiyonları sonucu genetik olarak yatkınlığı olan çocuklarda romatizmal kalp hastalıklarının görülme olasılığı vardır. Ağır kalp hasarına yol açması açısından romatizmal kalp hastalıklarından korunmak çok önemlidir. Bu amaçla, boğaz enfeksiyonlarında mutlaka boğaz kültürü alınması önemlidir. Boğaz kültüründe beta hemolitik streptokokun tespiti halinde uygun ve yeterli sürede bir antibiyotik tedavisi romatizmal kalp hastalıklarından korunmak için faydalı olacaktır.
Son olarak değişen beslenme alışkanlıkları ve yaşam koşulları nedeniyle obeziteye de dikkat çekmek yerinde olacaktır. Anaokulu çocuklarında %12 civarında olan obezite oranı ergenlik yaşlarına doğru %20’ye ulaşmıştır. Obezite bir çok hastalık için zemin oluşturmanın yanı sıra çocukluk çağında vücutta oluşan bu yapısal değişiklik, ileri yaşlardaki kalp ve damar hastalıkları için ciddi bir risk teşkil etmektedir. Çocuk kalp sağlığı özen ister bu nedenle mini kalplere iyi bakmak gerekir.