Öğr.Gör.Uz.Dr.Huriye Ş.Kızıltan
Çörek otunun diğer dillerdeki değişik isimleri nigella sativa, black seed, black cumin’dir.Ranunculaceae ailesindendir.Arab ülkelerinde Al- habbah, al-sevda, habbet al-baraka ismleri ile bilinir. Akdeniz ülkeleri ve orta asyada yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Astım, kronik bronşit, sinüzit gibi solunum yolu hastalıklarında, mide ülseri, hazımsızlık, tıkanma sarılığı gibi sindirim sistemi hastalıklarında,paraziroz ve fungoziste, allerji ve egzemada, romatizmal hastalıklarda, kanserde, diabette, kalp damar hastalıklarında kullanılan siyah renkli küçük tohumlardır.
Orta Asyada akrep, örümcek sokmalarına, kedi, kopek ısırmalarına karşı da kullanılmıştır.
İnsanlarda kemik iliğini uyarmak sureti ile lenfositleri artırarak bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Hücreler daha çok sitokrin üretme özelliği kazanırlar. Bu sitokinlerden, interlekin-1-beta ve tumor necrosis faktörü daha çok artırır .
Diğer bir araştırmada thymoquinone’un kanser tedavilerinde bazı toksik etkileri önleyebildiği gösterilmiştir. Böbreklere ve kemik iliğine belirgin toksik etkileri olan cisplatine adlı kemoterapi ilacı ile verildiğinde toksik etkilerde belirgin olarak azalma görülmektedir. Karaciğeri ve böbrekleri carbon tetrachloride toksisitesine karşı da koruyabilmektedir.Antioksidan özelliği de bu korumada önemlidir.
U.S.D.A. Phytochemical and Ethnobotanical Databases compiled by James Duke, Ph.D., de yapılan araştırmaları neticesine göre çörek otu limonene de içerir ki limonene bazı kanser türlerinin tedavisinde araştırılmaktadır. Ayrıca yüksek oranda lavender de içermektedir.
Bağ ışıklık sistemine etkileri
Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda 20 yılı aşkın bir zamandır yapılan çalışmalarda belirgin iyileşmeler görülmüştür. 1986’da Drs.El-Kadi ve Kandil bu konuda bir çalışma başlatmıştır.Hastalar gruplara ayrılmış, 1. gruba günde 2 kere 1glık çörek otu kapsüllerinden 4 hafta boyunca verilmiş, ikinci gruba ise placebo verilmiş. 4 hafta sonunda yardımcı T lenfositlerinin baskılayıcı T lenfositlerine oranı incelenmiş ve çörek otu verilen grupda bu oranın %72 arttığı görülmüştür. Beraberinde doğal öldürücü hücrelerde de artış tesbit edilmiştir.
Placebo alan grupda ise bu oranda %7’lik bir düşüş gerçekleşmiştir. Bağışıklık sistemininin zayıf olduğu kanser, Aids gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği düşünülmüştür. Bu sonuçlar 1993de Saudi Pharmaceutical Journalde Dr.Basil Ali ve grubu (College of medicine at Kin Faisal University) tarafından yapılan bir çalışmanın yayınlanması ile doğrulanmıştır.
Yine Biological and Medical Research Center in Riyadh, Saudi Arabiadan (1997) Dr. Haq’ın yapmış olduğu çalışmalarda çörek otunun yardımcı lenfosit(T4) / baskılayıcı lenfosit (T8)oranını %55, doğal öldürücü hücre oranını(NKC) da %30 oranında artırdığını ortaya koymuştur. Bunun yanında Hak ve grubu interleukin-3, interleukin1 beta(IL-1beta) düzeylerini de artırdığını göstermiştir. Lenfositleri uyarıcı etki P1, P2 proteinleri ile oluşmakta maksimum etki 10ug/ml de ortaya çıkabilmektedir. Her dort proteini uyaran yüksek konsantrasyonda lenfositleri baskılayıcı etki ortaya çıkabilir.
Solunum sistemine etkileri
Suudi Arabistan ve komşu ülkelerde çörek out tohumları ve yağı astım tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Nigellone thymoquinonun carbonyl polimeridir. Astım bronşialed profilaktik ajandır. Özellikle çocuklarda daha etkilidir.
