Yaygın olarak küçük yaşdaki kursiyerler için tercih ettiğimiz kolluk kullanımı son yıllarda tartışılır olmuştur. Gerçekten gerekli midir? Kullanılmazsa ne olur? Kullanırsa ne olmaz? Tüm bu sorulara yanıt bulmaya çalışalım. Ama şimdiden söyleyeyim; -cevap- siyah ile beyaz kadar net olmayacaktır.
Her Yiğidin Bir Yoğurt Yiyişi Vardır
Yeni jenerasyon eğitmenlerin bir çoğu kolluk kullanımına karşıdırlar. Bu tespit bilimsel bir çalışma sonucunda çıkmadı elbet, sadece kendi kişisel gözlemlerimden ibarettir, bunu baştan vurgulamak isterim. Kendimi eski jenerasyon olarak görürüm. Yaklaşık 19 yıllık bir birikim ve aradan geçen zaman doğal olarak eskidiğimin göstergesidir. Küçük yaş gruplarına yüzme öğretmeye çalıştığım her dönemde öğrencilerime kolluk kullandırdım. Bu yardımcı malzemenin gerekli olup olmadığını, bu olmadan da yüzme öğretip öğretemeyeceğimi hiç sorgulamadım bile. Çünkü sonuç her zaman olumlu idi. Harcanan zaman ise çok da uzun değildi. Kısa zamanda netice alıyorsanız ve herhangi tehlikeli bir durum yaşamıyorsanız, kullandığınız yöntemleri neden sorgulayasınız ki! Demek ki benim yöntemim DOĞRU idi, denebilir.
Onlar Eski Doğrulardı Şimdi İse Yeni Doğrular Var
Makaledeki çelişkiye en uygun yanıtı bu başlık vermiştir umarım. Aslında kolluk kullanımı yanlış değildir. Öyle olsaydı halen üretiliyor olmazdı! Kullanmak çok gerekli midir? Tabiî ki değildir. Havuzun fiziki şartları yani derinliği, eğitmen başına düşen öğrenci sayısı, birim zaman içinde havuzda aynı anda kaç kişinin ders aldığı yani kalabalık ve gürültü seviyesi, eğitmenin tecrübesi gibi birçok etmen kolluk kullanım oranını etkiler.
Ben ilk göreve başladığım havuzda halen görev yapmaktayım ve belki de burası ülkenin en kalabalık havuzudur diyebilirim. İstanbul Üsküdar Burhan Felek Kapalı Yüzme Havuzu’ nun eski zamanlardaki halini, o yıllarda çocuklarını yüzmeye getiren veliler iyi bilir. Muhtemelen bu yazıyı okuduklarında bana katılacaklardır. Gerçeğini söylemek gerekirse artık bu kadar yoğun değil, çünkü son yıllarda birçok yerde yüzme havuzu faaliyete başladı ve yükümüz ciddi oranda azaldı. Sözünü ettiğim o yoğun yıllarda mutlaka kolluk kullandık. Öyle olmasaydı eminim ciddi boğulma kazaları yaşanabilirdi. Çok şükür hiç olmadı. O dönemim eğitmenleri olan bizler önce güvenliği ön planda tuttuk. Şimdiki jenerasyon da güvenliği önemsiyor mutlaka ancak tesis sayısı arttıkça bununla doğru orantılı artan rekabet sebebi ile daha modern daha farklı eğitim uyguladığını iddia eden kuruluşlar ortaya çıkmış ve bunun sonucunda da sakıncalar artmıştır. Bizim havuz çok gürültülü olduğundan, öğrencilerimize sesimizi duyuramadığımız anlar çok olurdu. Bizden bağımsız yapacakları bazı hareketlerin kendilerine zarar verebileceğini her saniye söyleseniz de sizi duymaları garanti değilse bir eğitmen olarak kolluk kullanmanız gerekir. Üstelik bizim havuzda ders yaptığımız yer ile izleyen veliler arasında maalesef en fazla iki metre mesafe vardı ve doğal olarak çocuklar bizden çok ebeveynlerini takip ediyorlardı. Gözleri ve kulakları anne-babalarındaydı. Bir bakmışsınız dışarı çıkıp, suya atlama yapan bir çocuk görüyorsunuz! Kendisini bu konuda uyardığımızda ”annem atla dedi” diye cevap alıyorduk. Ya da bir bakmışsınız kaşla göz arasında çocuk sudan çıkıp annesinin yanına gitmiş! Öğrenci sayılarının çok olduğunu düşünürseniz, tüm ihtimalleri hesaba kattığınızda da yüzme bilmeyen küçük kursiyerlerinize kolluk kullandırmanızın daha aklıca olduğunu söyleyebilirim.
Oysa şimdi izliyorum da, havuzun sığ olduğu, öğrenci sayılarının az olduğu (3-5 kişi) gruplarda kolluk kullanmayan ve çok iyi netice alan eğitmenler görüyorum. Eğitim verilen havuz derin değilse, öğrenci sayıları az ise kolluk kullanılmadan da rahatlıkla yüzme öğretilebilir.
Kolluk Alışkanlığını Nasıl Unuttururuz?
Kolluk ile suya alışmış olan bir çocuk, eğer sabır gösterirseniz zamanla kendi kendine kolluktan vazgeçecektir. Yüzmesini engelleyecek, her suya atladığında kolundan çıkacak, yüzme hızını kesecek, kısacası çocuk için tam bir kabus ve angarya olacaktır.
Bu dönem gelmeden daha önce de kolluktan vazgeçme çalışmaları yapılabilir. Örneğin her iki kolluğun havasını kademeli olarak indirerek çocuğun kolluğuna olan bağımlılığını azaltabilirsiniz. Hatta kollukların havasını indirirken çocuğa belli etmezseniz daha iyi olur. Fark ettiğinde de patlamış olabilir diye bahaneler üretebilirsiniz, emin olun pek üzerinde durmayacaktır.
Aman diyim; siz siz olun eğitmen veya veli, sakın olaki, tek kolluk çıkararak, çocuğu kolluk alışkanlığından kurtarmaya yeltenmeyin, yapanlara da hemen mani olun. Bu durum çocuğunuzun sudaki vücut dengesini bozup, ağzının suya gömülmesine sebep olur ve çocuk nefes alamaz!
Ünlü Çin’li düşünür Konfüçyus’un dediği gibi; “- yavaş yavaş acele edin”.
Serkan Özkeskin