İÇİNDEKİLER
Çocuk Kaygı Bozukluğu Ve Nedenleri ; ocukluk döneminde ortaya çıkan kaygılar bireylerin bütün yaşamlarını olumsuz etkileyebilecek izler bırakabiliyor.
Yaşıtlarına oranla daha kaygılı olan çocuğunuza kızmadan önce bilmeniz gereken bir şey var: Katılım; diğer insanlardan daha duygusal ya da hassas olmak gibi bir kişilik özelliği ebeveynden çocuğa geçebilir. Kalıtımsal özellikler kişiyi sadece daha kaygılı olmaya yatkın yapar.
Anne babanın kaygılı olması durumunda, çocuk da endişeli yapıdaysa, korkularla baş ederken anne babasının davranışlarını örnek alabilir.
Geçmişte yaşanmış üzücü, korkutucu, travmatik olaylar; örn. Sevdiği birinin ölümü, boşanma, okulda başarısızlık, kazalar, hastalıklar, soyguna/ saldırıya maruz kalma, yangın, köpek ısırması, vb. kişiyi sonrasında daha kaygılı yapabilir.
Bütün bunların ışığında söylenebilecek tek bir şey var, eğer çocuğunuz kaygılıysa öncelikle kendinize, aile yaşamına ve yaşadıklarına bakmanız ve soruna yönelik, sonuca odaklanıp çocuğunuzun karşısında değil yanında olmalısınız.
Kaygılı kişiler dünyayı tehlikeli bir yer olarak algılarlar. Bu nedenle basit bir gürültü veya gülünç duruma düşmek, yaralanmak gibi düşünceler onları korkutur.
Anne babanın çocuğa teslim olması; onları korktukları şeyden uzak tutarak, çocuğun yapması gerekeni kendileri yaparak, onların korkularıyla yüzleşmelerine fırsat vermezler. Korkularla başa çıkma yolu olarak kaçma veya kaçınmayı seçerlerse korktukları şeyin belki de hiç meydana gelmeyeceğini öğrenemezler.
Çocuğunuza yardımcı olmak isterken fark etmeden kaygılarının artmasına neden olabilirsiniz. Çocuğunuza fazlaca güvence vermemelisiniz. Her şey iyi olacak, korkacak bir şey yok gibi cümleler kurmak yanlış değil fakat tek başına yeterli de değil. Kaygılı çocuklar zaten diğer çocuklara göre daha bağımlı, kendilerine güvenleri daha düşük çocuklardır. Eğer sizden kaygıları ve korkuları konusunda sınırsız destek görürlerse kendilerine olan güvenleri daha da azalabilir. Sizi bir destek olarak görmeleri yanlış olmasa da bu desteğinizi kademeli olarak çekmeli ve ona sorumluluk vermelisiniz. . Düşüncelerindeki gerçekçi olmayan noktaları bulup bunları sakin düşünceyle değiştirmesine yardım edebilirsiniz. Pek çok ebeveyn, müdahaleci doğaları nedeniyle kaygıyı körükleyen durumlarda çocuğa ne yapacağını söylemez. Bunun yerine çocuğun yapması gerekenleri kendisi yapar. Bu yöntem kısa vadede çocuğun kaygısının azalmasına ve anne babanın istediği şeyi elde etmesine yardımcı olabilirler, ancak uzun vadede çocuğu anne babanın yönlendirmesine bağımlı yapar. Çocuğun korktuğu şeylerden kaçınmasına izin verseniz de, bilinmelidir ki çocuk kaçınmaya devam ettiği sürece kaygının üstesinden gelemez.
Çocuğa kızmak, onu daha çok korkmaktan ve bağımlı hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Sabrınızın tükenmeye başladığı an, başka birinden yardım isteyin ya da olaydan bir süre uzaklaşarak kendinizi toparlamaya çalışın. Herhangi bir cesaret örneği arayın ve bunu bol bol övün. Sonraları çocuğun kaygısı azaldıkça daha belirgin örnekleri ödüllendirin. Beklentinizi yüksek tutmayın. Size çok basit gelen bir şeyin çocuğunuza çok zor gelebileceğini unutmayın.
İstemediğiniz bir davranışı gördüğünüz anda, çocuk bu davranışı sürdürdüğü sürece ona olan ilginizi kesmektir.
Çocuğun ilginin kesilme nedeninin ve ilginin yeniden kazanılması için ne yapması gerektiğini tamamen anlaması gerekir. Bu yöntemin hemen ardından, çocuğun gösterdiği olumlu davranış özel bir övgüyle ödüllendirilmelidir.
Çocuğu yapamayacağı şeyleri yapmaya zorlamayın. Sadece çok zor olmayan şeyleri yapması için çocuğu teşvik edin ve zorluk derecesini giderek artırın.
Çocuklar dinlenilmek ve anlaşılmak ister. En az bunun kadar önemli olan bir nokta da, kaygıya odaklanmak yerine bunu çözmeye teşvik etmektir.
En iyi model, zorluklarla karşılaştığında bunlarla yapıcı bir şekilde başa çıkabilen bir modeldir. Bu model tipi, hiçbir zorluk yaşamayan bir modelden daha etkilidir.
Gerçekçi düşünme, endişe ve korkuyla baş etmek için önemlidir ancak yeterli değildir.
Korkulardan kaçınmak yarar sağlamaz. Çocuğun korkuyla yüzleşmesi ve kendi kendini ikna etmesi zorunludur.