Mide barsak sistemine etkileri
Çörek otu,mide ağrılarında, kabızlıkta, sarılıkta kullanılmıştır. Chopra ve grubu, cörek otu tozunun, barsak gazlarında etkili olduğunu göstermişlerdir.İçeriğindeki nigellonun etkisi ile, histamini baskılayarak,domuzlarda barsak hareketlerini azaltabilmektedir. Mahfouz ve El-Dahakhani, içerdiği thymoquinon türevleri ile, antikoleretik (sarılık önleyici) etkisini göstermişlerdir.
El-Dahakhani ve grubu, çörek otu yağının, tavşanlarda, mide salgısını azalttığını, alkole bağlı gelişen mide ülserini iyileştirdiğini göstermiştir. Midedeki müsin içeriğinde, glutasyon düzeyinde de belirgin bir artış, mukozal histaminde ise belirgin bir azalma görülmüştür. 0.1-3mg/ml lik dozdaki crude yağı ise tam tersine tavşanlarda, K iyonuna bağlı barsak hareketlerini, kalsiyum kanal blokajı yaparak azaltmaktadır. Yine buda, çörek otunun dozajının ve değişik ekstrelerinin ne kadar farklı etkileri olabileceğini göstermektedir.
Thymoquinonun yapısı pankreas enzimlerine benzer, bu nedenle mide barsak sistemi rahatsızlıklarında ayrıca katkı sağlar.
Hipoglisemik (şeker düşürücü) etkisi
Al-Avadi ve Gumma, çörek otunun, glikoneogenesisi önleyerek, kan şekerini düşürdüğünü göstermişlerdir.Çörek otunun volatil yağı ile insulin seviyesi etkilenmeden şeker düzeyi düşmektedir. Bamosa ve grubu, sağlıklı insanlarda, sabah akşam 1gram çörek otu kapsülleri verildiği takdirde kan şekerinin belirgin olarak düştüğünü göstermişlerdir.
Kalp damar sistemine etkileri
Arab alternatif tıbbında çörek otunun saf olarak veya, balla, sarmısakla hazırlanan karışımları hipertansiyona kanşı kullanılıyordu. El-Tahir tarafından çörek otunun volatil yağının ve thymoquinonun doza bağlı olarak, kalp atışlarını ve arteriel damar basıncını düşürdüğü gösterilmiştir. Oluşturduğu etkiler, atropin ve siproheptadinle önlenebilir. Rezerpin, düşük doz volatil yağın etkisini önleyebilirken, thymoquinona karşı etkisizdir. Oluşan antihipertansif etkilerin santral olarak iletilen 5-hidroksitriptaminerjik ve muskarinik mekanizmaların tutulumu ile oluştuğu sanılmaktadır. Diüretik etkisi de vardır.
Çörek otunun fikse yağı, tavşanlarda, adenosin difosfata bağlı trombosit agregasyonunu önlemektedir. Metoksipropil, benzenodiol, timol, carvacrol ve diğer 8 içeriğinin etkisi ile çok kuvvetli araşidonik asid inhibisyonuna bağlı trombosit agregasyon inhibisyonu olmaktadır. Bu etki aspirinle elde edilenden daha kuvvetlidir.
Normal insanlarda, sabah akşam 1g çörek otu kapsülü vererek, 7-14. günlerde kolesterol ve trigliserid düzeylerinde düşme görülmüştür.
Süt oluşumuna etkisi
1979da Agarwhalin çalışmasında çörek otu yağının süt veren kadınlarda süt oluşumunu artırdığı ortaya konmuştur. 1989da, University of Pothcestroomliteratürünfe, çörek otu yağının muhtemelen içermiş olduğu lipid fraksiyonu ve hormonların etkisi ile süt verenlerde süt oluşumunu artırdığı bildirilmiştir.
Antihistaminik özelliği
Histamin, vücudumuzda normalde salgılanan allerjilere sebep oabilen bir maddedir. 1960da Badr- el-Din ve Mahfouz çörek out yağından dithymoquinon dimerini izoe etmişlerdir. Buna nigellon adını vermişler ve alerjik astım rizindeki hastalara ağız yolu ile uygulamışlardır. Hastaların çoğunda şikayetlerin düzeldiğini gözlemlemişlerdir.
Yeni çalişmalarda kristalize nigellon kullanılmıştır. Çocuklar ve erişkinlerde yapılan bu çalışmalarda nigellon etkili bulunmuş ve toksik etki görülmemiştir.
