Lökosit adesyon defekti lökosit yapışma bozukluğudur. Nötrofillerin enfeksiyon bölgesine ulaşmasında bir bozukluk olan bu hastalıkta lökositoz ve nötrofili bulunmaktadır. Nötrofillerin enfeksiyon bölgesine ulaşımında bozukluk vardır.
Adesyon molekülleri lökositlerin inflamasyon bölgesine toplanmasını sağlarlar. Lökositler ile inflmasyon olmuş endotel hücre arasındaki ilişki selektinler, integrinler ve onların ligandları olan adezyon molekülleri tarafından sağlanır. Daha sonra integrinlerin aktivasyonu ve integrinler ile ligandlar arasında gerçekleşen lökositlerin endotele sıkı adesyonudur.
Lökosit adezyon defekti tip I: İntegrin molekülünün B2 subüniitinde eksiklik sonucu oluşur.
Lökosit adezyon defekti tip II: Selektin bağlan ligandlarda fukozile yapıların eksikliği ile karekterizedir
Lökosit adezyon defekti tip III: G protein bağlayan resöptçr aracılığıyla sağlanan integrin aktivasyonunda bozukluk vardır.
Adezyon molekülleri
Yapısal ve fonksiyonel özelliklerine gore selektinler, integrinler ve immunoglobulin molekülleridir.
Yara iyileşmesinde gecikme, tekrarlayan enfeksiyonlar ve belirgin lökositoz ile karakterizedir.
Başlıca cilt ve mukazayı tutan, hayatı tehtit eden, tekrarlayan bakteriyel infeksiyonlar görülür. İltihap oluşmaksızın nekrotik lezyonlar gelişir ve yara iyileşmesi gecikme vardır. Doğumdan sonra omfolit ve göbek kordonunun 1 ay kadar geç düşmesi şeklinde kendini gösterir. Stafilokokus aerius, gram negatif enterik mikroorganizmalar ve fungal infeksiyonlar görülür. Viral enfeksiyon artışı yoktur.
Tüm hastalıklarda ağır jinjivit ve periodonit gelişmesi en önemli özelliklerdendir. İnfekte doku biyopsilerinde nötrofiller görülmez. Periferik kan lökosit sayısı normal değerlerinin 5-20 katı artmıştır.
Hastalarda enfeksiyon komplikasyonlarının klinik ağırlığı CD18 eksikliğinin derecesine bağlıdır. Ağır ve daha hafif olmak üzere iki fenotip vardır. CD18 düzeyi %1 altında olanlarda hastalık erken başlar ve ağır seyreder. CD18 düzeyi %2.5-30 arasında olanlarda hafif veya orta klinik semptomlar görülür.
Ateroskleroz, inflamatuar cilt ve eklem hastalıklarının temelinde rol oynar.
Lökosit sayısı 25 bin üstündedir. İn vivo Rebuck deri pencere testinde nötrofil mobilizasyonun olmadığı görülür. İnvitro olarak kemotaksis belirgin olarak bozuktur. Hastaların nötrofillerinin cam ve plastik yüzeylere yapışmadığı görülür. Nötrofiller olgun nötrofillerdir ve bu özelliği ile lökomoid reaksiyonlardan ayrılır. Respiratuar burst aktivitesi normaldir.
LAD I: Otozamal resesif kalıtım gösterir. Heterozigot olan anne ve babanın nötrofillerinde B2 integrin moleküllerinin %50 oranında taşındığı gösterilmiştir. İntegrin molekülünü kodlayan gen 21. Kromozom uzun kolunda yer alır (21q22.3). b2 (CD18) genindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar ve bugüne kadar 34 ayrı mutasyon saptanmıştır.
Oldukça yüksek lökosit sayısı ile birlikte tekrarlayan yumuşak doku enfeksiyonları varsa LAD 1 den şüphelenilmelidir. Öyküde göbek kordonunda düşmede gecikme varsa anlamlıdır. Akım sitometrisinde monoklonal antikorlar kullanılarak integrin molekülünde B2 (CD18) subünitenin olmadığı gösterilir. Sekans analizi ile de kesin genetik tanı konur.
