Çocuk ve Teknoloji

Zaman teknoloji çağı, yeni nesilde bu teknolojiye doğan bir nesil. Hatta “tekno beyinli” çocuklar diye hitap ettiğimiz bu nesil gümbür gümbür geliyor. Her şeyden haberdarlar, bilgiye çok hızlı ulaşıyorlar ve tek bir kaynaktan da değil. Bunun bir çok artısı varken bazen maalesef bir çok negatif etkisine de rastlanmakta.
Bu yazımda daha çok küçük yaş gruplarını ilgilendiren bir şeyler karalamak istiyorum izninizle.
Malumunuz televizyon, tablet ve telefon üçlüsü adına ebeveynlerin kafalarında bir çok soru işaretİ var. Burda okuduğum araştırdığım, gördüğüm vakalarıda içine katarak naçizane sizinle bilgilerimi paylaşacağım.
Öncelikle kesin ve net bir şekilde ilk söyleceğim şey, çocuklarınızı 3 yaşından önce kesinlikle ekranla tanıştırmayın. Bunun esneme payı, ya da süresi zamanı yok üzgünüm. Bu konuda farklı düşünen uzman arkadaşlarımın fikirlerine saygı duymakla beraber yapılan araştırmaları ve ortaya çıkan vakaların niteliklerinin aynı olmasını baz almak durumundayım.
Ama durmuyor, ama yemek yemiyor, ama uyumuyor biz ne yapacağız diyorsanız ekran haricinde bir çok alternatif mevcut emin olun buna. Bu konuda da detaylı yazılar yazıyor olacağım.
Neden bu süre zarfında ekran yok. Öncelikle 0-3 yaş döneminde çocuğun dünyasına soktuğunuz bu ekran ilişkisel bir materyal değil. Çocuğun düşünmesine, gelişmesine fırsat vermeyi bırakın sadece almasına ve hiç bir şey vermesine imkan tanımayan bir alet.
Çocuğum 3 yaşında ama hala tek tük kelimeleri çıkarabiliyor.
Hiç yerinde durmuyor, sanki beni anlamıyor.
Dikkati çok dağınık.
Sosyal bir ortama girdiğimizde diğer çocuklarla kaynaşmıyor.

İşte tüm bu sorunların cevabını ararken artık uzmanlar olarak ailelere sorduğumuz soruların başında ekranla tanıştı mı geliyor.

Biraz özeleştiri yapmak istersek eğer, bir kaç soru sorsak kendimize. Televizyon, tablet, telefon bizim hayatımızın neresinde?
Evin içindeki herhangi bir eşya görevi mi var yoksa biz de düşkün müyüz ekrana?
Ya da en can alıcı olanı..Çocuğunuzun ağlamasına, sürekli oynamak istemesine, uykuya dalma süresinin uzamasına, yemek yerken zorluk çıkarmasına tahammül seviyemiz mi düşük? Sonucunda da ekran aslında bizim mi kaçış yolumuz?

Ekrana fazla maruz kalan beyin, tıpkı madde bağımlısı gibi belirtiler ortaya koymaya başlar. Çünkü beynin ön lobu, madde alımında da ekrana fazla maruz kalınca da aynı aktivasyonu gösterir.

Tekrarlamakta fayda görüyorum. 3 yaşından önce ve dil gelişimi gelişmemiş çocuklarınızı kesinlikle ekranla tanıştırmayın.
Dil gelişimi mükemmel düzeye varana kadar da günde en yüksek kota 30 dakika yada hiç olmasın.
Yemek yerken, yemek yeme faaliyetini geliştirebilmesi için gerekirse uçak geliyor oyununu oynayın ama ekranla yemek vermeyin.
Uyku uyumadan önce ekrandan uzak tutun.
Kendimizin ekran süresini mümkün olduğunca revize edelim.
Ebeveyn-çocuk ilişkisini ekranla kaynaştırıp ilişkinizin yoğunluğunu hiç bir surette azaltmayın.

Peki 3 yaşından sonra birden pat diye saatlerce ekrana maruz mu kalıcak bu çocuklar diyorsanız tabi ki onlarında genel geçer yolları var.
Öncelikle uyku saatlerinde yani yatak odalarında özellikle televizyon ve diğer ekranları konumlandırmayın.
Yemek saatlerinde ekranla teması kesin. Televizyon her daim açık kalacak bir eşya olarak olmasın.
Beraber izleme saatleri yapın. İzlediğiniz programlar üzerinden çocuğunuzun düşünmesine, tartışmasına vesile olacak sohbet ortamları oluşturun.

Çocuklarınınız ekranla tabi ki tanışacak. Fakat bu konu oldukça hassas bir noktaya geldi.

Ekrana fazla maruz kalan beyin, tıpkı madde bağımlısı gibi belirtiler ortaya koymaya başlar. Çünkü beynin ön lobu, madde alımında da ekrana fazla maruz kalınca da aynı aktivasyonu gösterir.

Bu yüzdendir, ekranla yemek yemeye alışmış bir çocuğu ekransız yemeye ikna etmeye çalışırken kendini yerden yere atması.
Ekran bağımlılığı denilen bir şey var sevgili anne ve babalar.
Bunu lütfen göz ardı etmeyin.
Çocuğunuzu ufacık bir dünyaya hapsetmek yerine, onunla oynayın, sohbet edin, şakalaşın, müzik dinleyin, dans edin, dışarı çıkın, yemek yapın, kitap okuyun, sarılıp uyuyun. Onu hayata dahil edin.
Bir ekranda başka çocukların oynadığı oyunlara dahil etmeye çalışmayın. Oyunu kendisinin kurmasına destek olun. Olun ki kendi dünyasını inşaa edebilsin. Düşünebilsin, konuşabilsin, muhakeme edebilsin.

Çocuğun yararını, kendi konforumuzun önünde tutmaya çabalarsak o zaman bir çok sıkıntının önüne geçmiş olacağız inanın.
Bugün bir çok çocuk otizme benzer belirtileri sırf ekrana fazla maruz kalmaları sebebiyle gösteriyor.
Bugün bir çok çocuğun dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşamasının altındaki sebeplerden biri ekran.
Çocukların konuşmaya başlaması yaşı gitgide artmakta. Hatta bir çoğu destek almak durumunda kalıyor. Sebep ekran.
Sözel ve fiziksel şiddete meyilde en baş etkenlerden biri yine ekran.

Konu oldukça detaylı sevgili okuyucularım bir girizgah yapmış olalım,dönem dönem bu konu üzerinden paylaşımlar sizler için devam edecek.

Sevgiler🌸