1993de, Nirmal Chacravarty, MD., kristalize nigellonun histamine üzerindeki inhibitor etkisini araştırmış, bu etkisini protein kinaz Cyi baskılayarak gerçekleştirdiğini göstermiştir. Zira protein kinaz C histamin salgılanmasında uyarıcı bir etki yapmaktadır. Mast hücrelerinde nigellon etkisi ile kalsiyum alımında düşüş görülmekte, böylece histamine salgısı azalmaktadır.
Antiinflamatuar özellikleri
Thymoquinon, doza bağlı olarak tromboksan B2 ve leukotriene B4, siklooksijenazve araşidonik asid düzeyini azaltarak ağrı kesici ve antiromatizmaletki göstermektedir. Muhtemelen supraspinal düzeyde gerçekleşen kappa opioid reseptör uyarısı da bu ağrı kesici etkiyi güçlendirmektedir.
1960ı yıllarda Prof.Dakhakny çörek otu yağının antiinflamatuar etkisinin bulunduğunu, artrit tedavisinde kullanılabileceğini savunmuştur. 1995de Pharmacology research laboratories, Department of pharmacy, Kings college, Londda yapılan araştırmalarda thymoquinonun eicosanoid üretimini durdurmak sureti ile antiinflamatuar etki oluşturduğunu göstermişlerdir. Tek başına thymoquinon uygulaması ile daha belirgin antiinflamatuar etki elde etmişlerdir. Araştırmacılar çörek out içeriğindeki C20:2 adlı kimyasal maddenin de (doymamış yağ asidleri) hücrelerdeki antiinflamatuar aktiviteyi olumlu etkilediğini savunmuşlardır.
1997de aynı merkezde yapılan arştırmalarda, piyasada bulunan ticari antiinflamatuar ajanlara eşdeğer etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.
Antitümör özelliği
Çörek otu biyolojik cevap değiştiriciler grubundandır. Kanser hücrelerine karşı toksik özellik göstermesine karşılık normal hücreleri koruyucu özelliği vardır. Kemoterapide kullanılan çok önemli bir ilaç olan cisplatinin kan ve böbrek hücrelerine karşı oluşturduğu toksik etkiler çörek otu ile birlikte uygulandığı vakalarda belirgin olarak azalmaktadır. Bilimsel çalışmalarla da ispatlanmıştır . Aktif bileşikleri thymoquinoline ve dithymoquinondur. Laboratuar deneylerinde özellikle de antikanser ilaçlara dirençli tümörlerde, tümor hücrelerini baskıladığı gösterilmiştir . İnternational Immuno-Biology Research Laboratory in south Carolina’da yapılan çalışmalarda çörek otu ile inkube edilen kanser hücrelerinin büyümek için ihtiyaç duydukları fibroblast growth factor ve colagenase proteini üretemedikleri gösterilmiştir. Her iki factor de tumor kan damarlarının gelişiminde gereklidir. Böylece tümor gelişimi durdurulabilmektadir.
Farelerde croton yağı ile oluşan cilt kanserini hem oluşma aşamasında, hem de önleme aşamasında etkili olduğu gösterilmiştir (Çörek otu ve crocus sativus ekstreleri birlikte topical olarak uygulanması ile).Böylece papillomların hem oluşumunu, hem de oluşan paillomların sayısını azalttığı gösterilmiştir.
Amala research centerda yapılan bir araştırmada çörek otunun potent bir antitümör ajan olduğu, bu etkisini muhtemelen uzun zincirli yağ asitleri yolu ile gerçekleştirdiği bilidirilmiştir. Ayrıca bir protein C kinaz inhibitörü olduğu da bilinmektedir. Protein C kinazın kanser oluşumunu uyarıcı etkisi olduğu zaten ispatlanmıştır.Hem uzun zincirli yağ asidleri hem de thymoquinonun etkisi ile farelerde cilt kanseri ve lenfomada antitümör özelliği gösterilmiştir.
Doxorubicine ve ethoposide karşı gelişmiş dirençte normalin 10 katı kadar ilaçla ancak etki elde edilebilirken çörek otu bilişinlirinden thymoquinon ve dithymoquinon ile birlikte verildiklerinde direnç gelişmediği gösterilmiştir. Çörek otu farelerde benzoprenle oluşturulan mide kanserinin oluşumunu da %67- 70 durdurabilmektedir. 20-methylcholantrenle oluşturulan fibrosarkom, akciğer kanseri oluşumunu da azaltmaktadır.