Dizisi bilinmeyen bir DNA bölgesindeki nükleotitlerin dizilimin belirlenmesi işlemine sekans analizi denilmektedir.
Taşıyıcılar klinik semptomlar olmaksızın normal CD18’in %50 sine sahiptir. Sekans analizi ile bir normal bir de anormal gen gösterilir. Gebeliğin 20. Haftasında kordon sentezi ile lökositlerde CD18 ekspresyonu olmadığı gösterilerek prenatal tanı koyulur. Daha once moleküler defektin kesin olarak gösterildiği ailelerde koryonik biyopsi ve mutasyon analizi ile de erken prenatal tanıya gidilebilir.
Orta derecede LAD 1 fenotipi gösteren hastalar akut enfeksiyonlarda yoğun antibiotic ve destek tedavilerine genellikle yanıt verirler proflaktik antibiotik tedavisi enfeksiyon riskini azaltır. Enfeksiyonlarda granülosit transfüzyonları yararlı olabilir. Ağır fenotip gösteren vakalarda kesin tedavi kemik iliği transplantasyonudur. Graft rejeksiyonunun CD18 kompleksine bağlı olduğu düşünüldüğünde alıcıda LFA-1 yokluğu avantajlı bir durum yaratabilir. Diğer immun yetmezlik sendromları ile karşılaştırıldığında parsiyel HLA uygunluğunda bile daha başarılı transplant engraftmanı vardır. Kemik iliği transplantasyonu başarı şansı %70 üzerindedir.
Selektin ligandlarında eksiklik vardır. OR kalıtım gösterir. Oldukça nadirdir ve günümüze kadar 5 vaka bildirilmiştir.
Klinik
Göbek kordonu düşmesinde gecikme yoktur. Ağır mental retardasyon, boy kısalığı, gelişme geriliği karakteristik yüz görünümü, iskelet anomalileri, hipotoni ve Bombay kan grubu gibi özellikleri vardır. Yaşamın erken dönemlerinde tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar görülür. Püy oluşumu olmayan cilt enfeksiyonları olur. İnfeksiyonlar hayatı tehtit etmez. Tanımlanan hastaların bazılarında 3 yaş sonrası enfeksiyon sıklığında azalma olmuştur. Büyüdükçe sık periodontit basilica enfeksiyöz problemlerdir. İnfeksiyonlar LAD 1 den daha hafiftir.
Laboratuvar
Enfeksiyon dönemlerinde 150 bine ulaşan lökosit seviyeleri vardır. Nötrofillerin opsonofagositik aktivitesi normal, kemotaktik faktörlere karşı migrasyon normalin %10 una kadar azalmıştır. Lökositlerde CD18 ekspresyonu normaldir. T lenfosit oranları, NK, aktivitesi ve immunglobulinler normaldir. Ancak gecikmiş tipte cilt reaksiyonları görülmez.
Tanı
Tekrarlayan enfeksiyonlar, belirgin löositoz, Bombay fenotipi kan grubu ve mental retardasyon birlikteliğinde LAD-II düşünülmelidir. Tanıyı doğrulamak için lökositlerde sLEX (CD15) ekspresyonu bakılmalıdır.
Tedavi
Enfeksiyonlar antibiyotik tedavisine iyi yanıt verir. Diyet ile fukoz (glucanlar) verilmesi verilmesi düşünülebilir.
LAD-I varyantıdır. Glanzman trombositopenisi gibi kanama bozukluğu da vardır. Tanımlanan hastalarda tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar, lökositoz ve kanamaya eğilim görülür. Göbek düşmesinde gecikme olma durumu görülebilir veye görülmeyebilir.
Tedavide kemik iliği transplantasyonu başarısı tip 1 gibi iyidir.
Sonuç olarak löoksit adezyon defekti için
Nötrofili
Nötrofil kemotaksisinde azalma
Rebuck pencere 1 bozulması
Flow sitometri ile;
CD18, CD11a, CD11b, CD11c seviyeleri bakılabilir
CD15 boyanarak bakılmalı (Tip 2) Genelde Mental retarde hastalar. Oldukça nadir
PPD testi tip 2 negatiftir.
Tip 3 de kanama bozukluğu