Anti-Oksidant Aktivite
Antikanser ilaçlarla ve bazı toksinlerin etkisi ile oluşan kemik iliği, böbrek ve karaciğer zararı bu ilaçların çörek otu ile birlikte verildiğinde belirgin olarak daha az görülmektedir. Farelerde cisplatin etkisi ile oluşan hemoglobin ve lökosit sayısında oluşan düşmeyi engellemektedir. Sistein ve Evitamini bu etkisini daha da güçlendirir.Beyinde fosfolipid lipozomlarının peroksidasyonunu da engeller.
Badary ve grubu thymoquinonun farelerde ifosfamide bağlı olarak gelişen fanconi sendromunu , tavşanlarda doxorubicine bağlı gelişen hiperlipidemik nefropati,de iyileştirici etkisini göstermişlerdir.
Türkdoğan ve grubu N. sativanın tavşanlarda karbon tetraklorüre bağlı gelişen karaciğer fibrozisi ve sirozunu önlediğini göstermişlerdir. El-Sherbeny, çörek otunun, tavşanlarda, herbisid 2,4-D ile oluşan genotoksik etkiyi önlediğini ispatlamıştır.
Antibakterial, antifungal özellikleri
1989da Pakistan Journal of pharmacy, çörek otu yağının antifungal etkisini ortaya koymuş, 1992de Departman of Pharmacy, University of Dhaka, Bangladesh çörek otu yağının antibakteriel özelliğini arştırmak için çalışmalar başlatmışlardır. Ampicillin, tetracycline, cotrimasole, gentamicine, nalidixic acidle karşılaştırmalı olarak yapılan çalışmada, antibiyotiklere dirençli olan shigella (shigella disenteria hariç), v.colera, E.coli infeksiyonlarında çörek otu yağı etkili bulnmuştur. Özellikle bu shigella için önemlidir, zira shigella infeksiyonunda antibiyotiklere çok kolay direnç gelişmektedir. İlk olarak gram pozitif bakterilere karşı da etkili oldğu El-Fatatry tarafından gösterilmiştir. Hanafi ve Hatem de bunu göstermişlerdir. Stafilokokkus aureus ve psödomonas aerogenosa infeksiyonna karşı da etkili bulunmuştur. Streptomisin ve gentamisinle sinerjistik etkili, spektinomisin, eritromisin, tobramisin, doksisiklin, kloramfenikol, nalidiksik asid, ampisillin, linkomisin, kotrimoksazolle additif etkili olduğu gösterilmiştir. Kandida infeksiyonlarında, multi antibiyotik dirençlerinde de etkilidir.
Çörek otu yağı, sitomegalovirüsle infekte farelerde intraperitoneal uygulamalarında IFN üretimini artırarak karaciğer ve dalaktaki sitomegalovirüs yoğunluğunu azaltmaktadır.
Akhtar ve Rıfat, çocuklarda parazit infeksiyonlarında çörek otunun etkisini göstermişlerdir. Niclosamide eşdeğer etki elde edilmiştir.
İdrar ve cinsel organ etkileri
Çörek otu eskiden adet bozukluklarından, az adet görme menesına gelen oligomenore tedavisinde kullanılmış ve böylece infertilite tedavisinde faydalı bulnmuştur. El- Naggar ve El-Deib,gebe ve gebe olmayan tavşanlarda yaptıkları çalışmalarda, çörek otunun crude yağının rahim kontraksiyonlarını artırdığını ve gebe olanlarda düşüğe sebep olabildiğini göstermişlerdir (İlişki sonrası 1-10 günlerde).
Buna karşılık Aqel ve Shaheen, çörek otunun volatil yağının tavşan ve domuzlarda rahim kontraksiyonlarını durdurduğunu göstermişlerdir. Benzer olarak gebe tavşanlarda 2 hafta süre ile çörek otunun sabit yağı verilmiş, daha önceden oksitosin ve PGE2 ile oluşturulmuş rahim kontraksiyonlarının baskılandığını göstermişlerdir. Bu da farklı dozlarda ve içerikle farklı etkilerin elde edilebileceğini göstermektedir.
REFERENCES